EKONOMİ - 11 Ağustos 2009 Salı 18:17

Halkbank'ın ilk yarı net karı 787 milyon TL

A
A
A
Halkbank'ın ilk yarı net karı 787 milyon TL

Halkbank 2009'un ilk yarısında net kârını 787 milyon TL'ye yükselttiğini duyurdu.

Halkbank'tan konu hakkında yapılan açıklamaya göre, banka toplam kredilerde 2008 yılsonuna göre %10,2 büyüme kaydederken, ticari kredilerini %11, bireysel kredilerini ise %7,6 oranında artırdı.
Açıklamaya göre, aktif büyüklüğü Haziran sonu itibariyle %9 artışla 55,7 milyar TL'ye ulaşan Halkbank, toplam kredilerde 2008 yılsonuna göre %10,2 büyüme kaydetti.

Halkbank Genel Müdürü Hüseyin Aydın, "Bankamızın 2009'un ilk yarısında elde ettiği rakamlar, yılsonu hedeflerimize ulaşmakta zorlanmayacağımızın açık bir göstergesi. Yılın başından itibaren dünya piyasalarını ve oradaki durumun ülkemiz piyasalarına mevcut ve olası yansımalarını dikkatle izliyor ve öngörüyle hareket ediyoruz. Yarıyılda elde ettiğimiz başarı, bu öngörülerimizin meyvelerini toplamaya başladığımızın kanıtı" dedi.

Halkbank, reel sektöre sunduğu finansal destekle kredilerinin toplam aktifler içindeki payını artırmayı 2009'un ikinci çeyreğinde de sürdürdü. Halkbank kredilerinin, toplam aktifler içindeki payı Haziran sonu itibariyle %51,2'ye yükseldi. Kredilerdeki büyümesi dikkat çeken Halkbank'ın ticari kredilerdeki artış oranı % 11, bireysel kredilerdeki artış oranı ise %7,6 olarak gerçekleşti. Mevduatın krediye dönüşüm oranında da istikrarlı bir artış izleyen Halkbank, 2008 yılsonunda % 64,2 olan dönüşüm oranını
Haziran sonu itibariyle % 69,6'ya yükseltti.

2008 yılsonunda %37,6 olan maliyet/gelir rasyosunu yılın ilk yarısında %30,9'a düşürmeyi başaran Halkbank'ın bu dönemdeki özkaynak karlılığı ise %34,6 olarak gerçekleşti.

Halkbank'ın 2009 yılı ilk altı aylık performansını değerlendiren Aydın, şunları söyledi:

"2009'un ilk altı ayında hedeflediğimiz oranda kredi büyümesi kaydeden Bankamızın kredi hacmi artışında KOBİ'lere kullandırılan kredileri de içeren ticari krediler ile bireysel krediler başı çekti. Kredi hacmimizdeki artış pazar payımıza 68 bp'lik büyüme olarak yansıdı. Böylece kredilerdeki pazar payımız %7,39'a yükseldi. Ulusal ve uluslararası ölçekte imzaladığımız kredi protokolleriyle 2009'un ilk yarısında da Üreten Türkiye için yeni finansal kaynaklar yaratmaya ve 71 yıllık KOBİ bankacılığı
misyonumuzu ileri taşımaya devam ettik."

"Bankamız reel sektöre daha fazla kaynak aktarma gayreti içerisindedir"

Halkbank'ın reel sektöre katkılarını da değerlendiren Hüseyin Aydın, şunları söyledi:

"Reel sektör için katma değer yaratmak ve sektörü canlı tutabilmek için var gücüyle çalışan Bankamız, bugüne kadar yabancı finans kuruluşlarıyla yaptığı işbirliklerinden sağladığı kaynakları KOBİ'lere kredi olarak kullandırmada gösterdiği başarı sayesinde Avrupa Yatırım Bankası ile 300 milyon Euro'luk yeni bir protokol imzaladı.

Halkbank, aynı zamanda, bölgesel ekonomik kalkınma ve sosyal gelişmeye katkı sunmak amacıyla kalkınma ajansları ile işbirliğine giden ilk banka oldu. Sırasıyla Çukurova Kalkınma Ajansı ve İzmir Kalkınma Ajansı ile imzaladığımız anlaşmalar çerçevesinde, ajansların Mali Destek Programı'na başvuran ve hibe fonlarından yararlanmaya hak kazanan projelerin sahiplerine Bankamızın "Kalkınma Ajansı Eş Finansman Kredisi"nden kullanma fırsatı sunduk. Bankamızın, bölgesel kalkınma ajansları ile işbirliği önümüzdeki dönemde de yeni protokollerle devam edecek."

