KÜLTÜR SANAT - 09 Mayıs 2021 Pazar 09:57

Hayalle başlayıp Avrupa’nın en iyisi oldular

A
A
A
Hayalle başlayıp Avrupa’nın en iyisi oldular

Türkiye’de nüfusu en az il olan Bayburt’un Beşpınar köyünde Anadolu'nun kültür mirasını geleceğe taşımak amacıyla kurulan Kenan Yavuz Müzesi, Avrupa Müze Forumu (EMF) tarafından düzenlenen European Museum of the Year Award (EMYA) yarışmasında Avrupa’nın en iyisi olarak Silletto büyük ödülünü kazandı. Müzenin kurucusu Kenan Yavuz, “Hayalle başlayıp Avrupa’nın en iyisi olmaktan gurur duyduk” dedi.

İşadamı Kenan Yavuz'un doğup büyüdüğü Bayburt Beşpınar köyünde kurduğu etnografya müzesi Avrupa Konseyi himayesindeki Avrupa Müze Forumu tarafından düzenlenen yarışmada Silletto büyük ödülünü kazandı.

Avrupa Müze Forumu yaptığı açıklamanın ödül gerekçesinde, "Yerel halkın desteği ve katılımı ile birlikte gerçekleştirdiği kültürel çalışmalar, kırsal yaşam zenginliğini temel alarak, sosyal ve ekonomik hayatın canlanmasında çok başarılı ve örnek projelere imza atmak, son yüzyılda dramatik sosyo-ekonomik dönüşümler nedeniyle yaşanan göç sorununu gündeme taşımak, yerel halkın yaşamını ve hikayelerini kurumsal bir kimlik ile tanıtmak, bölgenin tarihi ve kültürel mirasını örneklendirerek dünyaya taşımak ve sosyo ekonomik yaşamına katkı koymak" ifadelerine yer verdi.

Hayalle başlayıp Avrupa’nın en iyisi oldular

2012 yılında Kültür Evi olarak açılan Kenan Yavuz Etnografya Müzesinin her geçen gün büyümeye başladığını ifade eden Furkan Yavuz, “Bayburt’tan, çevre illerden ziyaretçiler geldikçe biz de projenin ne kadar büyüyebileceğini fark ettik. Geçtiğimiz yıllar bu Avrupa Müze Forumu tarafından düzenlenen yarışmaya katılmak, finale kalmak, ödül almak bir hayal olmaya başladı. 1,5 sene önce yarışmaya başvurumuzu yapmaya başladık.

Uzun, zorlu bir süreç oldu bizler için. Yurtdışından jüri üyesi geldi müzemizi gezdiler. Daha sonrasında tanıtım filmi oluşturduk. Bunu da yaparken her zaman özümüze bağlı kaldık. Daha sonra yarışmada finalist olduğumuzu öğrendik. Geçen yıl İngiltere’de bu sene Rusya’da gerçekleşecekti tören.

Covid-19 sebebiyle bu sene online olarak tören gerçekleşti. Kenan Yavuz Etnografya Müzesinin ismini duyunca çok heyecanlandık, mutlu olduk. Artık Silletto ödülü sahibi olarak Avrupa komisyonunun şemsiyesi altında, böyle bir tanınmışlığa sahip olmak, inanılmaz bir ilgi odağı olduk. Herkesi müzemizi görmeye davet ediyorum” dedi.

Hayalle başlayıp Avrupa’nın en iyisi oldular

Bayburt’a 40 kilometre uzaklıkta bulunan Demirözü vadisindeki ‘Demirözü Baraj Gölü’nün hemen yakınında, bugünkü adıyla Beşpınar denilen köyde 8000 metrekarelik alan içerisinde inşa ettiği müzenin Anadolu, alın terinin, paylaşmanın, muhabbetin ve el emeği göz nuru ile bezenmiş toprakların adı olduğunu kaydeden Kenan Yavuz Etnografya Müzesinin kurucusu işadamı Kenan Yavuz, “Doğup büyüdüğüm topraklara borcumu ödemek amacıyla sosyal sorumluluk projesi olarak on yıllık bir emek sonucu ailem ile birlikte kurduğum müzenin, uluslararası alanda böylesine büyük bir ödül ile taçlandırılmış olmasından gurur duyuyorum.

