GÜNDEM - 14 Mart 2018 Çarşamba 09:40

Hayat dersi niteliğindeki yazı paylaşım rekoru kırdı

A
A
A
Hayat dersi niteliğindeki yazı paylaşım rekoru kırdı

İzmir Narlıdere’de otobüs durağına sığınan ve burayı mesken edinen bir kedi, vatandaşların “duraktaki banka oturamaması” gerekçesiyle hem belediyeye hem de muhtara şikayet edildi. Bu duruma içerleyen hayvansever Davut Sabırsız’ın durağa astığı hayat dersi niteliğindeki yazı ise sosyal medyada viral oldu.

İzmir’in Narlıdere ilçesine bağlı Huzur Mahallesi'nde bulunan ‘Kaymakamlık’ ismindeki otobüs durağının sevimli misafiri kedi, sosyal medyada viral oldu. Yağmurlu günlerde durağa sığınan, bir süre sonra da durağı yuvası gibi gören kedi, vatandaşların “duraktaki banka oturamaması” gerekçesiyle belediyeye ve muhtarlığa şikayet edildi. Ancak belediye ve muhtarlık duyarlılık göstererek kediyi duraktan uzaklaştırmadı. Vatandaşların şikayetleri, Narlıdereli hayvanseverler tarafından duyulunca olay tepkiye yol açtı. Duruma içerleyen Davut Sabırsız isimli bir hayvansever de, masum bir kedinin kimseye zararı olmayacağını özetleyerek, maddeler halinde sıraladığı bir yazıyı durağa astı. Sabırsız, astığı yazıyı sosyal medya hesabında paylaşınca, olay kısa sürede viral oldu. Şu anda hayvansever bir gencin durağın içerisine yaptığı barınakta yaşayan kedi, hayvanseverlerin getirdiği mama ve su ile besleniyor. Durakta otobüs bekleyen vatandaşlar ise, Davut Sabırsız’ın astığı yazıyı dikkatle okuyor, sonra da fotoğrafını çekiyor.

Kedi şikayet edildi

Olayın bu kadar geniş kitlelere yayılacağını tahmin etmediğini kaydeden Davut Sabırsız, "Bu kedinin durakta yaşamasından rahatsız olan bazı insanların belediyeye ve muhtara giderek kedinin atılması için şikayetlerde bulunması üzerine durağa bir yazı astım. Olayı, Narlıdere’de yaşayan bir hayvansever olan İnci Şimşek’in sosyal medya hesabından öğrendim ve duruma içerledim. Bu yazıyı asmamdaki amaç, kediyi şikayet eden insanlara yaptıklarının yanlış olduğunu göstermekti. Bütün amacımız farkındalık oluşturmaktı. Olay, beklemediğim kadar ilgi gördü. Çok sayıda kişi, kediyi sahiplenmek için mesaj attı ama hayvan doğası gereği bu mahalleye alıştığı için burada kalması daha mantıklı" dedi.

"İmece usulü ile ona bakıyoruz"

Dünyada, bir şeyleri yaşatmaya çalışanların yanı sıra öldürmeye çalışanların da olduğunu belirten Sabırsız, "Biz yaşatmaya çalışan kitleyiz. İnsanların, kediye bir kap mama ve su koymaktansa, enerjisini kediyi attırmaya harcaması bana bir insan olarak çok garip geliyor. Hayvanı sebep göstererek ‘biz burada oturamıyoruz’ demeleri bize çok mantıksız geliyor. Kedinin herkes tarafından bilinen bir adı yok ama tahminimce bu kedi, sahipliymiş ve sokağa atılmış. Ben de 'Sokak Kızı İrma' filminden esinlenerek ona 'İrma' diyorum. İrma şu anda bu durakta mutlu görünüyor. İmece usulü ile ona bakıyoruz" diye konuştu.

