KÜLTÜR SANAT - 05 Temmuz 2019 Cuma 11:56

Hayatımızdaki Yahudi ve Hıristiyan Adetleri

A
A
A
Hayatımızdaki Yahudi ve Hıristiyan Adetleri

Ümit Özdemir’in ‘Hayatımızdaki Yahudi ve Hıristiyan Adetleri’ adlı kitabı raflarda.

Ümit Özdemir’in ‘Hayatımızdaki Yahudi ve Hıristiyan Adetleri’ adlı kitabı Hayy Kitap etiketiyle okuyucuların beğenisine sunuldu. Yahudi, Hıristiyan ve Mecusilerden gelen cahiliye âdetleri, İslamî kurallar doğru bir şekilde bilinmediği için hayatımızın içindedir. Bu kitapta, benimsediğimiz örf, âdet ve birçok geleneğin aslında nereye ait olduğu, bu konuda İslam'ın neler söylediği kaynakları ile Kur'an ve hadisler üzerinden aktarılmaktadır.

Kurşun dökmek

Şamanizim’den günümüze gelen bir diğer adet de şamanların adına ‘Kut Dökme veya Kut Kuyma’ dedikleri ve bizim toplumumuzda da nazar ve büyüden korunmak için yapılan ‘kurşun dökme’ adettir. İnsana musallat olan kötü ruhların olumsuz etkisini ortadan kaldırmaya yönelik olarak çok eski dönemlerde uygulanan sihir kökenli bir ritüeldir. Kurşun dökme adeti günümüzde de Anadolu'da halk gelenekleri arasında yaşamaya devam etmektedir. Günümüzde de varlığını sürdüren bu batıl gelenekte; kurşun su içine dökülür ve oluşan hatlar birer insan, sivri uçlar nazar, düz parçalar yürek olmak üzere açıklanır. Böylelikle insan da oluşan nazarın çıkmış olduğuna inanılır. Bazı kaynaklar da ise kurşun dökme adeti kötü ruhlardan birinin çaldığı kutuyu yani; talihi, saadeti, şansı geri döndürmek için yapılan bir sihir ayini olarak açıklanmıştır.

"İslam dininde kurşun dökmek bidattir"

Kurşun dökme adeti maalesef günümüzde İslam’a uyarlanarak yapılmaya devam edilmektedir. Kurşun dökülürken dökücünün besmele çekmesi, ‘benim elim değil, Ayşe, Fatma Anamızın eli’ demesi usulden kabul edilmiştir. İşlem bittikten sonra da hastanın evinden ayrılırken kurşun dökücü ‘Allah şifa versin’, ‘Allah bir daha göstermesin’ tarzında dileklerde bulunur. Hastanın ailesi de ‘eksik olmayın’, ‘Allah razı olsun’ gibi sözlerle mukabele ederek sözde İslam’ın bir parçasıymış gibi gösterilir. Lakin İslam dininde kurşun dökmek bidattir. Bazı hastalıkların ve nazar değmesinin tedavisi için başvurulan bu iş eski Türkler den kalma bir hurafedir. Kur’anda ve peygamberimizin hayatında yeri olmayan bu ve benzeri uygulamalar için Hz. Peygamber (s.a.v.), bir hutbesinin sonunda şu sözleri söylemişlerdir: “Sözün en hayırlısı Allah'ın kitabıdır; yolun en hayırlısı Muhammed'in yoludur. İşlerin kötüsü sonradan çıkanlardır (yani bid'atlardır). Her bid'at sapıklıktır” buyurmuştur.

Bid'atlarla ilgili âyet ve hadislerde tehdit, günahtan ve azaptan sakındırma gibi ifadeler geçmektedir. Bütün bu ifadeler, bidatin haram olduğunu gösterir. Kurşun dökmenin veya döktürmenin bidat ve hurafe olduğunda şüphe olmadığı gibi haram olduğunu da görmekteyiz. Bu ve benzeri uygulamalardan, adetlerden, bunları bilinçli yapanlardan uzak durmak hem beden hem de ruh sağlığımız açısından çok önemlidir.
Ağaçlara ve türbelere çaput (bez) bağlamak

Günümüz de birçok insanının halen devam ettirdiği bir gelenek de ağaç ve türbelerden medet bekleyerek onlara dilekte bulunup ip ve bez parçaları bağlamasıdır. Bu inancın tarihi eski şaman kültürüne dayanmaktadır.

