EKONOMİ - 05 Eylül 2018 Çarşamba 17:08

GİMDES Başkanı Büyüközer uyardı

A
A
A
GİMDES Başkanı Büyüközer uyardı

GİMDES Başkanı Hüseyin Kami Büyüközer, “Okul kantinleri için ciddi bir yönetmelik ve fiziki şartlar prosedürü hazırlanmalıdır” dedi.

Gıda ve İhtiyaç Maddeleri Denetleme ve Sertifikalandırma Araştırmaları Derneği (GİMDES) Başkanı Dr. Hüseyin Kami Büyüközer, yeni eğitim ve öğretim yılı ile ilgili yazılı açıklama yaptı. Yeni eğitim öğretim yılının başlayacak olmasıyla milyonlarca öğrencinin ders başı yapacağını anımsatan Büyüközer, öğrencilerin beslenme alışkanlıkları ile ilgili eğitimcilere ve velilere tavsiyelerde bulundu. Büyüközer, okul kantinleri konusunda yetkililere seslendi. 

“Okular açılıyor, peki anne baba olarak siz buna hazır mısınız?” 

Okulların açılacak olmasıyla anne babaları tatlı bir telaş sardığını dile getiren Büyüközer, “Bu açıklamayı, bilhassa velilerimizin, okul aile birliği görevlilerimizin, okul yönetimlerimizin ve Milli Eğitim Bakanlığı birimleri görevlilerimizin okumalarını özellikle rica ediyorum. Çocuklarımızı beslenmeleri için emanet ettiğimiz okul kantinlerinin kontrolsüz, kalitesiz ve daha da önemlisi, sağlıksız ve inançlarımıza uymayan ürünlerin satıldığı mekânlar haline geldiği herkes tarafından bilinen bir keyfiyet artık. Biz bu konu hakkında okul yönetimlerine, okul aile birliklerine ve velilere ciddi hatırlatmalarda bulunmak istiyoruz” ifadelerini kullandı.

“Çocuklar gönül dünyamızın ve ülkemizin geleceğinin teminatıdır” 

Çocukların gönül dünyasının ve ülke geleceğinin teminatı olduğunun altını çizen Büyüközer, “O halde çocuklarımızın okul dönemi beslenmelerine ve bu beslenmede önemli bir konum kazanmış olan okul kantinlerinin durumuna bakalım. Okul çocuklarının beslenmesinde şu sağlıklı beslenme ilkeleri geçerlidir. Sağlıklı vücut ağırlığı korunarak besin çeşitliliğinin sağlanması gerekir. Yağ ve şeker tüketiminin sınırlandırılarak, lif ve selüloz bakımından zengin gıda maddelerinin tüketilmeli, vitamin ve minerallerin yeterli düzeyde alınması gereklidir” dedi.

“Ciddi hastalıkların temeli çocuklukta atılır” 

Bilinçsiz beslenmenin, sağlıksız nesiller yetişmesine neden olduğunu söyleyen Büyüközer, “Kalp hastalıkları, bazı kanser türleri, allerjik rahatsızlıklar ve osteoporoz gibi pek çok ciddi hastalığın temeli çocuklukta atılır. Bu nedenle çocuklarınız daha küçük yaşlardayken onlara düzenli beslenmeyi öğretmek gerekir. Beslenme eğitimi ne kadar erken başlarsa, çocuğun gelişim ve zekâ düzeyi ile bağışıklık sistemi de o denli güçlenir. Hal böyle olunca, abur cubura dikkat etmek gerekir” ifadelerine yer verdi.

“Cips, kraker, çikolata ve şekerlemelere dikkat” 

Hazır yiyeceklerin iştah kapattığını dolayısıyla çoçukların iyi beslenemediğine değinen Büyüközer, bu tür çocukların kilo almadığını, vücutlarının dirençciz kaldığını ve sık sık rahatsızlandığını hatırlattı.
Kalp krizinin 40 yaşın üzerinde yaygın görüldüğü ifade edilse de, son yıllarda Türkiye genelindeki istatistikler gözden geçirildiğinde kalp krizinin 12’li yaşlara kadar indiğini dile getiren Büyüközer, “Çünkü daha çok hazır yiyecek satışı yapılan yerlerde uygulanan yüksek ısıda pişirme tekniği, doğal yağların içeriğinde kimyasal değişiklikler oluşturur. Bu besinler başta kalp ve damar hastalıkları olmak üzere çeşitli sağlık sorunlarına davetiye çıkarır. Bu nedenle uzmanlar “fast-food” olarak adlandırılan beslenme alışkanlığının gençler arasında yaygınlaştığı ve kalp krizi geçirme yaşının da giderek düştüğünü vurguluyor. Son yıllarda 12, 15, 17 yaşlarındaki çocuklarımızın ani kalp krizi sonucunda vefat haberleri konunun ne ölçüde önemli olduğunun göstergesidir” dedi.

