ASAYİŞ - 16 Aralık 2019 Pazartesi 10:07

Hortuma kapılan kayıp Buse için 327 günlük acı bekleyiş

A
A
A
Hortuma kapılan kayıp Buse için 327 günlük acı bekleyiş

Antalya'nın Kemer ilçesinde geçtiğimiz 24 Ocak tarihinde meydana gelen hortuma kapılarak kaybolan 20 yaşındaki üniversite öğrencisi kader Buse Acar’ın içinde bulunduğu otomobilin tamponu olay yerinden 3 kilometre aşağıda bulundu.

Baba Ahmet Acar yağışların etkisiyle zaman zaman suyla dolan dere yatağında daha önce gömülü olduğunu düşündüğü tamponu bulunca, “Acaba Buse’nin cesedi de ortaya çıkar mı?” sorusu gündeme geldi.

Baba Ahmet Acar, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’nde bulunduğu bilinen ve yerin 9 metre altına kadar kesitini alarak insan iskeletlerini bulabilen “Jeoradar” cihazı ile kayıp şehitliklerin bulunduğunu hatırlatarak, bu cihazın getirilerek Buse’nin bulunmasını defalarca istedikleri halde ne bu cihazın getirilmediğinden ve dere yatağının yeterince düzeltilmediğinden yakındı. Acılı anne babanın, isteklerine resmi kurumlardan cevap alamayınca kiraladıkları dedektörle tespit edilen noktalardan metal parçalar çıktı.

Hortuma kapılan kayıp Buse için 327 günlük acı bekleyiş

Umut ve acılarla dolu 327 gün geçti

327 gün önce meydana gelen olayda, annesinin kullandığı otomobille babasının sanayi sitesindeki dükkanına gelirken tam site girişinde hortuma yakalanan otomobil sürüklenerek 100 metre ileriden dereye uçmuş, olayda kendisini kaybeden anne Ayla Acar, soğuk suyun etkisiyle kendisine geldikten sonra kanlar içinde deredeki otomobilden sürünerek çıkmış ve bağırarak yardım istemişti. Sanayi sitesindeki esnaflar sakinleri ve baba Ahmet Acar, dere kenarındaki duvara tırmanan Ayla Acar’ın “Beni bırakın, Buse arabada” sözleri üzerinde dere kıyısındaki aracı kontrol etmiş ancak Buse’ye rastlayamamıştı.

Hortuma kapılan kayıp Buse için 327 günlük acı bekleyiş

Aramalardan sonuç alınamadı

Buse’nin kaybolduğunun anlaşılması üzerine olay yerine gelen askeri, sivil, gönüllü arama kurtarma ekiplerindeki çok sayıda kişi dere yatağında, hortumun güzergahı üzerindeki dağlık alanda, denizle, deniz altında, sahil şeridinde Buse’yi aradı ama ancak denizden ayakkabısının teki, otomobilin dereye düştüğü noktada küpe ve çantası dışında birşey bulunamadı.
Dere yatağının kurumasından sonra Buse’nin bulunma ihtimali görülen 100’e yakın nokta, Kemer Belediyesi ve özel sektöre ait iş makineleri ile kazıldı ancak yine bir sonuca ulaşılamadı.Aramaların sonuca ulaşamaması üzerine kayboluşunun üzerinden 100 gün geçtiğinde gıyabi cenaze namazı kıldıran acılı anne baba, Buse’nin bulunması için uğraşmaktan vazgeçmiyor.

Otomobilin tamponu ortaya çıktı

Buse’yi arama çalışmaları sonuçsuz olara sürerken, 26 Kasım günü Kemer’i etkisi altına alan aşırı yağışlar sonucu meydana gelen taşkınlardan sonra Ağva Deresi yatağını kontrol eden baba Ahmet Acar, olay günü Buse’nin içinde bulunduğu otomobilin tamponunu, olay yerinden 3 kilometre aşağıda buldu. Tamponun ortaya çıkması, dere yatağında olması halinde buse’nin cesedinin de deredeki hareketler sonucu ortaya çıkabileceği ümidini doğurdu.

