SPOR - 13 Ocak 2019 Pazar 17:08

Hagi’den Başakşehir’e tam not

A
A
A
Hagi’den Başakşehir’e tam not

FC Viitorul Constanta'nın teknik patronu Gheorghe Hagi, Türk takımlarının Avrupa’da güzel bir başarı gösteremediğini belirterek, beklentisinin fazla olduğunu söyledi. Süper Lig'deki şampiyonluk yarışını da değerlendiren Rumen hoca, “Bana göre bu sezon Başakşehir şampiyonluk konusunda daha iyi. Diğer 4 takım muhtemelen ikinci sıra için mücadele edecekler” dedi.

Galatasaray’ın efsane oyuncusu Gheorghe Hagi, teknik direktörlüğünü yaptığı FC Viitorul Constanta takımıyla Antalya’ya geldi. Kafilede, Hagi’nin oğlu futbolcu Ianis Hagi de yer aldı. Rumen teknik adam, Belek turizm merkezinde bir basın toplantısı düzenledi.

Türkiye’ye kampa geldiği için mutlu olduğunu ifade eden Hagi, kendilerini çok iyi hissettiklerine dikkat çekti. İyi bir kamp dönemi geçirmek istediklerini söyleyen Hagi, "Kamp sonucunda Romanya’daki ligde iyi bir performans sergileyebiliriz. Onun dışında yetenekli gençleri yetiştirmeye devam ediyorum. Çok iyi bir çalışma ve güzel performanslar sergiliyoruz. Tabi şu anda çeşitli seviyelerde milli takımlara kaynak olarak oyuncu vermek beni mutlu ediyor. Demek ki iyi çalışıyoruz. Bundan memnunum. Çocukluğumdan beri sevdiğim işi yaptığım için mutluyum" diye konuştu.

4-5 sezondur Başakşehir’in güzel bir gelişme kaydettiğinin altını çizen Hagi, Başakşehir’in 4 büyüklere karşı her zaman mücadele eden bir takım olduğunu belirtti. Türkiye’de futbolun sevilen bir spor olduğunu bildiren tecrübeli teknik adam, şöyle konuştu:

“Olağanüstü alt yapısı var. Her sezon star oyuncular geldi. Her takımın çok iyi oyuncuları var. Maalesef Avrupa’da güzel bir başarı gösteremediler. Benim beklentilerim daha fazlaydı. Futbol konusunda iyi olan ülkeleri bir araya bırakırsak, bunlardan sonra birinci sırada gelen benim kendi görüşüm Türkiye’dir. Türkiye’deki takımların herhangi birisi diğer Avrupa’daki takımlarla baş başa mücadele edebilirler. Çünkü bütçeleri ve oyuncuları, alt yapıları büyük bir ülke. Grupları var, kazanabilecek olan grupları var. Böyle geleneksel olan futbola sahipler. Bana göre kazanmak için her şey var. Şahsen dışarıda daha fazla başarıya beklenti var. Beşiktaş geçmiş sezon iyi gitti. Bana göre daha fazla istek olması lazım. Daha fazla hırs olması lazım. Avrupa’da kendisini göstermesi için beklenti olması lazım diye düşünüyorum. Romanya’dan öyle gözüküyor. Türkiye çok iyi durumda. Bir çok statlar yapıldı, yeni tesisler yapıldı. Alt yapı olarak mükemmel, oyuncular var. Potansiyel çok büyük. Benim görüşüm, Avrupa’da daha fazla başarı elde etmeli diye düşünüyorum.”

"Benim takımımda en yüksek maaş 5 bin Euro

Kendisine göre ‘krizden’ söz edilemeyeceğini kaydeden Hagi, şu ifadeleri kullandı:

