ASAYİŞ - 30 Ekim 2020 Cuma 14:27

Halil Sezai, tahliye edildi

A
A
A
Halil Sezai, tahliye edildi

Tuzla’da komşusunu darp ettiği gerekçesiyle hakim karşısına çıkan şarkıcı Halil Sezai, 1 yıl 11 ay 17 gün hapse çarptırıldı. Kararla birlikte ilk celsede tahliye edilen Sezai, “Bir sanatçı olarak böyle bir şey yapmak gerçekten benim için çok üzücü. Keşke yaşanmasaydı” dedi.

Tuzla'da 15 Eylül 2020 tarihinde tartıştığı 66 yaşındaki komşusu Hüseyin Meriç’i darp eden ve çıkarıldığı mahkemece tutuklanan şarkıcı Halil Sezai’nin 5 ayrı suçtan 13 yıl 10 aya kadar hapis istemiyle yargılanmasına başlandı. Anadolu 12. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya, tutuklu sanık Halil Sezai cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi(SEGBİS) ile bağlanırken, müşteki Hüseyin Meriç ve taraf avukatları salonda hazır bulundu.

Kimlik tespiti yapılan Halil Sezai, üniversite mezunu ve ses sanatçısı olduğunu söyleyerek, aylık ortalama gelirinin 10 bin ile 20 bin lira arasında olduğunu belirtti.

“Sanatçı olarak böyle bir şey yapmak çok üzücü”
Duruşmada savunma yapan tutuklu sanık Halil Sezai, olaydan dolayı üzgün olduğunu söyleyerek, “Bir sanatçı olarak böyle bir şey yapmak gerçekten benim için çok üzücü. Müşteki ile aramızda olay gününden öncesine dayanan bir anlaşmazlık söz konusudur. Müştekinin ikamet ettiği ikiz villanın öteki eşinde ofis olarak kullanan Murat Aytaç Ağırlar'ın ortak bahçesi olan bahçede çekim yapmak istedik. Ancak bu çekimlerimiz müştekinin müdahaleleri neticesinde gerçekleşemedi. Gerçekleştirmek istediğimiz çekim bir youtube projesine ilişkindi” dedi.

“Ağza alınmayacak küfür ve hakaretlerle karşılaştım”
Müştekiden gelen yüksek sesler neticesinde çekimleri gerçekleştiremediklerini söyleyen Sezai, “Kendisi kullanmış olduğu büyük hoparlör aracılığıyla yüksek sesle yayın yaparak, bazen anlamadığımız Arapça şeyler dinleterek çekim yapmamızı engelledi. Aynı zamanda yüksek sesle ezan sesi açıyordu. Bunun üzerine bir kaç defa kendisi ile konuşarak arayı bulmak istedim. Kendisi ile 5-6 defa konuşmayı denedim Ancak hepsi olumsuz sonuçlandı. Konuşmamıza fırsat vermiyordu. Bağırıp çağırıp, hakaret ve tehditlerde bulunuyordu. Ağza alınmayacak küfür ve hakaretlerle karşılaştım” diye konuştu.

“Tokat attıktan sonra olaylar değişti”
Daha sonra çekim yerini değiştirmeye karar verdiklerini aktaran Sezai, “Olay günü son bir kez Hüseyin beyle görüşmeye karar verdim. Problemleri çözmek istedim. Bu amaçla son derece iyi niyetli bir şekilde çiçek alarak müştekinin ikametine gittim. İkamete gittiğimde müşteki bana hakaret etti. Küfür ve hakaretler etti. Bana tokat attı. Buradan sonra olaylar değişti” dedi.

“5-6 aylık süreçte yoğun bir tacizle karşılaştım”
Sezai, müştekiye odunla vurmadığını söyleyerek, “Kendisine hakaret ettim ama kesinlikle tehdit etmedim. Üzgünüm keşke yaşanmasaydı. Gerçekten 5-6 aylık süreçte yoğun bir tacizle karşılaştım. Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum” dedi.

