SAĞLIK - 01 Mart 2021 Pazartesi 15:50

'Genel sağlığımız açısından cildimizi mevsimlere hazırlamalıyız'

A
A
A
'Genel sağlığımız açısından cildimizi mevsimlere hazırlamalıyız'

Vücudun genel sağlık tablosunda cildin önemli bir koruma kalkanı olduğunu belirten Dr. Nilsu Salih, “Mevsimlerin ve mevsim değişimlerinin direkt cildimiz ile etkileşimde olduğunu unutmamalıyız. Bağışıklığımız, vitamin dengemiz, genel sağlığımız açısından cildimizi hem mevsimlere hazırlamalı hem de mevsimsel şartlara göre korumalıyız" dedi.

Medicana Çamlıca Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. Nilsu Salih, ilkbahar mevsiminde nelere dikkat edilmesi konusunda açıklamalarda bulundu. Dr. Salih, "Güneşli günlerin başlamasına, havaların ısınmasına doğru ilerlediğimiz şu günlerde açık hava ve güneş ışınları ile daha çok etkileşimde olacağımızın; birçok alerjene ve polene maruz kalacağız" dedi. Dr. Salih, mevsim değişimlerinde olduğu gibi ilkbaharın gelmesiyle beraber cildin bir takım farklılıklar göstermeye başlayabileceğini belirterek, "Bahar dönemlerinde ısı değişimleri sıkça görülür ve cildimiz diğer aylara göre daha fazla reaksiyon gösterebilir. Bu dönemde sağlıklı bir cilt için mevsim geçişine karşı hazırlanmak, olası alerji, hassasiyet gibi problemlere karşı önlemler almak gerekiyor” ifadelerini kullandı.

"Düzenli bakım ve temizlik ihmal edilmemeli"
Canlı ve sağlıklı bir cildin en temel anahtarının cilt tipine uygun şekilde temizlenmesi olduğunu söyleyen Dr. Salih, "Baharın başlaması ile birlikte cilt daha fazla güneş ışığına maruz kalmakta, bu nedenle kuruma, soyulma gibi problemlerin daha sık yaşanabilmesine sebep olmaktadır. Bu bakımdan kendi cilt tipinize uygun yapılan ve düzenli yapılan temizlik bu problemleri önlemek açısından büyük önem taşır" diye konuştu.

"Cilt ölü deriden arındırılmalı"
Cildin ölü deriden arındırılması işlemine peeling denildiğini vurgulayan Dr. Salih, "Cildi ölü derinden arındırma işlemi döneminde cilt güneş ışığına maruz kalırsa ciltte lekeler oluşabilir. Bu nedenle yaz aylarında yapılmaz. En uygun dönem bahar aylarıdır. Bunun için evde doğal malzemelerle hazırlanabilecek basit karışımlarla peeling yapılabilir" ifadelerini kullandı.

"Su tüketimi asla ihmal edilmemeli"
Cildin en temel besin maddesinin su olduğunun altını çizen Dr. Salih, "Tıpkı yaşamımızın ana kaynağı olduğu gibi cilt sağlığının da en başı sudur. Sağlıklı bir vücut ve cilt için günde en az 2 litre su içilmesi gerekirken, cildin nem düzeyini artırmak için günde 2 buçuk litre su içmek önerilir. Bahar ve yaz aylarında bol bol su tüketerek cildin kurumasını engellemek, cildin elastikiyetini artıracaktır" diye konuştu.

