GÜNDEM - 04 Temmuz 2020 Cumartesi 12:25

Havai fişek fabrikasındaki patlama evleri kullanılamaz hale getirdi

A
A
A
Havai fişek fabrikasındaki patlama evleri kullanılamaz hale getirdi

Sakarya’da havai fişek fabrikasında meydana gelen patlama sonrasında patlama alanına yakın köylerde büyük hasar meydana geldi. Patlamada evinin duvarı yıkılan yaşlı bir kadın, “Biz bu fabrikayı istemiyoruz. Bu kaçıncı kardeşim” dedi.

Fabrikada meydan gelen patlamaların ardından havaya uçan malzemeler, fabrikanın arka kesiminde bulunan Akarca Mahallesi’ndeki evlerin üzerlerine ve bahçelerine uçtu. Vatandaşlar, patlama sonrası bahçelerine düşen, zehirli madde içerikli patlayıcıların bulunduğu parçaları hayvanlarına zarar vermemesi için hızla topladılar. Bahçede ekili sebzelerin üzerine küllerin yağdığını belirten vatandaşlar, patlamanın şiddetiyle evdeki tüm camların patladığı bu nedenle gece boyu fabrikadan yayılan havayı solumak zorunda kaldıklarını ifade ettiler.

“Biz bu fabrikayı istemiyoruz”

daha önce de patlamaların yaşandığı fabrikayı çevrelerinde istemediklerini söyleyen 71 yaşındaki Kadriye Ayaz, “Burası mutfak böyle yıkıldı. Ne yapalım Cenabı Allah bize böyle bir şey verdi. Biz bu fabrikayı istemiyoruz. Ben yetkililere duyurmak istiyorum. Ben kaldım mağdur, avlunun içinde yattım. Yazık günah değil mi bize. Biz de insanız. Hemen bayırın dibinde o fabrika. Bu bina 35 senelik. Çok deprem gördü. 17 Ağustos depreminde burası yattı kalktı. Orada bir şey olmadı. Patlama bizi öldürdü. Bu kaçıncı kardeşim. Patlamayla samanlığın üzerindeki kiremitler paralandı. Ben bunları kimden alacağım?” dedi.

“Adapazarı’ndan hissettim patlamayı”

Patlamayı kilometre 20 kilometre uzaklıktaki Adapazarı merkezinden hissettiklerini anlatan Ayşenur Ayaz, “Ablam buradaydı, ben Adapazarı’ndaydım. Ben Adapazarı’ndan hissettim büyük bir patlama oldu. Neler olduğunu biz de bilmiyorduk. Gördüğünüz gibi evimizin camları ve arka tarafta da duvar yıkıldı” diye konuştu.

