ASAYİŞ - 01 Ekim 2020 Perşembe 15:16

Genç doktoru öldüresiye dövdüler

A
A
A
Genç doktoru öldüresiye dövdüler

Zonguldak’ta arkadaşları ile sahilde eğlenen Tıp Fakültesi son sınıf öğrencisi Çağatay Çelik, yanlarına gelen 3 kişi tarafından öldüresiye dövüldü. Kendisinden istek parça isteyenlere gitar çalan genç doktorun yediği yumruklarla hayatı kabusa döndü.

Edinilen bilgiye göre olay önceki gece 02.00 sıralarında Kozlu ilçesindeki sahilde yaşandı. BEÜ Tıp Fakültesi Bölümü son sınıf öğrencisi olan Çağatay Çelik, okuldaki sunumunun ardından arkadaşlarıyla stres atmak için sahile geldi.

Burada bir süre gitar çalıp şarkı söyleyen genç doktor, saatin ilerlemesiyle birlikte toparlanıp evine dönmek istedi. İddialara göre bu sırada Çağatay Çelik ve arkadaşlarının yanına Mert B., Murat B. ve G.K.S. gelerek gitar çalmasını istedi.

Üç kişinin isteğini kırmayan Çelik, topladığı gitarı kılıfından çıkarak istenilen parçayı çalmak istedi. Şüphelilerden birisi Çelik’ten bu sırada sigara istedi. Ancak genç doktor bu isteği geri çevirince yumrukların hedefi oldu.

Dakikalarca yumruklanan, çenesinde ve vücudunun çeşitli yerlerinde kırıklar meydana gelen Çağatay Çelik, zanlıların yanından kaçarak babasından yardım istedi. BEÜ Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırılan genç doktor, ameliyata alındı.

“Ben çocuğumu doktor yapmak için yıllarımı verdim”

Baba Fuat Çelik ise yaşananlara tepki gösterdi. Oğlunu kanlar içerisinde bulunca dünyası yıkılan baba Fuat Çelik, olayı gerçekleştirenlerin cezalandırılmasını istedi. Olay gecesini anlatan baba Çelik, oğlunu doktor yapmak için yıllarını verdiğini söyleyerek şöyle devam etti:

“Gece saat 02.00 sıralarında oğlumdan bir telefon geldi. Konuşamıyor. Ama yerini bildiğimiz için hiç beklemeden bir kaza geçirdi zannettik. Gittiğimizde şok olduk. Üç kişi tarafından bunun ikisi lisanslı boksör, diğer bir kişinin kim olduğunu bilmiyorduk. O kişinin de Cumhuriyet Savcılığından araması olduğunu öğrendik. Acımasızca oğlum darp ediliyor. Hiçbir sebebi olmadan dayak yiyor. İntörn doktor kendisi, mezun olmak üzere. Genç bir doktorumuz. Atama bekleyecekti. Bir ay sonra atanacaktı. Arkadaşlarıyla vakit geçiriyor, gitar çalıyor. Mesaiden çıktı. Sunum sonrası kafa dağıtıyorlar. Alkol yok. Sahilde oturuyorlar. Yanlarına gelen kişi şarkı çalar mısın diyor? Tabi ki deyip isteğini yerine getiriyorlar. Bir sigara istiyor. Sigara yok diyor. Bu kelimeyi duyunca Mert B. İsimli çocuk acımasızca yumruklarıyla oğlumun üzerine saldırmaya başlıyor. Yanında diğer arkadaşı tarafından oğlum dövülmeye başlıyor. Aldığı darbeler sonrasında kaçıyorlar. Hem sol hem sağ tarafından acı bir şekilde dayak yemeye devam ediyor. Çenesinin kırılma sesini duyuyor. Darbeler üst üste devam ediyor. En az 20 kere yumruk yediğini söylüyor. Her iki tarafta da kırık meydana geldi. O gece polislerin de yoğun gayreti vardı. Yakalandılar, bir tanesi başka suçlardan arandığından dolayı anında tutuklanıp cezaevine gönderildi. Diğer ikisi serbest kalmıştı. Ancak biri dün yeniden gözaltına alındı. Diğeri hala serbest. Doktor olacaktı. Youtuber’lık yapıyordu. Neden böyle şeyler yaptılar. Bir türlü anlam veremiyoruz. Neden bunlara kimse önlem almıyor. Neyin var oğlum demiyor? Aileleri neden ilgilenmiyor. Ben çocuğumu doktor yapmak için yıllarımı verdim. Küçük yaştan beri doktorluk için mücadele veriyordu. BEÜ’ye de iyi bir puanla girdi. Tam mezun olacağı zaman böyle bir olay başına geldi. Karıncayı dahi incitmeyen bir insandı. Bunların hiçbir şekilde cezasının ertelenmesini istemiyorum. Hukuka sonuna kadar güveniyorum. Tüm yetkililere sesleniyorum. Bu tür davalara el atılmadığı sürece bu gençlerimiz hep tehlikede.”