“Ortamı yumuşatmak için çiçek aldım”
Mahkeme hakiminin “Olay günü neden çiçek alarak gittiniz?” sorusuna sanık Sezai, “Ortamı yumuşatmak için hediye almak istedim. Biraz pozitiflik olsun istedim. Hüseyin Meriç konuşması zor bir insan. Ortamı yumuşatmak ve kendimi de rahatlatmak için çiçek alarak gittim. Bir hoşluk yapmak ve hediye vermek istedim” şeklinde konuştu. “Odun parçasını neden elinize aldınız?” sorusuna ise, “Tamamen mizah amaçlıydı. Odunluk yapmadan ‘çiçeği kabul et’ demek istedim. Kafamda böyle bir kurgu yaptım. Bu nedenle elime aldım” diyerek cevap verdi.

Sezai savunmasının devamında, “Kaçma şüphemin bulunmadığına dair maddeyi de anlamlandıramadım. Ben anneannemle yaşayan biriyim. Benim sigortalı çalışanlarım var. Bu ülkede çalışıyorum. Bu maddeyi anlayamadım. Dosyada bulunan tutuklanma nedenlerini kabul etmiyorum. Öncelikle tahliyemi ve beraatimi talep ederim” diye konuştu. Bunun üzerine söz alan avukatı Ahmet Gürel, “Müvekkilim haksız tahrik altında hareket etmiştir. Müvekkilimin beraatini ve tahliyesini talep ederim” dedi.

“İçeri girer girmez odunla yüzüme vurdu”
Müşteki Hüseyin Meriç ise, “Ben ikametimin ana kapısını oğlum sabahları benim yanıma uğruyor diye açık bırakıyordum. Olay günü de açıktı. Sadece sineklik kapalı halde duruyordu. Bir gürültü geldiğini duydum, oğlum zannettim. Kapının oraya geldiğimde sanığı elinde odun ile gördüm. Sinekliği açıp evin içine girdi. Girer girmez odun ile benim yüzüme vurdu. Kaş bölgemin üzerine isabet etti. O esnada beni tehdit etti” dedi.
Odunu elinden alarak dışarıya doğru kaçtığını söyleyen Meriç, “Beni gelip boynumdan kavradı. Hakaret ve tehdit etmeye devam etti. Ben fırsatını bulduğumda bahçeden sokağa çıktım. Orada kimsenin olmaması ve beni öldürebileceğinden endişe ettim. Sanık burada da eylemlerini sürdürdü. Benim kendisine hakaret ettiğim ve tokat attığım doğru değildir. O içeriye girdiğinde ben hiç bir şey yapmadım. Doğrudan odun ile bana saldırdı. Kendisinden şikayetçiyim” diyerek cezalandırılmasını talep etti. Bunun üzerine söz alan müşteki avukatı ise sanık Sezai’nin cezalandırılmasını istedi.

“Pişmanım”
Son savunması sorulan sanık Halil Sezai, “Kasten yaralama eylemini gerçekleştirdiğim doğrudur. Ancak bunu silahla gerçekleştirmedim. Sadece ellerimi ve ayaklarımı kullandım. Yaşanan olay nedeniyle pişmanım. Beraatime karar verilsin” dedi. Son sözünde ise beraatini ve tahliyesini istediğini söyledi.

1 yıl 11 ay 7 gün hapis
Davayı ilk celsede karara bağlayan mahkeme heyeti, Halil Sezai’yi “silahla yaralama”, “alenen hakaret”, “konut dokunulmazlığını ihlal”, “mala zarar verme” suçlarından toplamda 1 yıl 11 ay 17 gün hapse çarptırıldı. Mahkeme, sanığın yeniden suç işleyemeyeceğine yönelik olumlu kanaat oluşmadığından ve sanığın adli sicil kaydında daha önceden ‘kasten yaralama’ suçundan mahkumiyet kararı bulunduğundan cezayı ertelemedi.

