EKONOMİ - 20 Ağustos 2019 Salı 14:25

İhtiyaç sahipleriyle 52 bin 265 kurban hissesi paylaşıldı

A
A
A
İhtiyaç sahipleriyle 52 bin 265 kurban hissesi paylaşıldı

İDDEF, Kurban Bayramı’nda bağışlanan 52 bin 265 hisse kurbanı, 3 kıta 33 ülke ve 253 bölgede 2,3 milyona yakın gerçek ihtiyaç sahibine ulaştırıldığını açıkladı.

İnsana Değer Veren Dernekler Federasyonu (İDDEF) "Paylaş Kurbanını Kardeşinle" sloganıyla düzenlediği 2019 Kurban Bayramı organizasyonunda Afrika, Asya ve Balkanlar’daki 33 ülke 253 bölgede 52 bin 265 hisse kurban keserek 2,3 milyon yoksul kimsenin hanesine kurban etini taşıdığını duyurdu. Federasyondan yapılan yazılı açıklamada, “10 yıldır olduğu gibi bu yıl da güven ve şeffaflık içinde vekaletle kurban kesim organizasyonunu gerçekleştirdik. Hayırseverlerin bağışladığı 52 bin 265 küçükbaş ve büyükbaş kurbanlıkları hiçbir aracı kurum olmadan hassasiyet içinde sürdürdüğümüz kesim ve dağıtım işlemleriyle ilk elden yoksullara ulaştırdık. Öte yandan söz vermediğimiz halde tüm bağışçılarımıza kurban kesim videolarını ulaştırmaya başladığımız gibi yine şeffaflık ilkemiz gereği kurban eti dağıtılan 210 bin ailenin yerleşim yeri ve rakamlarının yer aldığı raporu web sitemizde yayınlamak üzere hazırlamaya başladık. İDDEF’e güvenip kurbanını emanet eden bağışçılarımıza teşekkür ediyoruz” ifadelerine yer verildi. 

Bağışçılar kurbanının nerede kesildiğini öğrendi
Açıklamada İDDEF’e bağışlayan 52 bin 265 bağışçının adına dünyanın dört bir yanında İslami usul ve kaidelere uygun olarak kesilen kurbanlar gerçek ihtiyaç sahiplerine tek tek ulaştırıldığını belirtilerek bayramda kurbanı kesilen vekalet sahiplerine anlık olarak bilgilendirme mesajı gönderildiği bilgisi verildi. Açıklamada hayırseverlerin federasyonun resmi internet sitesinden de kurbanlarının durumunu sorgulayarak hangi ülkede kesildiğini öğrenebildiği belirtildi. Yapılan açıklamada, “İDDEF olarak 10. yılımızda bize emanet edilen 52 bin 265 hisse kurbanı kıymetli bağışçılarımızın emanetini emanet, hassasiyetini hassasiyet bilip 33 ülke 253 bölgede gerçek ihtiyaç sahiplerine ulaştırdık. En önemli mesele kurumumuza bağışta bulunan değerli bağışçılarımızın arzu ettiği şekilde yüzbinlerce ailenin evlerine ve sofralarına girerek pay edilen kurban eti ve hediyeleri teslim ettik. Yoksul ve mazlum Müslüman kardeşlerimizle kardeşliğimizi pekiştirerek bayram sevinçlerine ortak olduk” denildi.

Her bağışçıya kesim videosu gönderiliyor
Bilgilendirme mesajının ve kurbanların hangi ülkede kesildiği bilgisinin sunulmasının yanında kurban kesim anını ülkelere giden ve orada bulunan görevliler sayesinde video ile kayıt altına alındığı belirtildi.

Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan İDDEF İcra Kurulu Başkanı Mehmet Turan, “Kurumumuza güvenerek emanetini teslim eden bağışçılarımızın birçoğu ‘Kurbanımın videosunu izleyebilecek miyim?’ diye sordu. Biz de kendilerine ‘Videoya dayalı değil güvene dayalı olarak kurbanlarınızı kesiyoruz. Kalbinizde zerre kadar şüphe varsa kurbanınızı bize emanet etmeyin; çünkü kurban şüphe götürmeyen çok önemli bir ibadet, çok kıymetli ve değerli bir emanettir” cevabını verdik. Kıymetli bağışçılarımız alınan bu cevapla birlikte 52 bin 265 hisse kurbanı İDDEF’e emanet etti. Biz de bağışçılarımıza söz vermemekle birlikte tüm kurbanların kesimlerini video kaydına aldık. Her bir bağışçımızın kurban kesim videosu resmi web sitemiz olan iddef.org’a yüklenerek bağışçımıza SMS olarak video linkleri gönderilmeye başlandı ve bağışçılarımız böylece kurban kesimlerini izleyebilme imkanına sahip oldu. Bizim verdiğimiz söz bağışçılarımızın emanetine sahip çıkmak ve kurban ile hediyelerini gerçek ihtiyaç sahibi ailelere ulaştırmaktı. Bu sözümüzü yerine getirmekle birlikte söz vermediğimiz halde kurban kesim videolarını da bağışçılarımıza ulaştırarak izlemelerine olanak sağlıyoruz” ifadelerine yer verdi.

