ASAYİŞ - 13 Temmuz 2013 Cumartesi 12:22

İbrahim Tatlıses neden saldırıya uğradı?

A
A
A
İbrahim Tatlıses neden saldırıya uğradı?

Ünlü sanatçı İbrahim Tatlıses’e yönelik silahlı saldırı davasında mahkemenin gerekçeli kararını açıklamasının ardından ilginç bir detay ortaya çıktı.

Mahkemenin gerekçeli kararında İbrahim Tatlıses’i öldürme talimatını, PKK yöneticileri oldukları belirtilen "Hoca" lakaplı şahıs ile aracılık yapan bir kişinin verdiği, ancak bu kişilerin yakalanamadıkları ifade edildi. Tatlıses’in uğradığı silahlı saldırı davası 29 Mart’ta karara bağlanmıştı. Mahkeme azmettirici olduğu iddia edilen Abdullah Uçmak’ı 36,5 yıl saldırının tetikçisi Ersin Altun’u ise 30 yıl hapisle cezalandırmıştı. Dava kapsamında yargılanan diğer 10 sanığı da çeşitli hapis cezalarına çarptıran İstanbul 17. Ağır Ceza Mahkemesi gerekçeli kararını açıkladı. Mahkeme hazırladığı 156 sayfalık gerekçeli kararda İbrahim Tatlıses’le ilgili 8 Ağustos 2012 tarihinde İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu’nun hazırladığı rapora yer verdi. Rapora göre, ateşli silah yaralanmasının, kişinin yaşamını tehlikeye sokan bir durum olduğu, etkisinin basit tıbbı müdahale ile giderilebilecek hafif nitelikte olmadığı da gerekçeli kararda anlatıldı. Kemik kırıklarının hayati fonksiyonlarına etkisinin ağır derecede etkileyecek nitelikte olduğu belirtilen rapordaki, “Muayenesinde alın sağ kısmında tespit edilen deforme görünümün belirli bir mesafeden, belirgin bir dikkat sarf etmeden, ilk bakışta fark edildiğine göre yüzde sabit iz niteliğinde olduğu, dava konusu olaya bağlı geliştiği belirlenen sol hemiparezi ile karakterize nörolojik tablonun iyileşmesi olanağı bulunmayan hastalık niteliğinde olduğu değerlendirilmiştir” ifadeleri de kararda yer aldı.

AK PARTİ’YE YAKINLAŞINCA, SALDIRI DÜZENLENDİ

Cezaevinden çıkan Abdullah Uçmak’ın silah ve para ihtiyacını gidermek için arayışlara girdiği, Abdullah Uçmak’ın suça azmettirdiği Ersin Altun ve Yunus Ayık’a para vaadinde bulunduğu, cezaevinden çıktıktan sonra parası olmadığı halde maddi ve teknik destek almadan bu eylemi gerçekleştiremeyeceğinden cezaevine girmeden önceki imajını kullanarak reklamını yaptığı ifade edildi. İbrahim Tatlıses’in Beyaz TV’de “İbo Show“ programına başlamasıyla birlikte AK Parti’den milletvekili adayı olacağının basında konuşulduğu, saldırı sonrası da aynı partiden milletvekili adaylığının tekrar güncelliğini koruduğu, dijital veriler, mail ve diğer deliller ile İbrahim Tatlıses’in Ak Parti ile yakınlaşması nedeniyle Beyaz TV’deki programından çıkışında ona yönelik saldırı düzenlendiğinin anlaşıldığı da kaydedildi.

Ancak örgüt üyesi olan Avukat Ruhşen Mahmutoğlu’nun PKK/KONGRA-GEL terör örgütü adına İbrahim Tatlıses’in öldürülmesi talimatını Abdullah Uçmak’a bizzat verdiğine, para pazarlığı ve transferi yaptığına ilişkin somut deliller olmadığı kararda belirtildi. Ancak Abdullah Uçmak’a İbrahim Tatlıses’i öldürme talimatını PKK yöneticileri oldukları belirtilen Hoca lakaplı kişi ile aracılık yapan bir kişinin verdiğinin anlaşıldığı, bu kişilerin kimliklerinin tespit edilerek yakalanamadıkları haklarındaki soruşturmanın sürdüğü de kararda anlatıldı.