“Yengen çok kötü oldu, kafayı üşütecekti“

Patlamada çok koktuklarını ve binalarının çatılarının uçtuğunu ifade eden Hüseyin Bak, “Patlama oldu, iki tane binam çatısını uçurdu. Buraları ve arka evimi hep dağıttı. Patlama çok acayip oldu. 3 sefer patladı. Yengen çok kötü oldu, kafayı üşütecekti yengen. 3 sefer patlama oldu, çok acayipti, 6.5 büyüklüğünde deprem gibi oldu” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Teknoloji ve Yetkinlik Buluşmaları’nın ikincisi gerçekleştirildi Savunma Sanayii Akademi koordinasyonunda ve ASELSAN’ın destekleriyle gerçekleşen Teknoloji ve Yetkinlik Buluşmaları’nın ikincisi, savunma sanayiinde çevik dönüşüm teması ile gerçekleştirildi. Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) koordinasyonunda kurulan Savunma Sanayii Akademi tarafından düzenlenen etkinlik, Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. Haluk Görgün, Savunma Sanayii Başkan Yardımcıları Prof. Dr. Hakan Karataş, Prof. Dr. İhsan Kaya, Mustafa Murat Şeker, Hüseyin Avşar, SSB Daire Başkanları ve sektör temsilcilerinin katılımları ile Bilkent Otel’de gerçekleştirildi. SSB Başkanı Görgün, etkinlik kapsamında gerçekleştirdiği konuşmasında şunları kaydetti: “Savunma sanayiimizdeki insan kaynaklarının sürdürülebilirliği açısından başlattığımız olduğumuz ‘Millî Yetkinlik Hamlesi’ ile sektörümüzün yeni dönemdeki gelişiminde salt rekabetten ziyade ekosistemimizdeki tüm paydaşlarımızın yetenek, yetkinlik, performans, potansiyel ve kapasite olarak birbirlerini tamamlamalarını hedefliyoruz." Bu yeni yaklaşımla; verimsizlik, mükerrerlik, yanlış önceliklendirme, yetenek birikmesi, odak kayması, uzmanlık açığı gibi temel problemleri de en aza indirmeyi hedeflediklerini belirten Görgün, "Bu yetkinlik hamlesi ile birlikte; savunma sanayii ekosistemindeki çalışanların, aday çalışanların ve üniversite öğrencilerinin yetenek mimarisi, yetkinlik inşası, uzmanlaşma, kritik deneyim ve beceri transferi konularında geliştirilmesini önemsiyoruz" ifadesini kullandı. ‘Milli Yetkinlik Hamlesi’ kapsamında tüm firmalarımızın; stratejik planında beslenen, teknoloji yol haritası ile hizalanan, yetenek yönetimini inşa eden, performans yönetimini kurgulayan, yetkinlik geliştiren ve değişimi yöneten insan kıymetleri fonksiyonlarının oluşturulmasını amaçladıklarını aktaran Görgün, "Bugün tüm yönleriyle ele alacağımız çevik proje yönetim yaklaşımı ve insan kaynakları süreçlerinde çevik yaklaşımlar, bu alanda etkin bir network (iletişim ağı) oluşumunu tetikleyecektir" diye konuştu. Görgün çalıştay sonrası ortaya konacak olan fikirleri ve saptamaları yakından takip edeceklerini de ifade etti.
Antalya Çöl tozu 30 Nisan’a kadar temizlenecek Çevre Mühendisleri Odası Antalya Şubesi, Antalya, Burdur ve Isparta’da etkisini gösteren Çöl tozu taşınımı konusunda uyarıda bulundu. Çöl tozu taşınımının bölgede olan yoğunluğuna dikkat çekilen açıklamada, “Çöl tozunun solunum yolu, kalp ve akciğer hastalıkları olan bireyler başta olmak üzere hassas ve alerjik tepki veren vatandaşlarımızda olumsuz etkiler gösterebilir. Ayrıca, görüş mesafesinde düşmeye sebep olabilir. 25 Nisan 2024 tarihinden itibaren çöl tozu etkisinin azalması beklenirken, yere çöken tozun tekrar havalanarak olumsuz etki oluşturması muhtemeldir” denildi. Bugün, Antalya, Isparta ve Burdur çevrelerinde yoğun bir şekilde gözlenen çöl tozu taşınımı ile ilgili Çevre Mühendisleri Odası Antalya Şubesi, yazılı bir açıklama yayınlayarak uyarıda bulundu. Çöl tozu taşınımının çeşitli sağlık, çevre ve ekonomik etkilere neden olabileceğine dikkat çekilen açıklamada, oda olarak kamuoyunu bilgilendirme ve önlemlerin alınması gerekliliği konusunda uyarı yaptıkları belirtildi. Çöl tozunun solunum yolu, kalp ve akciğer hastalıkları olan bireyler başta olmak üzere hassas ve alerjik tepki veren vatandaşlarda olumsuz etkiler gösterebileceği aktarılan açıklamanın devamında, “Ayrıca, görüş mesafesinde düşmeye sebep olabilir. 25 Nisan 2024 tarihinden itibaren çöl tozu etkisinin azalması beklenirken, yere çöken tozun tekrar havalanarak olumsuz etki oluşturması muhtemeldir. Genellikle çöl tozu geçtikten en geç 2 gün içerisinde yağış ile birlikte atmosferden temizlenirken, bu sefer 30 Nisan 2024’e kadar bölgemizde yağış beklenmemektedir” denildi. Bu süreçte çöl tozu taşınımının etkilerini en aza indirmek için vatandaşlara önlem olarak önerilerin de belirtildiği açıklamanın sonunda, şu ifadelere yer verildi: "Çocuklar ve kronik sağlık sorunları olan bireyler dış ortamda uzun süre vakit geçirmemelidir. Göz yanması gibi rahatsızlıkların yanı sıra mevcut hastalıkların tetiklenme riski bulunmaktadır. Görüş mesafesinin aniden azalabileceği göz önünde bulundurulmalıdır. Karayolunda seyahat ederken çöken toz sebebiyle takip mesafeleri uzatılmalıdır. Vatandaşlarımızın T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından işletilen hava kalitesi izleme istasyonları verilerini takip ederek gerekli önlemleri almalarını rica ederiz (https://sim.csb.gov.tr/Services/AirQuality). Çevre Mühendisleri Odası olarak, çöl tozu taşınımının etkilerini azaltmak ve halkın sağlığını korumak için tüm ilgili kurum ve kuruluşların işbirliği içinde hareket etmesi gerektiğini vurgulamaktayız.”