POLİTİKA - 27 Mayıs 2015 Çarşamba 01:57

'Hükümetle ciddi bir celalleşme içindeler'

A
A
A
'Hükümetle ciddi bir celalleşme içindeler'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakanın paralel örgütün muhalefetle ittifak yaptığı yönündeki açıklamalarını değerlendirerek, 'O kesin. Yaptıkları açıklamalar ve meydanlardaki takındıkları tavırlar açık ve net. Hükümetle ciddi bir celalleşme içindeler. Bunu açık ve net görüyoruz' dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, NTV ve Star ortak canlı yayınında Oğuz Haksever'in sorularını cevapladı.

Erdoğan, paralel yapıyla mücadeleye ilişkin değerlendirmede bulunarak, "(KPSS operasyonunun, önceden sızdırılmış olması) Tabii yargıda olan bir süreç ama hassasiyetle devam ediyor. Bütün sınavlarda buna benzer olayların olduğu açık şekilde ortaya çıktı. Olayın kimlerden nasıl hangi süre içinde elde ediliği, dağıtıldığı, çünkü aynı aileden aynı puanı alabiliyorlar. Ben Başbakanlığım döneminde de bir ifade kullanmıştım, 'inlerine gireceğiz' diye, biz şu an inlerine girdik. Bir kısmı kaçıp yurtdışına gidiyor kimisi Avrupa'nın değişik yerleri, Pensilvanya'da vesaire. Nereye kadar kaçacaksınız? Biz de Türkiye Cumhuriyeti olarak bunların takipçiyiz. Ortada bir gerçek var. Bunlar insanımızın, ülkemizin geleceğini çaldılar ve bunu acımasızca yaptılar. Biz bunu tekrar minimize edersek bundan ülkemizin karı var diye düşünüyoruz. Her an herşey olabilir emniyetin, yargının takipleri var. Dolayısıyla çıkacak neticelerde milletimizi daha da ferahlatacaktır. Burada birşeye özen gösteriyoruz yeter ki buralarda hukuktan taviz vermeyin herşeyiniz hukukun üstünlüğü ile sürdürün. Bunlar, 'ellerindeki bütün gücü bunlar hukuksuz yapıldı' demek suretiyle burada hükümeti zan altına sokmaya, Cumhurbaşkanlığı makamını zan altına sokmaya çalışacaklardır bunu biliyoruz" ifadelerini kullandı.

Erdoğan, böcek sanığı iki polis hakkındaki şikayetini geri çekmesiyle ilgili olarak, "Bu konuyla ilgili avukatlarım değerlendirmeyi yaptılar. Sizler bu konuyu böyle uygun görüyorsanız çekin dedim. Şu anda benim gitmem gerekiyorsa ayrı bir konuda avukatlarım zaten o işi görüyorlar" dedi.

BAŞBAKAN DAVUTOĞLU'NUN PARALEL ÖRGÜTÜN MUHALEFETLE İTTİFAK YAPTIĞI YÖNÜNDEKİ AÇIKLAMALARI

Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun paralel örgütün muhalefetle ittifak yaptığı yönündeki açıklamalarını değerlendiren Erdoğan, "O kesin. Yaptıkları açıklamalar bunların önde gelen isimlerinin yaptıkları açıklamalar ve meydanlardaki takındıkları tavırlar bunların hepsi açık ve net. Şu anda, hükümetle ciddi bir celalleşme içindeler. Bunu açık ve net görüyoruz. Onlar bunu yaptıkça eyvallah edecek halimiz yok. Şu anda bölücü örgütle münasebetleri var, Ermeni lobisiyle münasebetleri var. Bunlar açık olarak bilgi olarak bizde var, belgeye dönüşenleri de var. Bunu açık ve net yapıyorlar. Diyarbakır Belediyesi ile ilgili alakalı olan konu olay ayyuka çıkmıştı, herşeyiyle belgelenmiş bir konuydu. Bunlar bu süreçte oyların istikametini belirlemiş durumdalar" diye konuştu.