“Ben herhalde öleceğim dedim”

Mezuniyetine günler kala böyle bir olay yaşadığını anlatan Çağatay Çelik ise yaşadığı korku dolu anları anlattı. Hiç beklemediği şekilde yumruk yediğini söyleyen Çelik, dehşet anlarını şöyle anlattı:

“Arkadaşlarla kafa dağıtalım eğlenelim diye sahile indik. Yanımda gitar vardı. Çalmaya başladık. Gece de geç olunca toparlanalım dedik. Tam gidiyorduk. Üç yabancı insan yanımıza geldi. Az önce çalıyordunuz galiba bize bir şarkı çalsanıza dedi. Ben de çalarız dedim. Gitar çalmayı, insanlara şarkı söylemeyi seviyorum. Tam gitarı kabından çıkarttım. Bir sigara versene dedi. Son sigaram veremem dedim. Hiç beklemediğim şekilde bir anda yumruk yedim. Yumruğun üzerine sendeledim. Bir insan böyle bir şey beklemez. Yere düştüm. Yerdeyken birkaç kez tekme falan da yedim. Çok net hatırlamıyorum. Israrla vurdular. Çenemin kırıldığı anı hissediyorum. Mert denen arkadaş vurduğunda oldu. Çenemin olduğu gibi yukarı kaydığını hissettim. Ben herhalde öleceğim dedim. Bulduğum ilk fırsatta kaçtım. Hastanede ameliyat olmam gerektiğini, vida atacaklarını söylediler. Belki bir iki yıl sürecek tedavi süreci var. Psikolojik tarafı da var. Aşmaya çalışıyorum. Mezuniyetime sayılı günler vardı. Bütün bunlar eklenince hem mezuniyet, sosyal hayat, müzik gitarla para kazanıp kendi eğitimimi sürdürüyordum. Aileme ulaşmışlar. Tehdit mesajları gelmiş. Biz bunları göz ardı ediyoruz. Mahkemeye ve adalete güveniyoruz.”

Olayın ardından lisanslı boksör olduğu iddia edilen zanlı Mert B. ve Murat B. çıkarıldıkları nöbetçi mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Diğer zanlı G.K.S. ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

