GÜNDEM - 13 Ocak 2019 Pazar 06:05

İhlas Finans’a FETÖ’nün kumpasıyla el konuldu

A
A
A
İhlas Finans’a FETÖ’nün kumpasıyla el konuldu

Fetullah’ın bir zaman sağ kolu olan Latif Erdoğan: FETÖ’nün ilk komplike işi İhlas Finans’tı. MİT, emniyet, ordu, yargı ellerindeydi. Ama asıl hedef, İhlas Finans değil, İhlas Holding’di…”

Bir dönem FETÖ lideri Fetullah Gülen’in yakınlarında bulunup daha sonra yollarını ayıran Latif Erdoğan ve Nurettin Veren, örgütün İhlas Finans’ı nasıl batırdığını TGRT HABER’de katıldıkları canlı yayında anlatmışlardı. Latif Erdoğan, FETÖ’nün İhlas Finans’ı çökertmek için türlü yollar denediğini şöyle ifade etmişti:

BATIRMA PLANI
“O dönem ‘İhlas Finans’ı nasıl durdururuz’ diye çalışmalara giriştiler. Üç yol kullanıyorlar. Birincisi ekip sokuyor içeriye. Bunları kimliklerini gizleyerek, İhlas Finans’ın kadrosuna yerleştirdiler. İkincisi 18 ay meselesi… O çok daha önemli. 18 ay içinde İhlas Finans’a müşteri olmuş bir kitle var. Cemaatin içinden de büyük zenginler var. Onlar, talimatla bütün hesapları götürdüler. Üçüncüsü son dönemde bir yaygara kopardılar. ‘İhlas Finans batıyor, şöyle oluyor, böyle oluyor’ dediler ve karalama kampanyaları başlattılar. Bankada hesabı olmayan grupların, şube önlerine gönderilerek çığırtkanlık, taşkınlık yapmaları ve mudileri galeyana getirmeleri istendi.
İhlas Finans, FETÖ’nün ilk komplike işiydi. MİT, emniyet, ordu, yargı ellerinde… Kim kimin aleyhinde karar verecekti. İhlas’ı batırmak için kuşatırken, emniyeti, MİT’i kullanıyorlar. Hüsamettin Özkan, Bülent Ecevit, Mesut Yılmaz, Süleyman Demirel’i kullanıyorlar, hafta sonunu ayarlıyorlar. MİT’in İhlas’la ilgili ‘olumsuz’ raporunu da FETÖ hazırlamıştır. Ancak İhlas Finans asıl hedef değildi, İhlas Finans üzerinden İhlas Holding’i batırmak istediler. Ben o sırada, beyin kadrosu içindeydim. İhlas Finans’ı, FETÖ batırdı.

BUNLARI BİTİRİN
“Neden İhlas Finans seçildi?” sorusuna Erdoğan şöyle cevap vermişti: Gülen’e emir veriliyor ‘Bunları bitir!’ deniliyor. Gülen askeri kullanmıyor, asker Gülen’i kullanıyor. O günkü rejimden bahsediyorum. Eğer bunların zerre kadar bu mevzuda tebriye (aklama) tezkiye (temize çıkarma) edilecek tarafı olsa İhlas Finans’ın veya İhlas Holding’in çalıştığı meta üzerinde de taktik var. İşte su arıtma cihazı, elektrik süpürgesi… Ne varsa o taklit ediliyor bitirmek için...

TGRT kurulunca ‘Acele bizim de TV kurmamız lazım’ denildi. Sonra Samanyolu TV kuruldu. Güç olarak Türkiye gazetesi bir milyonu aşmış, TGRT hakikaten İslami kesim tarafından seyrediliyor. Finans kurumu var. Büyük bir güç. ‘Biz bunlara destek olmak yerine yenisini kuracağız.’ Asya Finans’ın kurulmasına en çok karşı çıkan benim. Zaten var onlara destek olun dedim. Para yok neyle kuracaksınız dedim. Her defasında Türkiye gazetesi varken niye Zaman gazetesi kuruyorsun. Onu destekle, okuyucusu ol. Ama bunda o karakter yok. Senelerce o silahı kullandı. Bunlar için himmetler toplandı. Toplantılarda da bu argümanları kullandı. ‘Bizim gazete ve televizyonumuz olursa elimizde silah olur’ dedi. Müslüman olan, eğitimle uğraşan biri o silahı kime karşı kullanacak? Tiyneti bu.

