SAĞLIK - 20 Şubat 2016 Cumartesi 10:10

Hastalara tarhana çorbası vermeyin

A
A
A
Hastalara tarhana çorbası vermeyin

Uzman Diyetisyen Işın Sayın, Anadolu mutfağının vazgeçilmezi tarhana çorbasının bebek ve çocuklar için besleyici değerlerinin yetersiz olduğunu belirterek, hastalara da bu çorbanın içirilmemesi gerektiğini söyledi.

Anadolu mutfağının vazgeçilmezi tarhana çorbası bebeklerin ilk ek çorbalarından biridir Tarhana çorbası, içerdiği domates, yoğurt , biber sebebiyle besleyici olduğunun akla getirir. Uzman Diyetisyen Işın Sayın ise tarhana çorbasıyla ilgili bilinmeyenleri anlattı.

Uzman Diyetisyen Işın Sayın içerisinde un barındıran tarhana çorbasıyla ilgili, “Evet, tarhanada domates ve yoğurt vardır, ancak beyaz un o kadar baskındır ki; 1 çorba kaşığı tarhanaya karşılık 1 su bardağı su bile bazen az gelir. Gerçekçi olmak gerekirse yararlı içerikten çok, beyaz unun sakıncalarından söz etmek mümkün. Herkesin ezbere söylediği bir bilgiyi yıkmak zordur. Ancak tarhanayı daha sağlıklı hale getirmek için beyaz una biraz yakından bakmak gerekiyor. Düşünün ki; buğday tanesi kabuk, liflerinden, tüm faydalı kısmından ve hatta ruşeyminden ayrıştırılıyor, dövülüp öğütülüyor. İçine beyazlatıcı kanserojen bileşikler ekleniyor. Böylece beyaz un elde ediliyor. Toplumda insulin direnci ve hipoglisemi sorunu çok yaygın. Bu hastalıkların tedavisine eklenen ilaçlar (oral antidiyabetikler ve/veya akarbozlar) beyaz un ile buluşunca; tedavi edici etkisi ortadan kalkıyor, ilaçların yan etkileri hortluyor. Dahası, 'tatlıyı bıraktım, sakinleştim' deseniz bile beyaz undan elde edilen bir çorba sinsice tatlı tat bile vermeden, kan glukoz seviyenizi olumsuz etkiliyor” dedi.

“HASTALARA TARHANA ÇORBASI VERMEYİN”
Nekahat dönemindeki hastalara verilen çorbalardan biri olan Tarhanayı geleneksel yöntemlerle pişirdiğinizde, çorbayı içtikten sonra bir takım rahatsızlıklar görülebileceğini söyleyen Uzm. Dyt. Işın Sayın, “Toplumda geniş sayıda hastada, tarhanayı takip eden saatlerde: Aniden şiddetli acıkma, tatlı veya unlu mamül tüketme arzusu, tahammülsüzlük, uyku bozuklukları, esneme nöbetleri, halsizlik, zihinsel bulanıklık, odaklanma güçlüğü, sinirlilik, duygusal hassasiyet ve alınganlık, öfke kontrolünün elden çıkması gibi reaktif hipoglisemi ile uyumlu belirtiler de beraberinde hortlayabiliyor. Reaktif hipogliseminizin ne kadar şiddetli olduğuna bağlı olarak bu belirtilerin bir kısmı ortaya çıkabilir. Sadece insulin direnci ve hipoglisemide yanlış bir çorba değildir tarhana ve beyaz unlu çorbalar. Adet düzenleyici, antidepresan, kortizonlu ilaç tedavisi, menapoz ve polikistik over sürecindekiler için de, yatan hareketsiz hastalar için de, beyaz unlu çorbaların; ilgili durumlarla uyumsuz kimyaya sahip olduğu tartışılmazdır. Bebek ve çocuklar açısından da, besleyici değerinin yetersiz olduğunu söylemek zorundayım” diye konuştu.
“El emeği göz nuru tarhanalarımızı çöpe mi atacağız dediğinizi duyar gibiyim” diyen Uzm. Dyt. Işın Sayın “Elbette ziyan etmeden kurtarabiliriz. Beyaz unun kanda glukoza dönüşerek istenmeyen sonuçlara neden olmasını önlemek , geciktirmek, besin kalitesini artırmak üzere, kullanabileceğimiz ilave malzemeler ve pişirme tekniği geliştirebiliriz” ifadesini kullandı.