Halkbank'ın, "Borç Yapılandırma Programı" ile çeşitli nedenlerle borcunu ödeyemeyerek borçları takip hesaplarına alınmış müşterileri için de bütün imkânlarını seferber ettiğini ifade eden Aydın, "Borçları takip hesaplarına aktarılan firmalar ve bireysel müşterilere yönelik başlattığımız kampanya kapsamında, müşterilerimize borçlarını 60 ay vade ile güncel faiz oranı üzerinden yapılandırma fırsatı sunduk. Bankamız, bu program ile gerek global finansal kriz gerekse faaliyet gösterdiği sektörün özgün
koşulları nedeniyle ödeyemediği kredi borcunun sıkıntısını yaşayan işletmelerin yeniden ekonomiye kazandırılmasında katkı sağladı" dedi.

Aydın, Halkbank'ın her dönemde KOBİ'lerin bankası olmanın sorumluluğunu en iyi şekilde taşıdığını belirterek, "Bankamız elbette ki bu dönemde de esnaf ve sanatkârı da unutmadı. Sadece Halkbank tarafından Esnaf ve Sanatkârlar Kredi Kefalet Kooperatifleri aracılığıyla kullandırılan esnaf kredilerinin faiz oranını %9'a indirdik. Bu indirim piyasalarda çok olumlu karşılandı ve tek haneye inen faiz oranı esnafımızın yüzünü güldürdü" diye konuştu.

"Bireysel bankacılıkta çıtamız yükseliyor"

Halkbank'ın bireysel bankacılık alanındaki etkinliğini istikrarlı bir şekilde artırdığını belirten Hüseyin Aydın, "2009'un ilk yarısında bireysel bankacılık alanında çıtamızı yükselterek sektördeki payımızı arttırdık. 2009'da KOBİ bankacılığındaki liderliğimizi korumaya ve bireysel bankacılıktaki etkinliğimizi artırmaya devam ederek aktif toplamı ve kredi hacminde yine sektörün üzerinde büyüme elde edeceğimizi söylemiştik. Elde ettiğimiz sonuçlar söylemlerimizi haklı çıkardı" dedi.

Halkbank'ın kısa bir süre önce tüketici ve konut kredilerinde faiz indirimine giderek müşteri odaklı bankacılık anlayışının gereğini yerine getirdiğini dile getiren Aydın, "Bireysel kredilerdeki faiz indirimimiz kapsamında tüketici kredilerine %1,45, konut kredilerine %1,18'den başlayan faiz oranları uygulamaya başladık. Bunun yanı sıra emeklilere, kamu çalışanlarına ve maaş ödemelerine aracılık ettiğimiz müşterilerimize özel vade, komisyon ve faiz fırsatları sunmaya devam ediyoruz" ifadelerini kullandı.