(Paralel devlet yapılanması) Yargıya olan güven konusunda yapılması gerekenlere değinen Erdoğan, "Bu süreç farklı bir süreç. Bunlar yargıyı felç etmişler. Burada hükümetimiz döneminde muhakkak ki bizim de az çok bazı eksikliklerimiz olmuş olabilir. Bunlar hukuk tanımaz bir sürecin başlatılmasına neden oldular. Bu süreç içerisinde bu gelişmeler gerçekten hukukta yeni adımların atılmasının gereğini de ortaya koyuyordu. Bu yasaların yenilenmesi, yeni bir anayasa deyişimizin altında zaten bu yatıyor. Bunlarda iki önemli müessese var, bir abiler, iki imamlar var. İmamlar önde, abiler yakın markajdadır. Bunlarla beraber sürüyor bu iş. Oradaki daire başkanına değil, abiye veya imama soruyorum diyor. Abi en yakın çerçevede olan. Hele hele bir de oradaki teşkilatlanmayı istedikleri gibi yaptıysalar. Bunlar şimdi tabi dağıtıldı, buna doğru gidildi. Onun için hukukta taşlar yerli yerine oturuyor diyebiliriz" şeklinde konuştu.

BALYOZ DAVASI

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Balyoz Davası'na ilişkin olarak, "Bu gönül meselesi değil. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin şartları bellidir. YAŞ'a giderken ondan önceki aylarda bütün puanlama yapılır. Bu balyoz davası bunlarla ilgili de zaten yargı kararını vermiştir. Atılması gereken adımlar da atılmıştır. YAŞ'ta herhangi bir değişiklik olacağını zannetmiyorum" ifadelerini kullandı.

TSK'DAKİ PARALEL YAPILANMA

Erdoğan, Türk Silahlı Kuvvetleri'ndeki paralel devlet yapılanmasıyla ilgili rakamların verildiği yönündeki iddiaları değerlendirerek, "Sayıların verilmesini doğru bulmuyorum. TSK'da yoktur tezinin doğru olduğuna da inanmıyorum. Çünkü bunların sızmadığı yer yok. Kendilerini kamufule etmelerini iyi biliyorlar. Bu rakamları verenler neye dayanarak veriyor onu bilemiyorum. Yok ifadesini doğru bulmuyorum. Bu ne kadardır, nerededir bu ayrı bir konu" diye konuştu.

MİLLİ GÜVENLİK KURULU TOPLANTISINDA ELE ALINAN 'PARALEL YAPI İLE MÜCADELE' KONUSU

Milli Güvenlik Kurulu toplantısında ele alınan 'paralel yapı ile mücadele' konusunu değerlendiren Erdoğan, "Bu konu girdi. Oradaki ifadedeki şu hassasiyet önemli, milli güvenliğimiz, oradaki ifade legal görünümlü illegal örgütler. Bu ifade çerçevesinde zaman içerisinde bu tür şeyler yakalandığı zaman Milli Güvenlik Siyaset Belgesi bu iş için önemli bir kayıt. Buradan hareketle karar mercileri kararlarını vereceklerdir. Bu belge sıradan belge değil. Milli Güvenlik Kurulu teklifini yapıyor hükümet de Bakanlar Kurulu kararını çıkarıyor Teblgi edilmesi gereken her yere tebliğini yapıyor" ifadelerini kullandı.

DİNLEMELER

Erdoğan, paralel örgütün devletin belli kurumlarını dinlemesine ilişkin, "Anayasa Mahkemesi, Silahlı Kuvvetleri, Bakanlıklar var. Bunları şantaj olarak daha sonra kullandılar. Bunlar tamamen ajanlık, casusluktur. Bakanlıklarla yapılan görüşmeler. Bunları dinlediler. N edenli hallolduğunu kesin bilemem. Şimdilik güvende gidiyor" dedi.