Sayın tarhana çorbasının nasıl pişirilmesi gerektiğini şöyle anlattı:
“Çok derin tencereye malzemeleri rastgele üst üste ekleyin ve el blendırından geçirip karıştırarak kaynatın. Piştikten sonra kaseye koyup üzerine 1 tatlı kaşığı ruşeym ekleyin. Ruşeymi pişirerek besin değerini düşürmeyin. İşte eklemeniz gerekenler: 1 çorba kaşığı kepek / tam buğday / tam çavdar unundan biri, 4 çorba kaşığı el yapımı toz tarhana, 5 su bardağı içme suyu , 1 çorba kaşığı yoğurt, 1 çay bardağı süt, 1 çorba kaşığı tepeleme kuru nane, 2 çorba kaşığı tereyağı,1 çorba kaşığı zeytinyağı,1 çorba kaşığı tuzsuz kırmızı biber salçası,1 çorba kaşığı tuzsuz domates salçası, 1 tatlı kaşığı kekik, 1 çay kaşığı ucuyla kimyon.”
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Afrika’dan gelen toz taşınımı Adana’da etkili oldu Suriye’nin Sahra Çölü üzerinden kuvvetli rüzgarla birlikte Türkiye’ye giriş yapan toz fırtınası Adana’da etkili oldu. Afrika üzerinden Türkiye’ye gelen toz taşınımı vatandaşları olumsuz etkiledi. Kent genelinde etkili olan toz taşınımı özellikle araçların üzerinde kolaylıkla fark edildi. Çok sayıda aracı toz bulutu kaplarken vatandaşlar toz taşınımından kaynaklı burun ve boğaz tıkanıklığı gibi sorunlar yaşadıklarına dikkat çekti. Öte yandan uzmanlar, gözlerde acı hissi, nefes darlığı, halsizlik ve baş ağrısı gibi etkilerinin olabileceği konusunda vatandaşları uyardı. "Güneş puslu bir biçimde görülüyor" Toz taşınımından duyduğu rahatsızlığı dile getiren vatandaşlardan Tuğba Gündoğdu, "Bu durumdan aslında hepimiz çok rahatsızız. Hava kirliliği oldukça fazla burada, hava kirliliği olmasa daha iyi olurdu. Mesela şu an güneşin canlı olarak bize vurması gerekirken toz taşınımından kaynaklı olarak güneşi de puslu görüyoruz maalesef. Güneşi fotoğraf çekilmek için doyasıya kullanamıyoruz çünkü önünde sürekli tozlar oluyor. Bu durumu yaşamamak için de için de hava kirliliğini önlemek, doğa için çaba sarf etmek gerekiyor" diye konuştu. "Toz taşınımı kaynaklı boğaz ve burun tıkanıklığı yaşıyoruz" Son zamanlarda sıkça toz taşınımı kaynaklı problemler ile karşılaştığını belirten Feray Kiriş, "Ülkemizde artık bunu sıkça görmeye başladık. Bahar aylarının gelmesiyle birlikte de bu durumu da çok daha fazla yaşamaya başladık. Hava kirliliği olsun, gelen toz taşınımı olsun ülkeyi çok fazla etkiliyor. Bunun sonucunda solunum yolları enfeksiyon kapan insanlar olabiliyor. Sağlık açısından olumsuz bir durum. Tabi ki bu sorunun önüne geçilemez fakat sonuçlarının en aza indirilmesi için bir şeyler yapılabilir diye düşünüyorum. Boğaz tıkanıklığı, burun tıkanıklığı gibi sorunları gelen toz taşınımından kaynaklı olarak yaşıyoruz. Şu an çok fazla toz taşınımının olduğu gözle görülebiliyor ve bu durum vatandaşları etkileyebiliyor. Artık bu toz taşınımına alıştığımızı düşünüyorum" ifadelerini kullandı.