GÜNDEM - 14 Eylül 2018 Cuma 13:22

Hazineye ait tarım arazilerinin çiftçiye kiralanması

A
A
A
Hazineye ait tarım arazilerinin çiftçiye kiralanması

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Hazineye ait tarım arazilerinin çiftçiye kiralanmasına ilişkin, ''Kira süresi sonunda çiftçilerimize bu arazileri satabileceğiz'' dedi.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Tarım ve Orman Bakanlığı iş birliğiyle “Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Çiftçiye Kiralanması'' projesi hayata geçirilecek. Proje hakkında basın açıklamasında bulunan Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, ''Bugün burada 218 bin çiftçimizi ilgilendiren, Tarım Bakanlığıyla birlikte yürüttüğümüz çalışmayı sizlerle paylaşacağız. 218 bin çiftçimiz yaklaşık ev halkına baktığımızda da yaklaşık 1 milyon kişiyi ilgilendiriyor bu çalışma. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle bakanlıklarımıza verilen görev kapsamında hızlı, etkin çalışma ve vatandaşımızın lehine Tarım ve Orman Bakanlığımızla birlikte bir çalışma yürüttük. Hazine arazilerinin kiralanması işini paylaşacağız'' ifadelerini kulandı.

''Kira süresi sonunda çiftçilerimize bu arazileri satabileceğiz''

Son başvuru tarihinin 19 Kasım olduğunu vurgulayan Kurum, şöyle devam etti:

''Çiftçiler bir mülkiyet sahibi olma noktasında bu arazileri kiralayıp akabinde bedeliyle satın alabilecekler. Arazilerin büyüklüğü yaklaşık 3 milyar 400 milyon metrekare araziyi ilgilendiriyor. Tarım arazilerini çiftçilerimize doğrudan ecrimisil bedelinin yarısı üzerinden on yıla kadar kiralanmasını sağlıyoruz. Kiralama yapılabilmesi için 31 Aralık 2017 tarihinden önce bu arazilerin 3 yıl süreyle kullanılmış olması gerekiyor. Bunun tespiti bakanlıklarımızca Milli Emlak Genel Müdürlüğü İl Müdürlükleri bünyesinde yapılmış olması gerekiyor. Başvuru tarihi itibariyle arazilerin fiilen kullanımının da devam etmesi gerekiyor. Arazilerin ecrimisil borcunun da olmaması gerekiyor. Kira bedeli nasıl hesaplanacak? Mevcuttaki ecrimisil bedeli bedelinin yarısı üzerinden. Kiranın yüzde 25'ini peşin, kalanını iki taksitle ödeyebilecek. Bunu ister hasat dönemlerinde, isterse de yıl sonunda tek seferde ödeyebilecek. Başvurularını Çevre Şehircilik İl Müdürleri bünyesindeki Milli Emlak Müdürlüklerimizde yapacaklar ve başvuruların son tarihi 19 Kasım 2018. Çiftçilerimiz arazilerini daha etkin, verimli şekilde kullanabilecekler.

Kira süresi sonunda çiftçilerimize bu arazileri satabileceğiz. 10 yıl kiralayacaklar. Kira bedeli sonunda çiftçilerimiz isterlerse kira bedelini uzatabildiğimiz gibi bu arazilerin kendilerine doğrudan satışlarını da gerçekleştirebileceğiz. Bu araziler eğer belediye ve mücavir alan sınırları içerisindeyse Hazine arazilerinin rayiç bedelinin tamamı üzerinden doğrudan satabileceğiz. Taksitle ödenmesi halinde ise en fazla beş yılda on eşit taksitle vade farkı alınarak ödeyebilecek. Bu araziler eğer belediye ve mücavir alanı dışında ise rayiç bedelinin yarısı üzerinden bu arazileri doğrudan satın alabilecekler. Bu bedelleri vatandaşımız tamamını peşin ödemek istersen yüzde 20 indirim yapıyoruz, yarısını Pekin öderse yüzde 10 indirim yapıyoruz. Taksitli satışlarda ise 6 yılda 12 eşit taksitle bu satışları gerçekleştirebiliyoruz. Bakanlık olarak biz Hazineye ait atıl arazilerin mera vasfında gözüken ancak mera olmayan, ekonomiye kazandırılması gereken tüm arazilerle ilgili çalışmaları bakanlıklarla yapıp on günde bir kiralama, satış, sertifika işlemlerini sizlerle paylaşacağız.''

