SAĞLIK - 11 Ocak 2021 Pazartesi 10:30

"Gençler de Parkinson olabilir"

A
A
A
"Gençler de Parkinson olabilir"

Medipol Üniversitesi Parkinson Hastalığı ve Hareket Bozuklukları Merkezi (PARMER) uzmanları, genç yaşta görülen Parkinson’a ilişkin “Genç yaşta görülen Parkinson’da genetik yatkınlık faktörü bulunuyor. Titreme genelde ilk bulgu olarak ortaya çıkar. El ve ayakta, bazen de çenede gözlemlenebilir” dedi.

Medipol Üniversitesi Parkinson Hastalığı ve Hareket Bozuklukları Merkezi (PARMER) Nöroloji Uzmanı Dr. Başak Bolluk Kılıç, gençlerde Parkinson hastalığına neden olan faktörlere değinerek önemli açıklamalarda bulundu. Dr. Bolluk, Parkinson’un beyinde 'substansiya nigra' denilen bir alanda yer alan ve 'dopamin' üreten nöronların kaybedilmesi ve buna bağlı olarak bu maddenin azalması sonucunda ortaya çıkan bir hastalık olduğunu belirterek, “Beyin bu hücrelerin yüzde 60 ila 80’ini kaybettiğinde hastalık bulguları ortaya çıkmaya başlar. Parkinson hastalığı toplumda binde 2 ila 3 oranında görülüyor. Ancak bu oran 70 yaş üzerine çıkıldığında yüzde 0.5 ila 2 arasına ulaşır” dedi.

"Genç parkinson’da genetik faktörler rol oynayabilir"

Yaşlılık hastalığı olarak bilinen Parkinson’un gençlerde de görülebildiğine dikkat çeken Dr. Bolluk, sözlerine şöyle devam etti: "Parkinson’da ortalama tanı konulma yaşı genellikle 60 yaş üzeridir. Hastalarının yüzde 5 ila 10’unda hastalık başlangıç yaşı 20 ile 50 arasındadır. Genç yaşta görülen Parkinson’da genetik yatkınlık faktörü bulunuyor. Çok nadir olgularda, Parkinson benzeri bulgular çocuklarda ve genç adölesanlarda da görülebilir. Ailesinde Genç Parkinson hastalığı bulunan bireyler kalıtsal risk altındalar demektir. Bu genlerin çoğunluğu çekinik (resesif) kalıtsal geçici özellik göstermektedir".

"El, ayak ve çenede titremeye dikkat"

Dr. Bolluk, genç yaşta görülen Parkinson’un belirtilerini ise şu şekilde açıkladı: "Bulgular hemen hemen ileri yaşta ortaya çıkan Parkinson bulgularıyla aynı. Hareketlerde yavaşlama, yüz mimiklerinde donuklaşma ve 'maske yüz' diye ifade edilen görünüm, vücudun bir yanında istirahat halinde ön planda ortaya çıkan 'para sayar' tarzda titreme, küçük adımlarla ve öne eğik olarak yürüme, yürürken bir kolun sallanmaması ilk göze çarpan belirtilerdir. Titreme genelde ilk bulgu olarak ortaya çıkmakta, el ve ayakta, bazen de çenede gözlemlenebilmektedir. Hastalar tanı alır almaz ne kadar erken tedaviye başlarlarsa yaşam kaliteleri de o oranda erkenden eskiye yakın haline döner. Son yıllarda yapılan çalışmalar Parkinson tedavisine erken başlanmasının, hastalık bulgularının ilerlemesini engellemede etkili olduğunu göstermiştir".