Şehit Ömer Halisdemir ve tüm şehitler için kurban kesildi
Federasyonun açıklamasına göre bu bayramda Şehit Ömer Halisdemir ve tüm şehitler için de kurban kesildi.

Açıklamada şu bilgiler paylaşıldı:
“2017 yılında 33 ülke 94 bölgede kurban çalışması gerçekleştirerek bağışlanan 30 bin hisse kurbanı emanet sahiplerine teslim ettik. 2018 yılında 45 bin hisse kurban bağışı alırken, 2019 yılında ise 52 bin 265 hisse kurbanı mazlum ve mağdur coğrafyalara taşıdık. İDDEF’e güvenerek teveccüh gösteren hayırseverlerimize gönülden teşekkür ediyoruz. Rabbim hayırlarınızı kabul etsin ve kalpten kalbe kurulan paylaşma köprüsünü güçlendirsin.”

Kurban organizasyonunda neler yapıldı?
İDDEF görevlileri, vekalet ile kurban kesimi yapılacak ülkelere 3 ay öncesinden bizzat giderek kurban satın alım işlemlerini titizlikle gerçekleştirdi. 2019 yılı kurban faaliyetleri kapsamında bayram namazının ardından hisse sahiplerinin isimlerini tek tek okuyup vekaleti vererek, İslami usul ve kaidelere göre kurbanları kesmeye başlayan İDDEF, hayırseverlerin emanetini kesim videolarıyla kayıt altına alarak önceden belirlenen gerçek ihtiyaç sahiplerine hassasiyetle teslim etti. İDDEF ekipleri, kurban çalışmaları kapsamında gittiği ülkelerde İDDEF’e ait medreselere ziyarette bulunarak talebelere bayramlık kıyafet hediye etti. İDDEF görevlileri ayrıca kurban kesimi için gittikleri köylerde çocuklara bayramlık kıyafet, oyuncak, balon ve şeker dağıtarak bayram sevincini doyasıya yaşattı. 253 bölgedeki temaslarda cami, mescit, medrese ve su kuyuları gibi hizmet alanlarında yapılabilecek projelerle ilgili fikir alışverişi yapılırken, kurbanla kurulan kardeşlik köprüsüyle paylaşma ve yakınlaşma duyguları pekiştirildi.