MURSİ İÇİN VERİLEN İDAM KARARI

Mısır'ın darbeyle uzaklaştırılmış Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi için verilen idam kararını değerlendiren Erdoğan, "Bu konuda benim yakın çalışma arkadaşlarım da girişlerde bulunuyor. Oldu, olacak. Meydanlarda bunu haykırırken onlar duysun diye haykırıyoruz. Burada demokrasi diyorsak, demokrasiye de inanıyorsak o zaman demokrasi diyenlerin Mısır'da yapılanlara karşı tavır koyması lazım. Koymuyorlarsa ben onların demokratlıklarından şüphe ederim. Öznesi belli olmayan ifadeler kullanıyorlar. Öznesi belli olmayan ifade kullandıklarında bu nereye gider belli mi? Bu kendi sinir uçlarına basıldığı zaman öyle bakmıyorlar. Mursi meselesinde yüzlerce insan orada idama mahkum oldu, 4 bin kişi ama ses yok. Bence, batı dünyası bir defa bu olayda sınıfta kalmıştır. Mısır'daki darbe girişimini bırakın ondan sonraki süreçteki yaklaşımları farklıdır" diye konuştu.

IŞİD'LE MÜCADELE

"DEAŞ, El-Kaide dahil tüm terör örgütlerine karşı PKK vesaire hepsine karşı güvenlik güçlerimiz müteyakkızdır" diyen Erdoğan, "Üst şekilde tedbirini almıştır. Bu konuda asla taviz vermemiz mümkün değil. Atılacak adım neyse bunu atarız. Şu anda gerek Irak, gerek Suriye'deki olaylarda her ikisinde de rejim kaynaklı oluyor. Rejim işi sağlam tutmuyor. Orada başka oyunlar oynanıyor, orada da da bir üst akıl var. Onun için Türkiye burada kendi kararını kendisi vermek suretiyle müteyakkızdır. Yaklaşık 14 bin civarında Türkiye'den Suriye'ye geçmek isteyenlere giriş yasağı vardır" ifadelerine yer verdi.

ABD İLE EĞİT-DONAT KONUSUNDA MUTABAKAT

Amerika Birleşik Devletleri ile Eğit-Donat konusundaki mutabakata değinen Erdoğan, "Şu anda Amerika'da henüz Cumhuriyetçilerle Demokratlar arasında orada bir sıkıntı var. Bir bölümünün düşünceleri bizimle dört dörtlük uyuşuyor, bir bölümünün kısmen uyuşuyor. Şu anda biz, Obama yönetimiyle ancak eğit-donatta görüşelebildik ama uçuşa yasak bölge ve güvenli bölge olayında anlaşamadık. Halbuki bunların olması lazım. Bu konuda Suudi Arabistan'la, Körfez ülkelerinden Katar onlarla mutabıkız. Bu tür adımın atılması çok önem arzediyor. Rusya'nın yaklaşımı, İran'ın yaklaşımı farklı. Öyle veya böyle Rusya'nın İran'ın buraya sınırı yok. Buraya bizim sınırımız var. Bütün bunlar açık net ortayken Türkiye tabii kendi göbeğini kendisi kesecek. Oralarda da biz NATO'da beraberiz, beraber olmamız hasebiyle de Amerika'nın bizimle müşterek hareket etmesi NATO'dan gelen bir görevdir. İş o safhalara gelirse, atılması gereken adım neyse beraber atılacak diye düşünüyorum" dedi.

KIBRIS'LA MÜZAKERELER

Kıbrıs'ta yeniden başlayan barış görüşmelerinde KKTC Cumhurbaşkanı Akıncı ve Rum lider Anastasiadis'ten karşılıklı açılımlar gelmesine ilişkin, "Mustafa beyin ziyaretinde bunları konuştuk. Konuyla ilgili olarak BM Genel Sekreterinin de sürece bakışı olumluydu, bugün de o çerçeveye olumlu bakıyorlar. Temenni ederiz ki bu çözüme giden bir yol olsun. Bu görüşmelerde olumlu bir netice çıkarsa Kıbrıs sorun olmaktan çıkmış olur. Şunu açık net söylemek zorundayım, biz hiçbir zaman garantör ülke olmaktan doğan haklarımızı bırakamayız" diye konuştu.