"Gençlerde daha yavaş seyrediyor"

İleri yaşlarda görülen Parkinson’a nazaran gençlerde hastalığın daha ılımlı ve yavaş ilerlediğinin altını çizen Dr. Bolluk, "Gençlerde, yaşlılarda görülen Parkinson bulgularından farklı olarak bunama, hafıza bozukluğu ve denge bozukluğu görülme oranları daha az. Genç hastalarda bazen dopamine cevap veren ve aşırı vücut kasılmaları ile seyreden 'Dopamine cevap veren distoni' diyebileceğimiz bir başka hastalık ile başlangıç aşamasında karıştırılması mümkün olabilir. Buna ilave olarak genç hastalarda bazen vücutta bazı ilaçların uzun süreli kullanımına bağlı olarak ikincil olarak ortaya çıkan, bazen de geçirilmiş beyin iltihapları veya damar tıkanıklıkları sonrasında gelişen benzer klinik tablolar ortaya çıkabilir. Bu olgular nadir olup ayrıntılı muayene bulguları veya laboratuvar tetkikleri ile ayırt edilebilirler" ifadelerini kullandı.

"Beyin piliyle tedavi sağlanabilir"

Medipol Üniversitesi Parkinson Hastalığı ve Hareket Bozuklukları Merkezi (PARMER), Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Ali Zırh, gençlerde Parkinson tedavisine ilişkin şu değerlendirmede bulundu: "Parkinson hastalığının başlangıç tedavisi ilaç tedavisidir. Bu hastalarda ilaç tedavisindeki en önemli husus tedavi süresinin hastanın yaşına bağlı olarak çok uzun süreli olması. Bu da uzun süreli dopamin kullanımına bağlı istem dışı hareketler tarzındaki motor yan etkilerin ve sık açılıp kapanmaların erken dönemde karşımıza gelme ihtimalinin yüksek olması anlamına gelir. Unutulmamalıdır ki bu genç hastaların hastalıklarının başındaki bu ilk yılları; aktif yaşamlarını yaşadıkları, çalıştıkları ve üretken oldukları yıllarıdır. Bu kaliteli yaşam düzeyini korumak ve yaşam kalitesinden ödün vermemek için eğer hasta yüksek doz ilaç tedavisine ihtiyaç duyuyor; tedaviye yeterli yanıt alamıyorsa ve yaşı da çok genç ise beyin pili tedavisinin erken dönemde göz önünde bulundurulması gerekebilir. Hastalar ile konuşarak, karşılıklı sohbet halinde gerçekleştirdiğimiz beyin pili ameliyatlarını hastalığın saatini geri almak diye tanımlayabiliriz. Bu tedavi sayesinde bağımsız yaşayamayan, sosyal hayattan kopan kişiler yeniden bağımsız yaşama şansı bulabiliyor, önemli bir kısmı da mesleklerini tekrar icra edebilme şansı yakalıyor".