“Türk futbolunda şu anki durumu bana göre normal. Böyle bir durumda yüksek seviyede üst performans yapılabilir diye düşünüyorum. Çünkü ben de böyle bir şey var. Az parayla çok iş yaparsınız diye düşünüyorum. Önemli olan bu konumda teknik konsept olması lazım ve bu konuda çok iyi çalışmak lazım. Büyük takımlar inşa edilir temelden. Sadece iyi oyuncu alarak olmaz. Dolayısıyla sadece paradan bahsetmek iyi değil. Teknik konseptten bahsetmek gerekiyor. İnşa edebilecek durumdasın, ben başka bir şey düşünmüyorum. Benim mantalitem her zaman kazanmak ve her zaman en iyisi olmak. Bununla yatıp kalkıyorum. Ben böyle bir krize inanmıyorum. Bana kalırsa bu durum Türk futboluna daha iyi bir şey getirir diye düşünüyorum 1 milyon Euro net maaş ödediğin zaman. Orada çok az para veriyorlar. Ben Türk futbolunda çok güzel ilerleme görüyorum. İnanılmaz şeyler yapıldı. Ben sadece futbola bakıyorum. Benim takımda en fazla maaş 5 bin Euro ve oynuyoruz. Romanya’nın 1. Lig'de oynuyoruz. Ama benim şu andaki kulüp bütçesi eskiden Türkiye’de bir futbolcunun yıllık kazandığı maaştı. Böyle bir bütçeyle böyle bir takımla Avrupa’ya çıkarak şampiyon olduk. Romanya’nın en iyi takımlarını yendik. Önemli olan kazabilecek takım oluşturmak ve inşa etmek.”

“Manken olmayacak, futbolcu olacak”

Genç ve yetenekli oyuncuların takımlarda yer alması gerektiğini savunan Gheorghe Hagi, “Büyük bir proje içerisinde mutlaka gençler olması gerekiyor. Gençler gelecek demektir. Tecrübeli olan kısımla, genç yetenekli oyunculardan oluşması lazım. Bu ikisiyle çok iyi bir performans yapabiliriz. Milli takım, kulüp takımı tecrübeli oyunculardan medyanın baskılarını kaldırabilecek olan oyuncuların gençlerden oluşması lazım. Bu ikisini bir araya getirdiğiniz zaman büyük bir takım yapılabilir diye düşünüyorum. Sadece kazanabilecek takımdan bahsediyorum. Herkes mantaliteden bahsediyor. Yetenekli futbolu seven ve bu metalitede yürüyen futbolcuları ön plana almak gerekiyor. Sadece parayı koyan değil de, zevkten futbolu oynayan oyuncuları bulmak lazım. İlk önce kendine değerli bir futbolcu olduğunu ispat etmen gerekiyor, sonra para gelir. Önce parayı düşünmemek lazım. En iyi futbol nasıl oynanır onu düşünmek lazım. En önemli şey kariyerinde antrenman yapmak. Çok yetenekli olan bir oyuncu size bunu söylüyor. Futbol sahası dışında da futbolu sevecek, manken olmayacak, futbolcu olacak“ diye konuştu.

“10 numaranız yoksa onu arayın, bulun”

Maçların test ve sınav olduğuna dikkat çeke Hagi, kendisine söylenen ‘Artık Türkiye’de 10 numaralar yok’ söylemlerine ise ‘Ben buna inanmıyorum’ diye cevaplayarak, şöyle devam etti:

“Belki bizim gibi oyuncular şu anda keşfedilmedi. Kendi kulübümde en fazla ürettiğim oyuncular 10 numaradır. Benim şu anki takımımda 4 tane 10 numara var. Mutlak o vardır. Herhalde keşfedilmemiş ya da seçilmemiştir. Ben onun olduğuna inanıyorum. Bu tamamen teknik ekibe bağlı. Benim için 10 numara, Galatasaray’da da, Fenerbahçe’de de, Beşiktaş’ta da var. 10 numarasız çok iyi bir takım olamazsınız. 10 numara her zaman fark oluşturur. Antrenörün düşünmediğini bile düşünebilir. 10 numarasız iyi bir takım olamazsınız. Ben de şu an 4 tane var. İlginç takım olsun diye düşünüyorum. İlginç takımla seyirciyi de çekersiniz. 10 numaranın ardında çok iyi bir takım olması lazım. Hiç bir zaman kendi kendine başarıya ulaşmaz. Ben de kolektif futbol oynadım. Benim arkamda iyi bir takım vardı. Beni çok iyi oynattı. Takımdaki 10 numaranın rolü her zaman çok büyük. 10 numaranız yoksa onu arayın, bulun. “

"Hiçbir yabancı oyuncu yedek olmaz"

Yabancı oyuncuların takımlarda oynaması gerektiğini vurgulayan Hagi, “Ben de yabancıyım. Yurt dışında oynadım. Her zaman ilk 11’e girdim. Benim için yabancı oyuncunun mecburen ilk 11’de olması lazım. Hiçbir yabancı oyuncu yedek olmaz. Tabi kuralları ben yapmıyorum. Bir takımda 3,4 ya da 6 yabancı olabilir. Yabancıların ilk 11’de olması lazım. Neden ben yabancı olarak başka bir ülkeye gidip, oynamak istiyorum? Çünkü o ülkenin oyuncularından daha iyiyim. O yüzden ilk 11’de olmam gerekiyor” ifadelerini kullandı.