''Bu arazilerin yaklaşık 100 bin hektarı sulu tarım, 200 bin hektarı kuru tarım ve 40 bin hektarında da dikili ve örtü altı tarım yapılıyor''

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli ise devletin artık vatandaşıyla malını mülkünü paylaştığını belirterek, Hazineye ait izinsiz kullanılan tarım arazilerinin bundan sonra kayıt altına alınacağını belirtti. Pakdemirli, ''İki bakanlığın bir araya gelerek oluşturduğu bir proje. Bu arazilerin yaklaşık 100 bin hektarı sulu tarım, 200 bin hektarı kuru tarım ve 40 bin hektarında da dikili ve örtü altı tarım yapılıyor. Bu bizim toplam arazilerimizin yüzde 5'i demek. Devlet artık vatandaşıyla malını mülkünü paylaşıyor. Yeni sistemin bir artısı olarak algılamak lazım. Hazineye ait izinsiz kullanılan bu tarım arazilerinin bundan sonra kayıt altına alınmış olacak. Çiftçilerimiz kardeşlerimiz kira bedelini ödeyerek tarım arazilerini ekip biçecek'' şeklinde konuştu.

''Toplam 218 bin çiftçimize yaklaşık 125 milyon lira destek veriyoruz''

Bu arazileri kiralayan çiftçilerin de Çiftçi Kayıt Sistemi'ne kayıt olabileceklerinin altını çizen Pakdemirli, ''Bu arazilerin mevcut durumunda halihazırda Çiftçi Kayıt Sistemi'ne dahil değil. Çiftçi Kayıt Sistemi'ne dahil değilseniz Tarım ve Orman Bakanlığı içinde yok sayılırsınız. Çünkü çiftçi değilseniz, sistemde kayıtlı değilseniz destek alamazsınız, ucuz kredi alamazsınız, tarım sigortalarından faydalanamazsınız. ÇKS kayıtlı olabilecek hale mevzuatsal açıdan da getirdik ve çiftçi kayıt sistemine bu vatandaşlarımız kayıt olacaklar. Kullanıcılar arazinin verimini artıracak çeşitli alt yapı ve üst yapı yatırımlarını sulama, drenaj tesisi, arazi ıslahı, modern örtü altı tesisleri gibi yatırımları yapamıyorlardı. gibi yatırımları yapamıyorlardı. Çiftçilerimiz bundan sonra isterse araziyi satın alabilecek, istemezse de yatırımını arazisine değil tarımına yapacak. Suyuna, sulamasına, tohumuna, traktörüme yatırımını yapacak.

Kayıt altına alınan araziler tarımsal desteklerden faydalanacak. Toplam 218 bin çiftçimize yaklaşık 125 milyon lira destek veriyoruz. Toplamda on yıllık süreçte çiftçinin cebine ek ve ilave olarak 600 milyon liradan daha fazla bir gelir artışı elde edilmiş olacak. Tarım ve Orman Bakanlığı olarak verilen tarımsal desteklerle de çiftçinin hem kirasını ödüyoruz hem de cebine fazladan katkı sağlamış oluyoruz. Çevre Bakanının başlattığı bir inisiyatif bu. Biz de kendisine destek olmayı, devletin malını milletiyle paylaşmayı bir ilke edindik. Bu projenin yanında olmamız gerektiğini hissettik'' açıklamalarında bulundu.

Açıklamadan sonra basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Kurum, ''Çiftçi toprağı satın aldıktan sonra eğer çiftçilik yapmak istemezse toprak ne olacak?'' sorusuna, ''Tarım arazisi neticede. Tarım arazisi olarak kullanmak zorunda. Tarımı desteklemek adına bunu yapıyoruz'' yanıtını verdi.  