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tokat Bakan Yardımcısının basın açıklaması sırasında deprem oldu İçişleri Bakan Yardımcısı Münir Karaoğlu depremin merkez üssü Tokat’ın Sulusaray ilçesinde basın açıklaması yaparken deprem meydana geldi. İçişleri Bakan Yardımcısı Karaloğlu, depremin merkez üssü Tokat’ın Sulusaray ilçesinde incelemelerde bulundu. Karaloğlu 4 ilçe 37 köyde 385 konut, 87 ahır, 11 cami ve 1 fırında hasar meydana geldiğini belirterek, “Sulusaray merkezli 5 deprem meydana geldi şu ana kadar, 41 de artçı oldu. Ben Tokat ve Yozgat’taki tüm hemşerilerimize geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Rabbim beterinden korusun, muhafaza etsin. En büyük tesellimiz şu ana kadar herhangi bir yaralımız ve can kaybımız yok. Arkadaşlarımız, ekiplerimiz şu anda sahada köylerin tamamı tarandı. Tokat’ta 3 ilçe, Yozgat’ta 3 ilçede olmak üzere depremden etkilenen tüm köylerimiz şu anda taranmış durumda. Tokat’ta şu ana kadar 112 acil çağrı merkezimize 576, Yozgat’ta 250 deprem kaynaklı vatandaş ihbarı var. Ön incelemeler sonucunda Tokat ilimizde 3 ilçe, 30 köyde, 191 konutta ve 84 ahırda, 7 cami ve 1 fırında hasarlar var, bunlar yıkık değil hasarlı. Yozgat ilinde 1 ilçede 7 köyde 94 konutta, 4 cami ve 3 ahırda ön hasar tespitlerimiz var” dedi. “Hasarlı evlere girmeyin” Hasarlı evlere girilmemesi çağrısında bulunan Karaloğlu, "Evinde hasar olan, çatlağı olan hiçbir vatandaşımız evini kullanmasın. Biz onları alıp misafir etmeye hazırız. Yurtlar hazır hale getirildi. Vatandaşımıza çağrı yapıldı. Şu ana kadar 30 vatandaşımız yurtlarda kalmak için müracaatta bulundu. Sayın valimizin verdiği bilgiye göre şu anda bölgedeki kamu kurum ve kuruluşlarında bir hasarımız yok. Okullarımızda, kamu hizmet binalarında herhangi bir hasarımız yok, inşallah binalarımızda kamu hizmeti vermeye de devam edeceğiz. Kumanyalar hazırlandı şu anda dağıtılıyor. Yine Tokat’ta üç ilçemizde sıcak yemek çıkartmak üzere aş evlerimiz oluşturuluyor. İnşallah vatandaşımıza sıcak yemek imkanımızda sunulacak. Şu anda bölgede ulaşımda, alt yapıda, elektrik ve haberleşmede herhangi bir sorunumuz yok. Yollarımız açık, enerjisi olmayan ve haberleşme imkanı olmayan köyümüz yok. Tedbir olarak Tokat’ta bir gün eğitime ara verdik. Yozgat ilimizde ise Çekerek, Kadışehri ve Aydıncık ilçelerinde yine eğitime bir gün ara vermiş olduk” dedi. “750 Personel 150 araç bölgede” Karaloğlu, 150 araç ve 750 personelin bölgede görev aldığını ifade ederek, “Diyarbakır’dan Van’a kadar birçok ilimizden arama kurtarma ekipleri bölgeye ulaşmış durumda. Yerel ekipler de bölgeye ulaştı. Şu anda bölgede 750 personelimiz vatandaşlarımıza yardımcı olmak üzere bekliyor. 150 yardım aracı da bölgeye ulaşmış durumda” şeklinde konuştu. “Dezenformasyon uyarısı” Karaloğlu açıklamasında dezenformasyon uyarısında bulunarak şunları söyledi: “Sosyal medyada maalesef yine dezenformasyonlar var. Vatandaşımıza çağrımız AFAD tarafından açıklanmayan hiçbir bilgiye itibar etmemeleridir. Biz vatandaşlarımızı AFAD üzerinden çok hızlı bir şekilde bilgilendiriyoruz. Vatandaşımızın tereddüdü olmasın.” Öte yandan İçişleri Bakan Yardımcısı, açıklama yaptığı sırada deprem meydana geldi. Karaloğlu, "Şu anda artçı sarsıntıyı hep birlikte yaşadık. Rabbim hepimizi, ülkemizi korusun" dedi.