ENGELLEDİLER
Nurettin Veren de FETÖ’nün diğer yapıları engellemek için elinden geleni yaptığını söylemişti. Veren şöyle demişti: Bir insan bütün İslami cemaatlara sempati duyup filan cemaata bir kurban, filanca cemaata bir kurban, zekatlar şeklinde yardım ederken, herkes kendi mesleğinin, meşrebinin muhabbetiyle hareket ederken onlar, “Bu mesleğin veya bu mücadelenin en önemlisini biz yapıyoruz” diyerek öbür cemaatların geriye çekilmesi üzerinde durdular. Diyelim ki İhlas grubunu diskalifiye etme. Yani onların bu seviyede daha makul ve doğru bir seviyede insanlara o hizmeti vermesi… Şimdi mesela onların okulu var, biz de okul açalım veya onların okulu bizimkilerin önüne geçebilir. Ya da işte televizyonları var. Ben biliyorum televizyon bizden önce. Cemaatın, örgütün Samanyolu televizyonu yokken 1993’te TGRT vardı. Okullar yine daha sonra oldu.

Türkiye Gazetesi

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara YÖK Başkanı Özvar: "2027 yılına kadar üniversitelerimizin tamamına yakınının akreditasyon süreçlerini tamamlamasını bekliyoruz" Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Erol Özvar, "2027 yılına kadar üniversitelerimizin tamamına yakınının akreditasyon süreçlerini tamamlamasını bekliyoruz" dedi. Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi İletişim Fakültesi Itri Konferans Salonu’nda Yükseköğretim Kalite Kurulu (YÖKAK) Uluslararası Kalite Güvencesi ve Akreditasyon Konferansı gerçekleştirildi. Konferansta konuşan YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, yükseköğretime kayıtlı örgün ve açık öğretime devam eden yaklaşık 7 milyon öğrenci ve 185 bine yakın akademik personel olduğunu belirterek, "Sahip olduğumuz bu kapasiteyle Avrupa Yükseköğrenim Alanı içinde önde gelen ülkelerden biri konumundayız. Ancak bizler ulaştığımız noktayı yeterli görerek yavaşlayacak bir anlayışta olamayız. Yükseköğretim Kurulu olarak bir yandan kapasitemizi iş dünyası ile öğrencilerin eğilim ve beklentileri doğrultusunda düzenlerken, diğer yandan üzerinde hassasiyetle durduğumuz kalite güvencesi standartlarımızı yükseköğretim sistemimizin bütün alanlarına yaygınlaştırmaya çalışıyoruz" dedi. "350 bine yaklaşan uluslararası öğrenci sayımız var" Uluslararasılaşma ve kalite bağlamında üniversitelerin uluslararası görünürlüklerini artırmayı hedeflediklerini aktaran Özvar, şunları kaydetti: "Uluslararası sıralamalardaki üniversite sayımızı yükseltmek, akademisyenlerimizin yer aldığı uluslararası projeler ile nitelikli ve etki değeri yüksek yayınların sayısını çoğaltmak; akademisyenlerimizin ve öğrencilerimizin uluslararası hareketliliğini artırmak öncelikli hedeflerimiz arasındadır. Bu alanlarda sağlayacağımız başarı, bir taraftan yükseköğretimimizin kalitesini artıracak, diğer taraftan çok daha fazla sayıda nitelikli uluslararası öğrencinin üniversitelerimize ilgi göstermesini sağlayacaktır. Böylece 350 bine yaklaşan uluslararası öğrenci sayısıyla dünyada ilk 10 içinde yer alan ülkemiz, ilk 5 ülkeden biri olma hedefine bir adım daha yaklaşmış olacaktır." "İyi bir seviyeye ulaşmış olsak da daha atmamız gereken adımlar var" Üniversitelerin yüzde 35’inde kurumsal akreditasyon olduğunu hatırlatan YÖK Başkanı Özvar, "Bu anlamda iyi bir seviyeye ulaşmış olsak da daha atmamız gereken adımların var olduğu anlaşılmaktadır. 