"Kaliteli uykudan ödün verilmemeli"
Dr. Salih, sözlerine şöyle devam etti: "Vücudun bakım, temizlik, su kadar uykuya, düzenli uykuya ihtiyacı var. Uyku; cildi besler, dinlendirir. Ayrıca büyüme ve gelişme hormonunu tetikler. Kaliteli ve düzenli uykuya, başta cilt sağlığı olmak üzere tüm vücut sağlığının olumsuz etkilenmemesi için özen gösterilmelidir. Dışarıdan yapılan bakımın yanı sıra cildi içten beslemekte gerekiyor. Bunun için vitaminler, mineraller ve protein bakımından zengin beslenmek, et ve süt ürünleri, meyveler, sebzelerden yana zengin ve dengeli bir beslenme programı oluşturulmalıdır. İlk olarak vücut ve yüz için hafif, asitli, nemlendirici bir temizleyici kullanarak kışın oluşmuş tahribatı kaldırmanın yanında kaybolan nemi yenilemekle başlayabilirsiniz. Ölü derinizden kurtulmanın yanında cildinizin yenilenmesi sürecinde antioksidanlara ihtiyacınız olacaktır. A, C, E vitamin preperatlarının oral yolla alımı cildinizde ultraviyole maruziyeti sonrasında ortaya çıkan zararlı serbest oksijen radikallerini etkisiz hale getirerek yaşlanma ve deri kanserinden sizi koruyacaktır. Tekrar tekrar güneşe maruz kaldığınızda, melanin üretiminden sorumlu olan melanositler, güneş ışınları tarafından aktive edilirler ve bu pigmentler derinin üst tabakasında düzgün bir şekilde depolandığında bronzluğa, dağınık veya öbekler halinde depolandığında ise lekelere neden olur. Cildimiz UVA ışınlarına ne kadar maruz kalırsa, korunması da o kadar azalır ve cilt kanserine kadar gidebilen pek çok problemlere neden olabilir. Cildinize günlük düzenli kullanacağınız nemlendirici kremi seçerken dikkat etmeniz gereken güneş koruyucu faktörü SPF 20’nin üstünde olması ve UVA içermesi yeterli olacaktır. Günümüz teknolojisiyle birçok dermakozmetik uygulamalarla parlak sıkı, kırışıksız bir cilt ve vücuda sahip olmak artık çok daha kolay. PRP, dermapen, mezoterapi, botoks, mezobotoks gibi birçok yöntemlerle cildinize bahar dokunuşlarının yansıması mümkün. PRP işlemi; kişinin kendisinden alınan bir miktar kanın santrifüj edilerek birleşenlerine ayrıldıktan sonra büyüme faktörleri ve kök hücreleri içeren, deriye enjekte edilmesiyle cildinizi ve saçlarınızı canlandırıp gençleştirmesini sağlayacaktır. Botoks ile 20 dakika kadar kısa bir sürede kırışıklarınızdan kurtulmanın yanında parlak bir cilde kavuşmanız mümkün. Hiperhidroz veya aşırı terleme probleminiz var ise el, koltuk altı veya ayak tabanına uygulanılacak botoks işlemiyle tüm yazı rahat geçirmeniz kaçınılmaz. Dermapen tedavisinde ise dikey olarak cilde birden fazla iğne ile mikro kanallar açılır ve mezoterapi veya PRP ürünlerinin emilim miktarını arttırarak daha kusursuz bir cilde sahip olmanız için yardımcı olur. Mezoterapi tedavisinde ise çok ince ve kısa iğne uçları kullanılarak sizi başta selülit olmak üzere lekeler, çeşitli cilt problemleri, cilt yaşlanmasını ve saç dökülmesini engellemek amacıyla çeşitli ürünlerin enjekte edilmesiyle sizi sıkı formda bir vücutla yaza hazırlayacaktır".

Maske kullanımında da dikkat edilmesi gerektiğinin altını çizen Dr. Salih, "Yüzde enfeksiyon olmaması için maskelerin tek kullanımlık olması gerekmektedir. Her ne kadar hijyen açısından maske temiz olsa da uzun süreli takıldığında buhar ve sıcaklığa bağlı yağlı ciltlerde akneyi tetiklemektedir. Rosa hastalarında ise buharın sıcaklığına bağlı kılcal damar genişlemesini arttırmaktadır. Korunma amaçlı yağlı ciltlerde günlük yüz bakımı ve maskeler düzenli kullanılmalıdır. Rozalı hastalarda sıcak soğuk farkından yüzlerini korumalılar. El temizliği için kullandığımız birçok antiseptik sabun ve solüsyonlar fazlasıyla irritan madde içermektedir. Bu irritanlar ciltte kuruluğu arttırarak hem alerjiyi tetiklemekte hem de ikincil bakteri veya mantar enfeksiyonlarına giriş kapısı açmaktadır. Alerjik kişilerde daha az irritan içeren antiseptikleri tercih etmeleri gerekmektedir. Kuruluğu önlemek için her dezenfektan kullanımı sonrası eller yıkanıp nemlendirici kullanılmalıdır” dedi.