Önceki gün yeniden başlayan yağmurlardan sonra elinde kürekle Ağva Deresi yanında görülen Ahmet Acar, dere yatağındaki bentlerin üzerindeki deliklerin tıkandığını ve bunları açarak dere yatağındaki suyun daha hızlı boşalmasını sağlamaya çalıştı. İHA muhabirine açıklama yapan Acar, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’nde ve Turizm Bakanlığı’nda olduğunu öğrendiği “Jeoradar” cihazının getirilerek kader buse Acar’ın bulunmasını talep ettiklerini ancak bu isteklerinin yerine getirilmemesinden kırgınlığını ifade etti. Acar, “Boruların önündeki ağaç dallarını temizlemeye çalışıyorum. 2010 yılından beri bu dere yatağı temizlenmiyor. Biliyorsunuz aracın tamponunu bulduk. Geçen yağan yağmurlarla su yüzüne çıkmış. Biz de arama içindeyiz, Rabbim verirse bulmaya çalışıyoruz. çocuğumuzu. Durum iyi değil. 12 aya gireceğiz 24 Ocak’ta bir sene olacak çocuğum kaybolalı” diye konuştu.

Hanım Türk
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Aksaray’da nefes kesen polis-hırsız kovalamacası kamerada Aksaray’da inşaat malzemesi deposunu soyan hırsızlar ile polis arasındaki kovalamaca film sahnelerini aratmadı. Elektrikli motosikletle kaçan hırsızlar bir süre sonra motosikletin aküsünün bitmesiyle bu kez de yaya olarak kaçmaya başladı. Gecenin sessizliğini siren seslerine bıraktığı kovalamacada hırsız kardeşler yarım saat süren takip sonucu yakalanırken, nefes nefese kalan şüphelilerden biri yere yatırılıp ters kelepçe yapıldığı esnada polis memurlarına “Kalbim var” diyerek yardım istedi. Olay, gece yarısı Tacin Mahallesi’nde bulunan bir inşaat malzemesi deposunda yaşandı. Edinilen bilgiye göre, depodan oksijen bariyerli yerden ısıtma borusu çalan 2 hırsız, çaldıkları boru paketlerini beraberinde getirdikleri 3 tekerlekli elektrikli motosiklete yükledi. Hırsızlık esnasında çevrede bulunan bir vatandaş durumu fark ederek hemen 112 Acil Çağrı Merkezine ihbarında bulundu. İhbar üzerine olay yerine polis ekipleri sevk edildi. Kısa sürede belirtilen adrese intikal eden ekipler 2 şahsı depodan hırsızlık yaparken suçüstü kıstırdı. Polisleri görünce neye uğradıklarını şaşıran 2 hırsız deponun duvarından atlayarak bahçe dışındaki boruları yükledikleri elektrikli motosiklete binerek kaçmaya başladı. Şahısların kaçması üzerine polis ekipleri telsizden anons ederek diğer ekiplere kaçış istikameti hakkında bilgi verdi. Ekiplerin hırsızların peşine düşmesiyle gecenin sessizliği siren sesleriyle yankılandı. Polis ve hırsızlar arasında yaşanan kovalamaca ise film sahnelerini aratmadı. Bir süre elektrikli motosikletle kaçan hırsızlar kaçarken çaldıkları boruları da motosikletin kasasından aşağıya attı. Polis ekiplerinin bölgeyi abluka aldığı kovalamacada motosikletin aküsünün bitmesi üzerine hırsızlar bu kez de motosikleti bırakıp yaya olarak kaçmaya başladı. Taşpazar Mahallesi’nde ara sokaklara ve apartmanların bahçesine girerek izlerini kaybettirmeye çalışan S.Ç. (21) ve U.Ç. (34) isimli 2 kardeş çok geçmeden yakalandı. Yüzüstü yere yatırılarak ters kelepçe yapılan nefes nefese kalan hırsızlardan S.Ç. ekiplerin ters kelepçe taktığı esnada “Kalbim var” diyerek yardım istedi. Yüzüstü yatırılarak kelepçelenen 2 kardeş gözaltına alınarak polis aracına bindirildi. Şahıslar sorgulanmak üzere İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesine götürülürken çaldığı yaklaşık 150 bin TL değerindeki malzemeler sahibine teslim edildi. Olayla ilgili Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından tahkikat başlatıldı.