İngiltere, Yunanistan ve Türkiye'nin garantör olma hakkının olduğunu söyleyen Erdoğan, "Bir defa o adil bir yaklaşım değil. Bunu kabul etmek doğru değil. AB kendi üzerine düşen görevi yerine getirmedi ki. Onun adaletine nasıl güveneceğiz. 3 ülkenin garantör olma hakkı var, İngiltere, Yunanistan Türkiye. AB'nin böyle bir hakkı yok. Biz İsviçre'de yaptığımız toplantılardan sonra çıkan neticeye bile AB gerekli desteği veremedi. Güney Kıbrıs'ı AB'ye alırken burada ne yapacaksınız dediğimizde, hayır dediği halde Güney Kıbrıs'ı aldılar Annan Planı'na aldılar ama Kuzey Kıbrıs'ı almadılar. Burada herşeyi sağlama bağlamak zorundayız" değerlendirmesinde bulundu.

İSTANBUL'DAKİ FETİH TÖRENLERİ

Erdoğan, İstanbul'da yapılacak olan fetih törenlerine ilişkin, "Ülkelerin bazı önemli günleri vardır ki bunlar o ülkelerde birliği, dayanışmayı adeta tahrik eder. Bunlar, tarihten gelen heyecanlardır. Bizde de 18 Mart Çanakkale kutlamaları her zaman yapılır ama bu yıl 100. yıldönümüydü farklı yapıldı. Son yaptığımız yatırımlarla çok farklı zenginlikleri kazanan, ekonomik noktada da uluslararası finans merkez iolam yönünde atılan adımlar var. Fetih'le ilgili yeni başlatacağımız süreç farklı olsun dedik. Bu sene 562. yıldönümü oluğu için 562 kişiden oluşan ordu mehteri orada gösteriler yapacak. Muhteşem birşey olacak. Yeri de önemli seçtik, Yenikapı. Bununla yalnız kalmıyoruz, ciddi bir protokol var. Saat olarak 17.30'u belirledik. Ben inanıyorum ki halk daha erkenden gelecektir. Bununla da kalmıyoruz ve hava kuvvetlerimizin Türk yıldızları o gün orada gösteri yapacaklar. O da ayrı bir heyecan katacak. Çünkü bugüne kadar defahatle seyrettiğim Türk yıldızlarımız bizlerde havacılığın nereye geldiğini göstermesi bakımından çok çok önemli.Çanakkale'de bu sene gelen misafirler izleyince hepsi tek tek 'muhteşemdi' diyorlar. Tabii, bir de lazer gösterileri, havai fişek gösterileri hava karardıktan sonra başlayacak ama orada Belediye Başkanımızın İstanbul valimizin Sayın Başbakanımızın da konuşması olacak. Böylece orayı zenginleştirmiş olacağız. Bu yıldan itibaren fetih şenliklerini her yıl farklı ve zengin kılalım istiyoruz. Fetih ile ilgili olan bu şeyin artık devamını, belirli bir geleneğe oturtalım diyoruz. Bu gelecek nesilleri güçlü kılma noktasında, gençliğe şuur verme noktasında önemli" açıklamasında bulundu.