Amacımız; Anadolu'nun kültür mirasını ve büyük medeniyetimizin izlerini geçmişten geleceğe taşımaktır. Değişmemesi gereken güzelliklerimizi korumak ve zaman-mekan ilişkisi içerisinde yeni nesillerin dimağında canlı tutmak zorundayız. Zira, mekan olmadan medeniyetimizi yeni kuşakları hafızasına nakşetmek mümkün olmayacaktır. Yaşanmışlıktan hareket ederek, köylerimizde virane olan evlerden topladığımız taşlar ve ahşaplar ile 26 farklı mekandan oluşan 15 bin metrekare büyüklüğe ulaşan bir köy inşa ettik. Gördüğümüz yoğun ilgi ve talep nedeniyle, Selçuklu mimarisi ile 'han' şeklinde bir konaklama tesisini de önümüzdeki turizm sezonuna yetiştireceğiz.

Hayalle başlayıp Avrupa’nın en iyisi oldular

Kültür ve deneyim turizmine öncülük edecek tesisimize 'Taşların Konuştuğu Mekan Loru Han' ismini verdik. Bayburt'un kadim kültürünü, Dedem Korkut'u, Şair Zihni'yi, Ağlar Baba'yı tanıtacak, yerel folklörümüzün tüm inceliklerini, dokusunu ve kokusunu müze ziyaretçileri ve misafirleri ile paylaşacak, onların birer kültür elçisi olarak Bayburt'tan ayrılmalarını sağlamaya gayret edeceğiz” dedi.

Avrupa’nın en iyi müzesi seçilmekten oldukça mutlu olduklarını kaydeden Kenan Yavuz, “Avrupa Müzecilik Forumu Avrupa Konseyinin şemsiyesi altında her yıl Avrupa’daki en iyi müzelerin ödül süreçlerini belirliyor, tanımlıyor. 5 ana kategoride süreç çalışıyor. Bütün Avrupa çapında yapılan müracaatlar sonucunda ana kategorideki ödüller veriliyor. Ayrıca birde teşvik ödülü veriliyor. Bu yıl biz bu 5 ana kategoriden biri olan Silletto ödülünü almış olduk. Çok mutluyuz. Silletto’nun anlamı şu. Dünya kültür mirasına odaklanmış bir ödül bu. Bulunduğu bölgede kültürel değerlerin kökleriyle buluşmuş, örneklendirerek toplumun gündemine taşınmış projeler üretilmesi. Bu anlamda Avrupa’da yılın müzesi olarak seçilmiş olduk. Ayrıca bu süreçte ülkemizden Troya 2020 yılının ve Odunpazarı Müzesi de 2021 yılının teşvik ödülünü, özel ödülünü almış oldular. Onları da tebrik ediyoruz” diye konuştu.

Hayalle başlayıp Avrupa’nın en iyisi oldular

Kenan Yavuz’un eşi Sibel Yavuz da, “Bu ödülü aldığımız için çok mutluyuz ailecek. Hem vatanımız adına hem Bayburt ve köyümüz adına. Daha nicelerine inşallah. Bu müzenin oluşumu aslında başlangıçta kayınvalidem ve kayınpederimin esas yola çıkışıyla, buraya gelişiyle başladı. Köyde bir ev yapmak istediler. Zamanında ayrılmışlar buradan. Tekrar geri dönüş yapmak istiyorlar yazları kalmak için. Köyde bir yer istiyorlar olmuyor. Gelip tarlanın içerisine ev yapıyor kayınvalidem. Ben de çok sevmiştim burasını. Suyun yanında, temiz hava, köyü uzaktan seyrediyoruz. Sonra zaman içerisinde o ev bize küçük gelmeye başladı. Bir ev yapma niyetiyle yola çıktık.

Büyük bir ev yaptık buraya. Bütün kardeşler, eş, dost gelsin güzel zamanlar geçirelim diye. Sonra sergi salonu oluşurduk, küçük çapta, gelen giden gezsin, köyün ufak tefek araç gereçlerini sergileyelim dedik. Milletin hoşuna gitti. Öylelikle büyüdü. Biz bile inanamıyoruz bu aşamaya geldiğimize. Bu ekip işi, yürek işi, duygu işi. Burada samimiyet kazandı, doğallık kazandı” şeklinde konuştu.

