2011 yılındaki depremde nükleer faciaya neden olan Fukushima Nükleer Santrali'nde biriken radyoaktif atık suyu denize bırakma planına dair kararı bu ay sonunda netleştirebileceği iddia edilen Japonya'ya Güney Kore'den tepki geldi. Güney Kore Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada Tokyo uluslararası toplumla iletişimi sürdürmeye davet edilirken, Japon hükümetine çevre ve insan sağlığını korumaya öncelik verilmesi çağrısında bulunuldu. Seul, radyoaktif suyun nasıl bertaraf edileceği konusunda şeffaf bir şekilde bilgi sağlanması gerektiğini vurguladı.
Güney Kore endişeli
Güney Kore, Japonya'nın Fukushima Nükleer Santrali'nde biriken radyoaktif atık suyu denize bırakma planını geçen ay Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (IAEA) gündemine taşımış, Güney Kore Bilim Bakanı Yardımcısı Jeong Byungseon, "Kirlenmiş suyu okyanusa salmak yalnızca Japonya'nın sorunu değil, ayrıca küresel deniz ortamı ve komşu ülkeler üzerinde daha geniş bir etkiye sahip olabilecek bir sorun" ifadelerini kullanmıştı. Byungseon, Japonya'nın konu hakkında karar vermeden önce Güney Kore de dahil olmak üzere küresel toplumla şeffaf ve somut iletişim kurma konusunda kapsamlı bir yükümlülüğünün olduğunu da sözlerine ekleyerek IAEA'dan bu konuda aktif rol oynamasını istemişti. Japonya Bilim ve Teknoloji Politikaları Bakanı Shinji Inoue ise ülkesinin IAEA'nın tavsiyelerini dikkate alarak atık suyu tahliye etmenin yollarını aradığını vurgulamış, Japonya'nın küresel topluma dikkatli ve şeffaf açıklamalar sağlayacağını ifade etmişti.
Kritik yıl 2022
Japonya 2011 yılında meydana gelen 9 şiddetindeki depremin ardından Çernobil faciasından sonraki en büyük nükleer felaket olarak gösterilen Fukushima Nükleer Santrali felaketine sahne olmuş, santraldeki üç nükleer çekirdeğin erimesi sonucu radyasyon sızıntısı meydana gelmişti. Bölgedeki binlerce kişinin tahliyesiyle sonuçlanan kazanın ardından, bir milyon tondan daha fazla radyoaktif atık su oluştuğu belirtilmişti. Santrali işleten Tepco adlı şirket, 2022'ye kadar bu suları depolamak için kullanılan tanklarda yer kalmayacağını açıklamıştı.
Burak Ersoy
