MAGAZİN - 26 Aralık 2009 Cumartesi 14:52

İbrahim Tatlıses kan davalılarını barıştırdı

A
A
A
İbrahim Tatlıses kan davalılarını barıştırdı

Şanlıurfa'da ünlü sanatçı İbrahim Tatlıses'in akrabaları olan Tatlı ailesi ile Badem ailesi arasında 2 ay önce başlayan kan davası barışla sonuçlandı.

MUSTAFA DEMİRCİ/ŞANLIURFA

Yörede daha öncede bir çok kan davalı aşiret ve aileleri barıştıran Doktor Feridun Öncel'in araya girmesiyle Badem ailesi ile sanatçı İbrahim Tatlıses'in akrabaları Tatlı ailesi, el sıkışarak aralarındaki kan davasının büyümemesi barış sağladı.

Şanlıurfa'da 46 yaşındaki Ahmet Badem yaklaşık iki ay önce alkol içmek için 4 Ekim 2009 günü gece köprü başı semtinde bir birahaneye gitti. Burada alkol almaya başlayan Ahmet Badem kendisine yan baktığı için karşı masada oturan 25 yaşındaki Hakan Tatlı ile tartı.

Ahmet Badem aynı gece saat 22'30 sıralarında Kamberiye Mahallesi Kadri Erdoğan caddesi üzerinde karın boşluğundan bıçaklandı. Şuuru kapalı bir şekilde Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama hastanesine götürülen Ahmet Badem, burada yapılan bütün müdahalelere rağmen kurtarılamamıştı.

Daha sonra Şanlıurfa Emniyet Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri olayla ilgili Ahmet Badem'in Hakan Tatlı tarafından öldürüldüğünü tespit etmişti. Polis ekipleri, ünlü sanatçı İbrahim Tatlıses'in akrabası olan Hakan Tatlı'yı bir bağ evinde saklandığı gardrop'ta yakaladı. Tutuklanan Hakan Tatlı, ifadesinde " Birahanede otururken kendisine ne yan yan bakıyorsun, ben çirkin kral Yılmaz Güney'im burada benim sözüm geçer dayı dayı oturma" dediği için vurduğunu iddia etmişti.

Ahmet Badem'in öldürülmesinin ardından Badem ailesi ile sanatçı İbrahim Tatlıses'in akrabaları olan Tatlı ailesi arasında kan davası başladı. İki aile arasında başlayan kan davasının büyümemesi ve insanların ölmemesi için devreye Şanlıurfa'nın tanınmış simalarından Doktor Feridun Öncel girdi. Daha önceleri Şanlıurfa da bir çok kan davalı aile ve aşiretleri barıştıran Feridun Öncel Badem ve Tatlı ailelerini barışa ikna etti. İki ailenin barışı kabul etmesinin ardından bu gün bir tören düzenlendi.

Yaklaşık 750 kişinin davetli olarak katıldığı barış töreninde önce İbrahim Tatlıses'inde mensubu olduğu Tatlı ailesinin ileri gelenlerinden Rızvan Rızvanoğlu ile Badem ailesinin ileri geleni Necati Badem tekbir sesleri eşliğinde el sıkışarak tokalaştı. İki ailenin ileri gelenlerinin el sıkışmasının ardından Tatlı ailesi ile Badem ailesinin diğer fertleri de birbirleriyle el sıkışarak 2 ay önce aralarında başlayan kan davasına son verdi. İbrahim Tatlıses'in akrabası olan Rızvan Rızvanoğlu kısa konuşma yaparak, husumetli oldukları Badem ailesi ile aralarındaki husumetin büyümeden barışla sonuçlanmasına vesile olan Doktor Feridun Öncel'e teşekkür ederek, "Allah Kimseyi kan davalı etmesin" dedi.

Tatlı ile Badem ailesini barıştıran Doktor Ferdidun Öncel ise, kan davalı olmak her iki tarafa da fayda getirmeyeceğini ifade ederek, "İnsanlar ölüm veya öldürülme korkusuyla yaşamasın. Kanı kanla temizlemek çağ dışı bir düşüncedir. Herkes birlik beraberlik içersinde kardeşçe yaşamalı. Peygamberler şehri Şanlıurfa da yaşıyoruz. Dinimizde de adam öldürmenin yeri yok. Herkes barış ve huzur içersinde yaşasın" diye konuştu.