Alınması gereken önlemlerle ilgili de bilgiler veren Dr. Salih, sözlerini şöyle tamamladı: "Maske seçimi kaliteli ve koruyucu olması göz önünde bulundurularak yapılmalıdır. Hijyen kurallarına göre bir maskenin gün içinde birden çok defa kullanılabilir ancak kullanım göz önünde bulundurularak düzenli olarak değiştirilmelidir. Maskelerin dış yüzeyleri kirlenmiş sayıldığı için maske takıp çıkartma kurallarına uyulmalı ve eller maske teması sonrasında da dezenfekte edilmeli veya yıkanmalıdır. Lastikli maske kullanımlarında, kulak arkalarında deri de tahriş meydana gelebilir. Bu durumda deri tahrişini önleyici kremler kullanılabilir. Yıkanabilir maskelerde deterjan yerine beyaz sabun tercih edilmelidir. Böylece cilt ile uzun süre temas ettiğinde ciltte alerjik bir durumu tetiklemesinin önüne geçilebilir. N95 gibi cilt yüzeyine iyice oturan maske kullanımlarında ciltte kızarıklık ve yara oluşabilir. Bu deri hastalıkları maskenin metaline ya da içerdiği maddeye (formaldehit) bağlı, kumaş maskelerde ise maskeyi yıkarken kullanılan deterjan ya da boyalara bağlı olarak gelişebilir. Kuru ciltte deri rahatsızlıkları daha kolay gelişebildiğinden ciltte kuruluk olduğunda hafif bir nemlendiriciyle nemlendirilmesi uygundur. Hastalığın şiddetine göre uzman hekim önerisi ile kısa süreli kortizonlu ya da kortizonsuz kremler kullanılabilir. Maske kullanımı esnasında makyaj yapılmasını önermiyoruz. Ancak makyajdan vazgeçemeyenlerin fondöten, pudra gibi makyaj ürünleri yerine ten rengi bir nemlendirici ya da güneş koruyucu kullanmaları uygun olabilir. Sık sık duş alınması nedeniyle aşırı sıcak su yerine sıcağa yakın ılık duş cilt sağlığı için daha uygun olacaktır. Kaynar suyla sık duş almak da vücut derisini kurutarak egzamaya ve kaşıntıya sebep olabildiğinden duş sonrası cildimizi korumak amacıyla nemlendirici kullanmak önemlidir. Derinin kuru olması daha kolay deri rahatsızlıkları oluşumunu kolaylaştırdığından yüzümüz içinde, ellerimiz içinde cilt derimiz için de deriye uygun nemlendirici kullanmak cilt sağlığımızı korumak açısından çok önemlidir".

