SAĞLIK - 28 Temmuz 2021 Çarşamba 12:22

Her yıl 1 milyon kişi Hepatit B ve C’ye bağlı hayatını kaybediyor

A
A
A
Her yıl 1 milyon kişi Hepatit B ve C’ye bağlı hayatını kaybediyor

28 Temmuz Dünya Hepatit Günü kapsamında açıklama yapan Prof. Dr. Onur Yaprak, dünyada her yıl 1 milyondan fazla kişinin hepatit B ve C’ye bağlı hastalıklardan hayatını kaybettiğini belirterek “Ülkemizde ortalama her 3 kişiden biri hepatit B enfeksiyonu geçirmiş olup dünyada 257 milyon, ülkemizde ise 3 milyon civarı hepatit B taşıyıcısı mevcuttur” dedi.

Medipol Mega Üniversite Hastanesi Organ Nakli Bölümünden Prof. Dr. Onur Yaprak, 28 Temmuz Dünya Hepatit Gününe ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.

Prof. Dr. Yaprak, hepatitin karaciğerin iltihabi durumunu, viral hepatitin ise iltihabın virüslerce oluşturulduğunu ifade ettiğini belirterek “Çok sayıda virüs karaciğerde hepatite yol açar ancak hepatitlere bağlı gelişen ölümlerin yüzde 96’sından hepatit B ve C virüsleri sorumludur. Özellikle karaciğeri etkileyerek hepatit yapan 5 çeşit virüs vardır. Bunlar hepatit A, B, C, D ve E’dir. Viral hepatitler akut-kronik viral hepatit, siroz, karaciğer yetmezliği ve karaciğer kanserine sebebiyet vererek hastalığa hatta ölüme neden olabilir. Akut hepatit geçirenlerin çoğu ayaktan geçirir ve hepatit geçirdiğinin farkına varmaz. Farkına varanlarda ise halsizlik, yüksek ateş, kas ve eklem ağrıları, mide bulantısı, kusma, karın ağrısı, deride ve göz aklarında sarılık (tüm vakalarda görülmeyebilir), koyu renkte idrar gibi belirtiler gözlenebilir. Akut hepatit çok nadiren de kişiyi komaya sokacak ve karaciğer nakli ihtiyacı doğuracak kadar şiddetli de seyredebilir” diye konuştu.

“Kirli sudan uzak durun”

Ülkemizde karaciğer nakillerinin yaklaşık yüzde 60’ının viral hepatitlere bağlı gelişen karaciğer hastalıkları nedeni ile yapıldığına dikkati çeken Prof. Dr. Onur Yaprak, şöyle devam etti: “Ülkemizde kronik karaciğer hastalığı, siroz ve karaciğer kanseri vakalarının yüzde 50 ila 70’i viral hepatitlere, en çok da hepatit B ve C’ye bağlıdır. Hepatit A enfeksiyonuna neden olan hepatit A virüsü ağız yoluyla kirli su veya yiyecek tüketilmesi ile bulaşır. Kanalizasyon suları ile kirlenmiş besinlerin çiğ ya da az pişmiş olarak yenilmesi en sık bulaşma yollarıdır. Hijyenik yaşam ve el yıkama alışkanlığı ve aşılanma hepatit A’dan korunmanın temel yoludur. Hepatit A enfeksiyonu kronikleşmez. Diğer hepatit türlerine göre ölümcül sorunlara yol açması daha nadirdir. Viral hepatitlerden ölümlerin ancak binde 8’inden sorumludur.”

“3 temel bulaş yolu bulunuyor”

Prof. Dr. Onur Yaprak, dünyada ve ülkemizde ortalama her 3 kişiden birinin hepatit B enfeksiyonu geçirdiğine işaret ederek, şu bilgileri verdi: “Dünyada 257 milyon, ülkemizde ise 3 milyon civarı hepatit B taşıyıcısı mevcuttur. Kronik Hepatit B enfeksiyonu olanların yaklaşık yüzde 25 ila 40’ında karaciğer hastalığına bağlı siroz ya da karaciğer kanseri gelişebilmektedir. Hepatit B’nin 3 temel bulaşma yolu vardır; anneden çocuğa, kan ile temas ve cinsel ilişki. Hepatit B için sterilize edilmemiş araçlarla tıbbi ya da diş müdahaleleri yapılması, kullanılmış enjektör paylaşımı, tıraş bıçağı ve diş fırçası gibi eşyaların ortak kullanımı, güvensiz cinsel temas, sterilize edilmemiş araçlarla dövme, piercing, manikür, pedikür uygulanması da sık bilinen bulaş yollarıdır.”

