SAĞLIK - 21 Mart 2019 Perşembe 13:56

Göz tansiyonu körlüğe neden olabilir

A
A
A
Göz tansiyonu körlüğe neden olabilir

Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Özgür Yaşar, göz tansiyonunun tüm dünyadaki körlüklerin yüzde 13,5’ini oluşturduğunu belirterek, "Erken teşhis edilirse ilerlemesi durdurularak görme kaybı önlenebilir" dedi.

Medicana Bahçelievler Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Özgür Yaşar, göz tansiyonu (glokom) hakkında bilgi verdi. Glokomun tüm dünyadaki körlüklerin yüzde 13,5’ini oluşturduğunu kaydeden Dr. Yaşar, önce çevresel görme alanı kayıpları, sonra total görme kaybı yapabilen bir optik nöropati hastalığı oluğunu belirterek, "Bu hastalık ile optik sinir (görme siniri) lifleri yavaş yavaş kaybedilir. Erken teşhis edilirse ilerlemesi durdurularak görme kaybı önlenebilir" dedi. 

"Ailedeki göz tansiyonu glokom riskini arttırıyor"
Dr. Öğr. Üyesi Özgür Yaşar, "Glokom, genellikle göz içi basıncı yüksek kişilerde görülür. Fakat göz içi basıncı yüksekliği tek başına glokoma yol açmaz. Bazen yüksek göz içi basıncına rağmen glokom hastalığı oluşmamaktadır. Biz bu duruma ‘oküler hipertansiyon’ deriz. Bu durumun tersine bazen düşük göz içi basıncı olan kişilerde de glokom görülebilir. Bu duruma da ‘normotansif glokom’ denir. Göz tansiyonu yüksek kişiler, kornea tabakası ince kişiler (500 mikron altı), anne, baba ve kardeşte glokom hastalığı varlığı, dolaşım bozuklukları (hipertansiyon, hipotansiyon, vazospazm), diyabet, otoimmün hastalıklar, vaskülitler ve tiroid hastalıkları olan kişilerde görülme sıklığı vardır" diye konuştu.

"Baş ve göz çevresinde ağrı glokom habercisi olabilir"
Glokomun genellikle belirti vermeyen sinsi bir hastalık olduğunu ifade eden Dr. Yaşar, "Glokom, rutin göz muayenesi sırasında göz tansiyonu ölçümü ve göz dibi muayenesi ile teşhis edilebilmektedir. Glokom hastalığı var olan kişilerde, genellikle baş ve göz çevresinde ağrı, ışık hassasiyeti, yakın görmede bozulma, karanlık adaptasyonunda zorluk gibi belirtiler gözlemlenebilir. Hastalık ancak çok ilerlediğinde görme alanı kayıpları kişi tarafından farkedilmeye başlanır. Açı kapanması glokomu tipinde belirtiler çok ön plandadır. Bu tip glokomda şiddetli baş ve göz çevresi ağrısı, cisimlerin etrafında haleler görme, ışık hassasiyeti, mide bulanması, kusma ve görmede azalma gibi şiddetli belirtiler bulunur" dedi.

Glokom hastalığının ömür boyu takip ve tedavi gereklidir
Glokom hastalığının kronik bir hastalık olduğunun altını çizen Dr. Öğr. Üyesi Özgür Yaşar, "Yani ömür boyu takip ve tedavi gerektirir. Genellikle göz içi basıncını düşürmeyi amaçlayan bir tedavi yaklaşımı bulunmaktadır. Bu ya ilaçlarla (medikal tedavi), ya da girişimsel metotlarla olur. Genellikle ilaçlar (göz damlaları) ile kontrol altına alınarak ilerlemesi durdurulmaktadır. İlaçların yetersiz kaldığında girişimsel metotlara başvurulmaktadır. Bununla birlikte teşhis konulduğunda hastalık ileri bir aşamada ise direkt cerrahi de planlanabilmektedir" şeklinde konuştu.