UÇMAK-TATLISES HUSUMETİNİ KAMUOYU BİLE BİLİYOR

Gerekçeli kararın “Ulaşılan kanaat” başlıklı bölümünde “Abdullah Uçmak ile İbrahim Tatlıses’in 1998 ve 2003 tarihleri arasında husumetleri olduğunun TV programları, basın ve Abdullah Uçmak hakkındaki mahkeme kararlarına da yansıdığı, husumetten kamuoyunun haberdar olduğu” vurgulandı. İntikam için İbrahim Tatlıses’i öldürmek isteyen Abdullah Uçmak’ın cezaevinden çıktıktan sonra bünyesi hassas olduğundan bir süre planını uygulamaya koymak için beklediği belirtilen kararda, Uçmak’ın tek başına hareket etmek yerine, kendisine yeni bir örgüt oluşturmayı uygun gördüğü, sanığın İbrahim Tatlıses’i öldürmek için Kandıra cezaevinde tanıdığı hırsızlık suçlarından sabıkalı sanık Ersin Altun’u bizzat Balıkesir’den İstanbul’a getirdiği ifade edildi.

Adli Tıp raporuna göre sanıklar Abdullah Uçmak, Ersin Altun ve Yunus Ayık tarafından, İbrahim Tatlıses’e karşı yapılan eylemin kasten adam öldürmeye teşebbüs olarak nitelendirilmesi gerektiği ifade edilen gerekçeli kararda Altun ve Ayık’ın Abdullah Uçmak’ın talimatı doğrultusunda kalaşnikof kullanmayı da öğrenerek İbrahim Tatlıses’i öldürmeyi amaçladıkları belirtildi.

Abdullah Uçmak’ın Kandıra Cezaevi’nden tanıdığı kişiler olan örgüt suçlamasıyla yargılanan Süleyman Özgen’le birlikte, yine örgüt suçundan yargılanan Alaattin Çakıcı ile avukatı aracılığıyla zaman zaman haberleştiği de kaydedildi. Hatta Alaattin Çakıcı’nın "İleriki aylarda çabuk kendisini toparlamasını, Mart’tan sonra göndereceği şeyle kendisini taşıyabileceğini" ona avukatıyla ilettiği de ifade edilen kararda, sanık Abdullah Uçmak’ın yine örgüt suçundan yargılanan A. Cabbar Kibaroğlu ile de hemşehri olarak mektuplaştığına dikkat çekildi.