Kenan Yavuz Etnografya Müzesi’nin içerisinde neler var?

Müzede bulunan onlarca önemli figürlerden biri de ‘Gelin Direği’, olup müzenin düzü koşu bölümünde bulunmaktadır. Müzede kurulan Gelin Direği, Bayburt köy evlerinin, aile yaşamını en güzel anlamlandıran bölümü olarak biliniyor. Düğünün son aşamasında yeni evine giren gelin, ailenin artık temel direği olmuştur. Bu direğin ritüeli ise “Damat evine ilk adımını atan gelin, direğin önünde misafir edilir ve kendisine hoş geldin anlamına gelen halay çekilir.” Mekân ve insanı bütünleştiren ve sevgi ile kuşatan bu muhteşem gelenek, müzedeki köy evinde bugünden geleceğe taşınmaktadır. Yine burada önemli parçalardan biri de küplerdir. Anadolu kadını, harman sonrası ürünleri çanaklara yani küplere koyar, korumaya alır ve zamanı gelince paylaşır. Evindeki yiyeceklerinin en kıymetli olanını, misafiri için saklar. Yine burada yapılan önemli ritüellerden biri de Harman şenlikleridir.

Köyde, Kenan Yavuz’un dedesinden ve babasından kalan, ‘Dedecük’ denilen tarlada, oğlu Furkan Yavuz eşliğinde hasat töreni yapılmıştır. Müzenin içinde bir köy evi, bir gecekondu, bir Konak, Türkiye’de 1950’li yıllarından itibaren milyonlarca insan Bayburt bölgesinden yola çıkarak yatağını, yorganın kaparak İstanbul ve diğer büyük şehirlere göç ederek gecekondu olarak isimlendirilen evlerde yaşamaya başladı. Müzede yer alan gecekondu, köy evinin yanında, geriye gidişi, büyük aileden parçalanmış aileye geçişi temsil etmektedir. Su değirmeni; su değirmeninde öğütülen un ile en sağlıklı ve en doğal ekmek yapılmaktadır. Bezir yağı değirmeni, zeyrek ve keten yağı olarak da bilinen bezir yağı, geçmişte ve günümüzde sağlık sektöründe kullanılmaya devam etmektedir. Endüstriyel metodlar ile üretilmeye devam eden yağ geçmişte değirmen metodu ile üretilirdi. Yüzlerce yıl öncesine ait bezir yağı taşı simüle edilerek bezir yağı değirmenine uyarlandı.

Hayalle başlayıp Avrupa’nın en iyisi oldular

Anfi tiyatro ve açık hava sineması, köyün çocuklarının ve gençlerinin şehirlere göç etme nedenini ortadan kaldırmak için yapılmıştır ve burada gösterimler yapılmaktadır. Dede Korkut Türk kimliği kütüphanesi, burada Bayburt edebiyatının ve tasavvufunun şair ve yazarlarına ait kitaplar ile Türk kimliğinin klasikleri olan fikir, araştırma, roman ve çocuk masalları bulunmaktadır. Tandırlık; tandırlık, doğal yaşamın vazgeçilmezi, demlenmiş çaylara, sımsıcak ekmeklere, kızarmış çöreklere doyumsuz lezzet veren Anadolu evlerinin en sıcak bölümüdür.

Daimi çinimaçin sergi alanı, Orta Asya’daki Türklerin ilk yazılı mezar taşları ‘balbal’ ile Anadolu Selçuklu çini motiflerini birleştiren Çinimaçin sergisi müzenin daimi sergi alanında sergilenmektedir. Çayevi-misafirlerin çay kahve içerek dinlenmeleri için inşa edilmiştir. Loru Han, Selçuklu hanlarındaki mimariye yakın ortası avlulu ve tek katlı taş bir butik otel inşa ediliyor. Yakın zamanda otel de hizmet verecek. Müze otel olacak şekilde bir dizayn ile birlikte müzenin toplam büyüklüğü 14000 metrekareye ulaşmış olacak. Mescit, köy meydanı, kapalı sergi salonları, açık sergi alanları, salıncak, Bayburt güvercin kuşu evi, bir aşhane.

