GÜNDEM - 27 Şubat 2020 Perşembe 12:14

Gizemli hayırsever İzmir’de de ortaya çıktı: Tüm veresiye borçlarını ödedi

A
A
A
Gizemli hayırsever İzmir’de de ortaya çıktı: Tüm veresiye borçlarını ödedi

İzmir’de kimliğinin ortaya çıkmasını istemeyen hayırsever bir vatandaş, kentteki bir markete girdi ve veresiye defterindeki yaklaşık 17 bin lira borcu ödeyip defterle bölgeden ayrıldı. Market sahibi, “Biz televizyonlarda görüyorduk, burada da ortaya çıktı. Allah razı olsun” diye konuştu.

Bayraklı ilçesi Osmangazi Mahallesi'nde, bir otomobilin içerisinden inen 40-45 yaşlarındaki bir adam, Kadri Aydın'ın (42) işlettiği bir markete geldi. Gizemli hayırsever, market sahibinden veresiye defterindeki borçları kapatmak istediğini söyledi. Market sahibi Kadri Aydın ile birlikte borcu hesaplayan şahıs, 40-50 kişiye ait yaklaşık 17 bin liralık borcu ödedi. Marketin girişine, "Bu bakkala olan tüm borçlarınız bir hayırsever tarafından kapatılmıştır. Kimsenin borcu kalmamıştır" yazılı pankart asan hayırsever, ardından da veresiye defterini alarak marketten ayrıldı.

Borcun ödenmesinin ardından hayrete düşen market sahibi Kadri Aydın, asılan pankartın fotoğraflarını çekerek mahalle sakinlerine gönderdi. Borçlarının ödendiğini öğrenen müşteriler de durumu sevinçle karşıladı.

“Şaka yapıyor zannettim”

Gizemli hayırseverin tüm mahallelinin borcunu kapattığı anları anlatan market işletmecisi Kadri Aydın, "Baktım, iyi giyimli, iyi bir arabayla gelmiş acaba ‘Bu da mı veresiye isteyecek’ dedim. Sonra veresiye defterinin toplamını istediğini söyledi. ‘Kimsenin borcunun kalmasını istemiyorum’ dedi. Ödemek istediğini belirtince ben önce dalga geçtiğini sandım. Sonra birlikte oturduk, hesapladık. Yaklaşık 17 bin liralık bir ödenmeyen borç vardı. Ödedi ve sonra defteri de aldı. Ardından da marketin girişine 'Bu bakkala olan tüm borçlarınız bir hayırsever tarafından kapatılmıştır. Kimsenin borcu kalmamıştır' yazılı bir pankart astı. Teşekkür ettim kendisine ben de. Hala inanamıyorum. Ben burada 4 yıllık esnafım ve mahallenin insanları da hala inanamıyor; Yani bunun bir şaka olduğunu düşünüyorlar ama gerçek. Gerçekten böyle insanlarımız varmış. Tabii televizyonlarda görüyoruz; ama ne kadar inanıyoruz? Karşımıza çıkınca anladık ki gerçekten çok güzel bir duygu. Gerçekten ben çok sevindim. İnsanlarımız şunu da söylediler. Şaka maiyetinde ‘Keşke daha çok borç yapsaydık’ diyenler de oldu. ‘Allah razı olsun, böyle insanlar var mı?' hala diyenler de oldu. Böyle insanların olması onur ve gurur verici. Peygamber efendimizin bir sözü vardır; ‘Bir elin verdiğini diğer el görmeyecek’ diye. Bu doğrultu da hayırsever kişi kimliğinin belli olmasını da istemedi" şeklinde konuştu.

"Gerçekten iyi insanlar da varmış"

Mahalle sakinlerinden Bülent Fırat (40), mahallelinin borçlarının ödenmesiyle ilgili olarak, "Market işletmecisi arkadaş bana bu arkada asılan pankartın fotoğrafını yolladı. Ben de şaşırdım, inanmadım en başta. İstanbul’da bir Robin Hood var diye biliyoruz; ama İzmir’e geleceği hiç aklıma gelmemişti. Şaşırdım, şaka yaptım sandım en başında. Gerçekten de iyi insanlar varmış. Benim borcum yoktu; ama ihtiyaç sahiplerine gitti. Allah bin kere razı olsun. Böyle iyi insanların olması çok iyi. Onlar da ilk başta inanmadı ama o günün şokuyla şaşırdılar tabi. Hatta market işletmecisi arkadaşımıza ‘Şaka mı yapıyorsun’ diye geri dönüş yaptılar. Gerçek olduğunu öğrenince çok sevindiler. Ben görmedim kendisini, keşke görseydim” açıklamasında bulundu.