Türk mitolojisinde ağaca kutsiyet vermek, onu mukaddes kabul etmek, ona tapmak gibi inanışlar sürekli karşımıza çıkabilecek bir durumdur. Özellikle yaşayan yeşil yapraklı ağaçlara el kaldırmak, onu kesmek günah sayılmaktaydı. Bunun sebebi ise efsaneye göre Altay Yaratılış Destanı'nda beşeriyetin ilk canlısını Tanrı Karahan’ın ağaç dallarından yaratmış olmasıydı. Bu sebeple Altaylılar, yolculukları sırasında kutsal olduğu kabul edilen ağaçlara bez parçası veya iplik bağlayarak dilekte bulunur onlara inançları gereği saygı duyarlardı. Şamanlarda yaşamın sembolü kabul ettikleri ağaçlara küçük kumaş parçaları bağlayarak dilekte bulunurlardı. Çünkü; bu ağaçların bütün yaşam üzerinde muazzam etkileri olduğunu düşünürlerdi. Bu sebepten insanlar bu ağaçların dallarına dileklerini diler çaputlarını bağlar ve dileklerinin gerçekleşmesini beklerlerdi. Günümüzde de bu eski batıl gelenek halen devam etmektedir.

Günümüzde yaygın olan hurafelerden birisi de ölülerin mezarlarını ziyaret ederek onların bizim dileklerimizi gerçekleştirmesini veya hastalıklarımızdan kurtulmamızı sağlaması inancıdır. Bu amaçla din büyüklerine ait olan türbeleri ziyaret edip mum yakmak, bez bağlamak, taş yapıştırmak ve adak adamak belli başlı hurafeleri teşkil etmektedir. İslam dininde sadece Allah’ın yapabileceği ilahi yardımları ölü veya diri kişilerden beklemek onların yapmasını dilemek Allah’a ortak (şirk) koşmaktır. Nitekim Kur’an-ı Kerim Allah’a ortak (şirk) koşulan putlar veya kişilerin kimseye fayda veya zararı dokunmayan varlıklar olduğunu, hiçbir şeyi yaratamayan ve kendilerinin de yaratılmış olduğunu, yaşatma veya hayata son vermeye güçlerinin yetmediğini, ölüleri diriltip kabirlerinden çıkaramadığını ve aciz olduklarını ifade eder. Ayrıca şirk koşan müşriklerin de putlara kendilerini Allah’a yaklaştırmaları, Allah katında onlara yardımcı olmaları için taptıklarını ve atalarının da aynı yolu izlediğini söylerler. Müşriklerin durumunun anlatıldığı ayetlerde şirkin küfür olduğu yani kişiyi dinden çıkardığı da belirtilmektedir.

Türbe veya kabir ziyaretlerinin tamamen şirk veya yasak olduğunu söylemek te doğru değildir. Çünkü Hz. Peygamber (s.a.v); Cahiliye dönemine ait birtakım batıl inanç ve adetlerin tamamen ortadan kalkması için İslam’ın ilk dönemlerinde kabir ziyaretini yasaklamıştır. İnsanlar Yahudi ve Hristiyanlar gibi kabirlerde ibadet etmekte veya saçlarını, başlarını yolarak, bağırarak ağlamaktaydılar. Fakat zamanla tevhid inancı gönüllere yerleşip endişe edilen sakıncalar ortadan kalkınca, Peygamberimiz; “Sizi kabirleri ziyaret etmekten men etmiştim; şimdi artık oraları ziyaret ediniz” buyurmuş ve Müslümanların kabirleri ziyaret edip ölüler için dua ve istiğfarda bulunmalarına izin vermiştir. Bizzat kendisi de Mekke’nin fethi sırasında annesinin kabrini ziyaret etmiş ve ölümü hatırlattığı için sahabeye de kabirleri ziyaret etmelerini söylemiştir.

Sonuç olarak günümüzde türbe ve kabirlere mum yakılması, türbelere, ağaçlara bez bağlanması, türbelerin etrafında tavaf edilmesi (dönülmesi), türbelerin veya kabirlerin taşlarının, eşiğinin, sanduka örtüsünün öpülmemesi, yüze sürülmesi, kabirlerin yanında kurban kesilmesi, herhangi bir sebep ile bir türbe veya yatıra kurban adanması yasaklanmıştır. Çünkü kurban bir ibadet olup yalnız Allah için yapılır. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.v); “İslam’da kabirlere kurban kesilmez” buyurmuştur. Bunun dışındaki Türbe ve kabir ziyaretlerinde herhangi bir yasak bulunmamaktadır.