12 yılda Türkiye'yi katlıyarak bir yere getirdiklerini belirten Erdoğan, "Ama artık Türkiye kabına sığmıyor. Dolayısıyla bunun gelişmesi lazım. Kadrolar itibarıyla da çok farklı. Bizim insanı, bilgiyi, parayı iyi yönetmemiz lazım ki başarılı olalım. Bunları yaparsak başarılı olmamamız mümkün değil. Biz, bu adımları attık Beştepe Cumhurbaşkanlığı makamı, Çankaya'da Başbakanlığımızın makamı oldu. Ben Başbakanken sokakta tören yapıyordum ya. (Beştepe) Burada gelen devlet başkanlarımızı karşılama çok daha görkemli oluyor. Gelen insanlar, onlara yapılan ikramlarda, Başbakanlıkta bizim ikram için bir yerimiz yoktu. Şimdi, Çankaya'da artık o imkanlar da devasal denilecek şekilde o da var. Burada da yaptık ki bu da yeterli değil. Külliye de yarı opera diyeceğimiz yer yapıyoruz. Büyük Cami'yi yapıyoruz, Ramazan'ın ortasına yetişecek onun yanına çok amaçlı toplantı salonu yapıyoruz. Biz, her ay dört kez muhtarları davet ediyoruz. Kendilerine yemek veriyor, uğurluyoruz. 6'lı büyük sergi salonu olacak. Dördüncü önemli oradaki projemiz o da Cumhurbaşkanlığı kütüphanesi, hedefimiz 5 milyon cilt ulusal ve uluslararası kitapları alacağız bunların dijital ortamdan takibi yapılacak" diye konuştu.

VATANDAŞLARA SESLENDİ

Yurtiçindeki ve yurtdışındaki vatandaşlara seslenen Erdoğan, "Kendileri için demokratik bir görev olarak mutlaka oylarını kullanmaları lazım. Bunu ülkemizin geleceği için önemsemeleri lazım. Yurtdışındaki vatandaşlarımızın da hassas olmalarını rica ediyorum, süre doluyor. Bu konuda da çok hassas olmaları lazım çünkü milletin iradesi bizim için çok çok önemli. Milletin iradesinin egemen olduğunu 7 Haziran'da hep birlikte gösterelim, yurtiçi yurtdışında" dedi.