"Fatih Hoca geldiğinden beri işler daha iyi"

Galatasaray’ın durumunu değerlendiren Hagi, Fatih Terim'in takıma geldiğinden beri işlerin yerine oturduğunu belirtti. Takımın durumunun iyi gittiğini ifade eden sarı-kırmızılı takımın efsanesi, “Bunu söylemeliyim ki, Fatih Hoca geldiğinden beri işler daha iyi. Şampiyon oldular. Bu sezon gruplarda yapabileceklerini yaptılar. Ama zaman içerisinde düzelir diye düşünüyorum. Bana göre bu sezon Başakşehir şampiyonluk konusunda daha iyi. Diğer 4 takım muhtemelen ikinci sıra için mücadele edecekler“ diye konuştu.

"Bu mesleği seversen iyi iş yaparsın"

Eski takım arkadaşlarının antrenörlük yaparak futbol hayatının içinde olmalarından çok mutlu olduğunu dile getiren Hagi, “Teknik direktörlük mesleğini seveceksin. Hangi seviyede oynadığın önemli değil. Bu mesleği seversen iyi iş yaparsın. İyi bir antrenör de diğerlerini daha iyi seviyeye getirecek, iyi oyuncu yetiştirmeye çalışacak. O verimi verecek antrenör olması lazım. Gördüğüm kadarıyla Bülent, Antalyaspor’un başında iyi iş yapıyor. Tebrik ederim. Tabi ki eski takım arkadaşlarımın futbol için çalışmaları beni çok memnun ediyor” diyerek sözlerini tamamladı.  