“Hepatit B taşıyıcılarının ancak 10’da biri farkında”

Hepatit B taşıyıcılarının ancak 10’da birinin taşıyıcı olduğunun farkına vardığına değinen Prof. Dr. Yaprak “Genelde insanlar evlilik öncesi, check up sırasında ya da kan bağışı için kan örneği verdiklerinde haberdar oluyor. Hepatit B bulaşan insanların yüzde 95’i hastalığı ayaktan geçirir ve bağışıklanır. Üstelik bu insanların çoğu hastalığı geçirdiğini fark etmez. Bu durumda virüs de kandan temizlenir. Kalan yüzde 5 insanda ise hepatit B’ye karşı bağışıklanma oluşmaz ve taşıyıcılık devam eder. Buna kronik enfeksiyon diyoruz. Hepatit B doğumda bulaşırsa yüzde 90, beş yaşına kadar bulaşırsa yüzde 20 ila 30 ve erişkinlerde bulaşırsa yüzde 2 ila 5 civarında kronikleşir. Ülkemizde hepatit B 1998, hepatit A ise 2012 yılından beri rutin aşılama programındadır” ifadelerini kullandı.

“Hepatit C’nin temel bulaşma şekli kan yolu”

Prof. Dr. Onur Yaprak, hepatit C’li hastaların yaklaşık yüzde 75’inin kronikleştiğini belirterek, şu değerlendirmede bulundu: “Bu oran hepatit B’den çok daha yüksektir. Hepatit C’nin temel bulaşma şekli kan yoluyladır. Hepatit C taşıyıcısı bir kişinin kanı ile temas sonrası bulaşır. Dünyada 71 milyon, ülkemizde 500 bin civarında hepatit C taşıyıcısı bulunduğu düşünülmektedir. Ülkemizde karaciğerde siroz ve kanserin hepatit B’den sonraki ikinci en büyük nedeni hepatit C’dir. Hepatit C’nin bir aşısı henüz olmamakla birlikte son 5 yılda çıkan ilaçlar ile yüzde 95 oranında kandan temizlenebilmektedir. D ya da Delta hepatiti ismini verdiğimiz virüs ise sadece hepatit B hastalarını etkiler. Hepatit B olmayan birisinde hepatit D tek başına görülemez. Tıpkı hepatit B ve C gibi aynı enjektörün kullanılması veya kan ya da kan ürünleri ile bulaşır. Karaciğerde hepatit yapan virüsler arasında dünya çapında en az görülen fakat hastalık seyri en hızlı olan türdür. Ülkemizde daha çok güney-doğu Anadolu bölgemizde görülmekte olup hepatit B’li hastaların ortalama yüzde 5’i aynı zamanda Delta hepatiti de taşırlar.”

“Hamilelikte Hepatit E enfeksiyonu çok tehlikeli”

Prof. Dr. Onur Yaprak, açıklamalarını şu şekilde sürdürdü: “Hepatit E virüsü kanalizasyon sularının içme sularına karışması, dışkının bulaştığı yiyecek, içecekler ve kirli ellerle virüsün ağızdan alınması ile bulaşır. Genellikle kirli sularla yayılır, ancak, pişmemiş veya az pişmiş hayvansal ürünlerin yenilmesiyle de (domuz, yaban domuzu, geyik gibi enfekte hayvanların ürünleriyle, çiğ veya az pişmiş deniz ürünleriyle) bulaşabilir. Hijyenik şartların kötü olduğu ülkelerde Hepatit E hastalık oranı yüksektir. Nadiren kan nakli yoluyla da bulaşma tanımlanmıştır. Hastalık gebelerde görüldüğünde daha tehlikeli seyreder ve düşük, erken doğum karaciğer yetmezliğine yol açabilir. Dünya genelinde yılda 20 milyon kişinin hepatit E’den etkilendiği tahmin edilmektedir. Hepatit E viral hepatite bağlı ölümlerin yüzde 3.3’ünden sorumludur. Viral hepatitler ile mücadele için bulaş yolları, kimlerin risk altında olduğu, hastalığın komplikasyonları ve uygun tedavi konusunda bilgilendirilerek farkındalık sağlanması gerekmektedir.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Gaziantep’te esrarengiz patlama sesi korku ve paniğe neden oldu Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde şiddetli bir patlama sesi duyuldu. Bölgede yaşayan vatandaşları tedirgin eden patlama sesi ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatılırken boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durulduğu öğrenildi. Olay, Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde meydana geldi. İddiaya göre, özellikle bölgedeki kırsal Gökçeli Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar bir anda çok yüksek bir patlama sesi duydu. Duydukları sesle korku ve panik yaşayan vatandaşlar 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda bulundu. İhbar üzerine sesin duyulduğu bölgelere jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ölen ya da yaralanan kimsenin olmadığı olay sonrası patlama sesinin kaynağı ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatıldı. Olayla ilgili çalışma yapan ekiplerin boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durduğu öğrenildi. Korku ve panik yaşayan vatandaşlar o anları anlattı Yaşadıkları korku ve paniği anlatan Çapan Köse ve Adil Yılmaz isimli vatandaşlar, önce kısa süreli keskin bir ışık gördüklerini sonrasında ise şiddetli bir patlama sesiyle irkildiklerini söyledi. Vatandaşlar, Suriye’ye yakın olduklarını ve oradan bir şey düşme ihtimalinin akıllarına geldiğini de ifade etti. Konu ile ilgili geniş çaplı soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.