ENİSE YAPAR 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Serdar Topraktepe’nin ilk derbi heyecanı Portekizli teknik direktör Fernando Santos ile yollar ayrıldıktan sonra takımın başına geçen Yardımcı Antrenör Serdar Topraktepe, Fenerbahçe maçıyla A takımla ilk derbi heyecanını yaşayacak. Trendyol Süper Lig’in 34. haftasında Beşiktaş, 27 Nisan Cumartesi günü saat 19.00’da Ülker Stadyumu’nda Fenerbahçe ile karşılaşacak. Geride kalan haftalarda 15 galibiyet, 6 beraberlik, 12 yenilgi sonucu topladığı 51 puanla dördüncü basamaktan yer alan siyah-beyazlılar, şampiyonluğu bu sezon için rafa kaldırdı. Avrupa’da mücadele edebilmek için Türkiye Kupası’nı müzesine getirmeyi hedef belirleyen Kartal, aksi bir duruma karşı da ligi ilk 4’te bitirmek istiyor. Bu bağlamda gerek puan sıralamasındaki yerini sağlamlaştırmak gerekse de taraftarına derbi galibiyeti elde etmek için Beşiktaş’ta tek hedef galibiyet. Serdar Topraktepe’nin derbi heyecanı Teknik Direktör Fernando Santos’la geçtiğimiz haftalarda yollarını ayıran siyah-beyazlılarda takımın başına Yardımcı Antrenör Serdar Topraktepe geçti. Ligde iç sahada MKE Ankaragücü’nü 2-0 mağlup eden Topraktepe idaresindeki Kara Kartal, rakibiyle Türkiye Kupası yarı final ilk maçında deplasmanda ise golsüz berabere kaldı. Bu sezon Rıza Çalımbay’ın ayrılığının ardından da Santos dönemi başlayana kadar 3 maçta bu görevi üstlenen Serdar Topraktepe, 2 galibiyet, 1 mağlubiyet almış ve 7 golle de 2.3 gol ortalaması yakalayarak, bu sezonki teknik direktörler arasında en yüksek gol ortalamasına sahip isim olmuştu. Cumartesi günü Fenerbahçe müsabakasıyla futbol A takımıyla ilk derbi heyecanını yaşayacak olan 47 yaşındaki antrenör, Kadıköy’de alacağı 3 puanla kariyeri için de önemli bir adım atmanın peşinde.
Malatya MTÜ’de beyaz önlük töreni Malatya Turgut Özal Üniversitesi’nde mesleğe ilk adımlarını atan hekim adayı öğrencilerin Beyaz Önlük Giyme törenleri gerçekleştirildi. Malatya Turgut Özal Üniversitesi’nde mesleğe ilk adımlarını atan hekim adayı öğrencilerin Beyaz Önlük Giyme törenleri gerçekleştirildi. Törene Malatya Turgut Özal Üniversitesi rektörü Prof. Dr. Recep Bentli, rektör yardımcıları Prof. Dr. İlhan Erdem, Prof. Dr. Orhan Gündüz, dekan yardımcıları, akademik ve idari personel ile öğrencilerin katılımı ile gerçekleştirildi. Törende konuşan Prof. Dr. Recep Bentli, Malatya Turgut Özal Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin henüz 4 yaşında olduğunu belirterek, “18. yüzyıla kadar hekimlerin kıyafetlerinin siyah renkte olduğu rivayet edilmektedir. Modern tıbbın henüz gelişmediği dönemde doktora ya da hekime gitmek son çare olarak görülürmüş. 19. yüzyıldan sonra modern tıbbın gelişmesiyle ve özellikle 20. yüzyılla beraber antibiyotik ve insülin gibi ilaçların keşfedilmesiyle birlikte modern tıp ve hekimlik insanlık tarihinde çok önemli kritik adımlar atmış ve ortalama insan ömrü de o keşiflerden sonra yükselmeye başlamış. 19. yüzyıldan itibaren hekimler, sağlıkçılar beyaz kıyafetler, beyaz önlükler giymeye başlamışlar” ifadelerine yer verdi. Beyaz rengin saygınlığı, güveni, cesareti, fiziki ve vicdani temizliği temsil ettiğinden dolayı sağlıkçıların da bu rengi giydiğini belirten rektör Prof. Dr. Recep Bentli, “Biz toplum olarak biliyoruz ki, hekimlik çok kutsal bir meslek. Geçtiğimiz yıllarda çok büyük bir pandemi atlattık. Pandemi ile beraber tekrardan hekimliğin çok önemli bir meslek olduğunu hep beraber görmüş olduk. Pandemi sırasında ben de Malatya’da İl Sağlık Müdürü olarak çalışıyordum. Gerçekten hekimlerimiz o kadar özverili çalıştılar ki