“Kantinler çocuklarımız için büyük tehlike oluşturuyor” 

Okul döneminde kantinlerin çocukların beslenmesinde çok önemli bir yer tuttuğunu belirten Büyüközer kantinler için ciddi uyarılarda bulundu.

Çocukların fast-food yiyecekleri daha cazip buldukları için kantine yöneldiğine vurgu yapan Büyüközer, personel hijyenin son derece kötü olduğunu ifade etti. Büyüközer açıklamasının devamında, “Gıda hazırlayan çıplak eller aynı zamanda para alışverişi de yapmaktadır. Bu durumda kantinden alınan besinin besleyici olmaktan çıktığını söyleyebiliriz. Para, binlerce kez el değiştirdiğinden ve binlerce kasaya girip çıktığından tam bir mikroorganizma yuvasıdır. Bundan dolayı para yoluyla hastalık bulaşmasına dikkat edilmelidir”şeklinde konuştu.

Kantin personelinin belli dönemlerde portör muayeneleri yapması gerektiğini ve kantin sahasının temizliğine önem verilmesini gerektiğine dikkat çeken Büyüközer, “Okullarda haşere mücadelesi hizmetleri yapılmadığından, eklembacaklılar ve kemirgenler de çocuklarımız gibi beslenmek için kantine gelmekte, ihtiyaçları olan gıdaları fazlasıyla burada bulmakta ve beslenmelerinin akabinde tekrar yuvalarına dönmektedir. Mevcut haşerelerin taşımış olduğu mikroorganizmalar böylece kantinin her yerine ve tabiî ki çocuklarımızın tükettiği besin maddelerine de bulaşmaktadır” ifadelerine de yer verdi.

Okullarda meydana gelen zehirlenmelerin bir çoğunun kimyasal kaynaklı olduğunu dile getiren Büyüközer, “ Bunların en büyük sebebi kullanılan temizlik kimyasallarının gıda maddeleri ile aynı ortamda bulundurulması veya kantin yetkilerinin hiçbir eğitim ve tecrübeleri olmaksızın kendi başlarına kantin bölgelerini ilaçlamalarıdır. Bu, gıda zehirlenmesinde ciddi bir unsur teşkil etmektedir” dedi.

“Veliler ve okul yöneticileri ortaklaşa bir kampanya başlatmalıdır” 