Sakarya Para vermeyen annesini benzin dökerek yakan şahıs tutuklandı Sakarya’nın Akyazı ilçesinde para istediği annesinden ret cevabı aldıktan sonra benzin dökerek kendisini ve annesini ateşe veren şahıs tutuklanarak cezaevine gönderildi. Elleri sargıda adliyeye sevk edilen şahsın, kendisini görüntüleyerek soru yönelten gazeteciye, “Niye çekiyorsun ki bu kadar, ne yaptığımı sen nereden biliyorsun?” ifadeleri de dikkatlerden kaçmadı. Korkunç olay, 18 Nisan Perşembe günü Akyazı ilçesi Erdoğdu Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, geçtiğimiz hafta annesi M.Y.’den (64) geçtiğimiz hafta bir miktar para alan ve tekrar isteyince ret cevabı ile karşılaşan Ö.Y. (42) öfkelendi. Ö.Y., maddi ve ailevi sorunları iddiası ile benzin dökerek annesi ve kendisini yaktı. Durumun haber verilmesi üzerine bölgeye jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İlk müdahalesi olay yerinde yapılan talihsiz kadın, ilk olarak Akyazı İlçe Devlet Hastanesi’ne buradan da Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Vücudunda 2 ve 3’üncü derece yanıklar oluşan ve hayati tehlikesi bulunan M.Y., buradaki müdahalelerinin ardından Kocaeli Şehir Hastanesi Yanık Ünitesi’ne sevk edildi. Elleri sargılı şekilde adliyeye sevk edilen şahıs tutuklandı Her iki elinde de yanıklar oluşan şüpheli Ö.Y. ise olaydan kısa bir süre sonra yakalanarak ilçe jandarma komutanlığına götürüldü. Şahıs, burada tamamlanan işlemlerinin ardından elleri sargılı bir şekilde adliyeye sevk edildi. Ö.Y.’nin kendisini görüntüleyerek soru yönelten gazeteciye, “Niye çekiyorsun ki bu kadar, ne yaptığımı sen nereden biliyorsun?” cevabını vermesi ve ‘Pişman mısınız?’ sorusunu ise yanıtsız bırakması dikkatlerden kaçmadı. Adliyeye sevk edilen Ö.Y., tutuklanarak cezaevine gönderilirken, hastanede tedavi gören M.Y.’nin hayati tehlikesinin devam ettiği öğrenildi.
İstanbul Freni tutmayan otomobil, 14 aracı biçti Ümraniye’de frenlerinin tutmaması sonucu kontrolden çıkan otomobil park halindeki 14 araca çarptı. Olay saat 21.45 sıralarında Ümraniye Armağanevler Mahallesi 23 Nisan Caddesi’nde meydana geldi. Frenleri tutmayan 34 DGK 750 plakalı Fiat marka ticari araç, seyir halindeyken Range Rover marka araca çarptı. Çarpışma sonucu lastiği fırlayan 34 DGK 750 plakalı hızını alamayıp 14 araca çarparak durabildi. Kazada şans eseri ölen yada yaralanan olmazken otomobillerde maddi hasar meydan geldi. Kazayı yapan sürücünün araçtan indikten sonra şok halinde olduğunu gören vatandaşların araması sonucu olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Maddi hasar meydana gelen bazı araçlar çekici yardımıyla götürülürken, kaza sonrası cadde polis kontrolünde trafiğe açıldı. Öte yandan kaza sonrası sürücü ifade için karakola götürüldü. Kazayı gören Zafer Karagül, "Bu yol tehlikeli. Yukarıdan gelen araba geldiği zaman bu aşağıdan yukarı araba çıkamıyor. Bu yolu tek yola çevirdikleri zaman veyahut yan yolla açtıkları zaman sıkıntı biraz azalabilir. Birkaç defa çöp kamyonu viraj alamadığı için oraya yuvarlandı. Gene bu dört yol ağzında 3-4 kere kazalar oldu. ’Ne oldu?’ freni tutmayan araba vura vura aşağı indi. Allah’tan büyük bir kazaya engel oldu" dedi. Başka görgü tanığı Serdar Burak Eker, "Doblo sürücüsü var bizim yaşlarımızda 2 tane çocuk, çok hızlı geliyorlar. Yerler de ıslak olduğu için hakimiyetini kaybetmiş. Önde bir panelvan vardı, ona sürttü. Sonra otomobile çarptı. Sonra jeep kurtulayım derken ona ön sağ kafasından çarptı. Sonra park halindeki araçlara çarparak tır dorsesinin orada durdu. Zaten Doblo’nun tekeri orada kaldı, kıvılcımlar falan çıkıyordu. Çocuk büyük ihtimalle şoktan dolayı sarhoş zannedildi, linç ettiler çocuğu. Polis geldi kaldırdı, ifade vermeye götürdüler. Kaldırıma çıkan araçlar oldu baya büyük maddi hasarlı kaza ama can kaybı yok. Ben 20 yaşındayım çocuk da benim yaşlarımda bir şey ama şoktan dolayı konuşamıyordu. Öyle üzüldüm kendisine" ifadelerini kullandı.