Yazar Hakkında

Doğu kökenli bir ailenin tek çocuğu olan Ümit Özdemir 1984 yılında İstanbul'da dünyaya gelmiştir. İlk ve orta öğretiminden sonra İlahiyat Fakültesini tamamlayarak 2013 yılında Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmeni ve İHL Meslek Dersleri Öğretmeni olarak resmi görev yapmaya başlamış, günümüzde de bu görevine aktif olarak devam etmektedir.

2013 yılında yazarlık kariyerine başlayarak birçok araştırma yazıları kaleme almıştır ve bu çalışmaları günümüzde de devam etmektedir. Dini ve kültürel alanda Kanal 7 ve Beyaz TV gibi ulusal kanallar başta olmak üzere televizyon programları da gerçekleştirmiş, birçok radyo ve televizyon programına da uzman konuk olarak katılmıştır.

Milli ve manevi değerler üzerine birçok bakanlık, başkanlık, belediye, vakıf ve eğitim kurumlarında konferanslar da gerçekleştirmiş, moderatör ve konuşmacı olarak programlar yapmıştır. Çalışmalarını günümüzde de devam ettiren Ümit Özdemir evli ve bir çocuk babasıdır. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Başkan Sarıcaoğlu: “Kavak’ı Türkiye’de anonsla işçi arayan tek ilçe haline getirdik" Kavak Belediye Başkanı ve Adayı İbrahim Sarıcaoğlu, ilçede işsizlik problemini çözdüklerini belirterek, "Kavak’ı Türkiye’de anonsla işçi arayan tek ilçe haline getirdik" dedi. Belediye Başkanlığı döneminde ilçeye hayal olarak görülen birçok yatırımla buluşturduklarını anlatan Cumhur İttifakı Adayı İbrahim Sarıcaoğlu, “Kavak’ı Türkiye’de anonsla işçi arayan tek ilçe haline getirdik. İstihdamla işsizlik sorununu çözdük. Bunu da mı görmüyorlar" ifadelerini kullandı. Geyikalan ve Demirci Mahallelerinde vatandaşlarla bir araya gelen Sarıcaoğlu, “Bize ne yaptınız’ diye soranlar kulaklarını açıp işçi aramak için yaptığımız anonsları dinlesinler. Gözlerini açıp yürüdükleri yollara, düğünlerini yaptıkları salonlara, ailesiyle piknik yaptığı alanlara, çocuklarının oynadığı parklara, ısındıkları doğalgaza, evlerinde akan tertemiz suya baksınlar. Organize Sanayi Bölgemizde çalışan yüzlerce insana baksınlar. İş yok diye gurbete gidenlerin bugün geri dönüp aileleri ile kucaklaşmalarına baksınlar. Önce sokağa çıkıp Kavak’ı gezsinler, ilçenin 10 yılda geldiği noktayı görsünler, sonra utanmazlarsa öyle konuşsunlar. Bu ilçenin hayal satan siyasetçilere değil hizmete ihtiyacı var. Bizler makama değil hizmete talip olduk ve gereğini de yaptık. Bundan sonra da daha iyilerini yapacağız, bunun sözünü veriyoruz" diye konuştu.
Bursa Oyak Renault, BTÜ Gelişim Zirvesi’nde Oyak Renault’un deneyimli isimleri, Bursa Teknik Üniversitesi (BTÜ) öğrencileriyle bir araya geldi. Deneyimlerini aktaran tecrübeli isimler, “proje yönetimi nasıl olmalı”, “mezunları otomotiv sektöründe neler bekliyor” gibi soruları cevapladı. BTÜ Kariyer ve Gelişim Topluluğu ile Hacıwatt Elektrikli Araç Takımı’nın ortaklaşa gerçekleştirdiği ‘Oyak Renault Kampüste Gelişim Zirvesi’ Mimar Sinan Yerleşkesi Erguvan Salon’da yapıldı. Etkinliğe; BTÜ Rektörü Prof. Dr. Naci Çağlar, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Sinan Uyanık ve Prof. Dr. Barış Tamer Tonguç, akademik ve idari personel ile öğrenciler katıldı. Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren Rektör Çağlar, “Üniversitemiz, sanayi ile akademi arasında köprü kurma misyonunu önemsiyor ve bu tür etkinlikler bu misyona katkı sağlıyor. Oyak Renault, Bursa’mızın ve ülkemizin otomotiv endüstrisinin önemli küresel aktörlerinden biri olarak sadece sektördeki başarısıyla değil ayrıca insan kaynaklarına verdiği değerleriyle de tanınıyor. Bu nedenle bugün burada bizimle olmanız, öğrencilerimize büyük bir ilham kaynağı olacak. Buradaki etkinlik, öğrencilerimizin kariyer hedeflerine ulaşmaları ve sektörle ilgili değerli bilgiler edinmeleri için önemli bir fırsat sunuyor. Sizlerin tecrübe ve bilgileriniz onların mesleki gelişimlerine büyük katkı sağlayacak” dedi. Konuşmaların ardından Oyak Renault Proje Yöneticisi Ekrem Köse, öğrencilerle tecrübelerini paylaştı. Proje yöneticisinin görevleri, meslekte karşılaşılan sorunlar, proje yönetiminin nasıl yapıldığı gibi konu başlıklarını detaylarıyla anlatan Ekrem Köse, kalite, maliyet ve sürenin bir proje yöneticisi için en önemli noktalar olduğunu vurguladı. Oyak Renault Yetenek Kazandırma Uzmanı Hayriye Elif Tavan ise Renault’un faaliyetleri hakkında bilgi verdi. Etkinlik kapsamında insan kaynakları sunumu, mülakat demosu ve mühendislik sunumları gerçekleştirildi. Öğrencilerin sorularını yöneltme fırsatı da bulduğu Gelişim Zirvesi, BTÜ Rektörü Prof. Dr. Naci Çağlar’ın katılımcılara teşekkür belgesi takdim etmesi ile son buldu.
Ankara LGS başvuruları bugün sona eriyor Milli Eğitim Bakanlığınca (MEB) 2 Haziran’da gerçekleştirilecek Liselere Geçiş Sistemi (LGS) kapsamındaki merkezi sınav için başvurular bugün sona erecek. 2023-2024 eğitim öğretim yılı sonunda Sınavla Öğrenci Alacak Ortaöğretim Kurumlarına İlişkin Merkezi Sınav Başvuru ve Uygulama Kılavuzu’na göre, resmi ve özel ortaokullar ile imam hatip ortaokullarının 8’inci sınıflarında eğitim gören öğrencilerin fen liseleri, sosyal bilimler liseleri, proje okulları, mesleki ve teknik Anadolu liselerinin Anadolu teknik programlarına öğrenci seçmek amacıyla yapılacak merkezi sınav, 2 Haziran’da uygulanacak. Merkezi sınav başvuruları, "e-Okul" üzerinden isteğe bağlı gerçekleştiriliyor. Sınava katılım isteğe bağlı olacak, katılmak isteyen öğrenciler, başvurularını elektronik ortam üzerinden ücretsiz yapabilecek. Okul müdürlükleri başvuru işlemleriyle ilgili öğrencilere rehberlik edecek ve sınav başvuruları, 1 Nisan 2024’e kadar okul müdürlüklerince onaylanacak. Yurt dışında e-Okul sistemine kayıtlı olmayan okullarda eğitim gören öğrenciler ise başvurularını yayımlanan kılavuzda bulunan formu doldurarak yapacak. Öğrenciler, başvurularının yapılıp yapılmadığını elektronik ortamdan takip edebilecek. Sınavın içeriği Her alan için 8’inci sınıf öğretim programlarında belirlenen kazanımlar esas alınarak, öğrencinin okuduğunu anlama, yorumlama, sonuç çıkarma, problem çözme, analiz yapma, eleştirel düşünme, bilimsel süreç ve benzeri becerilerini ölçecek nitelikte sorular yer alacak. Giriş belgeleri 24 Mayıs’ta Sınav, il ve ilçelerde belirlenen okullarda yapılacak. Fotoğraflı sınav giriş belgesi, 24 Mayıs’tan itibaren elektronik ortamdan okul müdürlüklerince alınacak, mühürlenecek ve onaylandıktan sonra öğrencilere teslim edilecek. Öğrenciler, sınava gelirken fotoğraflı onaylı giriş belgeleriyle geçerli kimlik belgelerini yanlarında bulunduracak. Sonuçlar 28 Haziran’da açıklanacak Sınavın birinci oturumu saat 9.30’da, ikinci oturumu ise 11.30’da başlayacak. Birinci oturumda öğrencilere Türkçe, T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük, din kültürü ve ahlak bilgisi ile yabancı dil derslerinden toplam 50 soru sorulacak ve yanıtlamaları için 75 dakika süre verilecek. İkinci oturumda ise öğrencilere matematik ve fen bilimleri derslerinden toplam 40 soru sorulacak ve yanıtlamaları için 80 dakika süre verilecek. Sözel ve sayısal bölümlerdeki her bir alt test için doğru ve yanlış cevap sayıları belirlenecek. Her bir öğrencinin her bir alt testine ait ham puanı, ilgili teste ait doğru cevap sayısından yanlış cevap sayısının üçte biri çıkarılarak hesaplanacak. Sınav sonuçları, 28 Haziran 2024’te "www.meb.gov.tr" internet adresinden ilan edilecek.