Son olarak okul kantinleri için ciddi bir yönetmelik ve fiziki şartlar prosedürü hazırlanması gerektiğine vurgu yapan Büyüközer, “Okul kantinlerinin bu durumu göz önünde bulundurularak, okulların açılmasıyla birlikte yetkililer kantinleri sıkı bir denetime tâbî tutmalıdır. Her şeyden önce, okul kantinleri için ciddi bir yönetmelik ve fiziki şartlar prosedürü hazırlanmalıdır. Bu konuda veliler ve okul yöneticileri ortaklaşa bir kampanya başlatmalı ve Milli Eğitim Bakanlığı’na durum ciddi bir talep olarak iletilmelidir” dedi.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tokat Tokat’ta yaşanan 4,7 büyüklüğündeki deprem anı güvenlik kamerasında Tokat’ta yaşanan 4,7 büyüklüğündeki depremin ardından, Tokat Sulusaray ilçesi Belediye Başkanı Davut Kılıç, ilçede herhangi bir olumsuz durumun bulunmadığını söyledi. Öte yandan deprem anı güvenlik kameralarına yansıdı. AFAD tarafından açıklanan bilgilere göre, saat 01.06’da merkez üssü Sulusaray ilçesi olan 4,7 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Deprem, 9,97 kilometre derinlikte kaydedildi. Sarsıntı Sivas ve Yozgat illerinden de hissedildi. Depremi hisseden vatandaşlar büyük bir panik yaşayarak kendilerini dışarı attı. Deprem anı iş yerlerinin güvenlik kameralarına yansırken Tokat Sulusaray Belediye Başkanı Davut Kılıç, açıklamalarda bulundu. Başkan Kılıç, şu ana kadar herhangi bir olumsuz durumun olmadığını fakat dikkatli olunması gerektiğini söyledi. “Yıkılan, hasarlı bir bina yok” Kılıç, ilçede yıkılan ve hasarlı bir binanın olmadığını ifade ederek, “Saat 01.06’da Sulusaray ilçe merkezli 4,7 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Şu ana kadar herhangi bir olumsuzluk yok. Yıkılan, hasarlı bir bina yok. Herhangi bir can kaybı ve yaralanma da yok. Köylerimizde de sorun yok. Özellikle vatandaşlarımız bu gece, dikkatli, uyanık olmasını ve mümkünse bu geceyi dışarda geçirmeleri önemli. Vatandaşlarımızı dikkatli olmaları konusunda anons yaparak uyarıyoruz. Deprem ülkemizin gerçeği. İlçemiz de Kuzey Anadolu fay hattına yakın bölgede bulunuyor. Hepimize geçmiş olsun” dedi. Vatandaşlar ise depremi hisseder hissetmez kendilerini evden dışarı attıklarını belirtti.
İstanbul İstanbul’da taksiciler öldürülen meslektaşları için toplandı İstanbul’da yüzlerce taksici Sarıyer’de gasp edilip öldürülen meslektaşları Yaşar Yanikyürek için bir araya geldi. İstanbul’un çeşitli noktalarında bir araya gelen taksicilerin katılımıyla, yol kenarında ölüme terk edilen Yaşar Yanıkyürek’in cenazesi Zincirlikuyu Mezarlığı gasilhanesine getirildi. İstanbul’da taksisine aldığı yabancı uyruklu iki şahıs tarafından öldürülüp Sarıyer’de yol kenarına atılan Yaşar Yanıkyürek için yüzlerce meslektaşı bir araya geldi. İstanbul’un farklı noktalarında toplanan taksiciler bir araya gelerek Yaşar Yanıkyürek’in cenazesinin Zincirlikuyu Mezarlığı’na getirilmesine eşlik etti. Farklı noktalarda toplanan taksiciler Beyoğlu’nda bir araya gelerek konvoy halinde Zincirlikuyu Mezarlığı’na hareket etti. Polis ekipleri çevrede güvenlik önlemleri aldı. Zincirlikuyu Mezarlığı önünde toplanan taksiciler burada basın açıklaması yaptı. Konuyla ilgili konuşan İstanbul Taksi Şoförleri Derneği Başkanı Deniz Dündar, “Bugün 14.30 sularında Anadolu Yakası’ndan aldığı yolcu ile Avrupa Yakası Sarıyer Tarabya, bizim Madenler dediğimiz bölgede yabancı yolcusu tarafından katledilen Yaşar Yanıkyürek abi için bütün meslektaşları olarak, arkadaşları olarak buradayız. Cenazemizi yalnız bırakmadık. Bu bizim ilk cenazemiz değil, görünene göre son cenazemiz de olmayacak. İki üç ay önce İzmir’de Oğuz Erge kardeşimiz, yaklaşık 9-10 ay önce Yıldıztabya, Gaziosmanpaşa’da Samet Kubiloğlu kardeşimiz, ondan 1 sene öncesine kadar Aydın Altun abimiz, bu ne ilk ne de son. Biz bir an önce yetkililerden taksicilerin can ve mal