SONER KAN
HAMA
Dışİşleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun, Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad yapmış olduğu ikili görüşmenin ardından atılan olumlu adımlar devam ediyor. Söz konusu görüşmenin ardından yerli ve yabancı gazetecilerden oluşan 10 kişilik bir heyet, Hatay'da bulunan Cilvegözü Sınır Kapısı'ndan Suriye'ye giriş yaptı. Bab-El Hava Sınır Kapısı'ndan Suriye'ye geçen gazeteciler, İdlib yerine Halep üzerinden Hama'ya doğru yola çıkarken, kente de yarım saatlik bir gecikmeyle ulaştı.
Konsolosluk yetkilileri; daha önce ülkeyi ziyaret eden Türk gazetecilerin sınır kapısında karşılanıp, Suriye'de yapacakları ziyaret ve temasları kapsamında kendilerine her türlü kolaylığın sağlandığını, ancak bu durumun yapılan son ziyarette işlerlik kazanmadığını dile getirdi. Yolculuk boyunca ülkedeki tüm geçiş noktaları Suriye Ordusu'nda görev yapan askerlerce tutulurken, buradan geçen araçlarsa sıkı bir aramaya tabi tutuldu. Kontrol noktasında görüntü almaya çalışan gazetecilerle askerler arasında zaman zaman tartışma yaşandı. Burada bir süre beklemek zorunda kalan basın mensupları daha sonra yeniden yola koyuldu.
TANKLAR HAN ŞEYHUN İLÇESİNDE KONUŞLANDIRILDI
Suriye Ordusu'nun tank ve ağır silahları, güzergah boyunca konuşlandırması dikkat çekerken, tankların en yoğun olduğu bölgeyse Hama kentine yaklaşık 35 kilometre uzaklıktaki Han Şeyhun ilçesi oldu. Tankların yanında, makineli tüfek ve uçak savarların da olduğu dikkatlerden kaçmadı. Bölgenin çeşitli noktalarına yerleştirilen askerlere sivil polis ve özel birliklerin de eşlik ettiği gözlemlendi. Gazeteciler, Hatay'dan yola çıkıp, Suriye'nin Hama kentine kadar yaklaşık 200 kilometrelik bir yolu minibüsle kat etti. Yol boyunca çekim yapan gazeteciler, bölgedeki son durumla ilgili haber çalışmasında bulundu. Gazeteciler, Hama kenti girişinde Suriye Enformasyon Bakanlığı yetkililerince karşılanarak, kentte çatışmaların yoğun olarak yaşandığı bölgeler gezdirildi.
"ASKERLER ÜZERİMİZE KURŞUN SIKTI. BUNU HAK ETMEDİK"
Hama'daki çıkan olaylarda ateşe verilen karakolu da ziyaret eden heyet, burada kundaklanan polis araçlarının da görüntü ve fotoğraflarını çekti. Karakolun hemen yanında yer alan mahallede de haber çalışması yapan basın mensupları, mahalle sakinleriyle yapmak istediği röportaj girişimleriyse sonuçsuz kaldı. Suriye'de çıkan olaylarda, asayişi sağlamakla görevli polislerin, göstericiler tarafından kaçırılıp, boğazları kesilerek atıldığı ileri sürülen Dahiriye Köprüsü de ziyaret edilen yerler arasında yer
aldı. Çıkan olaylarda kurşunların hedefi olan Hamidiye Camii'ni de inceleyen gazeteciler, bölge halkının yoğun ilgisiyle karşılaştı. Bölgede yaşayan vatandaşlar, yaşadıklarını gazetecilere anlatırken, camiye yönelik saldırıları da kınadı. Adının Visal olduğunu söyleyen bir kadın, ellerinde boş tüfek kovanlarını gazetecilere göstererek, yaşadıkları dramı anlattı. Askerlerin katı tutumunu eleştiren Visal, üzerlerine kurşun sıkıldığını ve bunu hak etmediklerini söyledi.
ASİ MEYDANI DİRENİŞİN VE TANKLARIN İZLERİNİ HALA TAŞIYOR
Hama'da göstericilerin hedefinde yer alan Adliye Sarayı'na giden yerli ve yabancı gazeteciler, sonrasında da isyanın simgelerinden biri olarak gösterilen; 'Asi Meydanı'na geçti. Gezi boyunca cadde ve sokakların boş olması dikkat çekerken, meydanda da isyanın izlerine rastlanıldı. Sokakta göstericilerin kullandığı taş ve yaktıkları lastiklerden arda kalanlar göze çarparken, askerlerin bölgede geniş güvenlik önlemleri aldığı görüldü. Burada gazetecilerin sorularını yanıtlayan ve soyadını açıklamaktan
kaçınan Nizar isimli bir kişi, kendisinin Hamalı olduğunu belirterek, bugün ülkede yaşanan kaos ortamının son bulması, suların durulmasını istediğini dile getirdi. Eylemcilerin daha fazla özgürlük ve hürriyet istediğini belirten Nizar, olayların abartıldığını ve kentte yaşananların hiç de basına yansıdığı şekilde olmadığını anlattı.
ASKERLER ÇAMAŞIRLARINI SOKAK ORTASINDA YIKIYOR
Rüshen Zemzem ise, Hama'da yaşayanların yüzde 70'inin çıkan olaylar nedeniyle kenti terk ettiğini ifade ederek, Asi Meydanı'nı dolduranların önemli bir bölümünün başka kentlerde geldiğinin altını çizdi. Gazeteciler, bölgedeki ziyaret ve temaslarının ardından bölgeden ayrılarak, Türkiye'ye geri döndü.
Bölgede asayişi sağlamakla görevli olan askerlerin, terk edilen evlerden çıkarttıkları koltuk ve kanepeler üzerinde oturup dinlenmesi, kirlenen çamaşırlarını sokak ortasında yıkayıp, kurulamaya asması ilginç bir görüntü oluşturdu.
