TEKNOLOJİ - 02 Nisan 2021 Cuma 14:50

'İçimdeki Hazine' uygulamasıyla konuşma zorluğu yaşayan çocukların iletişim becerileri gelişiyor

A
A
A
'İçimdeki Hazine' uygulamasıyla konuşma zorluğu yaşayan çocukların iletişim becerileri gelişiyor

Turkcell’in otizmli çocukların hayata eşit katılımını desteklemek için geliştirdiği 'İçimdeki Hazine' uygulaması, yenilenen özelliği ile konuşma zorluğu yaşayan çocukların iletişim becerilerini geliştirmesine yardımcı oluyor. Çocuklar, yeni eklenen özellik sayesinde resimler üzerinden kelimelerin telaffuzuna dair sesli bilgiler alarak cümle kurmayı da öğrenebiliyor.

Toplumdaki dezavantajlı bireylerin hayata eşit ve etkin katılımı için teknolojisini seferber eden Turkcell, otizmli çocukların özel eğitim ve kaynaştırma eğitimi süreçlerine katkı sağlamak için hayata geçirdiği 'İçimdeki Hazine' projesinin mobil uygulamasına yeni özellikler eklemeyi sürdürüyor. Uygulama içinde bulunan ve konuşma zorluğu yaşayan çocuklar için sunulan İletişim ve Konuşma modülü sayesinde çocuklar söylemek istediklerini uygulama üzerinden seçtikleri resimler aracılığıyla aktarabiliyor. Uygulama içerisinde yapılan geliştirmeler ile tüm görseller, cümle algoritmaları yenilenerek, konuşma zorluğu yaşayan çocukların kolay iletişim kurabilmesi için şirketin kendi geliştirdiği yapay zeka sesi kullanılmaya başlandı. Ayrıca otizmli çocuklara resimler üzerinden kelimelerin nasıl telaffuz edildiğine dair sesli bilgiler verilmesinin yanında, uygulama aracılığıyla çocuklara anlamlı cümle kurma öğretiliyor ve iletişim zorluklarını teknoloji sayesinde aşmalarına imkan sağlanıyor.

Şirketin hayata geçirdiği tüm uygulamaların temelinde insan hayatına dokunmak ve fark oluşturmak olduğunu belirten Turkcell Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Alper Ergenekon, “Şirket olarak herkesi hayata bağlama mottosuyla çıktığımız bu yolculukta tüm bireylerin sosyal yaşama eşit ve tam katılımı için teknoloji üretmeye ve toplumsal fayda oluşturmaya azami çaba sarf ediyoruz. Bir çocuğun gülümsemesinin, mutluluğunun ya da anne-babasına kurduğu anlamlı bir cümlenin gerçek hazine olduğuna inanıyoruz. Bu amaçla da toplumsal farkındalığı artıracak, sosyal bariyerleri ortadan kaldıracak teknolojiler geliştirmek için arkadaşlarımızla birlikte yoğun mesai harcıyoruz. Toplumsal farkındalık oluşturmak için önemli olan 2 Nisan Otizm Farkındalık Günü’nde yeni bir özelliği çocuklarımızın ve ailelerinin hizmetine sunmuş olmaktan dolayı çok mutluyuz. ‘İçimdeki Hazine’ mobil uygulaması aracılığıyla çocuklarımızın sahip oldukları yetenekleri keşfetmelerine ve bu yeteneklerini en üst seviyede kullanmalarına hizmet edecek projeler üretmeye devam edeceğiz" dedi.

Aileler çocuklarının gelişimini takip edebiliyor
Verilen bilgiye göre, Şubat 2019’da hayata geçirilen ve ücretsiz olarak sunulan uygulama, pedagoglar ve eğitmenler gözetiminde geliştirildi. Uygulama, özel eğitime ihtiyaç duyan çocukların zihinsel, davranışsal ve duygusal gelişimlerine destek olmasının yanı sıra; aileler ve özel eğitim öğretmenlerine de çocukların gelişimlerini takip edebilecekleri anlık raporlar ve bilgilendirici içerikler sunuyor.

Uygulamaya entegre edilen duygu tanıma yapay zeka teknolojisi sayesinde otizmli çocuklar, ekranda gördükleri duyguları cihazlarının ön kamerası aracılığıyla, kendilerini de görerek taklit ediyorlar; bu sayede yüz ifadelerinden duyguları anlayabilmelerine destek olunuyor. ‘İçimdeki Hazine’de Uygulamalı Davranış Analizi tekniği ile geliştirilen seçme, eşleştirme, sıralama, çizme ve sesli oyunlar aracılığıyla harfler, sayılar, renkler, hayvanlar ve eşyalar gibi temel bilgilerin öğretilmesi amaçlanıyor. Ücretsiz sunulan uygulamadaki internet kullanımları da Turkcell abonelerinin data paketlerinden düşmüyor.