Kararda ayrıca Abdullah Uçmak’ın örgütlü suçlardan sabıkalı kişilerle genel olarak görüşen bir kişi olduğu, ancak atılı suçlar bakımından bu kişilerle birlikte hareket ettiği ve irtibatlı olduğu yönünde somut bir delil bulunmadığı da belirtildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Hamza Dağ: “Bıkmadan, usanmadan heyecanımı tüm İzmir’le paylaşacağım” Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, “‘Gelin projelerle tartışalım’ dedik. Onlar anlamıyorlar, başka işlerle uğraşıyorlar. Ancak ben bıkmadan, usanmadan, sokak sokak, meydan meydan projelerimi anlatmaya, heyecanımı tüm İzmir’le paylaşmaya devam edeceğim” dedi. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, Selçuk’ta düzenlenen mitinge katıldı. Dağ’a binlerce hemşehrisinin yanı sıra, AK Parti İzmir milletvekilleri Şebnem Bursalı ve Mehmet Muharrem Kasapoğlu, MHP İzmir Milletvekili Tamer Osmanağaoğlu, Cumhur İttifakı Selçuk Belediye Başkan Adayı Dahi Zeynel Bakıcı, MHP İzmir İl Başkanı Veysel Şahin, AK Parti Selçuk İlçe Başkanı Hakan Bayraklı ve MHP Selçuk İlçe Başkanı Nuri Yılmaz da eşlik etti. “İzmir kararını vermiştir” Hamza Dağ, 2 ayı aşkın süredir İzmir’in her yerinde hemşeriyle kucaklaştığını belirterek, “Ben, İzmir’imizde artık şunu net bir şekilde görüyorum. 31 Mart için İzmir kararını vermiştir. Bugün de görüyorum ki Selçuk kararını vermiş. Hemşehrim İzmir’in, Selçuk’un her sokağına hizmet istiyor, proje istiyor. İnşallah biz bu hizmetleri de projeleri de şehrimize kazandıracağız” ifadeleri kullandı. “Tek gündemimiz İzmir” Bugüne kadar hiç kimseyi ötekileştirmediğini vurgulayan Dağ, “Bundan sonra da ötekileştirmeyeceğiz. Hiç kimse bizim nezdimizde ayrımcılığa maruz kalmamıştır, kalmayacaktır. Kimse bildiği işin dışında başka bir iş yapmak zorunda kalmayacaktır. Belediye başkanına ne için oy verilir? ‘Eser üretsin, hizmet getirsin, yatırım yapsın, sorunları çözsün.’ Evet; bizim tek gündemimiz İzmir, mesaimizin tamamı bin 294 mahallemiz her sokağında, hanesinde geçecek. İzmir’de istişareyi, ortak aklı merkeze alacağız. İzmir’de tüm projelerimi beraber hazırladık, beraber hayata geçireceğiz. Sorunlara anlık değil sürdürülebilir çözümler üreteceğiz” diye konuştu. “Bıkmadan, usanmadan heyecanımı tüm İzmir’le paylaşacağım” Seçim çalışması süresince 4 önemli lansman yaptığını vurgulayan, Selçuk için yapacaklarına da değindi. Hamza Dağ, konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Gelin projelerle tartışalım’ dedik. Onlar anlamıyorlar, başka işlerle uğraşıyorlar. Ancak ben bıkmadan, usanmadan, sokak sokak, meydan meydan projelerim anlatmaya, heyecanımı tüm İzmir’le paylaşmaya devam edeceğim. İzmir’in, Selçuk’un tarihi dokusunu, kültürel mirasını, asırlara sari olan medeniyet birikimini koruyacağız. Selçuk tarımıyla, turizmiyle bereketli ilçelerimizdendir. Bizler de oluşturacağımız eser ve hizmet ekosistemiyle destek olarak parlayan bir yıldız olmasını sağlayacağız.” Miting, Selçuk Belediye meclis üyesi adaylarının tanıtımıyla sona erdi.
Edirne Edirne’de gastronomi yolculuğu başladı Edirne Valiliği, gastronomi turizminin gelişimine katkı sağlamak amacıyla Osmanlı Saray Mutfağı lezzetlerini kitaplaştırılarak gelecek nesillere aktarılacak. Edirne Valiliği tarafından “Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri Kitabı” tanıtımı iftar programı düzenlendi. Edirne’de valilik öncülüğünde önemli bir projeye imza atıldı. Proje çerçevesinde "Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri" kitabı oluşturulacak. İftariyelikler, ara sıcaklar, çorbalar, ana yemek, tatlı ve içecekler geçmiş lezzetlere göre sunumla hazırlandı. Tabaklar süslendi, masalar hazırlandı. Ezanın okunmasının ardından oruçlar açıldı. Yemeğin ardından ise duaya