"Kediyi yok edin"

Davut Sabırsız'ın olayı duymasını sağlayan hayvansever İnci Şimşek de, şunları söyledi: "Bu kedi bir süredir bu durakta yaşıyor ama olay, durağa sığınan kedinin istenmemesi durumuna geldi. Kedi, belediyeye, muhtara defalarca şikayet edilmiş. Bu mahallede bireysel olarak hayvanlarla ilgilenen bir hayvanseverim. Bu kediyi belediyenin veterinerinde tedavi de ettirdim. Bir gün beni bir komşum arayıp ‘kediden iğreniyorum’ dedi. Kedi, duraktaki bankta oturduğu için insanlar oturamıyormuş. Kediyi hijyenik bulmuyorlarmış. ‘Kediyi yok edin’ dediler. Biz yok etmeye değil, yaşatmaya çalışıyoruz. Ben durumu sosyal medyada paylaşınca Davut Bey de yazıyı asıp yine sosyal medyada paylaştı. Olay adeta patladı, hayvanın durumu Türkiye’de duyuldu. Umarım bu olayla insanlar, hayvanların da yaşam hakkı olduğunu kanıksarlar. Dünya; hayvanıyla, insanıyla, bitkisiyle hepimizin dünyası."
Öte yandan, mahallede yaşayan 16 yaşındaki Elif Aksu da kedinin durak içerisinde barınması için bir kedi evi yaptı.

Hayvanseverden hayat dersi gibi yazı

Davut Sabırsız'ın durağa astığı yazıda şu ifadeler yer aldı:

"Kendinizden utanın. 

Bu çevrede oturan bazı vicdan yoksunu kişiler, üstte resmi olan kediyi şikayet etmişler. Güya duraktaki banka oturuyor diye pisleniyormuş ve kendileri oturamıyorlarmış. Kendilerine vicdan sahibi insanlar adına birkaç sorumuz var.

1- Bu kedi zor şartlarda yaşamaya çalışıyor. Onun yaşamasına yardımcı olmak yerine zorlaştırmaya çalışmaktan hastalıklı bir zevk mi alıyorsunuz?

2- Bu kedi, hava yağışlıysa, soğuksa biraz korunmak için durağa giriyor. Sizde hiç insaf, vicdan, akıl fikir yok mu? Kendini korumaya çalışan bir canlıya böyle zalim davranıp nasıl 'bana ne canım, ıslansın da üşüsün de' diyebiliyorsunuz?

3- Bu duraktan oldukça bol ve sık otobüs geçmekte, dolmuş alternatifleri de çok. Mesai günlerinde taş çatlasa bankta oturacağınız süre 15 dakikayı geçmez. Üstelik bank zaten 3 kişilik. Başkası oturunca da oturamazsınız. En fazla 15 dakika ayakta kalsanız ölür müsünüz?

4- Bu kedi banka oturunca en fazla birkaç minik pati izi olur. Onu da bir mendille silersiniz illa ki oturacaksanız. Bu çok mu zor?

5- Hayatınızda hiçbir canlının yaşamasına yardımcı oldunuz mu? Zavallı hayvanı şikayet etmek yerine durağın yakınına bir kap su, biraz yiyecek koymak çok mu zor? Hayvan sevmeyen, doğa sevmeyen, korumayan, yaşatmaya çalışmayan kişiler, insanı da sevmez. Şu dünyayı çirkinleştiren sizin gibi sevgisiz, vicdansız, nefret dolu insanlarla yaşamak, bizler için ne kadar zor farkında mısınız?"  