Kararla birlikte tahliye edildi
Sezai’nin üzerine atılı suçun vasıf ve mahiyeti mevcut delil durumu ve tutuklu kaldığı süreyi göz önünde bulunduran mahkeme, Sezai’nin tahliyesine hükmetti. Öte yandan müşteki Hüseyin Meriç, duruşma sonrasında basın mensuplarına açıklama yapmadan adliyeden ayrıldı.

İddianameden
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, olay günü Halil Sezai ve Hüseyin Meriç arasında gürültü yapma meselesi yüzünden tartışma yaşandığı, bu tartışma esnasında Halil Sezai'nin elinde bulunan yaklaşık 30 santimlik odun parçası ile Hüseyin Meriç'e hitaben küfürler ederek tehdit ve hakaretlerde bulunduğu anlatılmıştı. Meriç’i önce odun parçası ile yaraladığı, daha sonra da tekme ve yumruk atarak yaraladığı belirtilmişti.

İddianamede, Halil Sezai'nin, “alenen hakaret”, “silahla kasten yaralama”, “silahla tehdit”, “mala zarar verme” ve “konut dokunulmazlığını ihlal” suçlarından toplamda 3 yıl 7 ay 15 günden 13 yıl 10 aya kadar hapisle cezalandırılması istenmişti.