2009'un ilk yarısında Halkbank'ın şube ağını genişletme konusunda da önemli adımlar attığını belirten Aydın, 2009'da hizmete sunulan teknolojik altyapısı güçlü 22 modern şube ile bu dönemde en çok yeni şube açan bankalar arasında olduklarını söyledi. Halkbank'ın 2009'un ilk yarısındaki insan kaynağı gelişimine de değinen Aydın, bu dönemde 668 personeli Halkbank ailesine dahil ettiklerini kaydetti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Ehliyetsiz sürücünün çarptığı motosiklet sürücüsü ağır yaralandı, kaza sonrası kavga çıktı Antalya’nın Manavgat ilçesinde motosiklet ile otomobilin çarpışması sonucu meydana gelen kazada motosiklet sürücüsü ağır yaralandı. Kaza sonrası yaralanan motosiklet sürücüsünün yakınları, otomobil sürücüsüne saldırmak istedi. Kavgayı vatandaşlar güçlükle ayırdı. Kaza, Remzi Güven Caddesi’nde meydana geldi. Alınan bilgiye göre; İmam Hatip Lisesi istikametinden gelip 3544 Sokak istikametine gitmekte olan İsa Ali Ceylan’ın kullandığı 07 N 9247 plakalı otomobil ile Remzi Güven Caddesi üzerinde Bayır Mezarlığı istikametinden gelip Mehmet Akif Ersoy Caddesi istikametine gitmekte olan Hasan Kocademir’in kullandığı 07 LA 787 plakalı motosiklet çapıştı. Kazada yaralanan ve sağlık ekibinin olay yerindeki müdahalesinin ardından ambulansla hastaneye kaldırılan motosiklet sürücüsünün hayati tehlikesinin bulunduğu bildirildi. Olayı haber alıp gelen motosiklet sürücünün yakınları ise yaşı küçük olan ve ehliyeti bulunmayan otomobil sürücüsüne saldırdı. Kavgayı çevredeki vatandaşlar güçlükle ayırabildi. 38 bin 931 TL ceza Kazanın ardından Manavgat Emniyet Müdürlüğü Trafik Denetleme Büro Amirliği ekipleri tarafından yapılan kontrolde sürücü belgesi olmadığı belirlenen 17 yaşındaki otomobil sürücüsüne ve otomobil sahibine ayrı ayrı 12 bin 977 TL, motosiklet sürücüsüne de hurdaya ayrılmış motosiklet ile trafiğe çıkmaktan 12 bin 977 TL olmak üzere toplam 38 bin 931 lira para cezası uygulandı.
İstanbul Evcil hayvan endüstrisi İstanbul’da buluşuyor Evcil hayvan ürün ve hizmetleri sektörünü bir araya getiren, Türkiye evcil hayvan sektöründeki en büyük organizasyon Petzoo Fuarı, 9-12 Ekim tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi’nde gerçekleştirilecek. Küresel evcil hayvan ürün, malzeme ve aksesuar sektöründe son 5 yılda büyüme kaydedildiği ifade edilirken Uluslararası Evcil Hayvan Ürün, Malzeme ve Aksesuar Tedarikçileri Fuarı (Petzoo) 9-12 Ekim tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi’nde gerçekleştirilecek. Her yıl yerli ve yabancı binlerce ziyaretçiyi ağırlayan fuar uluslararası pazarda yer almak, global iş birlikleri kurmak, marka ve ürünlerini tanıtmak isteyen Türk firmaları için fırsatlar sunuyor. “105 ülkeye mama, 120 ülkeye kedi kumu ihracatı" Evcil hayvan ürünleri sektörünün gelişimi açısından fuarın çok önemli olduğunu vurgulayan Ulusal Fuarcılık Genel Müdürü Selçuk Çetin, “Ulusal ve uluslararası evcil hayvan ürünleri sektörünün bir araya gelmesini sağlayan buluşma noktası fuar, pazar büyütme, sektörü geliştirme, ihracatı arttırma odaklı bir organizasyon. Türkiye’nin markası Petzoo artık dünyanın pek çok ülkesinde tanınıyor. Türkiye pazarında yerli ürün ve hizmetler hakimiyet kurdu hatta yurtdışında da söz sahibi olmaya başladı. 30 bin metrekarelik alanda gerçekleştireceğimiz fuara yoğun bir talep var, şimdiden çok az yerimiz kaldı. Geçen sene katılımcı firma ve markalar, ürünlerini ve hizmetlerini 120 ülkeden gelen 50 bin civarında ziyaretçiye tanıtma imkanı buldu. Bu yıl özellikle yurtdışında yaptığımız özel tanıtım çalışmaları ile çok daha fazla yabancı ilgisi bekliyoruz. Rakamlar Türkiye’nin potansiyelinin ve sektörün globalleşmesinin göstergesidir. Evcil hayvan ürünleri sektörü günümüzde 300 milyar dolarlık dev bir pazar haline geldi. 105 ülkeye mama, 120 ülkeye kedi kumu ihracatı gerçekleştiren Türk pet sektöründe yaklaşık bin firma faaliyet gösteriyor. 2025 yılı sonunda yeni pazar arayışı ile ihracatın 500 milyon dolara çıkacağını öngörüyoruz. Günümüzde evcil hayvanlara dair her türlü ürün ve hizmet Türkiye’de üretilebiliyor. Fuarda, evcil hayvan sahiplerinin ihtiyaç duyabileceği her şeyi bir arada bulmak mümkün” dedi.