dünyaya örnek oldular. O süreçte N95 maske ile dışarı çıkmayan insanlar varken hekimlerimiz hasta başında sadece cerrahi maske ile pozitif hastaların yanında işlem yapıyorlardı. Sadece entübasyon yaparken N95 takarak çok güzel bir şekilde hem Malatya’da hem ülkemizde bu süreci yönettiler” dedi. İtalya ya da Fransa gibi ülkelerde huzurevlerinde hastaların veya yaşlıların yer bulamadıklarından dolayı toplu ölümlerinin gerçekleştiğini ancak bizim ülkemizde böyle bir manzaranın yaşanmadığının altını çizen Rektör Recep Bentli, pandeminin ilk günlerinde Malatya Huzurevi’nde birkaç pozitif vakanın ortaya çıkması ile birlikte tüm huzurevi sakinlerini hastaneye yatırarak takip ettiklerini ve bu sayede huzurevi sakinlerinde herhangi bir vefatın yaşanmadığını dile getirdi. Rektör Recep Bentli, hekimlerin ve diğer sağlık personellerinin özverili ve gayretli bir şekilde çalışmaları ile birlikte pandemi ve deprem gibi doğal afetlerde ortaya çıkması muhtemel kayıpların önüne geçildiğini belirtti. Depremden birkaç saat sonra hastaneye giderek kontroller gerçekleştirdiğini ifade eden rektör Recep Bentli, o ortamda bulunan herkesin depremzede olmasına rağmen tüm hekimlerin acilde yoğun bir şekilde çalıştığının altını çizdi. Bentli, “Belki de kendi yakınları yaralanan ya da vefat edenler olmasına ve Elazığ’dan ya da başka şehirlerden gelen hekimler gelene kadar tüm hekimlerimiz ve sağlık personelimiz yoğun bir şekilde hasta tedavilerine başlamışlardı” diye konuştu.
Van Van YYÜ’de gala konseri büyük beğeni aldı Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (Van YYÜ) Akademik Orkestrası, gerçekleştirdiği gala konseri ile büyük beğeni aldı. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Türk Müziği Devlet Konservatuvarı, Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Müzik Öğretmenliği Ana Bilim Dalı öğretim üyeleri, lisans, lisansüstü öğrencileri, Van Büyükşehir Belediyesi Konservatuvarı ile Milli Eğitim Bakanlığına bağlı çeşitli kurumlarda görev yapan müzik öğretmenleri ve Hakkari Üniversitesi öğretim üyelerinden oluşan Van YYÜ Akademik Orkestrası tarafından gala konseri düzenlendi. Cengiz Andiç Kültür Merkezinde gerçekleşen konsere Van YYÜ Rektörü Prof. Dr. Hamdullah Şevli ve eşi Duygu Şevli, İl Emniyet Müdürü Murat Mutlu, Van Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Nayif Süer, Türk Müziği Devlet Konservatuvarı Müdürü Prof. Dr. Hüseyin Yükrük, Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Serap Yükrük, akademik ve idari personel ile birçok öğrenci yer aldı. Konserde, çoksesli Türk müziği ve klasik batı müziğinin seçkin eserlerinden oluşan 9 sanat eseri icra edildi. Konser sonrasında Şef Fatih Marufoğlu’na çiçek takdiminde bulunan Van YYÜ Rektörü Prof. Dr. Hamdullah Şevli, Van YYÜ Akademik Orkestrası’nın 2023 yılının ekim ayından itibaren çalışmalara başladığını ifade etti. Van YYÜ Akademik Orkestrası’nın şehrin ve bulunduğu bölgenin sanatsal-kültürel yaşamında önemli bir yer edineceğini belirten Şevli, “Bugün Van Yüzüncü Yıl Üniversitemizin tarihindeki dönüm noktalarından biri. Çünkü üniversitemiz bugünkü konserle birlikte bilimsel çalışmalar, araştırmalar ve elde edilen başarılarının yanı sıra sanatsal yetkinliğini ortaya koymuş bulunmaktadır. Elbette sanatçı ortaya koyduğu sanatın seyirciler veya izleyiciler tarafından beğenildiğini görmek, hissetmek ister. Bilim insanları olarak bizler bir makale yazdığımızda çalışmalarımız atıf aldığında büyük mutluluk duyarız. Bu, çalışmalarımıza başkaları tarafından değer gösterilmiş olmasının göstergesidir. Sizlerin de beğeni ile konseri