Gamze Erdemir

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Kayseri’den milli takıma 13 sporcu gitti Kayseri Muaythai Takımı 16-21 Nisan tarihlerinde Antalya Kemer’de yapılan Türkiye Şampiyonası’nda 13 altın, 5 gümüş, 6 bronz madalya olarak şampiyonaya damgasını vurdu. İller sıralamasında birinci olan Kayseri, 13 şampiyon sporcusunu milli takıma göndermenin gururunu yaşadı. Bekir Özer Türkiye Gençler, U23 ve Elite Büyükler Şampiyonası’nda illerin başarı sıralamasında 1. Kayseri, 2. İstanbul, 3. Adana, 4. Gaziantep, 5. Ankara oldu. Muaythai Federasyonu Kayseri İl Temsilcisi Fatih Kağan Ulu, Türkiye şampiyonası öncesi Bölgeler Muaythai Şampiyonası’nda önemli bir sonuç elde eden Kayseri Muaythai takımının Türkiye Şampiyonasında da başarısını katlayarak sürdürmesinin kendilerini çok mutlu ettiğini söyledi. Ulu, “Bu başarının arkasındaki en büyük unsur Kayseri Muaythainin yıllardır bir aile olması. Yıllardır oluşan bu birlik ve beraberlik bizim başarılarımızı kat ve kat artırıyor. İl içerisinde yaptığımız organizasyonlarla sporcularımızın tecrübesini artırmaya çalıştık. Her maç bir tecrübe düsturu ile sporcularımızın tecrübelerini artırdık. Bu tecrübelerle ulusal ve uluslararası şampiyonalarda kazandığımız başarılarla doğru yolda olduğumuzu bir kez daha kanıtlamış olduk. Milli takımlarda yarışmayı hak etmiş 13 sporcumuz şehrimizi ve ülkemizi en iyi şekilde temsil edecek. Çalışmalarımıza disiplinli bir şekilde aralıksız devam ediyoruz. Türkiye Şampiyonasında tek yürek olup sporcularımızın maçlarında taktik sorumluluğu üstlenen Antrenörlerimiz Göksel Cingöz, Bilal Atille, Adem Karakaş, İbrahim Mortaş, Hakan Büyükçekiç, Nazım Yorulmaz, Mehmet Akif Seyfi, Kevser Bilgin, Şakir Kaymaz, Yücel Haspolat, Menderes Koyuncu, Yaşar Cuma Kılıç, Ümit Hançer Hocalarıma, takımın yanında bulunan Fatih Gencebay ve velilerimize teşekkür ediyorum’ dedi. Öte yandan, Fatih Kaan Ulu, şampiyona öncesi profesyonel WMC sertifika programına katılarak, başarılı olan Kayseri Bölgesi Uluslararası Hakemleri Osman Mutlu, Ahmet Devedaşı, Hüseyin Gazi Sönmez’i tebrik etti.
Aydın Aydınlı öğrenciler ’Yedi Bölge Yeni Name Projesiyle’ 23 Nisan’ı kutlandı Aydın’ın Efeler ilçesinde bulunan Şehit Rıfat Tunçbilek Ortaokulu’nda öğrenciler 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını İç Anadolu Bölgesi yöresine ait türküleri seslendirerek kutladı. Efeler ilçesine bağlı Umurlu Mahallesi’nde bulunan Şehit Rıfat Tunçbilek Ortaokulu’nda 460 öğrenci eğitim görüyor. İkinci yarı yılda itibaren okulda, Yedi Bölge Yedi Name Projesi hayata geçirildi. Müzik öğretmeni Özge Odabaşı Özmen bütün sınıflara önce türkülerin hangi yöreye ait olduğun anlatıp sonra toplu bir şekilde türküyü nasıl seslendireceklerini öğretti. İki haftada bir öğrenciler öğrendikleri türküleri seslendirdi. Yedi Bölge Yedi Name Projesi kapsamında türkü söylemesini öğrenen öğrenciler, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kapsamında okullarının bahçesinde arkadaşlarının yaptıkları müzik eşliğinde İç Anadolu Bölgesi’ne ait türküyü seslendirdi. Öğrenciler ve öğretmenlerin hep birlikte söylediği türküler eşliğinde oynayıp çocuk bayramını kutladılar. Şehit Rıfat Tunçbilek Ortaokulu Müdürü Özcan Kardeş, çocukların motivasyonları yüksek bir şekilde yeni haftaya başlamaları ve farklı yörelerin türkülerini öğrenmeleri için böyle bir proje hayata geçirdiklerini söyledi. Çocukların hem ülkeyi tanıdığını hem de müziğe, enstrümanlara olan ilgisinin arttığı bu etkinliği öğrencilerin iple çektiğini kaydeden Kardeş, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kapsamında hep birlikte türküler seslendirerek kutlama yaptıklarını belirtti. Yedi Bölge Yedi Name Projesi hakkında bilgi veren Müzik Öretmeni Özge Odabaşı Özmen, “Burada amacımız çocukların kendi özünü tanıyarak Türk Halk Müziği ile buluşmasını sağlamaktı. Çocuklara türküleri iki haftada bir dönüşümlü olarak öğrettik. Çocuklar iki haftada bir bu türküleri dışarda İstiklal Marşımızdan sonra seslendirdiler. Çok eğlendiler. Başta bizim bir tereddütlümüz vardı. Acaba olur mu olmaz mı diye? Ama sonra çocuklar bizimle birlikte çok güzel uyum sağladılar. Şuanda her hafta derse geldiğimiz zaman öğrenciler, hocam bu hafta Yedi Bölge Yedi Name yok mu diyorlar. Amacımıza ulaştık. Bugün de Çocuk Bayramı kapsamında gösterimizi yaptık. Hep birlikte bayramı coşku ile kutladık” dedi. İkinci sınıftan beridir bağlama çalan Baran Ağıraş, farklı yörelerin türkülerini çalabildiğini ve bugün de İç Anadolu yöresine ait türküyü çalıp arkadaşlarının da seslendirdiğini söyledi. Etkinliğin çok güzel geçtiğini belirten Ceren Cin, “Pazartesi günlerini dört gözle bekliyoruz. Hep birlikte türkü söyleyip oynuyoruz. Haftaya türkü ile başlamak çok güzel oluyor. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kapsamında da türkü söyledik. Bütün çocukların bayramı kutlu olsun” dedi. Nar Tanesi türküsünü seslendiren Beyza Nur Araş, “Biz söylerken arkadaşlarımız bize eşlik etti. Çok mutlu olduk. Herkesin bayramı kutlu olsun” diye konuştu.