Seda Kahramantürk - Nurullah Geylani
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tokat Bakan Yardımcısının basın açıklaması sırasında deprem oldu İçişleri Bakan Yardımcısı Münir Karaoğlu depremin merkez üssü Tokat’ın Sulusaray ilçesinde basın açıklaması yaparken deprem meydana geldi. İçişleri Bakan Yardımcısı Karaloğlu, depremin merkez üssü Tokat’ın Sulusaray ilçesinde incelemelerde bulundu. Karaloğlu 4 ilçe 37 köyde 385 konut, 87 ahır, 11 cami ve 1 fırında hasar meydana geldiğini belirterek, “Sulusaray merkezli 5 deprem meydana geldi şu ana kadar, 41 de artçı oldu. Ben Tokat ve Yozgat’taki tüm hemşerilerimize geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Rabbim beterinden korusun, muhafaza etsin. En büyük tesellimiz şu ana kadar herhangi bir yaralımız ve can kaybımız yok. Arkadaşlarımız, ekiplerimiz şu anda sahada köylerin tamamı tarandı. Tokat’ta 3 ilçe, Yozgat’ta 3 ilçede olmak üzere depremden etkilenen tüm köylerimiz şu anda taranmış durumda. Tokat’ta şu ana kadar 112 acil çağrı merkezimize 576, Yozgat’ta 250 deprem kaynaklı vatandaş ihbarı var. Ön incelemeler sonucunda Tokat ilimizde 3 ilçe, 30 köyde, 191 konutta ve 84 ahırda, 7 cami ve 1 fırında hasarlar var, bunlar yıkık değil hasarlı. Yozgat ilinde 1 ilçede 7 köyde 94 konutta, 4 cami ve 3 ahırda ön hasar tespitlerimiz var” dedi. “Hasarlı evlere girmeyin” Hasarlı evlere girilmemesi çağrısında bulunan Karaloğlu, "Evinde hasar olan, çatlağı olan hiçbir vatandaşımız evini kullanmasın. Biz onları alıp misafir etmeye hazırız. Yurtlar hazır hale getirildi. Vatandaşımıza çağrı yapıldı. Şu ana kadar 30 vatandaşımız yurtlarda kalmak için müracaatta bulundu. Sayın valimizin verdiği bilgiye göre şu anda bölgedeki kamu kurum ve kuruluşlarında bir hasarımız yok. Okullarımızda, kamu hizmet binalarında herhangi bir hasarımız yok, inşallah binalarımızda kamu hizmeti vermeye de devam edeceğiz. Kumanyalar hazırlandı şu anda dağıtılıyor. Yine Tokat’ta üç ilçemizde sıcak yemek çıkartmak üzere aş evlerimiz oluşturuluyor. İnşallah vatandaşımıza sıcak yemek imkanımızda sunulacak. Şu anda bölgede ulaşımda, alt yapıda, elektrik ve haberleşmede herhangi bir sorunumuz yok. Yollarımız açık, enerjisi olmayan ve haberleşme imkanı olmayan köyümüz yok. Tedbir olarak Tokat’ta bir gün eğitime ara verdik. Yozgat ilimizde ise Çekerek, Kadışehri ve Aydıncık ilçelerinde yine eğitime bir gün ara vermiş olduk” dedi. “750 Personel 150 araç bölgede” Karaloğlu, 150 araç ve 750 personelin bölgede görev aldığını ifade ederek, “Diyarbakır’dan Van’a kadar birçok ilimizden arama kurtarma ekipleri bölgeye ulaşmış durumda. Yerel ekipler de bölgeye ulaştı. Şu anda bölgede 750 personelimiz vatandaşlarımıza yardımcı olmak üzere bekliyor. 150 yardım aracı da bölgeye ulaşmış durumda” şeklinde konuştu. “Dezenformasyon uyarısı” Karaloğlu açıklamasında dezenformasyon uyarısında bulunarak şunları söyledi: “Sosyal medyada maalesef yine dezenformasyonlar var. Vatandaşımıza çağrımız AFAD tarafından açıklanmayan hiçbir bilgiye itibar etmemeleridir. Biz vatandaşlarımızı AFAD üzerinden çok hızlı bir şekilde bilgilendiriyoruz. Vatandaşımızın tereddüdü olmasın.” Öte yandan İçişleri Bakan Yardımcısı, açıklama yaptığı sırada deprem meydana geldi. Karaloğlu, "Şu anda artçı sarsıntıyı hep birlikte yaşadık. Rabbim hepimizi, ülkemizi korusun" dedi.