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Gaziantep’te esrarengiz patlama sesi korku ve paniğe neden oldu Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde şiddetli bir patlama sesi duyuldu. Bölgede yaşayan vatandaşları tedirgin eden patlama sesi ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatılırken boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durulduğu öğrenildi. Olay, Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde meydana geldi. İddiaya göre, özellikle bölgedeki kırsal Gökçeli Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar bir anda çok yüksek bir patlama sesi duydu. Duydukları sesle korku ve panik yaşayan vatandaşlar 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda bulundu. İhbar üzerine sesin duyulduğu bölgelere jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ölen ya da yaralanan kimsenin olmadığı olay sonrası patlama sesinin kaynağı ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatıldı. Olayla ilgili çalışma yapan ekiplerin boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durduğu öğrenildi. Korku ve panik yaşayan vatandaşlar o anları anlattı Yaşadıkları korku ve paniği anlatan Çapan Köse ve Adil Yılmaz isimli vatandaşlar, önce kısa süreli keskin bir ışık gördüklerini sonrasında ise şiddetli bir patlama sesiyle irkildiklerini söyledi. Vatandaşlar, Suriye’ye yakın olduklarını ve oradan bir şey düşme ihtimalinin akıllarına geldiğini de ifade etti. Konu ile ilgili geniş çaplı soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.
Bayburt Bayburt’ta 4 kişinin yaralandığı trafik kazası güvenlik kamerasına yansıdı Bayburt’ta iki otomobilin çarpıştığı ve 4 kişinin yaralandığı trafik kazası, güvenlik kamerasına yansıdı. Kaza, Bayburt merkez Tuzcuzade Mahallesi, Sıla Kent Konutları önünde meydana geldi. Kazada ikisi sürücü olmak üzere toplam 4 kişi yaralandı. Camları, aynaları paramparça olan, kaput kısmı tamamen hurdaya dönen iki aracın karıştığı kaza ise etrafta bulunan iş yeri güvenlik kameralarına yansıdı. Bayburt merkez Köprülü Kavşak yönüne seyir halinde bulunan 69 AG 003 plakalı otomobil, şehir merkezi istikametine gelen 69 AS 030 plakalı otomobile dönüş yaptığı esnada çarptı. Çarpmanın etkisiyle yoldan çıkan otomobil etrafta marketin, evlerin bulunduğu yola devrildi. 69 AS 030 plakalı otomobil içerisinde bulunan 1’i sürücü 3 kişi, 69 AG 003 plakalı otomobildeki sürücü yaralandı. Market çalışanlarının ve etraftan geçen vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Devrilen otomobilde sıkışan bir kişi ve diğer 2 yaralı araçtan çıkarıldı, sağlık ekiplerince yaralılara ilk müdahaleleri olay yerinde yapıldı. Yaralılar ambulanslarla Bayburt Devlet Hastanesine tedavileri yapılmak üzere götürüldü. Hurdaya dönen otomobil, olay yerine çağrılan çekici yardımıyla yoldan kaldırıldı. İş yeri güvenlik kameraları tarafından saniye saniye kaydedilen görüntülerde, anayoldan gelen 69 AG 003 plakalı kırmızı aracın, hatalı dönüş yapan 69 AS 030 plakalı araca sert bir şekilde çarptığı görüldü.
Erzincan Erzincan’da tarım bölümü öğrencileri hem öğreniyor, hem üretiyor Erzincan’da meslek lisesi öğrencileri okulun bahçesindeki serada fide yetiştiriciliği yaparak hem öğreniyor hem de ekonomiye katkı sunuyor. Tarım bölümü öğrencileri, serada teorik eğitimlerini uygulama fırsatı buluyor. Erzincan İl Millî Eğitim Müdürlüğü’nün destekleri ile kurulan seralarda sebze fidesi üretim faaliyeti 2020 yılında başlayarak Tarım Alanı öğretmen ve öğrencileri tarafından kurulduğu yıl 30 bin sebze fidesi üretimi gerçekleştirildi. 2021 yılında Covid-19 nedeniyle uzaktan eğitim yapıldığı için, sebze ve aromatik bitki fidesi üretim faaliyetleri öğrencilerin okulda olmaması nedeniyle Tarım Alanı öğretmenleri tarafından yapıldı. Okul serasının üretim kapasitesi, pandemi olmasına rağmen, 2021 yılında iki katına çıkarılarak 60 bin adet fideye ulaştı. 2022 yılında ise mevcut serada tam kapasiteye ulaşılarak 90 bin sebze ve aromatik bitki fidesi üretildi. 2023 yılında da serada 95 bin fide üretimi yapıldı. Bu sene ise 110 bin fide üretimi yapıldı. Serada, domates, biber, hıyar, kabak, kavun, karpuz, lahana, patlıcan ve 3 cins aromatik bitki olarak reyhan, kekik, fesleğen üretimi olmak üzere toplamda 35 farklı tür fide üretimi yapılıyor. Üretimde yerelde halkın lezzet olarak en çok tercih ettiği ata tohumları kullanılmaya özen gösterilirken, ticari anlamda üretim yapmak isteyenler için yüksek verimli hibrit türlerin de üretimi gerçekleştiriliyor. Kullanılan tohumların genelde ata tohumu olması, üretilen fidelerin piyasa fiyatlarına nispeten en az yüzde 30 daha ucuz olması, hastalıklara dayanıklı olmaları, çeşitlerin doğru olarak verilmesi, ticari olarak üretim yapan üreticiler için ise yüksek verimli hibrit türlerin de olması gibi nedenlerden dolayı vatandaşlardan oldukça rağbet görüyor. Erzincan Gül Celal Toraman Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi 11. sınıf öğrencisi Tuba Bakartepe, “Biz derste gördüğümüz teorik işlemleri serada uygulayabiliyoruz. Serada fidelerimizi yetiştiriyoruz. İlaçlaması, gübrelemesi, sulaması hep bizim elimizden geçiyor. Organik gübreyle kendimizin yetiştirdiği fideleri halkımıza sunuyoruz.” dedi. Erzincan Gül Celal Toraman Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdür Başyardımcısı Abdullah Çiftçi’de, “Okulumuzun üretim üssü olan seramızdayız. Bu serada öğretmen ve öğrencilerimizle 100 binin üzerinde fide üretilmiş durumda. Kullanılan tohumların genelinin ata tohumu olması, üretilen fidelerin piyasa fiyatlarına nispeten en az yüzde 20 daha ucuz olması, hastalıklara dayanıklı olmaları, çeşitlerin doğru olarak verilmesi, ticari olarak üretim yapan üreticilerimiz için ise yüksek verimli hibrit türlerin de olması gibi nedenlerden dolayı halkımızın talebi fazla olmaktadır. Ayrıca üretilen fideler sosyal projeler dahilinde ihtiyaçlı ailelere ücretsiz olarak verilerek, öğrencilerimiz nezaretinde söz konusu ailelerin üretim faaliyeti yapmaları ve ailelerin geçimlerine katkı sağlamaları hedeflenmektedir." dedi.