Ferah Vanlı - Mustafa Bürge
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Denizli Ege Bölgesi’ndeki buluşçu öğrencilerin projeleri ilk kez Denizli’de Ege Bölgesinde İzmir’İn dışında ilk kez Denizli’nin ev sahipliğinde düzenlenen ve 100 projenin sergilendiği Ortaokul Öğrencileri Arası Proje Yarışması Bölge Finalinde görücüye çıkan fikirler büyük beğeni topladı. Ortaokul Öğrencileri Arası Proje Yarışması Bölge Finali ilk kez İzmir dışında bir kentin ev sahipliğinde Denizli EGS Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleşiyor. Ege Bölgesi kentlerinden İzmir, Aydın, Muğla, Manisa, Uşak ve Denizli’den yarışmaya katılan okullardan toplam 100 proje yarı finale katıldı. Bu yıl 18.’si düzenlenen Ortaokul Öğrencileri Araştırma Projeleri yarışmasında Ege Bölgesindeki okullarda hazırlanan 887 projeden 100 tanesi jüriler tarafından sergilenmeye değer görülerek, bölge finaline davet edildi. Bölge finalinde başarılı olan projeler ise Türkiye finalinde yarışmaya hak kazanacak. Birbirinden ilginç fikirlerin yer aldığı sergi, Denizli’de 3 gün boyunca yine ortaokul öğrencileri tarafından ziyaret edilebilecek. Muğla’dan başvurdukları 90 proje arasından 13’ü ile yarışmaya katılan Muğla Bilim ve Sanat Merkezi Müdürü Bekir Cevizci, “Ortaokul Öğrencileri Arası Proje yarışması bölge finali heyecanını yaşıyoruz. Öğrenciler yıl boyunca hazırladıkları projelerini sundular ve bunlar bir ön elemeden geçti. Davet edilen projeler ise burada 3 gün boyunca sergilenecek. Perşembe günü gerçekleşecek ödül töreninde dereceye giren öğrenciler Türkiye Finallerine gidecek. Biz bugün 13 proje ile buradayız. Şu an burada 100 proje var. Bunun 13’ü bize ait. Ege Bölgesi’ndeki projelerin yüzde 13’ü Muğla Bilim ve Sanat Merkezi’ne ait. Bilim ve teknoloji kuruluna bu yıl 90 proje ile başvuruda bulunduk. Türkiye bazında en çok proje başvurusu yapan ikinci okuluz. Ege Bölgesi’nde birinci sıradayız. Ege bölgesinde böyle bir başarı yok. Okullardan öğrenciler buraya gelerek geziyorlar. Buradaki projeler günlük hayat problemlerinde çıkardığımız tahlillerdir. Patent ve inovasyon değerine sahip projeler yaptılar” dedi. Yarışmaya katılan Muğla Bilim ve Sanat Merkezi öğrencilerinde Elif Su Demir ise “Benim projem, Bir Doğal Boyar Madde Kaynağı: Xanthoria Parietina. Xanthoria Parietina bir diken türü. Günümüzde sentetik boyar maddelerin özellikle insanlara ve çevreye pek çok etkisi olduğu bilinmektedir. Bu etkileri azaltmak için doğal boyar maddelere ihtiyaç vardır. Xanthoria Parietina’dan elde ettiğimiz doğal boyar maddenin ahşap üzerindeki etkinliğini ortaya koymak projemizin amacıydı ve amacımıza ulaştık. Elbette literatürde bu doğal boyar madde var. Ancak ahşap üzerindeki etkinliğinin olmaması bizim projemizi özgün kılmakta” ifadelerini kullandı.
Sivas Sivaslı kadınlar artık madımak toplamak yerine pazardan satın alıyor Sivas’ta baharın gelmesiyle birlikte dağlardan toplanan madımak otu pazar tezgahlarında satışa sunuldu. Pazar esnafı artık köylerde yeni neslin madımak toplamadığını belirterek, "Şimdiki nesil madımak toplamıyor. Birkaç seneye kadar da bu emekçi kadınlarımız ölürse madımak olayı biter" dedi. Türkiye’nin geleneksel yemek kültüründe önemli bir yere sahip olan ve türkülere dahi konu olan madımak, yıllar boyunca özellikle kırsal bölgelerde yaşayan genç kızlar tarafından doğada tek tek elle toplanırken, günümüzde halk pazarlarında veya marketlerden hazır olarak satın alınıyor. “Şimdiki nesil madımak toplamıyor, hamburger yemeye gidiyor” Pazarda madımak satan Ethem Yıldız, “10 senedir madımak işi ile uğraşıyorum. Madımak nisan ayında toplanmaya başlanır ve haziran ayına kadar devam eder. Bunu toplayan şu an köylü kadınlarımız, emekçi kadınlarımız var. Ne yazık ki o eski kadınlarımız da artık yaşlanıyor ve nesli tükeniyor. Şimdiki nesil madımak toplamıyor. Birkaç seneye kadar da bu emekçi kadınlarımız ölürse madımak olayı biter. Şimdi çocuklar pizza yemeye, hamburger yemeye gidiyorlar. Böylesi zararlı şeyleri yiyorlar ve madımak gibi yararlı bir şeyi yemiyorlar. Önceden kadınlarımız madımağı kendileri severek topluyordu. Şimdi ise nesil değiştiğinden dolayı kadınlarımız da tembelleşti ve madımak toplamıyorlar. Satın almaya geldiklerinde ise ’Bunun toplamasında ne var ki’ diyorlar. Madımağı toplaması kolay değildir. Madımağı topladıktan sonra 1 ay boyunca hasta yatabilirsiniz. Emekçi kadınlarımızın ellerine sağlık, çok teşekkür ediyorum” diye konuştu. “Madımak da pazara düştü” Pazara alışveriş yapmaya gelen Ahmet Turan Yıldırım, “Kadınlar şimdi her şeyin hazırına koşuyorlar. Önceden bizim annelerimiz, nenelerimiz bunu toplarlar, güzelce bıçakla kıyarlardı ve bunun yemeğini yaparlardı kuşbaşı etle. Katı bir yemek olurdu, onu yufka ekmekle sokum ile yerdik. Bakar mısınız madımak da pazara düştü. Bundan köylerde çok var ama toplayan yok” şeklinde konuştu. “Genç kızlar daha madımağın ne olduğunu bile bilmiyorlar” Doğada elleriyle tek tek madımak toplayan Zeynep Gedikli, “Gençken biz topluyorduk, şimdiki cahiller ise daha madımağın ne olduğunu bilmiyorlar. Genç kızlar daha madımağın ne olduğunu bile bilmiyorlar” ifadelerini kullandı.