izlemesi, ilgi göstermesi hem sanatçılarımızı hem de bizleri çok memnun etmektedir” dedi. Üniversitenin Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümünden Müzik Eğitimi Ana Bilim Dalı ve Resim-İş Eğitimi Ana Bilim Dalı lisans programlarının Değerlendirme ve Akreditasyon Derneği (EPDAD) tarafından 2+3 yıllığına akredite edildiğini ifade eden Rektör Şevli, her başarının disiplinli ve sürekli bir ekip çalışması ile elde edildiğini vurguladı. Konserin bu aşamaya gelinceye kadar birçok kez prova edildiğine ve hem sahne önü hem de sahne arkasındaki ekibin büyük fedakarlıklarla çalıştığına şahitlik ettiğini belirten Rektör Şevli, emeği geçen herkese teşekkür etti.
Gaziantep Diyetisyen kadrosu genişletiliyor SANKO Üniversitesi Hastanesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü’nde de uzman kadrosunu genişletiyor. Uzm. Diyetisyen Tuğba Demirkıran ve Diyetisyen Meltem Demirci, SANKO Üniversitesi Hastanesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü’nde danışanlarını kabul etmeye başladı. Uzm. Diyetisyen Tuğba Demirkıran 1999 yılında Gaziantep’te doğdu. İlk ve ortaokul eğitiminin ardından 2017 yılında Yasemin Erman Balsu Anadolu Lisesi’nden mezun oldu. 2017 yılında SANKO Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü’nde lisans eğitimine başlayan Uzm. Diyetisyen Demirkıran, çeşitli polikliniklerde stajyer diyetisyen görev alarak 2021 yılında bölüm birincisi olarak mezun oldu. Aynı yıl özel bir üniversitede yüksek lisans eğitimine başlayan Uzm. Diyetisyen Demirkıran, “Obezite” konusunda tez hazırladı. 2023 yılında yüksek takdir derecesiyle mezun olarak ‘Uzman Diyetisyen’ unvanını aldı. Eğitim hayatı boyunca birçok konferans, seminer, sempozyum ve kursa katılan Uzm. Diyetisyen Demirkıran 2024 yılı Nisan ayı itibariyle SANKO Üniversitesi Hastanesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü’nde danışanlarını kabul etmeye başladı. Diyetisyen Meltem Demirci 1998 yılında Gaziantep’te doğdu. 2016 yılında Vedat Topçuoğlu Anadolu Lisesi’nden, 2020 yılında SANKO Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü’nden mezun oldu. 2018 yılında özel bir sağlıklı yaşam merkezinde staj yapmaya başlayan Diyetisyen Demirci, 2019 yılında Cengiz Gökçek Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi, Engelsiz Yaşam Merkezi Aktif Yaşam Merkezi, 25 Aralık Devlet Hastanesi ve SANKO Üniversitesi Hastanesi’nde stajyer diyetisyen olarak görev yaptı. Nisan 2021’den bu yana SANKO Üniversitesi Hastanesinde Diyetisyen olarak görev yapan Demirci, Nisan 2024 itibariyle Beslenme ve Diyetetik Bölümü’nde danışanlarını kabul etmeye başladı. Diyabette Beslenme, Gebelik ve Emziklilik Döneminde Beslenme, Kilo Alma Programları, Besin İntoleranslarında Beslenme, Kalp Damar Hastalıklarında Beslenme, Böbrek Hastalıklarında Beslenme, Nörolojik Hastalıklarda Beslenme, Sindirim Sistemi Hastalıklarında Beslenme, Yeme Bozukluklarında Beslenme, Organ Naklinde Beslenme, Cerrahi Hastalıklarda Beslenme, Enteral-Paranteral Beslenme ve Çocuk Hastalıklarında Beslenme ve Yaşlılık Döneminde Beslenme alanlarında çalışmaları sürmektedir. Türkiye Diyetisyenler Derneği (TDD), Klinik Enteral Paranteral Nütrisyon Derneği (KEPAN), Pediatrik Diyetisyenler Derneği (PEDİDER) üyesidir. Karbonhidrat-Protein-Yağ Sayımı Eğitimi (Tip1-Tip2 DM) Obezite Cerrahisi ve Bariatrik Diyetisyenliği, Yaşlılarda Tıbbi Beslenme Tedavisi Eğitimi, Renal Diyetisyenlik Kurs Programı, ISO 18001 Eğitimi, ISO 14001 Eğitimi, ISO 9001 Eğitimi, Güncel Yaklaşımlarla Klinik Nütrisyon Kursu ve Bilimsel Fitoterapi Eğitimi sertifikaları bulunmaktadır.