Konuşmaların ardından Tatlı ve Badem ailesi mensupları hep birlikte sarış yemeği yediler.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Yıllık geliri 120 bin 920 dolar olan Dijital Göçebeler Eskişehir’i tercih ediyor Türkiye Genç İş İnsanları Derneği (TÜGİAD) Eskişehir Şube Başkanı Serkan Can Zengin, dünya genelinde 35 milyon kişinin çalışma şekli olan ve yıllık yaklaşık 120 bin 920 dolar geliri olan dijital göçebelerin aradığı şehir kriterlerine Türkiye’de en uygun kentin Eskişehir’in olduğunu ve bu konuda çalışma yapılası gerektiğini belirtti. Türkiye Genç İş İnsanları Derneği Eskişehir Şube Başkanı Serkan Can Zengin, Global Dijital Göçebe kavramı hakkında bilgi verdi. Uzaktan çalışabildikleri için Dijital Göçebe adını alan çalışanların dünya genelinde 35 milyon kişi olduğu tahmin ediliyor. Dijital Göçebelerin sayılarının 2030 yılında 1 milyara dayanabileceğini belirten Serkan Can Zengin, bu şekilde çalışan insanların aradıkları kent özellikleri hakkında bilgi veridi. Gittikleri şehirlerde 6 ile 9 ay arasında kalan bir dijital göçebenin yıllık gelirinin yaklaşık 120 bin 920 dolar olduğu biliniyor. Konaklama, sağlık ve sosyal imkânların teminin kolaylığına göre kent seçen Dijital Göçebeler için Eskişehir’in ülkedeki en uygun şehirlerden biri olduğunu söyleyen Türkiye Genç İş İnsanları Derneği Eskişehir Şube Başkanı Serkan Can Zengin, bu konuda gerekli çalışmaların yapılması gerektiğinin altını çizdi. Yerel yöneticilere, kurum ve kuruluşlara çağrıda bulunan Zengin, Anadolu Üniversitesi Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Semra Günay bu konuyla alakalı birlikte proje ortağı olduğunu ifade etti. “Yıllık gelirinin 120 bin 920 dolar olduğu tespit edilmiş durumda” Dijital göçebelerin tanımı ve yıllık ortalama geliri hakkında Türkiye Genç İş İnsanları Derneği Eskişehir Şube Başkanı Serkan Can Zengin, Dijital göçebe şu anda dünyada artık dijital göçebe kavramı çok yaygınlaşmaya başladı. Aslında bu ülkeler için çok ciddi bir ihracat kalemi haline gelmeye başladı. Dünyada şu anda 35 milyon dijital göçebe olduğu söyleniyor. 2030 yılı itibariyle bunun 1 milyar kişiye ulaşacağı tahmin ediliyor. Şu anda her dijital göçebenin yıllık gelirinin 120 bin 920 dolar olduğu tespit edilmiş durumda. Bu çok büyük bir rakam. Dijital göçebe şu demek; uzaktan çalışabilen, işini bilgisayarıyla ofisten yapmak zorunda olmayan kişilere deniyor. Bu kişiler genelde gittikleri şehirlerde veya ülkelerde 6 ile 9 ay arasında kalıyorlar. Düşünsenize mesela 120 bin dolar yıllık geliri olan birinin, Eskişehir’e gelip 6 ya da 9 ay boyunca yaşayacak. Eskişehir’de para harcayacak. Burada zaman geçirecek. Dijital göçebelerin dikkat ettiği en önemli unsurların başında o şehirdeki emlak ve konaklama kolaylığı ve ucuzluğu, aynı zamanda sosyal yaşam imkanları, kültür sanat etkinlikleri ve şehir içinde yaşarken sağlıkla alakalı hizmet alabilmeleri, dijital göçebelerin şehir tercihinde önemli rol oynuyor ”dedi. “Uzaktan çalışıyorum deyip Eskişehir’de yaşayan çok insanla tanışıyoruz” Eskişehir’in dijital göçebeler tarafından sıkça tercih edildiğine değinen Zengin, “Eskişehir’e gelen, uzaktan çalışıyorum deyip Eskişehir’de hayatını geçirmeye devam eden çok insanla tanışıyoruz. Dijital göçebelerin Eskişehir’i tercih etmesi mümkün olabilir. Eskişehir buna uygun. Eskişehir çünkü kültür sanatın belki Türkiye’deki başkentlerinden bir tanesi. Sosyal yaşam olarak Türkiye’deki en insanların rahat dışarıda hayatını geçirebildiği, sosyalleşebildiği şehirlerin başında geliyor. Ve Eskişehir aynı zamanda emlak ve konut anlamında da imkanları yüksek olan bir şehir. Sadece burada dijital göçebelerin Eskişehir’e gelmesinin sağlanması, bu diyalogların kurulması ve şehrin bununla ilgili pazarlanması gerekiyor. Tabii bunun için belediyelere, turizmle ilgili tüm kurum ve kuruluşlara, aynı zamanda Eskişehir’deki tüm yerel yöneticilere bu konuya değinme gerekiyor. Özellikle bununla ilgili odalara ve çeşitli derneklere çok iş düşüyor. Bu bir çağrıdır. Eskişehir’in dijital göçebeleri ev sahipliği yapması için ve bununla ilgili şehrin hazırlıklarını artık başlatması için tüm kurum, kuruluş, kamu ve özel olmak üzere herkese yaptığımız bir çağrıdır” ifadelerini kullandı. “Turizm fakültesinin liderliğinde tüm bunların hepsi planlanabilir” Eskişehir’de dijital göçebelere yönelik çalışmaların olduğunu belirten çalışmalar Serkan Can Zengin, şöyle devam etti; “Bununla ilgili aslında çok ciddi çalışma yapan Turizm Fakültemiz var. Biz aynı zamanda Türkiye’deki bir dijital göçebe kavramını yürüten Anadolu Üniversitesi Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Semra Günay’ın yürüttüğü TÜBİTAK projesinin ortağıyız. Bu hep beraber oturulup turizm fakültesinin başkanlığında veya önderliğinde kavramların üzerinde çalışıldığı ve hangi kurum ve kuruluşun neler yapılacağını ortaya çıkartılabileceği bir süreç. Çünkü dijital göçebeler kendilerini ofis arayacaklardır ama bu ofis anlık ofis. İnternet altyapısı arayacaklardır şehrin her yerinde. Buraya geldiğinde onlara şehir içindeki ilk başlangıçtaki oryantasyonu sağlayacak belki ekip veya bununla ilgili hizmet arayacaklardır. Eskişehir bununla ilgili bence Türkiye’deki en uygun şehirlerden bir tanesi. Tek dezavantajı havalimanının olmaması. Eskişehir’i transferlerin garanti edileceği, bu şehre geldikten sonraki tüm o danışmanlık veya yol göstericiliğin belediyeler veya odalar tarafından yapılması gereken bir kavram haline geliyor. Turizm fakültesinin liderliğinde tüm bunların hepsi planlanabilir.”