SAĞLIK - 24 Ekim 2018 Çarşamba 13:41

Hastayla konuşarak beynindeki tümörü aldılar

A
A
A
Hastayla konuşarak beynindeki tümörü aldılar

Diyarbakır’da beyninde tümör bulunan bir hasta, uyutulmayarak beyin ameliyatına alındı. Ameliyat masasına konuşma güçlüğüyle giren hastanın operasyon anında konuşmasının düzelmesi dikkat çekti.

Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne konuşma ve yürüme güçlüğü şikayeti ile gelen 28 yaşındaki Semih Öner, geçtiğimiz gün Beyin Cerrahı Uzmanı Doç. Dr. Teyfik Yılmaz ve beraberindeki ekibin kontrolünden geçti. Yapılan tetkiklerin sonucunda Öner’in beyninde tümör tespit edildi. Ekibin hastaya ameliyat kararı vermesinin ardından Öner, kısa sürede hazırlanarak ameliyat masasına yattı. Burada hastanın konuşmasını ve el ayak hareketlerini gözlemlemeleri gerektiğini düşünen ameliyat ekibi, Öner’i uyutmadan açık beyin ameliyatı gerçekleştirmeye karar verdi. Ameliyatta hastayla konuşup sohbet eden ekip, başarılı geçen operasyonun ardından Öner’i sağlığına kavuşturdu.

“Konuşma ve hareketleri gözlemlemek için açık ameliyat yaptık” 

Yaptıkları ameliyatla ilgili İHA muhabirine bilgi veren DÜ Tıp Fakültesi Beyin Cerrahı Uzmanı Doç. Dr. Teyfik Yılmaz, hastanın sağ tarafında güçsüzlük ve konuşma bozukluğu şikayeti ile kendilerine başvurduklarını söyledi. Doç. Dr. Yılmaz, “Yaptığımız tetkiklerde beyninde bir tümör tespit ettik. Bu da konuşma merkezine, kol bacak hareketlerini sağlayan merkeze çok yakın olduğundan dolayı öncesinde haritalamasında yaptık. Bu yüzden uyanık yapmaya karar verdik. Çünkü tümörün net sınırları belli değil, konuşma merkezine de kol bacak hareketleri merkezine yakın olduğu için eş zamanlı olarak orada farklı bir sorun ile karşılaşmayalım diye hastamızla konuşarak, konuşmasını ve kol bacak hareketlerini değerlendirerek tümörünü çıkardık. Aynı zamanda navigasyon sistemi de kullandık, sınırları belli olmadığı için, bununla birlikte ameliyatımızı gerçekleştirdik. Hastayı uyuttuğumuz zaman bizimle devre dışı kalıyor, tam uyutmuş oluyoruz, kol bacak hareketlerini değerlendiremiyoruz. Orada hasarlar oluşabilir, ama uyanık yaptığımız zaman hastanın konuşmasını değerlendiriyoruz, herhangi bir etkilenme durumu olduğunda ameliyatı orada sonlandırabiliyoruz hastamız zarar görmeden. Kol bacak hareketlerinde sıkıntı ortaya çıktığında, etkilenme başladığı zaman orada ameliyatı sonlandırıyoruz. Amacımız hastayı en iyi şekilde tedavi etmekti, bu yüzden ameliyatı uyanık olarak gerçekleştirdik” dedi. 

Daha sonra konuşan Semih Öner ise beyninde kitle olduğunu belirterek, şunları söyledi: 

“Benim beynimde kitle vardı. Teyfik hocam ve ekibi beynimdeki kitlemi aldı. Sağ tarafta uyuşmalar ve hareket eksikliği vardı, şu anda yok. Allah onlardan razı olsun. Ben ameliyatı hatırlıyorum, doktorlar benimle konuşuyordu, sohbet ediyordu. Benim önceki halim hiç iyi değildi, şu an çok iyi durumdayım. Sağ tarafım felç gibiydi, hocalarımızın sayesinde sağlığıma kavuştum.”  

Aydın Yorat
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Maltepe’de saz üstatları için 30 yıldır bağlama üretiyor Maltepe’de Erzincanlı bağlama ustası Cihan Doldur, 30 yıldır saz üstatları için bağlama üretiyor. İstanbul Maltepe’de yaşayan Erzincanlı bağlama ustası Cihan Doldur, 30 yıldır saz üstatları için bağlama üretiyor. Halk müziğinin önemli enstrümanlarından biri olan el emeği bağlama üretimi, teknolojik imkanların artması ve çırakların yetişmemesi nedeniyle son demlerini yaşıyor. Maltepe’de küçük bir atölyede 30 yıla yakındır bağlama yapan Cihan Doldur, ağacın cinsine göre ayda ortalama 5-6 bağlama yapıyor. Bağlama yapmak için maun, dut ve kırmızı ardıç ağaçlarını tercih eden Doldur, bazı bağlamaları ise yaklaşık 6 ayda tamamladığını söyledi. Bağlama yapımını aşama aşama anlatan Doldur, zahmetli ve bir o kadarda emek isteyen bir çalışma olduğunu dile getirdi. 30 yıldır Maltepe’de saz üreten Cihan Doldur, “Kursa yazılmıştım, yengemin bir sazı vardı. Kurs sonrası yengem sazını geri isterdi, dolayısıyla çalışamazdım, yapamazdım. Hiç sazım olmamıştı, zaman ve süreç bizi buralara getirdi. 30 yılı aşkındır bu meslekteyim. Bağlama enstrümanı her şeyden önce beni sesiyle cezbettiği için, amcamın da bağlama ustası olmasından dolayı onun yanında başladım. Ahşapa dokunmak çok farklı bir şey. Ben bu işi bir. Meslek gibi görmedim, severek yaptığım bir iş bu. Yeni jenerasyon gençlik biraz daha rahat. Buraya geliyorlar ve ilk başlarda hoşlarıma gidiyor. Tozu, zımparayı zorlukları gördükleri zaman geri adım atıyorlar. Bu iş meşakkatli bir iş, bedenen ve ruhen bu işe kendinizi vermeniz gerekiyor. Gençlerimizde kültürümüze ilgi daha az daha çok batı kültürüne yakınlar ama batıdaki gençlere baktığımızda bizim kültürümüze daha çok meraklılar. Müşteri portföy olarak Çin’e, Afrika’ya, Ruslar’a ve Avrupa’nın bir çok ülkesine saz ürettik. Amerikalı bir arkadaş bizlere Muhlis Akarsu’yu anlattı, eserlerini çaldı. Biz utandık açıkçası" diye konuştu.