SAĞLIK - 28 Kasım 2014 Cuma 14:00

1 Aralık Dünya Aıds Günü

A
A
A
1 Aralık Dünya Aıds Günü

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Hastanesi Başhekim Yardımcısı ve Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Elif Doyuk Kartal, AIDS konusunda Türkiye’de toplumsal baskı, deşifre olma endişesi, hastalığını saklama ve reddetme yaklaşımının, risk altındaki kişileri test yaptırmak konusunda kısıtlayıcı bir unsur olduğunu belirtti.
1 Aralık Dünya AIDS günü dolayısıyla kamuoyunu bilgilendirici bir açıklama yapan Prof. Dr. Elif Doyuk Kartal, ülkemizde ilk HIV/AIDS tanımlamasının yapıldığı 1985 yılından beri hasta sayısı giderek artığını belirtti. Dünyada 35 milyondan fazla, Türkiye’de ise 2013 Kasım ayı itibariyle 7 bin 50 kişi HIV/AIDS hastası bulunduğunu anlatan Kartal, "Birleşmiş Milletler HIV/AIDS Ortak Programı (UNAIDS)’nın küresel taahhüdü; HIV önleme, tedavi ve bakım desteğine evrensel ulaşım, HIV yayılımını durdurmak ve geri döndürmektir. UNAIDS’in 2011-2015 stratejik vizyonu “Sıfır Yeni Enfeksiyon” olarak belirlenmiştir. Ülkemizde 2013 yılında bin 24 kişi yeni enfeksiyon tanısı almış olup, bu sayı bugüne kadar görülen en yüksek artışın yaşandığını göstermektedir. Ülkemizde toplumsal baskı, deşifre olma endişesi, hastalığını saklama ve reddetme yaklaşımı risk altındaki kişileri test yaptırmak konusunda kısıtlayıcı bir unsur olmakta birlikte, hastalık konusundaki bilinçlenme arttıkça riskli temas sonrası test yaptıran kişi sayısı artmakta ve bu da tanımlanan vaka sayısını artırmaktadır" ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Elif Doyuk Kartal, açıklamasının bir bölümünde ise hastalığın tedavisi konusunda şunları ifade etti;
HASTALAR, DIŞLANMA KORKUSU İLE TEDAVİ OLMAKTAN DA KAÇINABİLİYOR
"Virüsün bulaşmasından en az 15 gün sonra virüse ait antikorların saptanması ile tanı konabilmektedir. Tanı konulmasından sonra uzun bir izlem ve takiben ömür boyu süren tedavi süreci başlamaktadır. HIV/AIDS’te tedavinin hedefi virüsü uzun süreli baskılamak, bozulmuş olan bağışıklık fonksiyonlarını düzeltmek ve/veya korumak, yaşam kalitesini ve süresini artırmaktır. Günümüzde hastalığın henüz tam kür sağlayabilecek tedavisi yoktur ancak mevcut tedavi ve koruyucu uygulamalar ile HIV enfeksiyonu kaynaklı ölümler önemli ölçüde azalmış ve HIV/AIDS yaşam boyu ilaç kullanımını gerektiren bir tür kronik hastalığa dönüşmüştür. HIV/AIDS ilaçlarının maliyeti aylık bin 500-2 bin lira gibi yüksek olup, bu ilaçların ömür boyu kullanılması gerekmektedir. Ülkemizde SGK, yeşil kart gibi sağlık güvencesi olan hastaların ilaçlarını devlet karşılamaktadır. Ancak hastalar kimi zaman dışlanma korkusu ile tedavi olmaktan da kaçınabilmekte ve bu da hastalığın yayılma riskini devam ettirmektedir. Henüz bir aşısı bulunmayan HIV/AIDS ile mücadelenin en etkin yolu korunma önlemlerini uygulamaktır. Bizde 1 Aralık Dünya AIDS Günü nedeniyle ’kendini erkenden tüketenlerin’ farkında olalım ve onların vesilesiyle hastalığı önlemek adına yapılan tüm aktivitelerin toplumda karşılık görmesi için çalışalım."