İstanbul Jose Mendilibar: "Dayanma gücümüzü sonuna kadar kullandık" Olympiakos Teknik Direktörü Jose Mendilibar, Fenerbahçe ile çok zor bir maç oynadıklarını belirterek, "Dayanma gücümüzü sonuna kadar kullandık. Penaltılara kalması, futbolcuların becerisine kalıyor" dedi. UEFA Avrupa Konferans Ligi Çeyrek Final ikinci maçında Fenerbahçe ile karşılaşan Olympiakos, penaltı atışları sonunda galip gelerek yarı finale yükseldi. Müsabakanın ardından düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulunan Olympiakos Teknik Direktörü Jose Mendilibar, "Çok zor bir oyun oynadık. Dayanma gücümüzü sonuna kadar kullandık. 10. dakikada golü yemiştik fakat dayandık. İlk devrede dayanma gücümüzü iyi kullandık. Topu rakibe verip yorma yoluna gittik. Penaltılara kalması, futbolcuların becerisine kalıyor" ifadelerini kullandı. "Kendimi şanslı hissediyorum" Mendilibar, "Avrupa kupalarında yarı finale kalmasında takımın başında antrenör olduğum için kendimi şanslı hissediyorum. Umarım daha ileriye taşıyabiliriz. Şu anda kalemizi koruyan Tzolakis, başta ikinci kalecimizdi. Sonra kaleyi devraldı. Topun auta gitmesine şans diyebilirsiniz ancak kalecinin kurtarışına şans diyemeyiz. Bir çalışma sonucu oluyor bunlar" diye konuştu. "Kariyerim boyunca penaltılara bakmadım" Penaltı atışlarını izlemediği ve sırtını dönmesiyle ilgili sorulan soruya İspanyol teknik adam şu yanıtı verdi: "Ben bütün kariyerim boyunca penaltılara bakmadım. Bunu totem olarak yaptığımı size açıklamak isterim."
İstanbul İsmail Kartal: “Turu geçmek adına her şeyi hak etmiştik” Fenerbahçe Teknik Direktörü İsmail Kartal, Olympiakos maçında oyuncuların 2. golü bulamamanın stresini yaşadığına dikkat çekerek, “Turu geçmek adına her şeyi çok hak etmiştik. Bugüne kadar penaltı kaçıran oyuncular, en az penaltı kaçıran oyunculardı” dedi. UEFA Avrupa Konferans Ligi Çeyrek Final ikinci maçında Fenerbahçe, sahasında karşılaştığı Yunan temsilcisi Olympiakos’a penaltı atışları sonunda kaybederek turnuvaya veda etti. Fenerbahçe Teknik Direktörü İsmail Kartal, müsabakanın ardından düzenlenen basın toplantısında değerlendirmelerde bulundu. İlk yarı iyi futbol oynadıklarını belirten Kartal, "Bugün oyuna çok iyi başladık. İlk devre muhteşem bir Fenerbahçe vardı. Muhteşem taraftar önünde golü de bulduk. İkinci yarı oyun dengelendi. Sonra tempoyu arttırdık sadece 2. golü bulamadık. Oyuncuların turu geçebilmek adına rahatlığı, o golü bulamamanın stresini yaşadık. Uzatmalarda mecburi değişiklikler yaptık. Uzatmalar iki takım adına dengeli geçti. Turu geçmek adına her şeyi çok hak etmiştik. Oyuncularımı tebrik ediyorum. Bugüne kadar penaltı kaçıran oyuncular, en az penaltı kaçıran oyunculardı. Sadece 2. golü bulamadığımız için turu geçemedik. Taraftarlarımıza karşı mahcup olduk. Her şeye rağmen önümüze bakıyoruz. Ligde devam edeceğiz" diye konuştu. “Bugün bazı oyuncular karşılık veremedi” Müsabakada yapılan değişiklikler ile ilgili Kartal, “Bazen oyuncuları değiştirirsin, hamlelere karşılık bulursunuz. Bazen de istediğiniz verimi alamazsınız. Bugün de bazıları karşılık verdi, bazıları veremedi. Bunlar futbolun içinde olan doğal şeyler” ifadelerini kullandı. "Mecburi değişiklikler oldu" Tadic’in vuruş stili ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Kartal, “Tadic’in çok fazla şut atma değil de ayak içi plase vuruşları var. Onun kendine göre vuruş stili var. 86. dakikada Fred ile konuştuk uzun zaman sakatlık yaşadı. Uzatmaları da düşünerek yerine daha mücadeleci birini alarak tüm planlarımız buydu. Szymanski’ye kramp girdi, Becao’nun kasığında ağrı oldu. Mecburi değişiklikler oldu” şeklinde konuştu. “En güvendiğimiz isimler penaltıları kaçırdı” Penaltı atışlarını da değerlendiren Kartal, “Bonucci çok kariyerli oyuncu, Cengiz de aynı şekilde. Tadic penaltı atışlarında, kariyerinde kaçırdığı penaltı sayısı çok az. Beni şaşırtan bunlar oldu. En güvendiğimiz isimler penaltıları kaçıran isimler oldu. Bu kadar mücadele ettik. Bu mücadelenin karşılığında 2. golü atarak turu geçebilmek varken, penaltılarla elenmek üzücü oldu” diyerek sözlerini noktaladı.