Kesimler hangi ülkelerde gerçekleşti?
İDDEF, Afrika, Asya ve Balkanlar’ı kapsayan 3 kıta 33 ülkede kurban kesim ve dağıtım organizasyonu gerçekleştirdi. Bağışçılardan alınan kurban emanetinin yerine getirildiği ülkeler; Burkina Faso, Gine, Mali, Gana, Gürcistan, Gambiya, Senegal, Etiyopya, Sırbistan (Sancak Bölgesi), Azerbaycan, Hindistan, Uganda, Kenya, Kazakistan, Pakistan, Kırgızistan, Sudan, Fildişi Sahili, Tanzanya, Sri Lanka, Nijer, Nijerya, Benin, Somali, Açe, Özbekistan, Nepal, Yemen, Bangladeş, Filipinler, Malezya ve Suriye’den oluştu.”  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Yalova Altınova Belediyesi Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Bahçesi’nde fide dikim zamanı Yalova’nın Altınova ilçesinde bulunan ve 240 çeşit şifalı bitkiye ev sahipliği yapan Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Bahçesi’ne baharın gelmesiyle birlikte fide dikimi işlemleri başladı. 2020 yılında kurulan ve Altınova Belediyesi tarafından işletilen Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Bahçesi’nde 40 dönüm alanın 28 dönümünde şifalı bitkilerin üretimleri gerçekleştiriliyor. Yetiştirilen şifalı bitkilerin halka satışlarının da yapıldığı bahçeye, ziyaretçilerin ilgisi her geçen gün artıyor. Yalova Atatürk Bahçe Kültürleri Merkez Araştırma Enstitüsü, İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ile Doğa Koruma ve Milli Parklar Yalova Şubesi ile iş birliği yapılan Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Bahçesi’yle ilgili bilgi veren Müdür Mustafa Sarıgül, bahçede ağaç, sarılıcı, sürünücü bitki gruplarının yer aldığını dile getirdi. Sarıgül, bahçede kekik, lavanta gibi mutfakta kullanabilen bitkileri yetiştirip vatandaşların satışına sunduklarını belirtti. Bahçede bulunan salonda üniversitelerle ortaklaşa halk ve çiftçileri bilinçlendirmek üzere konferanslar düzenlediklerini de kaydeden Sarıgül, “Kendi fidemizi yetiştirebileceğimiz üretim seramızı yaptık. Doğu Marmara Kalkınma Ajansı’yla ortak bir proje. Mürver bitkisi, kudret narı ve tıbbı nane dediğimiz bitkilerden aşamalı olarak çalışmalar yaptık. Tamamen insan sağlığına faydalı olabilecek çalışmalar yapıyoruz. Tabi bunu eczacılık ve tıp fakülteleri hocaları ile beraber yapıyoruz. Yurt dışından getirmiş olduğumuz, adapte etmiş olduğumuz, özel bitkilerimiz var. Şizandra üzümü dediğimiz, hamamelis cadı fındığı dediğimiz, çikolata sarmaşığı dediğimiz çok ilginç bitkiler de var burada. Alanımızda şeker otu steviayı zaten artış çok yaygınlaşmaya başladı. Vatandaşlarımızı bilinçlendirip özelikle diyabet hastası vatandaşlarımızı bunu kullanmaya yönlendiriyoruz. Tamamen sağlıklı, organik bitkiler bunlar” dedi. Sarıgül, bahçede baharla birlikte fide dikimi yaptıklarını anlatan bu yıl 25 bin civarında fide üretimi yaptıklarını ve bunları üniversitelerle de paylaşacaklarını kaydetti. Altınova Belediye Başkanı Yasemin Fazlaca ise ilçeye ve Yalova’ya değer katan mekanlardan olan Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Bahçesi’nin Türkiye’de örnek bahçelerden birisi olduğunu ifade etti. Yıl boyunca çok sayıda kişinin ziyaret ettiği bahçenin ilgi odağı olduğunu söyleyen Fazlaca, vatandaşları da bu alanı gezmeye davet etti.
Zonguldak ZBEÜ’de 1. Uluslararası Batı Karadeniz İletişim Araştırmaları Sempozyumu başladı Zonguldak’ta ilki gerçekleştirilen Uluslararası Batı Karadeniz İletişim Araştırmaları Sempozyumu’nda iletişimin önemine vurgu yapıldı. Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesince farklı disiplinleri iletişim zemininde buluşturmayı amaçlayan 1. Uluslararası Batı Karadeniz İletişim Araştırmaları Sempozyumu, Farabi Kampüsü İlahiyat Fakültesi Binası Doç. Dr. Ali Aslan Konferans Salonu’nda başladı. Saygı duruşunda bulunulmasının ardından İstiklal Marşı’nın okunduğu sempozyumun açılış konuşmasını Sempozyum Düzenleme Kurulu Başkanı Doç. Dr. Tuğba Akdal yaptı. Akdal, sempozyumun düzenlenmesinde katkı sağlayanlara teşekkür etti. Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekan Vekili Profesör Dr. Hamza Çeştepe fakültelerinin öğretim faaliyetlerini yenilikçilik anlayışıyla gerçekleştirdiğine vurgu yaptı. Çeştepe, “Planlama ve uygulama ölçütlerinin yerel, ulusal ve ulus ötesi ihtiyaçlar ve gelişmeler perspektifinde belirleyen ve söz konusu ölçütleri kesinlikle tutarlılık ilkeleriyle uygulamaya konan fakültemiz gerek altyapı çalışmalarını gerekse öğretim faaliyetlerini yenilikçilik anlayışıyla gerçekleştirmektedir. Fakültemizin düzenlediği Batı Karadeniz İletişim Araştırmaları Sempozyumu ile sizlerle buluşmanın ve paylaşmanın onur ve mutluluğunu yaşamaktayız” dedi. İletişimin paylaşmak, öğrenmek, sosyalleşmek gibi birçok konuda var olmanın anahtarı olduğunu belirten Çeştepe, “Hayati nitelik taşıyan ve bu yönüyle yaşamın vazgeçilmez bir gereği olarak açıkladığımız iletişim, paylaşmanın, öğrenmenin, sosyalleşmenin, keşfetmenin kendimizi ve başkalarını tanımanın, kısacası var olmanın anahtarıdır. Hem bireysel hem de toplumsal düzeyde en ufak bir konuda dahil bir sorun ve çatışma varsa nedeni en temelde iletişime dayanmakta ve çözüm yolu da dolayısıyla iletişimden geçmektedir” ifadelerine yer verdi. Çeştepe, iletişimin multidisipliner bir alan haline geldiğini ve iletişime dair çalışmaların hız kazandığını da sözlerine ekledi. ZBEÜ Rektörü Profesör Dr. İsmail Hakkı Özölçer, iletişim kavramının insanlık tarihiyle yaşıt olduğuna dikkat çekti. Özölçer, “Mühendislik ve çevre ile ilgili olduğu kadar sosyal, kültürel ve sportif faaliyetleri de önceliğine alan güzide üniversitemizde ve emeğin başkenti Zonguldak‘ta böylesi bir etkinlikle sizleri ağırlamaktan büyük mutluluk duyduğumuzu belirtmek isterim. Nitekim genel anlamda iletişim kavramının ve iletişim fakültelerinde verilen eğitimin en belirgin özelliklerinden biri disiplinler arası bir yapıya sahip olmasıdır. Dolayısıyla iletişimin çok yönlülüğünü temel alan söz konusu bu sempozyumda farklı disiplinlerin iletişim şemsiyesi altında tanık olmalı, ulusal ve uluslararası düzeyde birbirinden değerli davetli konuşmacıları ağırlamanın gururu ve mutluluğunu yaşamaktayız. İnsanlık tarihiyle yaşıt olan iletişim kavramı uygarlıkların oluşmasında ve bilginin nesiller boyunca aktarılmasında şüphesiz ki en önemli araçtır” dedi. İletişimin bireylere sosyal kişilik kazandırılmasının yanı sıra bilginin ve kültürün aktarılmasına, ihtiyaçların giderilmesinden toplum düzeninin devamlılığına pek çok işi yerine getirdiğini ifade eden Özölçer, “Özellikle son yıllarda ekonomi, eğitim, sağlık, teknoloji gibi alanlarda yaşanan toplumsal gelişmeler ve küresel etkiler meydana getiren deneyimler, iletişim ve iletişim çalışmalarının önemini daha da belirgin hale getirmiştir. Yine bununla birlikte 21. Yüzyılda yaşanan dijital dönüşümler bir yandan iletişim eğitiminde ciddi değişimler gerektirmekteyken diğer yandan da iletişim alanında faaliyet gösteren tarafların bu dönüşümün gereklerini en iyi şekilde anlamasını ve uygulamalarına yansıtmasını zorunlu kılmaktadır” diye konuştu. Sempozyum; açılış konuşmalarının ardından Profesör Dr. Nurettin Güz, Profesör Dr. Mine Demirtaş ve Doçent Dr. Nozima Muratova’nın katıldığı ilk oturumla başladı. Toplamda 16 oturumun gerçekleştirileceği sempozyum, 26 Nisan’da sona erecek.
Muğla MSKÜ Kariyer Günleri başladı Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Meslek Yüksekokulu’nun öğrenciler için hazırladığı ve 2 gün boyunca sürecek olan Kariyer Günleri programı başladı. 24 - 25 Nisan tarihleri boyunca Muğla Meslek Yüksekokulu’nda düzenlenecek olan Kariyer günleri programında, öğrenciler çeşitli alanlarda uzman isimlerden meslekler hakkında bilgi alacak. 15 mezun 30 firma konuşmacısı ile okul bahçesinde 36 stant kuruldu. Kariyer günlerinde öğrenciler ile firma yetkilileri bir araya gelirken öğrencilere staj görme imkanı da elde ediyor. Kariyer günleri açılış konuşmasını yapan Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Yüksekokul Müdürü Prof. Dr. İbrahim Kıvrak "Üniversitemizin sanal işbirliği kapsamında düzenlediği etkinliğimizin, üniversitemiz, ilimiz, firmalarımız ve öğrencilerimiz açısından verimli olmasını diliyoruz. Muğla Meslek Yükseokulu olarak özellikle sektör temsilcilerimizle birlikte, öğrencilerimizin buluşmasını, sektörün gelişmesi, ekonomik büyüme ve kalkınma açısından önemsiyoruz. Sektör ihtiyaçlarını karşılayacak insan kaynaklarını, yeni piyasa şartlarına uygun eğitmek, kişisel gelişimlerine destek vermek ve gerekli donanıma sahip mezunlar yetiştirmek bizlerin öncelikli sorumluluğu. Bu sorumluluğu hem öğrencilerimizin kariyer hayatını başarıyla yönetmeleri, hem de sektörün ihtiyaçlarının karşılanmasında kıymetli olduğunu düşünüyoruz. Umarım tüm katılımcılarımız açısından verimli ve pozitif bir çıktı elde ettiğimiz 2 gün geçiririz. Bu anlamda katılım sağlayan, destek veren, emek veren, gönül veren tüm paydaşlarımıza, katılımcılara ve konuklarımıza teşekkür ediyorum ”dedi.