Proje kapsamında mobil uygulamanın yanı sıra, Milli Eğitim Bakanlığı himayesinde 18 farklı şehirde 21 adet ‘İçimdeki Hazine’ özel sınıfı da kuran şirket, 20 bine yakın otizm spektrum bozukluğu veya öğrenme zorluğu yaşayan çocuğun eğitimine destek oluyor. Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı okullarda, öğrencilerin ihtiyaçları doğrultusunda mimari donanım, çeşitli eğitim materyalleri ve tabletler yer alıyor. Bu eğitim materyalleri, alıcı ve ifade edici dil gelişimi, öz bakım becerileri, büyük-küçük kas gelişimi, sosyal ve bilişsel becerilerini geliştirmek üzere özel tasarlanmış malzemelerden oluşuyor. Pandemi döneminde uzaktan eğitime geçiş ile birlikte İçimdeki Hazine eğitim içerikleri Milli Eğitim Bakanlığı işbirliği ile EBA’ya eklendi ve öğrencilerinin eğitimini uzaktan desteklemeye devam edildi. Proje ile ilgili geniş bilgi ve eğitim içerikleri uygulamanın web adresinde yer aldığı belirtildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Sağlık Bakanı Koca: "Malpraktis, Türkiye’de kökten çözülüyor" Yedikule Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ni ziyaret eden Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, “Beyaz reformla birlikte düzenlenen Malpraktis Yasası var. Dünyada benzeri olmayan şekliyle Malpraktis, Türkiye’de kökten çözülüyor" dedi. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Zeytinburnu’nda esnafları ziyaret ederek vatandaşlarla bir araya geldi. Bakan Fahrettin Koca’ya Zeytinburnu Belediye Başkanı Ömer Arısoy, eşlik etti. Öğle namazını Millet Camii’nde kılan Bakan Koca, 58. Bulvar esnafını ziyaret etti. Ziyaretin ardında Bakan Koca, Yedikule Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesine geldi. Başhekimlik binasında hastane yöneticileri ve çalışanları ile bir araya gelen Bakan Koca, daha sonra gazetecilere açıklamalarda bulundu. "Dünyada hekimlik, sigorta şirketleri ile avukatlar arasına sıkışmış durumda” Hekimlerin yapmış oldukları operasyonlardan sonucu kötü olan ve hekimlerin tazminat ödemelerini sonlandıran yasa ile konuşan Bakan Koca, “Beyaz reformla birlikte düzenlenen Malpraktis Yasası var. Dünyada benzeri olmayan şekliyle Malpraktis, Türkiye’de kökten çözülüyor. Kasıt olmadıkça sağlık çalışanına veya hekime rücu edilme durumu söz konusu değildir. 1 buçuk yıldan fazla zaman geçti, devam eden davalar dahil olmak üzere bugüne kadar hiçbir hekim arkadaşımıza rücu söz konusu olmadı. Kasıt olmadıkça rücu söz konusu olmayacak. Kasıt varlığı mahkeme kararıyla sabitse o zaman cezaevinde olan bir kişiden bahsediyoruz. Bu anlamda beyaz reformun en büyük kazanımlarından bir tanesi Malpraktis Yasası oldu. Dünyada hekimlik, sigorta şirketleri ile avukatlar arasına sıkışmış durumda. Türkiye uygulamada dünyada örneği olmayan bir ülke hekim arkadaşlarımızın uygulamadaki başarılarını biliyoruz” dedi. “Bahsettiğiniz bilirkişi raporuyla tespit edilen özel sektörde çalışan biriyle ilgili olan bir davadan bahsediyoruz” Özel sektörde çalışan bir hekimin 39 milyon tazminat ödemesiyle ilgili konuşan Bakan Koca, “Malpraktis, bu uygulamadaki başarımızı sürdürmek için son derece önemli bir yasaydı. Bu yasa ile kasıt olmadıkça rücu söz konusu olmayacak. Bahsettiğiniz bilirkişi raporuyla tespit edilen özel sektörde çalışan biriyle ilgili olan bir davadan bahsediyoruz. Kamuda çalışan hiç kimsenin bu anlamda kasıt olmadıkça rücu durumu söz konusu olmayacak. Özel sektör ayrı. Kamuyla ilgili güvence sağlanmış durumda. Bu anlamda hiçbir hekim arkadaşımız endişe etmesin. Devam eden ve bundan sonra olacak