2027 yılına kadar üniversitelerimizin tamamına yakınının akreditasyon süreçlerini tamamlamasını bekliyoruz. Hiç şüphe yok ki kalite süreçleri sonu olmayan ve sürekli iyileşmeyi ilzam eden bir uğraşı alanıdır. Program bazındaki akreditasyonlar ise YÖKAK tarafından yetkilendirilen 24 ulusal ve 13 uluslararası akreditasyon kuruluşu tarafından yürütülmektedir. Mevcut durumda yükseköğretim sistemimizde akreditasyondan geçen programların sayılarının artmasını beklediğimizi ifade etmek isterim" dedi. Konuşmaların ardından YÖK Başkanı Erol Özvar, üniversite rektörleriyle hatıra fotoğrafı çektirdi.
Muğla Başkan Köksal Üniversite öğrencileri ile buluştu Menteşe Belediye Başkanı Gonca Köksal, Kötekli Gençlik Merkezinde üniversite öğrencileri ile buluştu. Buluşmada gençlik merkezinin (MEGEM) nasıl daha etkin ve verimli olabileceği konusu ile ilgili öğrencilerin taleplerini dinleyen ve notlar alan Köksal, gençlerin belediyeden beklentilerine yönelik de çözüm önerilerini paylaştı. Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi öğrenci topluluklarının, gençlerin ve vatandaşların yoğun katılım gösterdiği gençlik merkezindeki buluşmada konuşan Köksal, “Kentimizi ortak akılla yönetecek, taleplerin önceliğine göre hizmet üreteceğiz demiştik. Sizlerin öncelikli olarak ulaşım ücretleri ile ilgili talebinizi Büyükşehir Belediyemiz ile görüşerek çözdük. Böylece otobüslerin ring seferleri 1 TL’ye düştü. Ayrıca otobüslerin sefer saatleri de güncelleniyor” dedi. Üniversite kent entegrasyonunu sağlamak istediklerini belirten Köksal, “Gençlik merkezimizi sizlerin talepleri doğrultusunda daha verimli, kent merkezimizde sizlerin kentin yaşamına, üretimine dâhil olacağı bir proje hazırlıyoruz. Sizlere Menteşe’de bir alan tahsis edeceğiz. Bu alanda dans, spor, yemek, satranç, kodlama, meslek etkinlikleri gibi yeni deneyimler kazanacak ve ilgi alanlarınıza göre yeteneklerinizi keşfedeceksiniz. Fikir üretebileceğiniz, sosyalleşeceğiniz, satış yapabileceğiniz ve kentin yaşamı içerisinde aktif olarak yer alacağınız bir alan oluşturacağız. Her zaman sizlerle bir arada ve iletişim halinde olmak istiyoruz” diye konuştu. Köksal, “Gençlik Birimi ve Gençlik Meclisi kuracağız” Başkan Köksal, gençlik birimi ve gençlik meclisi kuracaklarını belirterek, “Yarınlarımızı, sizlerle birlikte doğru şekilde inşa etmek istiyoruz. Bu anlamda gençlik birimi ve gençlik meclisi oluşturacağız. Sizlerin enerjisinden, fikirlerinden faydalanmak istiyoruz” dedi. Başkan Köksal konuşmasının ardından sözü buluşmaya katılan öğrencilere bıraktı. Sırayla söz alan ve buluşma için Başkan Köksal’a teşekkür eden öğrenciler, gençlik merkezinin daha etkin kullanılması ile ilgili önerilerini ve belediyeden farklı konulardaki beklentilerini açıkladılar.