Emin Ferhat Sevilir - Öznur Demir
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Balıkesir Korhan Berzeg’e ait çok sayıda malzeme bulundu Balıkesir’in Gönen ilçesinde dere yatağında bulunan cesedin Ekonomist Korhan Berzeg’e (83) ait olma ihtimali güçleniyor. Bölgede devam eden arama ve inceleme çalışmalarında Korhan Berzeg’in şahsına ait çok sayıda malzeme bulundu. Balıkesir’in Gönen ilçesine bağlı Armutlu Kırsal Mahallesi’nde, bundan tam 313 gün önce yürüyüş yapmak için köpeği Tina ile birlikte evinden ayrılan Ekonomist Korhan Berzeg’e ait olduğu değerlendirilen cesedin bulunduğu Gelgeç Mahallesi’ndeki dere yatağında arama ve inceleme çalışmaları devam ediyor. 4 jandarma ekibi, komando timi, JASAT, kadavra köpekleri ve drone ile devam eden çalışmalar kapsamında Korhan Berzeg’e ait çok sayıda malzemeye ulaşıldı. Bölgede yapılan olay yeri inceleme çalışmaları sonucunda; 1 adet Korhan Berzeg adına kimlik kartı, 1 adet Korhan Berzeg adına sürücü belgesi, 3 adet Korhan Berzeg adına banka kartı, 1 adet Korhan Berzeg adına kredi kartı, 1 adet Korhan Berzeg adına parçalanmış İstanbul ücretsiz taşıma kartı, 1 adet sağlam durumda Korhan Berzeg adına İstanbul mavi kart, 1 adet araç anahtarı ve muhtelif anahtarlar, 1 adet parçalanmış kahverengi cüzdan ve bir miktar para bulundu. Cüzdanda ve banka kartlarının üzerinde vahşi hayvanlara ait olduğu düşünülen diş izlerine rastlandı. Dere kenarında bulunan pantolonun da paça kısımlarından parçalanmış olduğu ve bu durumun hayvan saldırısı ihtimalini güçlendirdiği, cesedin ise hayvanlar tarafından dere kenarına getirilmiş olduğu değerlendiriliyor. Diğer yandan Alzheimer hastası başlangıcı olan Korhan Berzeg’in yolunu kaybetmiş olma ihtimali üzerinde duruluyor. Yetkililer kemik ve kıyafetlerin bulunduğu patika yola Berzeg’in inmesinin mümkün olmadığını belirtti. Gergeç Mahallesi’nde içme suyu ile ilgili dere yatağında gözlem yaptığı esnada Korhan Berzeg’e ait olduğu düşünülen kimlik, kredi kartı, kıyafet parçaları ve kemik parçalarını bulan Mahalle Muhtarı Ahmet Gülay ise yaşananları şöyle anlattı: "Dere yatağında bir su borusu patlamıştı. Hakkı abi ile beraber dere yatağındaki bu su borusunu takip ederek giderken su yatağının 1 metre ilerisinde pantolon gördüm. 1 metre yukarısında da gömlek vardı. Pantolonun yanında da kimlik vardı. Kredi kartı, otobüs kartı vardı. Sonra üzerinde fotoğrafını da gördüm. Daha sonra jandarmaya haber verdim. Jandarma yarım saat içinde olay yerine geldi. Olay yeri inceleme geldi. Etrafta 4 tane falan kemik parçası vardı. Adli tıp kemikleri incelemeye alıp götürdü.”
Manisa Manisa’dan gidip Muğla’dan aldığı sıfır araç hasarlı çıktı Manisa’nın Salihli ilçesinde yaşayan Fatih Vural, Muğla’ya giderek 1 milyon 300 liraya aldığı sıfır kilometre Peugeot marka aracı, memleketinde şüphe üzerine ekspertize götürdü. Yılların birikimi ile aldığı sıfır otomobilin hasarlı olduğunu öğrenince hayatının şokunu yaşayan Vural, yetkili bayi hakkında suç duyurusunda bulundu. Manisa’nın Salihli ilçesinde ikamet eden Fatih Vural (41), birikimleri ile Peugeot marka 308 model sıfır kilometre araç almaya karar verdi. Aradığı aracı Muğla’da bulan Vural, kendi imkanlarıyla Turgut Peugeot Bayisi’ne gitti. Aracını Şubat ayında teslim alan Vural, belli gün sonra arkadaşının aracında