“Diğer zenginlerin de aynı duyarlılığı göstermesi lazım”

Markete borcu olan ve borcunun hayırsever bir vatandaş tarafından kapatılmasının ardından mutlu olduğunu ifade eden mahalle sakinlerinden Bilal Karcı (67), “Markete benim borcum vardı. Allah razı olsun, bizim bu tür insanlara çok ihtiyacımız var. Çünkü çok zengin bir ülke değiliz. Mahallemizde yoksul insan çok. İhtiyaç sahibi çok. Öyle ki, evine ekmek alamayan insanlar var. Önemli olan o insanları bulup, onlara yardım edebilmek. Allah razı olsun. Çok zenginlerimiz de var ülkemizde. Bunların da aynı duyarlılığı göstermesi lazım. Çünkü Allah-ü Teala ne diyor: ‘Paylaşın’. Paylaşmak güzel bir şeydir. En güzel şeydir paylaşmak. Fikrini paylaşacaksın, imkanlarını paylaşacaksın, maddi olanakları olmayanlarla paylaşacaksın. Güzel bir duygudur bu. Hem bakkal arkadaşımızın işi görüldü, hem de borcu olanların. Allah razı olsun diyorum” dedi.

Ali İhsan Çiftçi - Sinan Yeniçeri
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Adana’da 3 çocuklu çift her yere bisikletle gidiyor Adana’da yurt dışında gördükleri ekipmanları alarak bisikletlerinin arkasına monte eden 3 çocuklu çift, her yere bisikletle gidiyor. Çocukluk yıllarında hobi olarak bisiklet süren ve zaman içerisinde hobisinin tutkuya dönüştüğünü belirten Erkmen Akan, çocukları olmasından sonra da eşi ile birlikte bu hobisini tutkuyla sürdürdüğünü anlattı. Akan, “Herhangi bir kişiye sorsanız çocuklarımız ile yaptığımız bu yolculuğun yanlış olduğunu söylerler. Fakat biz trafikte bisiklet süren kişiler olarak net bir şekilde Adana’da bisiklet ve motosiklete çok ciddi bir farkındalık olduğunu, ayrıca bizim bisikletlerimiz de farklı ve ilgi çekici olduğu için bize daha fazla tolerans sağladıklarını bisikletlerimizi kullanırken görüyoruz” dedi. “Eşim çocukları okula götürürken bisikleti tercih ediyor” Ufak tefek tehlikelerin yaşanabileceğini ancak aynı tehlikelerine araçla trafiğe çıkıldığında da mümkün olduğunu aktaran Akan, “Ufak tefek illa ki tehlikeler yaşanabilir ama araçla bu trafikte yer alsaydık bizi daha fazla tehlikelerin beklediğini düşünüyoruz. Bisikletlerimizle günlük hayatımızda çarşı, postane, hastane gibi her türlü günlük ihtiyacımızda kullanıyoruz. Eşim evde olduğu için çocukları okula götürürken bile bisikleti tercih ediyor” diye konuştu. “Bisiklet sağlıktır, özgürlüktür. Herkese öneriyoruz” Adana’nın büyük bir kent olmasından kaynaklı belirli saatlerde yoğun trafik ile de karşılaştıklarını aktaran Akan, “Adana, büyük şehir olduğu için burada belli saatlerde yoğun trafik olabiliyor. Bu sürelerde park yeri bulabilmek imkansız diyebiliriz ama biz bisiklet sayesinde bu sorunu ortadan kaldırmış olduk. Hem trafikte daha rahat ilerliyoruz hem de park sorunu yaşamıyoruz. Hayat sıkıcı değil, sizin bisikletiniz yok. Bisiklet sağlıktır, özgürlüktür. Herkese öneriyoruz” ifadelerini kullandı. “Bisiklet bizim en keyifli ulaşım aracımız” Ceren Akan ise Eren, Deren ve Beren ismindeki çocukları ile birlikte bisiklete binmekten çok keyif aldıklarını söyledi. Çocuklarının da bisikletin arkasında gerçekleştirdikleri yolculuk ile çok keyif aldığını belirten Akan, “Ne zaman araçla bir yere gidecek olsak, araç yerine bisikletle gitmek istediklerini söylüyorlar ve bisikleti gösteriyorlar. Etraflarını inceleyerek, arkamızda bizimle konuşarak, gördüğümüz yerleri onlara anlatarak yolculuk yapmak daha çok hoşlarına gidiyor. Böylelikle daha fazla keyif alıyorlar. Araba kapalı bir ortam olduğu için, bisiklet her açıdan bizim en keyifli ulaşım aracımız oluyor” sözlerine yer verdi. “Ekipmanları yurt dışı kullanımında gördük” Çocukları ile bisiklette gerçekleştirdikleri yolculuklarına bebek koltuğu ile başladıklarını, bebek koltuğu ile çocuklarının gayet güzel bir biçimde seyahat etmelerine rağmen çocukların büyümeleri ile birlikte daha sonraları arkada uyudukları zaman bebek koltuğunun pek konforlu olmadığını ve çocukların rahatsız olduklarını fark ettiklerini anlatan Akan, “Uyuduklarında daha konforlu hale gelebilmesi için diğer ekipmanları taktık. Bu ekipmanları da yurt dışında bazı ailelerde görüp biz de yapmak istedik ve ekipmanları almış olduk. Genelde yolda giderken diğer vatandaşlar video çekiyorlar, fotoğraf çektirmek isteyenler oluyor. Video çekenleri görünce biz de mutlu oluyoruz tabi” ifadelerini kullandı.