İstanbul Jose Mendilibar: "Dayanma gücümüzü sonuna kadar kullandık" Olympiakos Teknik Direktörü Jose Mendilibar, Fenerbahçe ile çok zor bir maç oynadıklarını belirterek, "Dayanma gücümüzü sonuna kadar kullandık. Penaltılara kalması, futbolcuların becerisine kalıyor" dedi. UEFA Avrupa Konferans Ligi Çeyrek Final ikinci maçında Fenerbahçe ile karşılaşan Olympiakos, penaltı atışları sonunda galip gelerek yarı finale yükseldi. Müsabakanın ardından düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulunan Olympiakos Teknik Direktörü Jose Mendilibar, "Çok zor bir oyun oynadık. Dayanma gücümüzü sonuna kadar kullandık. 10. dakikada golü yemiştik fakat dayandık. İlk devrede dayanma gücümüzü iyi kullandık. Topu rakibe verip yorma yoluna gittik. Penaltılara kalması, futbolcuların becerisine kalıyor" ifadelerini kullandı. "Kendimi şanslı hissediyorum" Mendilibar, "Avrupa kupalarında yarı finale kalmasında takımın başında antrenör olduğum için kendimi şanslı hissediyorum. Umarım daha ileriye taşıyabiliriz. Şu anda kalemizi koruyan Tzolakis, başta ikinci kalecimizdi. Sonra kaleyi devraldı. Topun auta gitmesine şans diyebilirsiniz ancak kalecinin kurtarışına şans diyemeyiz. Bir çalışma sonucu oluyor bunlar" diye konuştu. "Kariyerim boyunca penaltılara bakmadım" Penaltı atışlarını izlemediği ve sırtını dönmesiyle ilgili sorulan soruya İspanyol teknik adam şu yanıtı verdi: "Ben bütün kariyerim boyunca penaltılara bakmadım. Bunu totem olarak yaptığımı size açıklamak isterim."
İstanbul İsmail Kartal: “Turu geçmek adına her şeyi hak etmiştik” Fenerbahçe Teknik Direktörü İsmail Kartal, Olympiakos maçında oyuncuların 2. golü bulamamanın stresini yaşadığına dikkat çekerek, “Turu geçmek adına her şeyi çok hak etmiştik. Bugüne kadar penaltı kaçıran oyuncular, en az penaltı kaçıran oyunculardı” dedi. UEFA Avrupa Konferans Ligi Çeyrek Final ikinci maçında Fenerbahçe, sahasında karşılaştığı Yunan temsilcisi Olympiakos’a penaltı atışları sonunda kaybederek turnuvaya veda etti. Fenerbahçe Teknik Direktörü İsmail Kartal, müsabakanın ardından düzenlenen basın toplantısında değerlendirmelerde bulundu. İlk yarı iyi futbol oynadıklarını belirten Kartal, "Bugün oyuna çok iyi başladık. İlk devre muhteşem bir Fenerbahçe vardı. Muhteşem taraftar önünde golü de bulduk. İkinci yarı oyun dengelendi. Sonra tempoyu arttırdık sadece 2. golü bulamadık. Oyuncuların turu geçebilmek adına rahatlığı, o golü bulamamanın stresini yaşadık. Uzatmalarda mecburi değişiklikler yaptık. Uzatmalar iki takım adına dengeli geçti. Turu geçmek adına her şeyi çok hak etmiştik. Oyuncularımı tebrik ediyorum. Bugüne kadar penaltı kaçıran oyuncular, en az penaltı kaçıran oyunculardı. Sadece 2. golü bulamadığımız için turu geçemedik. Taraftarlarımıza karşı mahcup olduk. Her şeye rağmen önümüze bakıyoruz. Ligde devam edeceğiz" diye konuştu. “Bugün bazı oyuncular karşılık veremedi” Müsabakada yapılan değişiklikler ile ilgili Kartal, “Bazen oyuncuları değiştirirsin, hamlelere karşılık bulursunuz. Bazen de istediğiniz verimi alamazsınız. Bugün de bazıları karşılık verdi, bazıları veremedi. Bunlar futbolun içinde olan doğal şeyler” ifadelerini kullandı. "Mecburi değişiklikler oldu" Tadic’in vuruş stili ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Kartal, “Tadic’in çok fazla şut atma değil de ayak içi plase vuruşları var. Onun kendine göre vuruş stili var. 86. dakikada Fred ile konuştuk uzun zaman sakatlık yaşadı. Uzatmaları da düşünerek yerine daha mücadeleci birini alarak tüm planlarımız buydu. Szymanski’ye kramp girdi, Becao’nun kasığında ağrı oldu. Mecburi değişiklikler oldu” şeklinde konuştu. “En güvendiğimiz isimler penaltıları kaçırdı” Penaltı atışlarını da değerlendiren Kartal, “Bonucci çok kariyerli oyuncu, Cengiz de aynı şekilde. Tadic penaltı atışlarında, kariyerinde kaçırdığı penaltı sayısı çok az. Beni şaşırtan bunlar oldu. En güvendiğimiz isimler penaltıları kaçıran isimler oldu. Bu kadar mücadele ettik. Bu mücadelenin karşılığında 2. golü atarak turu geçebilmek varken, penaltılarla elenmek üzücü oldu” diyerek sözlerini noktaladı.