Ahmet Bilal Hamzaçebi - Barış Altındağ - Sertaç Özdemir

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya 15 metrelik uçurumdan uçtular, hayatlarını ağaç kurtardı Antalya’da yaklaşık 15 metrelik yükseklikten uçarak bir ağacın üzerine düşen otomobildeki karı koca emekli öğretmen, itfaiye ekiplerinin film gibi operasyonuyla kurtarıldı. Kaza, saat 19.30 sıralarında Kepez ilçesi Antalya Bulvarı üzerindeki seyir terası olarak bilinen noktada yaşandı. Alınan bilgiye göre, Hasan T. (68) idaresindeki 60 HF 563 plakalı otomobil, sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu önce demir bariyerlere çarptı ardından yaklaşık 15 metre yükseklikteki uçurumdan bir ağacın üzerine oradan da toprak zemine düştü. Kazayı gören vatandaşlar, araçta bulunan sürücü ile eşi Gülseren T.’yi (68) araçtan çıkardılar. Durumun 112 Acil Çağrı Merkezine bildirilmesinin ardından olay yerine itfaiye, sağlık ekipleri ve polis sevk edildi. Hastanede tedavi altına alındılar Belirtilen adrese gelen itfaiye ekipleri, kaşık sedyeye alıp halat yardımıyla yukarı çıkardı. Çifi, ambulansla kaldırıldıkları Antalya Şehir Hastanesinde tedavi altına alındı. Çiftin bilinçlerinin yerinde olduğu öğrenildi. Hurdaya dönen araç ise vinç yardımıyla bulunduğu noktadan alındı. "Ağaç olmasaydı muhtemelen ölürlerdi" Kazanın görgü tanıklarından Burak Ürün, "Araba fren sıkarken aşağıya uçtuğunu gördüm. O anda yardıma gidip yaralıları çıkarmaya çalıştım. O ağaç olmasaydı araba aşağı yuvarlanacaktı. Ağaç sayesinde kurtuldular" dedi. Yaralı çifti araçtan çıkarmaya yardım eden bir vatandaş da, "Teyzeyle amcayı çıkardık sonrasında ambulans ekibi ile itfaiye ekibi geldi. Sedye ile buradan çıkarmak 2,5 saat sürdü. 5 metre ileriden uçmuş olsalardı muhtemelen ölürlerdi. Çünkü onları kurtaran ağaç oldu" diye konuştu.
İstanbul Ersin Destanoğlu: “Serdar Hoca bu kulübün DNA’sını çok iyi biliyor” Beşiktaş’ın tecrübeli kalecisi Ersin Destanoğlu, daha iyi sonuçlar almak için çalışmaya devam edeceklerini dile getirerek, “Serdar Hoca bu kulübün DNA’sını çok iyi biliyor” dedi. Trendyol Süper Lig’in 33. haftasında Beşiktaş, sahasında karşılaştığı MKE Ankaragücü’nü 2-0 mağlup etti. Siyah-beyazlılarda sakatlığı bulunan Mert Günok’un yerine 11’de sahaya çıkan Ersin Destanoğlu, maçın ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. İyi bir futbolla galip geldikleri için mutlu olduğunu dile getiren Destanoğlu, “Bizim için güzel bir akşamdı. Tempolu, coşkulu güzel bir maç oynadık. Kazandığımız için mutluyuz. Önümüzde önemli bir kupa maçı var. Bugünkü maç bizi o maça da bira hazırladı. Rakibimizi de daha iyi tanıdık. Moral motivasyonumuzu yukarı çekerek daha iyi sonuçlar almak için elimizden geleni yapacağız” diye konuştu. Uzun süre sonra kazandıklarına değinen siyah-beyazlı takımın kalecisi, “Taraftarlarımız 5 maçlık serüvende bizden galibiyet bekliyordu. Biz de Serdar Hoca’yla birlikte içerideki moral ve motivasyonu sahaya yansıtıp taraftarlarımızı galibiyetle buradan uğurladığımız için mutluyuz” ifadelerini kullandı. “Serdar Hoca bu kulübün DNA’sını çok iyi biliyor” Serdar Topraktepe’nin takımla bağını hiç kopartmadığını vurgulayan Ersin Destanoğlu, "Öncelikle Santos Hoca’ya teşekkür ederim. Buraya geldi ve takımı yukarı çıkartabilmek için elinden geleni yaptı. Serdar Hoca bu kulübün DNA’sını çok iyi bilen, oyuncularla iyi diyaloğu olan bir hocaydı. Bizimle hep irtibat halindeydi. Bugün için sahada neler yapmamız gerektiğini söyledi. Biz de çıkıp oynadık” diyerek sözlerini tamamladı.