boya olduğunu söylemesi üzerine, aracını ekspertize götürdü. Vural, öğrendikleri karşısında büyük şaşkınlık yaşadı. Yapılan ekspertizde aracın muhtelif yerlerinde lokal boyalar olduğu ve belli noktalarında oynamalar olduğu ortaya çıktı. “Direklerine kadar aracı boyamışlar” Hayatının şokunu yaşayan Vural, "Meğerse benim sıfır diye aldığım araç, hasarlı bir araçmış. Kısacası hasarlı, toplama aracı bana sıfır diye satmışlar” dedi. Araç sahibi Vural sözlerine şöyle devam etti: "Şubat ayında Muğla’daki Turgut Peugeot Bayisinden aracı sıfır olarak teslim aldım. Salihli’ye aracımı getirdikten sonra sanayi sitesindeki arkadaşımın yanına gittim. Arkadaşım aracımda boya olduğunu söyledi. Bende şüphe üzerine aracımı ekspertize götürdüm. Yapılan ekspertizde aracımın muhtelif yerlerinde lokal boyalar olduğu tespit edildi. Direklerine kadar aracımı boyamışlar. Ayrıca çamurluk kaputta aşırı derece oynamalar mevcut, sök-tak yapmışlar. Vidalarında aşırı derecede aşınma izleri, kapılardaki pimler çekiçle vurulmuş, ezilmiş izler, motor kısmında, turboya ait parçalarda spiral taşıyla kesilmiş gibi izler mevcut. Fakat aracımı alırken bunların bilgisi kesinlikle bana bildirilmedi. Ben bunları genel merkeze bildirdim. Bana aracımı almış olduğum bayiye götürmemi söylediler. Bende aracımı bayiye geri götürdüm. Bayi inceledi, bana aracımda sök-tak parçalar olduğunu, fabrikasyon dışı boyalar tespit ettiklerini, bunu genel merkeze bildireceklerini söylediler. Bir hafta sonra beni genel merkezden arayıp, aracın orijinal olduğunu, banttan bu şekilde indirildiğini söylediler. Bunu söyleyince ben ikinci şoku yaşadım. Kesinlikle şuan kusurlarını ve hatalarını kabul etmiyorlar. Bundan sonra hukuki süreçlerimizi başlatacağız.”
Eskişehir Eskişehir İl Tarım Ve Orman Müdürlüğü’nden 14 ilçede eş zamanlı çiftçi ziyareti Eskişehir İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, Tarım ve Orman Bakanlığı Eğitim ve Yayın Dairesi Başkanlığının başlattığı "Çiftçi Eğitimi İhtiyaç Analizi" çalışması çerçevesinde, Bakanlığın görev alanındaki konularda etkinliğin, verimliliğin ve üretkenliğin artırılması maksadıyla Eskişehir’in 14 ilçesinde eş zamanlı çiftçi ziyareti gerçekleştirdi. Çiftçilerin eğitim ihtiyaçlarını tespit etmek amacıyla bitkisel ve hayvansal üretim yapan tarım işletmelerinde anket çalışması gerçekleştirildi. Ziyaretlerde, çiftçilerin eğitim ihtiyaçları belirlenerek, tarımsal faaliyetlerin verimliliğinin artırılması hedeflendi. Anketlerde yer alan eğitim konuları Tarım ve Orman Bakanlığı’na bağlı genel müdürlükler, il müdürlükleri, enstitüler, kuruluş müdürlükleri ve üniversitelerde görevli personel ile yapılan çalışma sonucu tespit edildi. İl/İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü ekipleri çiftçilerle birebir görüşmeler yaparak, tarımsal faaliyetlerde karşılaştıkları sorunları ve ihtiyaçları görevlilerce dinledi. Çiftçilere verilecek eğitimlerin belirlenmesi amacıyla yapılan bu ziyaretler, tarımsal üretimde kalite ve verimliliği artırmayı hedefliyor. Ziyaretler sırasında çiftçilere tarımsal destekler, gübreleme teknikleri, sulama yöntemleri, hastalık ve zararlılarla mücadele konularında bilgilendirme yapıldı. Ayrıca, çiftçilerin ihtiyaç duyduğu konuların belirlenmesi ve çözüm önerilerinin sunulması için çalışmalar yapıldı.