güvenliği için ivedi bir şekilde çalışma yapmalarını arzu ediyoruz. Bugün Yaşar abi için buradayız, cenazemizi gasilhaneye teslim ettik. Yarın Feriköy Mezarlığında öğle namazına müteakip defnedip son görevimizi yerine getireceğiz ama bunun son olup olmadığını bilmiyoruz. Ne yazık ki evden helalleşerek çıkıyoruz. Bir an önce yetkililerden, kabinli araç ya da başka bir çözüm bekliyoruz. Buna yetkililer, İstanbul’da taksiyi yönlendiren UKOME kurulu karar verecek. Bizler dernekler olarak, daha önce büyükşehir belediyesine bunun müracaatını yaptık. Bu ilk değil son değil. Biz helalleşerek çalışmak istemiyoruz. Bizler huzur, güven içinde çalışmak istiyoruz. Bizler STK’lar olarak sizler için her şeyi yapıyoruz. Bu işin hızlanması için sizlerin de bir an önce müracaatta bulunmanız gerekmektedir. Lütfen bizim sesimizi artık duyun. Lütfen bizi ciddiye alın" ifadelerini kullandı. "Azrailimizi yanımızda taşıyoruz" Ölümlerin artık son bulması için yetkililerin önlem almasını isteyen ve evden helalleşerek çıkıyoruz diye belirten Deniz Dündar, "Bugün bu, yarın bir başkası, kimi taşıdığımızı bilmiyoruz. Azrailini yanında taşıyan bir meslek grubu haline geldik. Bütün yetkililere, özellikle taksici dostu cumhurbaşkanımıza sesleniyorum; Sayın Cumhurbaşkanım lütfen bu çığlığımızı, bu haykırışımızı duyun” şeklinde konuştu.
İstanbul İstanbul’da taksiciler öldürülen meslektaşları için eylem yaptılar İstanbul’da bir grup taksici bir araya gelerek, öldürülen taksici Yaşar Yanıkyürek için ve son zamanlarda taksicilere yönelik artan sözlü şiddet ve cinayetleri, kötü şartları protesto etmek için eylem yaptı. İstanbul Sarıyer’de 34 TFY 89 plakalı taksinin şoförü Yaşar Yanıkyürek, otomobilinde önce gasp edildikten sonra bıçaklanarak yol kenarına atılmıştı. Bu duruma tepki gösteren bir grup taksici bir araya gelerek, son zamanlarda taksicilere yönelik artan sözlü şiddet ve cinayetler, kötü şartları protesto etti. Göztepe Köprüsü önünde toplanan taksiciler, Beşiktaş Meydanı önüne kadar konvoy yaptı. Göztepe Köprüsü önünde basın açıklaması yapan taksiciler, ardından Beşiktaş Meydanı’na doğru yolu çıktı, oradan tekrar Göztepe Köprüsü’ne gelen taksiciler protestoyu sonlandırdı. Durumla ilgili konuşan taksici Osman Balıkçı, "Burada bugün toplandık, iyi bir şey için toplanmak isterdik ama maalesef ki kötü bir olay için toplandık. Sevdiğimiz bir taksici ağabeyimiz Yaşar ağabeyimiz bugün hakkın rahmetine kavuştu. Bir vatandaş Ataşehir’den binip Sarıyer tarafına gidiyor ve ağabeyimizi katlediyor. Bu üzücü haberi aldıktan sonra bütün taksi camiası olarak toplandık. Şimdi de güzergahımız olarak buradan çıkacağız, artık sesimizin duyulmasını istiyoruz. Biz senelerdir gece çalışıyoruz, burada arkamda duran bütün abilerim, arkadaşlarımız hepsi evlerine ekmek parası götürmek için gece sabaha kadar çalışıyorlar ve hiçbir güvencemiz yok, bugün de gördük ki bu kadar basit bir şekilde, üstelik gündüz vakti bir abimizi kaybettik. Yaşar abimiz hakkın rahmetine kavuştu ancak bu ne ilk ne de son olacak gibi duruyor, burada toplanmamızın amacı sadece insanlara zarar vermek ya da bir şeyleri engellemek değil, sadece sesimizi duyurmak için buradayız. Buradaki bütün arkadaşlar da bu saatten sonra sadece can güvenliklerini ve Yaşar abimiz gibi bir son olmaması için ellerinden geldiğince birbirlerini kolladıkça da bir şeylerin olmasını istiyorlar ama maalesef olmuyor. Buradan yetkililere sesleniyoruz, bugün bir abimizi daha kaybettik, Yaşar Yanıkyürek ağabeyimiz bıçaklanarak katledildi. Bunların yaşanmaması için yetkilileri de artık göreve bekliyoruz. Şu anda Göztepe köprüsü altından çıkacağız, Beşiktaş güzergahında kimseyi rahatsızlık vermeden sessiz bir protesto yapacağız, bu sessiz çığlığımızı lütfen duyun. Toplamda yaklaşık 600-700 araçlık bir grup olacak" ifadelerini kullandı.