olan davalarla ilgili kasıt, mahkeme kararıyla sabit değilse hiçbir şekilde rücu söz konusu olmayacak. Bu yasa dünyada benzeri olmayan hekimleri güvence altına alan bir yasa olduğunu bilelim” şeklinde konuştu. “700 yataklı bir hastanenin yakında yapım ihalesine çıkıyoruz” Zeytinburnu’nda yeni bir hastanenin yapım ihalesine çıkıldığını söyleyen Bakan Koca, “Zeytinburnu’yla ilgili ciddi bir sağlık kuruluşuna ihtiyacımızın olduğunu biliyoruz. Buradan arsasını planladığımız, imar durumunu belediye başkanımın da bu noktada bitirdiği ve projesini de bitirmiş olduğumuz 700 yataklı bir hastanenin yakında yapım ihalesine çıkıyoruz. Var olan hastanenin 300 yataklı hastane ile birlikte sağlık kampüsünde toplam 1000 yataklı eğitim, araştırmasın Zeytinburnu kavuşmuş olacak. Bununla ilgili 2026 yılı sonunda bitirmeyi planladık. Burada göğüs hastalıkları, göğüs cerrahisinin önemli olduğunu biliyoruz. Göğüs hastalıkları, göğüs cerrahisinin önde olduğu ama onkoloji, KVC dahil bütün birimleriyle yetkin olan hastanın bir başka hastaneye sevk edilmediği, şehir hastanesi standartlarında bir hastaneye Zeytinburnu kavuşmuş olacak. 2026 yılı sonu için bitirmeyi planladık” ifadelerini kullandı. Zeytinburnu’na yeni bir sağlık kompleksine ihtiyacı olduğunu söyleyen Bakan Koca, “Başkanımla da konuştum, var olan alanın sağlık alanı olarak, sağlık kuruluşu yapılmasından yanayım. Bu konuyla da ilgili Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanımız Mehmet Özhaseki’yle onunla görüşmüş olacağım. Burayı da sağlık alanına katmak istiyoruz. Çabamız o yönde olacak” cümlelerini kullandı. Bakan Koca, açıklamaların ardından hastaneden ayrıldı.
Antalya Bakan Ersoy: "Bu yıl daha da yüksek rakamlara ulaşacağız” Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, "Antalya’da transfer yolcular dahil 16 milyonu aşkın ziyaretçiyle rekor kırarak tüm zamanların en yüksek ziyaretçi sayısına ulaştık. İnşallah bu yıl daha da yüksek rakamlara ulaşacağız” dedi. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Antalya’da Doğu ve Güneydoğulu iş insanlarının iftar yemeğine katıldı. Burada konuşan Bakan Ersoy, Antalya ve ilçelerinde gerçekleştirdikleri ziyaret ve buluşmalarda yapılan çalışmaları inceleme ve eksiklikleri yerinde tespit etme imkanını bulduklarını söyledi. “Vatandaşlarımızı dinledik, çiftçilerimizle dertleştik, basınımızla buluştuk, esnafın taleplerini not ettik” diyen Ersoy, Antalya’nın tüm noktalarına nüfuz ederek adeta şehrin röntgenini çektiklerini aktardı. "Bu yıl daha da yüksek rakamlara ulaşacağız" Turizm konusuna da değinen Bakan Ersoy, küresel düzeyde yaşanan olumsuzluklar nedeniyle sektörün büyük sorunlar yaşadığını belirterek, "Herkesin kara kara düşündüğü bir ortamda hayata geçirdiğimi doğru politikalar ve geliştirdiğimiz stratejiler neticesinde hem şehrimiz hem de ülkemiz adına büyük bir başarı elde ettik. Antalya’da transfer yolcular dahil 16 milyonu aşkın ziyaretçiyle rekor kırarak tüm zamanların en yüksek ziyaretçi sayısına ulaştık. İnşallah bu yıl daha da yüksek rakamlara ulaşacağız. Peki bu başarıların elde edilmesi, milyonlarca insanın seyahatlerinde rotayı Antalya’ya çevirmesi, Danimarka’da insanların Antalya’daki kültürel mirası araştırması sadece tesadüfle açıklanabilir mi? Elbette hayır. Emin olun başarılı olmak için çok çalışıyoruz. Hiçbir sorunu halının altına süpürmüyor, kalıcı çözümler geliştiriyoruz” dedi. “Dünyada en çok izlenen televizyon kanallarında Antalya’nın reklamını yapıyoruz” Turizmi 12 aya yaymak için kültür, tarih, sağlık, doğa, inanç, gastronomi, spor