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Polisin alkollü sürücü ile imtihanı: Üfleme eğitimi verilen kadın 44. seferde başardı Aksaray-Konya Karayolunda jandarmanın "dur" ihtarına uymayarak kaçan kadın sürücü, jandarma ve emniyeti alarma geçirdi. 53 kilometre kaçan kadın sürücü E-90 Karayolunda kovalamaca sonucu yakalandı. Alkolmetreye üflermiş gibi yapıp üflemeyen ve 3 alkolmetre değiştirerek kadına üfleme eğitimi veren polis, üfletme imtihanına girdiği kadın sürücünün 44. üflemesinde promilini alabildi. 0.97 promil alkollü çıkan kadın sürücüye ceza kesilerek ehliyetine el konuldu. Olay Aksaray - Konya Karayolu Eşmekaya Kavşağı’nda yaşandı. Edinilen bilgiye göre, Aksaray Konya Karayolunda yol kontrolü yapan İl Jandarma Komutanlığı ekipleri durumundan şüphelendikleri kadın sürücünün kullandığı 68 AAN 849 plakalı otomobile ‘dur’ ihtarında bulundu. İhtara uymayan kadın sürücü hızla denetim noktasından kaçtı. Aksaray istikametine kaçan kadın sürücünün plakası jandarma ekipleri tarafından hem jandarma hem de emniyet haber merkezine bildirildi. Bunun üzerine jandarma ve polis ekipleri karayolu ve aracın geldiği istikamete yönelik adeta bölgeyi abluka altına aldı. Jandarma ekipleriyle kısa süre kovalamacaya giren kadın sürücü 53 kilometre kaçtıktan sonra şehir merkezi girişinde polis ekiplerinin de "dur" ihtarına uymadı. Ekiplerin kaza riskine karşı kontrollü bir şekilde takip ettiği kadın sürücü çok gidemeden Tacin Mahallesi E-90 Karayolu üzerinde yakalandı. 44. üflemesinde pes eden kadın sürücü 0.97 promil alkollü çıktı Durdurulduktan sonra araçtan indirilen ve isminin Gülten Nas Y. (49) olduğu belirlenen kadın sürücü rahat tavır ve hareketleriyle dikkat çekti. Ehliyet ve ruhsat kontrolünden geçirilen kadın sürücüye alkol kontrolü yapmak isteyen polis memurlarının üfleme eğitimi ile imtihanı burada başladı. Alkol kontrolünden geçirilmek istenen kadına polis memurlarınca alkolmetre üfletilmek istendi. Alkolmetreyi üflemeye çalışan kadın üflermiş gibi yapıp üflemekten çekinirken, polis memurları kadına adeta üfleme eğitimi verdi. Bir polis memuru ağzıyla kadına üflemeyi gösterirken, bir değir polis memuru da elindeki üfleme çubuğunun poşetiyle üflemeyi anlattı. Eğitimin ardından polis memurlarının üfletme imtihanı başladı. Kadına defalarca alkolmetreyi üfletmeye çalışan polis memurları kadının üflemeyip üflüyormuş gibi göstermesiyle büyük bir sınav verdi. Alkolmetreye de güvenmeyen kadın sürücüye 3 farklı alkolmetre üfletildi. Zaman zaman su içen ve dinlenmeye geçen kadın sürücü 1 saat boyunca polis memurlarına ecel teri döktürdü. 43 kez alkolmetreyi üflemeyerek kandırmaya çalışan kadın sürücü 44. üflemesinde pes ederek normal bir şekilde üfledi. Üflemenin ardından kadının 0.97 promil alkollü olduğu belirlendi. Polis ve kadın arasındaki yaşanan ilginç diyaloglar ise anbean kameralara yansıdı. Alkollü araç kullanmaktan 6 bin 439 TL para cezası kesilen kadın sürücünün ehliyetine de 6 ay süreyle el konuldu. Araç ise olay yerine çağırılan bir yakınına teslim edildi.