Ceren Atmaca - Halil Karahan

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Hava sıcaklığı artarken çıkan haşerelere karşı uzmanı uyardı Havaların ısınması ile birlikte kış uykusundan uyanacak canlılar ve haşereler konusunda bilgiler veren Veteriner Hekim Serkan Eroğlu, “Sıcak havalarda müstakil bağ evlerine göçecek vatandaşlarımızın evlerinde düzenlemeler yapması gerekiyor” dedi. Isınan havalarda evlerin etrafındaki su birikintileri ve otların temizlenmesi gerektiğini söyleyen Eroğlu, “Havaların ısınması ile birlikte kış uykusuna yatan yılan, akrep, sarıkız, kene ve sivrisinek gibi canlılar uyanmaya başladılar. Bununla birlikte insan sağlığı için de tehlikeli durumlar oluşmaya başladı. Özellikle keneler ve sivrisinekler olsun. Bundan sonraki dönemde tabi ki havaların ısınması ile birlikte insanlarımız yağışların da gelmesiyle birlikte bağlara doğru göçecek. Artık evlerimizden, müstakil bağ evlerimize doğru göçeceğiz. Tabi ki kış dönemi boyunca oradaki karların altında kalmış olan ağaçların yapraklarının dökülmesi ile o yaprakların altında kış uykusuna yatan akrep olabilir, çıyan olabilir veya sarıkız dediğimiz canlılar aktif hale geliyorlar. Şimdi bağlarına göçecek olan vatandaşlarımızın evlerinde düzenlemeler yapmaları gerekiyor. Bu bodrumda olsun veya bahçeli yerlerdeki bu birikintileri ya da atık otları düzenli bir şekilde temizleyecekler hatta bir takım ilaçlamalarla da evlerinin etrafını ilaçlayacaklar. Çünkü bu canlıların ısırmaları veya sokmalarına maruz kalmamak için dikkatli olmaları gerekiyor. Mesire alanında bir yeşillikte veya bir su kenarında piknik yapacak vatandaşlarımız ise çizme gibi şeyler giymeliler. Özellikle buralarda dolaşırken, çünkü otların arasındaki yılan olsun veya başka canlıları tam olarak göremedikleri için bu şekilde önlem alabilirler. Sonuç olarak bu bölgeler o canlıların yaşam alanı ve biz onların yaşam alanlarına girmiş oluyoruz” dedi. Özellikle mesire alanlarında keneye karşı vatandaşların çok dikkatli olması gerektiğini belirten Serkan Eroğlu, sözlerine şu şekilde devam etti: “Tabi havaların ısınmış olması ile birlikte keneler birçok hastalığı nakleden canlılardır. En başta kırım kongo kanamalı ateşi hastalığını. Vatandaşlarımızın özellikle mesire alanlarına gittiklerinde, bu hayvanların mera dediğimiz yayılım alanlarından uzak yerlerde piknik yapmaları vatandaşlarımız için daha sağlıklı olur. Bu keneleri uzaklaştırıcı veya kovucu spreyler ya da onun dışında ilaçlarda kullanabilirler. Piknik yapacaklar ise çimenlerin yanına oturmadan ziyade ayaklarına kalın bir çizme ve ya poşet gibi koruyucu galoşlardan giyebilirler. Açık renkli kıyafetler giymeleri daha uygun olur. Çünkü siyah renkli, yassı bir yapıda oldukları için açık renkli kıyafetlerde bu hayvanları görmemiz daha rahat olur. Eğer ki vatandaşlarımız kene ısırmasına maruz kalmışlar ise öncelikle en yakın bir sağlık ocağına gitmeleri, kendilerinin çıkarmamaları gerekiyor. Doktor kontrolünde kenelerin çıkarılması gerekiyor. Piknik alanlarını gayet iyi seçmeliler. Havaların ısınması ile birlikte keneler artık aktif duruma geçecek kan emmek için canlılar arayacaklardır. Buna istinaden de aktif olan keneler insanların üzerine ya da koyun, keçi veya büyükbaş gibi hayvanlara, sokak hayvanlarına, evcil hayvanlarımızın üzerine de yapışabilirler. Bu durumda da dikkatli olmamız gerekiyor. Mera alanlarından veya piknik alanlarından döndükten sonra sürekli kontrollerimizi yapmamız gerekiyor.”