gibi alanlarla turizmi çeşitlendirdiklerini kaydeden Ersoy, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bugün dünyanın dört bir yanında, 200’den fazla ülkede Antalya’nın, Kemer’in tanıtımını gerçekleştiriyoruz. Dünyada en çok izlenen televizyon kanallarında Antalya’nın reklamını yapıyoruz. Çin’de, Japonya’da, Amerika’da, Almanya’da, Rusya’da, Manavgat’ı, Kemer’i, Side’yi tanıtıyoruz. İnsanlık tarihinin en önemli kültürel mirasına sahip olan bölgemizde bu mirasın gün yüzüne çıkartıp, her yıl milyonlarca insanın şehrimizi, ilçelerimizi ziyaret etmesi için tarihin en yoğun arkeoloji çalışmalarını gerçekleştiriyoruz. Yeni kütüphaneleri, müzeleri, sanat merkezlerini, restorasyonları, galerileri, festivalleri Antalya’mıza kazandırıyoruz. En çok izlenen uluslararası filmlerin Antalya’da çekilmesini sağlıyoruz.” “Belediyecilik laf üretmek değil iş üretmek ister” İlçelere yapmış olduğu ziyaretlerde, gördüğü ve duyduklarını paylaşan Ersoy, "Biz dünyanın bir ucunda Avustralya’da gözbebeğimiz Antalya’nın tanıtımını yapıyor, bölgeye turist çekip, turizm gelirimizi arttırmanın çabası içine girmişken şehrimizdeki bazı yerel yöneticilerimizin temel görevlerini dahi yerine getirme konusunda çok da başarılı olduklarını söyleyemiyoruz. Biliyorsunuz yeri geldiğinde bu güzel şehir ve bu şehrin insanları kaybetmesin diye yerel yönetimlerin sorumluluğundaki birçok soruna el atıyoruz. Altyapı sorunlarını çözüme kavuşturuyoruz. Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak arıtma tesisleri inşa ediyoruz. Antalya’nın kanalizasyonuna, içme suyuna, yağmur suyuna el atıyoruz. Diğer bakanlıklarımızla görüşerek şehrin ihtiyaçlarının karşılanması adına elimizden gelen gayreti ortaya koyuyoruz. Biz Antalya’nın turizmde dünyanın süper ligine yükselmesi ve oradaki yerini kalıcı hale getirmek için gece gündüz demeden çalışırken, yerel yönetimlerimizin de başarılı çalışmalar ortaya koymasını beklemek sanırım tüm Antalyalıların en doğal hakkıdır. Sadece kısır siyasi tartışmalar oluşturup, bu tartışmalardan medet umarak başarılı olmak mümkün değildir. Belediyecilik aynı zamanda bilgi ister, çalışma ister, proje ister. Belediyecilik laf üretmek değil iş üretmek ister. İyi bir belediye başkanı kendini değil kentini düşünen kişidir” diye konuştu. “Antalya bunu hak etmiyor” Bakan Ersoy, 16 milyonun üzerinde turistin geldiği Antalya’nın temel altyapı problemlerini çözme konusunda yeterli olamadığını ileri sürerek, "Tüm desteğimize rağmen sosyal ve kültürel yatırımlar konusunda, şehrin hak ettiği projeler hayata geçirilmedi. Maalesef Antalya bunu hak etmiyor. Biz, Antalya’nın dünyanın en önemli turizm merkezleriyle rekabet edip bir adım öne geçmesi için çalışırken, maalesef bazı yerel yöneticilerimiz bu iddianın çok uzağında kaldılar. Eğer biz Antalya’nın küresel bir vizyonla hareket edip, rakiplerinden ayrışmasını istiyorsak yerelde de böyle iddialı bir bakış açısı geliştirmek zorundayız. Bunun için biz Antalya’nın hizmet alanında kaybedecek tek bir saniyesi dahi olmadığını söylüyoruz. Bizim şehir için çalışan, dinamik kadrolara ihtiyacımız var. Antalya’nın bugün burada olduğu gibi birbirine karşı samimi olan, birbirine gönlünü açan, dürüst, çalışkan ve üreten kadrolara ihtiyacımız var. Bu şehirde yaşayan, bu şehir için üreten, kalbi bu şehir için atan vatandaşlarımıza yönelik; ayrımcılık yapmayan, hiç kimseyi ötekileştirmeyen, herkesin inancına, kültürüne, geleneğine saygı duyan, herkese eşit davranan, adil yerel yöneticilere ihtiyacımız var” ifadelerini kullandı.