Bingöl Binlerce yıllık tarihi olan 5 katlı Zağ Mağaraları turizme kazandırılmayı bekliyor Bingöl’de 2019-2022 yılları arasında yüzey araştırmaları çerçevesinde incelenen 5 katlı Zağ Mağaları’nın binlerce yıllık tarihi olduğu tespit edildi. MS 100 ve 200’lü yıllarda ilk Hristiyanlar tarafından inşa edildiği ileri sürülen mağaraları daha sonra Müslümanlar da ilim merkezi olarak kullandı. Tarihi alanın çevre düzenlemesi yapılarak turizme kazandırılması bekleniyor. Bingöl Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi, İslam Tarihi ve Sanatları Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nebi Butasım, Bingöl merkeze bağlı Kuşburnu köyü kırsalında bulunan 5 katlı Zağ Mağaraları hakkında İHA muhabirine açıklamalarda bulundu. Binlerce yıllık tarihi olan mağaralarının ilk Hristiyanlık döneminde kayalar arasına oyma yapılarak inşa edildiğini aktaran Doç. Dr. Butasım, MS 100 ve 200’lü yıllarda Roma İmparatorluğunun zulmünden kaçan Hristiyanların burada ibadet ettiklerini söyledi. 2019-2022 yüzey araştırmaları çerçevesinde mağaraların incelendiğini belirten Doç. Dr. Butasım, ’’Sanat tarihi alanında yaklaşık 20 yıldır Bingöl üzerinden çalışmalar yapıyoruz. Bu çalışmalarımız ekseninde Kültür ve Turizm Bakanlığı Kazılar Daire Başkanlığının izni ve Bingöl Üniversitesinin destek ve katkılarıyla Bingöl merkeze bağlı bulunan Zağ mağaraları üzerinde yüzey araştırmaları yaptık. 3 yıl boyunca yaptığımız araştırmalar neticesinde Zağ mağarasının yek pare bir kayaya oyma yaşam alanı ve manastır kilisesi şeklinde, mini bir şapel halinde yapılan bir kompleks olduğunu tespit ettik. Zağ Mağaralarıyla ilgili tarihsel olarak çok net bilgilere sahip olmasak da içindeki şapel ve yapının genel özelliklerinden M.S. 2’nci yüzyılda yani 100 ve 200’lü yıllar arasında ilk inşa edildiğini, tek tanrıya inanan Hristiyanlar tarafından inşa edildiğini ileri sürüyoruz. O dönemde özellikle tek tanrıya inanan Hristiyanların Roma devleti tarafından kabul edilmediğini biliyoruz. İşte bu tek tanrıya inanan Hristiyanlar Roma imparatorluğundan kaçmak için bu tür yapılar inşa etmişler. Zağ mağarası da bunlardan biri” dedi. ’’Turizme kazandırılmalı’’ 2003 yılında Bingöl’de meydana gelen depremden dolayı ön cephesinin yıkıldığını aktaran Doç. Dr. Butasım, “Zağ mağarası 5 katlı sistem üzerine inşa edilmiş, girişi gizli bir geçitle sağlanmıştır. 2003 Bingöl depreminde ön cephesi tamamen yıkıldığı için ön cephe şuan da açık görünüyor. Şapel dediğimiz alanında büyük kısmı maalesef tahrip oldu. Bu giriş yukarıdan yine kayaya oyulmuş bir asansör gibi düşünelim, bir baca şeklinde kayadan aşağıya doğru iniliyor. Birinci katta odalar mevcut, ikinci katta ise yine odalar sağlı sollu ve su sarnıcı olarak tespit ettiğimiz yerler var. Yine üst katlarda çapraz geçişlerle birbirine bağlantıları sağlayan odalar mevcut. Zağ Mağaraları doğal ve beşeri unsurlardan dolayı tahrip olmaya yüz yüze kalmış bir yapı. Buranın ivedilikle hem yollarının yapılması hem güçlendirilmelerinin yapılması, çevre temizliği gibi çeşitli restorasyonlarının da yapılması önemlidir. Bölgenin ve şehrin turizmine önemli katkılar sağlayacak bir değerdir’’ diye konuştu. ’’600’lü yıllarda Müslümanlar da ilim merkezi olarak kullanmış’’ 634’lü yıllarda Müslümanların ilim merkezi olarak söz konusu alanı kullandığını dile getiren Doç. Dr. Butasım, “Zağ mağarası tabi ilk dönemlerde Hristiyanlar tarafından kullanıldıktan sonra 634’lü yıllardan sonra Diyarbakır’ın fethi ile Bingöl’de İslam akınlarıyla İslam beldesi olmaya başlamış. İşte bu dönemlerden sonra özellikle Osmanlı döneminde Zağ mağaraları yapısına hiç karışılmadan Müslümanlar tarafından kullanılmış. Özellikle bölgede ilmin merkezi haline gelen bir medrese okul olarak hizmet vermiştir” şeklinde konuştu. Kültür ve Turizm İl Müdürlüğünden alınan bilgilere göre, Zağ mağaralarının restorasyonu için proje hazırlandığı ve turizme kazandırılması için çalışmaların sürdüğü öğrenildi.