geçildi. Devecihan Kültür Merkezi’nde düzenlenen iftar menüsünde geçmişten günümüze gelen lezzetler arasında yer alan bademli terbiyeli tavuk çorbası, ballı gemici böreği, taş kebabı- sarımsaklı pilav, zerde ve ayva şerbeti yer aldı. Geçmişten günümüze gelen ve unutulmaya yüz tutmuş Rumeli, Balkanlar ve Osmanlı Saray Mutfağında yer alan lezzetlerin gelecek kuşaklara aktarılması ve tanıtılması için önemli bir proje çalışmasına imza atıldı. Proje çerçevesinde 87 farklı çeşidin yer alacağı bir kitap oluşturulacak. Edirne’nin kadim ve Osmanlı’ya başkentlik yapmış sultanlar şehri olduğunu söyleyen Vali Yunus Sezer, aynı zamanda balkanlardan gelen insanların yerleştiği ve kendi kültürlerini yaşattığı da bir şehir olduğuna değindi. "Hem Balkan hem de Osmanlı saray mutfağı lezzetleri yaşatılacak" Hem Balkan hem de Osmanlı saray mutfağının yaşatıldığı Edirne’de çok anlamlı bir ilke imza atıldığını söyleyen Vali Yunus Sezer, "Gelecek nesiller Edirne mutfağında neler var diye baktığı zaman ellerinde bir kitap ve kaynak olacak. Bizim somut varlıklarımızın yanı sıra kültürel zenginliklerimiz de çok önemli. Çok büyük emek var. Hem Rumeli hem de saray mutfağına ait 87 çeşit farklı lezzet var. Bunların bir kitapta buluşması çok önemli. Şeflerimiz kendi illeri için farklı bir şey yapmak istiyorlar. Yaklaşık 1 buçuk aydır çalışmalar devam ediyor" dedi. Gastronomi anlamında çok önemli faaliyetler yürütmüş parmakla gösterilen iller olduğunu söyleyen Vali Sezer, "Biz büyük bir hazine üzerinde duruyoruz. Ama kendimizi anlatmakta zorluk çekiyoruz. Bizim bir tava ciğerimiz, bir de ciğer sarmamız var. Dışarıdan insanlara sorduğumuzda neyimiz var diye ’Bir gelip ciğerinizi yeriz’ diyorlar. Bu güzel bir şey aslında. Ama bunun yanına ne koyabiliriz? Bunun üzerinde çalışıp Rumeli Saray ve Osmanlı mutfağını günümüzle uyarlayıp nasıl yaşatabiliriz bunun peşindeyiz" şeklinde konuştu. "Edirne’nin parlayan yıldız olmasını istiyoruz" Edirne’nin her konuda balkanların ve Türkiye’nin parlayan bir yıldızı olmasını istediklerini belirten Vali Sezer, "Bunu da sanayide, ticarette, turizmde, gastronomide eğitimde aktivitelerle birlikte başarmamız lazım. İçinde saray ve Rumeli mutfağının da olduğu birkaç yemeği ve menüyü tava ciğerin yanına ekleyebilirsek zenginleştirebiliriz" ifadelerine yer verdi. Festivallerin yanı sıra marka aday olabilecek lezzetleri de sunabilecekleri bir yerin olmasının çok önem taşıdığını belirten Vali Sezer, "Bunu başarırsak herkes restoranında alternatif bir ürün sunmak isteyecek. Bunu da hazırlanan projelerle hayata geçireceğiz. Valilik olarak bunu yapıp özel sektöre devrederiz. Buna biz öncü oluruz" diye konuştu. "3 hedefe inşallah hep birlikte ulaşacağız" Önlerinde 3 hedef olduğunu ve buna şeflerle birlikte ulaşacaklarını belirten Vali Sezer, birincisinin bu kitabı hazırlamak ve basıp yayınlamak, ikincisinin gastronomi festivalleri düzenlemek üçüncüsünün de bu markalaştırılan yemeklerin daimi sunulacağı tarihi bir yer yapmak olduğunu ifade etti. "Edirne gastronomide de büyük zenginliğine sahip" Edirne’nin tarihi ve kültürel mirasının yanı sıra gastronomi anlamında da büyük zenginliğe sahip olduğunu söyleyen İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, düzenlenen iftarda saray, Rumeli ve Balkan mutfağından lezzetlerin yer aldığı bir menü hazırladıklarını aktardı. İftar programına, Vali Sezer ve eşi Canan Sezer, Vali Yardımcıları Erdoğan Beypınar ve Eyyüp Batuhan Ciğerci ile eşleri, İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, şefler, gastronomi yazarları ve basın mensupları katıldı. Devecihan Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen iftar programı toplu fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.