SAĞLIK - 17 Kasım 2019 Pazar 12:00

Her yıl doğan 15 milyon prematüre bebekten 1 milyonu hayatını kaybediyor

A
A
A
Her yıl doğan 15 milyon prematüre bebekten 1 milyonu hayatını kaybediyor

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları ve Yeni Doğan Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Seyhan Erişir Oygucu, “Her yıl dünyada yaklaşık 15 milyon prematüre bebek dünyaya geliyor ve bu bebeklerin takriben 1 milyonu ne yazık ki hayatını kaybediyor” dedi.

Dr. Suat Günsel Girne Üniversitesi Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları ve Yeni Doğan Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Seyhan Erişir Oygucu, 17 Kasım Dünya Prematüre Günü’nün zamanından önce doğan bebeklerin kaybı veya erken doğum nedeniyle yaşadıkları uzun dönem sağlık problemlerine dikkat çekmek, bu bebeklerin ve ailelerinin karşılaştıkları problemler ile ilgili farkındalığı arttırmak ve bunlara yönelik çözümleri tartışmak için seçilmiş bir gün olduğunu belirtti. Her yıl dünyada yaklaşık 15 milyon prematüre bebeğin dünyaya geldiğini, yani her 10 bebekten birinin zamanından önce doğduğunu kaydeden Oygucu, bu bebeklerin takriben 1 milyonunun ne yazık ki kaybedildiğini söyledi. Oygucu, anneye veya bebeğe bağlı bazı olumsuz durumlar nedeniyle gebeliğin normal süresi olan 38-40 hafta dolmadan sonlanabildiğini ve 37 gebelik haftasını tamamlamadan doğan bebeklerin prematüre grubuna girdiğini belirtti. Oygucu, gebelik haftası ve doğum kilosu ne kadar düşük ve henüz anne karnında iken yaşamaya başladığı sorunlar ne kadar fazla ise bebeğin doğum sonrası yaşayabileceği problemlerin de o kadar fazla olduğunu vurguladı.

“Tedaviye rağmen solunum problemi yaşayan bebeklere destek verilmesi gerekebilir”
Yard. Doç. Dr. Seyhan Erişir Oygucu, yaşama sınırı olan 22. haftada bebek organ oluşumunu henüz tamamlamış olsa da olgunlaşmak için anne karnında geçirmesi gereken 18 haftaya daha ihtiyacı bulunduğunun altını çizdi. Oygucu, erken doğum riski tespit edilen anne adaylarının hastaneye yatırılarak izlenmesi sonrasında akciğer gelişiminin hızlandırılması amacıyla 12-24 saat arayla iki kez ilaç tedavisi uygulanabildiğini söyledi. Oygucu, bu tedaviye rağmen solunum problemi yaşayan bebeklere akciğer gelişimini hızlandırmak ve kendisi hazır olana kadar destek sağlamak amaçlı dışarıdan surfaktan maddesi verilmesi ve solunum cihazına bağlanmalarının gerekebildiğini hatırlattı. Oygucu, ayrıca prematüre bebeklerin vücut ısılarını koruyamadıkları ve çok ince olan ciltlerinden buharlaşma yoluyla sıvı kaybını önleyemedikleri için kuvöz bakımına ihtiyaç duyduklarını ifade etti.

Yard. Doç. Dr. Seyhan Erişir Oygucu, prematüre bebeklerin özellikle de 32 hafta altında doğmuş olanların henüz organlarının olgunlaşmamış olması nedeniyle kan dolaşımı problemleri, bağışıklık sistemi zayıflığı, bağırsak dolaşımı bozuklukları gibi sorunlarla karşılaşabildiklerini dile getirdi. Oygucu, dolayısı ile prematüre bebeklerin, özellikle de 32 hafta altında doğmuş olanların uzman ellerde ve tam teçhizatlı bir yenidoğan yoğun bakım ünitesinde bakım almaları gerektiğini vurgulayarak şunları söyledi:

“Erken doğanlar, yenidoğan hekiminin ve yenidoğan yoğun bakım hemşirelerinin iyi bakımı ile yaşıtlarını fiziksel ve zihinsel olarak yakalayabilir ve tamamen normal bireyler olarak hayatlarına devam edebilirler.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Gaziantep’te esrarengiz patlama sesi korku ve paniğe neden oldu Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde şiddetli bir patlama sesi duyuldu. Bölgede yaşayan vatandaşları tedirgin eden patlama sesi ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatılırken boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durulduğu öğrenildi. Olay, Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde meydana geldi. İddiaya göre, özellikle bölgedeki kırsal Gökçeli Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar bir anda çok yüksek bir patlama sesi duydu. Duydukları sesle korku ve panik yaşayan vatandaşlar 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda bulundu. İhbar üzerine sesin duyulduğu bölgelere jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ölen ya da yaralanan kimsenin olmadığı olay sonrası patlama sesinin kaynağı ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatıldı. Olayla ilgili çalışma yapan ekiplerin boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durduğu öğrenildi. Korku ve panik yaşayan vatandaşlar o anları anlattı Yaşadıkları korku ve paniği anlatan Çapan Köse ve Adil Yılmaz isimli vatandaşlar, önce kısa süreli keskin bir ışık gördüklerini sonrasında ise şiddetli bir patlama sesiyle irkildiklerini söyledi. Vatandaşlar, Suriye’ye yakın olduklarını ve oradan bir şey düşme ihtimalinin akıllarına geldiğini de ifade etti. Konu ile ilgili geniş çaplı soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.