"Damlalar düzenli kullanılmalıdır"
Dr. Özgür Yaşar, "Glokom hastalığında hekimin verdiği damlalar düzenli kullanılmalıdır. El yardımıyla göz altı kapağı iyi açılıp damla kolayca damlatılabilir. Damla tam olarak göze girmediği takdirde tekrar denenmelidir. Tedavi için damlalarla birlikte her zaman spor yapın, stresten mümkün olduğunca uzak durun ve rutin doktor kontrollerinizi yaptırın" ifadelerini kullandı.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara YÖK Başkanı Özvar: "2027 yılına kadar üniversitelerimizin tamamına yakınının akreditasyon süreçlerini tamamlamasını bekliyoruz" Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Erol Özvar, "2027 yılına kadar üniversitelerimizin tamamına yakınının akreditasyon süreçlerini tamamlamasını bekliyoruz" dedi. Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi İletişim Fakültesi Itri Konferans Salonu’nda Yükseköğretim Kalite Kurulu (YÖKAK) Uluslararası Kalite Güvencesi ve Akreditasyon Konferansı gerçekleştirildi. Konferansta konuşan YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, yükseköğretime kayıtlı örgün ve açık öğretime devam eden yaklaşık 7 milyon öğrenci ve 185 bine yakın akademik personel olduğunu belirterek, "Sahip olduğumuz bu kapasiteyle Avrupa Yükseköğrenim Alanı içinde önde gelen ülkelerden biri konumundayız. Ancak bizler ulaştığımız noktayı yeterli görerek yavaşlayacak bir anlayışta olamayız. Yükseköğretim Kurulu olarak bir yandan kapasitemizi iş dünyası ile öğrencilerin eğilim ve beklentileri doğrultusunda düzenlerken, diğer yandan üzerinde hassasiyetle durduğumuz kalite güvencesi standartlarımızı yükseköğretim sistemimizin bütün alanlarına yaygınlaştırmaya çalışıyoruz" dedi. "350 bine yaklaşan uluslararası öğrenci sayımız var" Uluslararasılaşma ve kalite bağlamında üniversitelerin uluslararası görünürlüklerini artırmayı hedeflediklerini aktaran Özvar, şunları kaydetti: "Uluslararası sıralamalardaki üniversite sayımızı yükseltmek, akademisyenlerimizin yer aldığı uluslararası projeler ile nitelikli ve etki değeri yüksek yayınların sayısını çoğaltmak; akademisyenlerimizin ve öğrencilerimizin uluslararası hareketliliğini artırmak öncelikli hedeflerimiz arasındadır. Bu alanlarda sağlayacağımız başarı, bir taraftan yükseköğretimimizin kalitesini artıracak, diğer taraftan çok daha fazla sayıda nitelikli uluslararası öğrencinin üniversitelerimize ilgi göstermesini sağlayacaktır. Böylece 350 bine yaklaşan uluslararası öğrenci sayısıyla dünyada ilk 10 içinde yer alan ülkemiz, ilk 5 ülkeden biri olma hedefine bir adım daha yaklaşmış olacaktır." "İyi bir seviyeye ulaşmış olsak da daha atmamız gereken adımlar var" Üniversitelerin yüzde 35’inde kurumsal akreditasyon olduğunu hatırlatan YÖK Başkanı Özvar, "Bu anlamda iyi bir seviyeye ulaşmış olsak da daha atmamız gereken adımların var olduğu anlaşılmaktadır. 2027 yılına kadar üniversitelerimizin tamamına yakınının akreditasyon süreçlerini tamamlamasını bekliyoruz. Hiç şüphe yok ki kalite süreçleri sonu olmayan ve sürekli iyileşmeyi ilzam eden bir uğraşı alanıdır. Program bazındaki akreditasyonlar ise YÖKAK tarafından yetkilendirilen 24 ulusal ve 13 uluslararası akreditasyon kuruluşu tarafından yürütülmektedir. Mevcut durumda yükseköğretim sistemimizde akreditasyondan geçen programların sayılarının artmasını beklediğimizi ifade etmek isterim" dedi. Konuşmaların ardından YÖK Başkanı Erol Özvar, üniversite rektörleriyle hatıra fotoğrafı çektirdi.
Muğla Başkan Köksal Üniversite öğrencileri ile buluştu Menteşe Belediye Başkanı Gonca Köksal, Kötekli Gençlik Merkezinde üniversite öğrencileri ile buluştu. Buluşmada gençlik merkezinin (MEGEM) nasıl daha etkin ve verimli olabileceği konusu ile ilgili öğrencilerin taleplerini dinleyen ve notlar alan Köksal, gençlerin belediyeden beklentilerine yönelik de çözüm önerilerini paylaştı. Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi öğrenci topluluklarının, gençlerin ve vatandaşların yoğun katılım gösterdiği gençlik merkezindeki buluşmada konuşan Köksal, “Kentimizi ortak akılla yönetecek, taleplerin önceliğine göre hizmet üreteceğiz demiştik. Sizlerin öncelikli olarak ulaşım ücretleri ile ilgili talebinizi Büyükşehir Belediyemiz ile görüşerek çözdük. Böylece otobüslerin ring seferleri 1 TL’ye düştü. Ayrıca otobüslerin sefer saatleri de güncelleniyor” dedi. Üniversite kent entegrasyonunu sağlamak istediklerini belirten Köksal, “Gençlik merkezimizi sizlerin talepleri doğrultusunda daha verimli, kent merkezimizde sizlerin kentin yaşamına, üretimine dâhil olacağı bir proje hazırlıyoruz. Sizlere Menteşe’de bir alan tahsis edeceğiz. Bu alanda dans, spor, yemek, satranç, kodlama, meslek etkinlikleri gibi yeni deneyimler kazanacak ve ilgi alanlarınıza göre yeteneklerinizi keşfedeceksiniz. Fikir üretebileceğiniz, sosyalleşeceğiniz, satış yapabileceğiniz ve kentin yaşamı içerisinde aktif olarak yer alacağınız bir alan oluşturacağız. Her zaman sizlerle bir arada ve iletişim halinde olmak istiyoruz” diye konuştu. Köksal, “Gençlik Birimi ve Gençlik Meclisi kuracağız” Başkan Köksal, gençlik birimi ve gençlik meclisi kuracaklarını belirterek, “Yarınlarımızı, sizlerle birlikte doğru şekilde inşa etmek istiyoruz. Bu anlamda gençlik birimi ve gençlik meclisi oluşturacağız. Sizlerin enerjisinden, fikirlerinden faydalanmak istiyoruz” dedi. Başkan Köksal konuşmasının ardından sözü buluşmaya katılan öğrencilere bıraktı. Sırayla söz alan ve buluşma için Başkan Köksal’a teşekkür eden öğrenciler, gençlik merkezinin daha etkin kullanılması ile ilgili önerilerini ve belediyeden farklı konulardaki beklentilerini açıkladılar.