İstanbul Çekmeköy Belediye Başkanı Poyraz, “İBB hizmetlerin önüne set çekiyor” Çekmeköy’de 3 dönemdir Çekmeköy Belediye Başkanlığı yapan Ahmet Poyraz, İBB’nin yapılan hizmetlerin önüne set çektiğini söyledi. Çekmeköy Belediye Başkanı Ahmet Poyraz, 5 yıldır görevde olan İBB yönetimi kendi başarısızlığını örtmek için algı ve manipülasyonlarla engellendiklerini her mecrada ifade etti. Poyraz, “Çekmeköy’de 5 yılın sonunda dikili ağacı olmayan İBB yönetimi rahmetli Kadir ağabey döneminde başlamış ve belirli bir seviyeye getirilmiş projeleri tamamlayıp kendi yapmış havası oluşturmak dışında hiçbir adım atmıyor. Tüm Çekmeköylü hemşehrilerimizin malumudur, kreş yapacağız dediler, yapamayınca yer vermiyorlar ki yapalıma çevirdiler olayı. Engelleniyoruz diyenlere Çekmeköy’ün en değerli iki arsasını tahsis ettik. Yıllardır çalışmaya başlamadılar. Seçime 3 ay kala yine göstermelik temel attılar. İBB yöneticilerine CHP’li meclis üyelerine her mecrada ‘Çekmeköy’e hizmet yapılacaksa orada ilk biz oluruz, taşın altına elimizi değil gövdemizi sokarız’ diye ilettik. Ama kendileri hizmet etmek şöyle dursun bizim yapmaya çalıştığımız işleri de engelliyorlar“ dedi. "Asfaltı dökülen yol trafiğe açılamıyor" Mehmet Akif Mahallesi Kapalı Pazar alanı yanında bulunan Ezgi Sokağ’ın ulaşım ve trafik açısından tetkikinin yapılması amacıyla İBB Ulaşım ve Koordinasyon Müdürlüğü ekiplerince sokağımızda inceleme yapıldı. Yapılan inceleme neticesinde söz konusu sokağımızda yapılacak olan tüm çalışmalar için geçici sirkülasyon projesi hazırlanması gerektiği belirtildi. Hazırladığımız sirkülasyon projesini UTK’nın kararı alınması için kendilerine sunduk. Fakat üzerinden 2 ay gibi bir süre geçmiş olmasına rağmen dönüş alamadık. Dönüş alamadığımız için asfaltı dökülen sokağı trafiğe açamıyoruz. Vatandaşlarımızda bizde bölgede oluşan trafik yoğunluğundan şikayetçiyiz ve bir an önce çözüme kavuşturmak istiyoruz. "Palamutdere Güzergahı İle İlgili İBB ‘den 10 aydır dönüş alamadık" Poyraz, "Taşdelen Mevkii Palamutdere güzergâhı ve çevresine ilişkin 1/5000 ve 1/1000 ölçekli imar planı değişiklikleri İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığınca 7 Nisan 2023- 8 Mayıs 2023 tarihleri arasında askıya çıkartılmıştı. Bu bölgeye İlişkin 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı da eş zamanlı olarak 7 Nisan 2023 tarihinde de askıya çıkartıldı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığında askıya çıkartılan Taşdelen Mevkii Palamutdere Güzergâhı ve Çevresine İlişkin İmar Planı değişikliklerine askı süresince yapılan itirazlara ek olarak başkanlığımıza yapılan 9 adet itiraz değerlendirilmesi ve sonucu bağlanması üzerine 9 Mayıs 2023 tarihinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına iletildi. Ama gelin görün ki bu tarihten itibaren İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığından itirazlara ilişkin herhangi bir karar alamadık" ifadelerini kullandı. Başkan Poyraz sözlerini şöyle devam etti; “Biz her zaman söylediğimiz gibi söz konusu halka hizmetse taşın altına elimizi değil gövdemizi koyarız. Çekmeköy’e, hemşerilerimize hizmet eden herkese de Allah razı olsun deriz. Algı ve manipülasyonların bitirilip kendileri hizmet etmiyorsa bizim önümüzü açmalarını temenni ediyoruz. Vatandaş hizmet bekler. Çekmeköy’e çakılacak ufacık bir çivi dahi kişisel hırsların önünde olmalıdır. “dedi.