EKONOMİ - 15 Ağustos 2020 Cumartesi 10:01

İkinci el araç satışında yeni düzenleme

A
A
A
İkinci el araç satışında yeni düzenleme

Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, bugün Resmi Gazetede yayınlanan ‘İkinci El Motorlu Kara Taşıtlarının Ticareti Hakkında Yönetmelikte Değişik Yapılmasına Dair Yönetmelik’ hakkında değerlendirmelerde bulundu.

Yönetmeliğin ikinci el taşıt ticaretinin adil rekabet koşulları altında, kolay, hızlı ve güvenli bir ortamda yapılmasını sağlamanın yanı sıra sektörün sağlıklı bir işleyişe kavuşturulması amacıyla hazırlandığını vurgulayan Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, bu kapsamda ilgili tüm tarafların görüş ve katkılarının alındığını ifade etti.

Halihazırda faaliyette olan işletmelerin yetki belgesi almaları için öngörülen ve daha önce iki defa uzatılan geçiş sürecinin bu defa uzatılmadığını belirten Pekcan, “İkinci el motorlu kara taşıtı ticareti yapan ve yetki belgesini bugüne kadar almayan işletmelerin 31 Ağustos 2020 tarihine kadar yetki belgesi almaları gerekmektedir” dedi.

Bakan Pekcan, Ticaret Bakanlığınca aksi tespit edilmedikçe, bir takvim yılı içinde 3’ten fazla taşıt satışının ticari faaliyet kabul edileceğini ve kayıt dışı ticari faaliyetlerin takip edilerek yaptırım uygulanacağını bildirdi.
Satışı yapılan taşıt sayısı hesaplanırken, Türkiye Noterler Birliğinden alınan verilerin esas olacağını anlatan Pekcan, aynı kişinin hem kendi adına hem de vekâleten yaptığı tüm satışların dikkate alınacağına dikkati çekti.

İş yeri açma ve çalışma ruhsatının, yetki belgesi verilmesinde aranan şartlar arasına eklendiğine işaret eden Bakan Pekcan, “Artık ikinci el motorlu kara taşıtı ticaretine ilişkin iş yeri açma ve çalışma ruhsatına sahip olmayan işletmelere yetki belgesi verilmeyecek. Ayrıca belediyelere getirilen yükümlülükler ile ikinci el motorlu kara taşıtı ticaretine ilişkin ruhsat düzenlenen işletmeler de Bakanlığımızca takip edilecek ve yetki belgesi almadan faaliyette bulunan işletmeler belirlenebilecek” dedi.

Bakan Pekcan, "Mevzuata uygun faaliyet gösteren işletmelerin haklarını korumak adına büyük önem taşıyan ve bu işletmelerce de talep edilen söz konusu düzenlemelerle, ikinci el motorlu kara taşıtı ticaretinde haksız rekabetin ortadan kaldırılmasını, suni fiyat artışlarının ve kayıt dışılığın önlenmesini amaçlıyoruz” değerlendirmesinde bulundu.

Yetki belgesi verilmesinde bürokrasi azaltıldı

Düzenleme ile yetki belgesi verilmesi ve yenilenmesinde bürokrasinin de azaltıldığına dikkati çeken Pekcan, “Bugüne kadar hem belediyeler hem de ticaret il müdürlükleri tarafından iki ayrı iş yeri kontrolü yapılmakta iken, bundan böyle bu kontrol yalnızca belediyeler tarafından ruhsat düzenlenmeden önce yapılacak” ifadesini kullandı.

Daha önce düzenlenen ve geçerlilik süresinin 5 yıl olduğu belirtilen yetki belgeleri için de yenileme başvurusu yapılmasına gerek bulunmadığının altını çizen Pekcan, Bakanlıkça verilen yetki belgelerinin artık, Yönetmelik hükümleri çerçevesinde iptal edilinceye kadar geçerli olacağını bildirdi.

Pekcan, yönetmelik hükümlerine aykırı hareket eden işletmelere Ticaret Bakanlığınca hem idari para cezası uygulanacağını hem de yapılan uyarıya rağmen aykırılığı ortadan kaldırmayan veya tekrarlayan işletmelerin yetki belgelerinin iptal edileceğini belirtti.

Pekcan, bu sayede, hizmet kalitesinin artırılmasına ve tüketici mağduriyetlerinin önlenmesine katkı sağlanacağını ve sektörün mevzuata uygun faaliyet göstermeyen işletmelerden arındırılacağını söyledi.

İlanlarda tüketicileri yanıltıcı bilgi ve belgelere yer verilemeyecek

İkinci el motorlu kara taşıtı ticaretine yönelik ilan veren işletmelerin tüm ilanlarında yetki belgesi numarasına yer vermek ve yetki belgesindeki işletme adı veya unvanını kullanmak zorunda olacağına dikkati çeken Pekcan, şöyle devam etti:

“Ayrıca, ilanlarda tüketicileri yanıltıcı bilgi ve belgelere yer verilemeyecek. Bu yükümlülüklere uymayan işletmelere Ticaret Bakanlığınca idari para cezası uygulanacak ve işletmenin yetki belgesi iptal edilebilecek. Diğer taraftan, işletmelerin taşıt satış ilanlarının yayımlandığı ilan siteleri; yetki belgesine sahip olmayan işletmeleri üye yapamayacak, ilanlara ilişkin talep ve şikayetleri etkin şekilde sonuçlandıracak ve ilanlara ilişkin bilgileri Bakanlığa iletecek. Vatandaşlarımızın, ticari faaliyet kapsamında olmayan ikinci el taşıt ilanlarına ise herhangi bir kısıtlama getirilmiyor, bu ilanlar eskiden olduğu gibi verilmeye devam edecek. İlan siteleri için getirilen bu kurallar 1 Ocak 2021 tarihinde yürürlüğe girecek. Yapılan düzenlemeler sayesinde yetkisiz verilen ve aldatıcı niteliği bulunan ilanların sebep olduğu haksız rekabet ve tüketici mağduriyetleri önlenirken, yetki belgesiz ticari faaliyetler de Bakanlıkça takip edilerek cezalandırılabilecek.”

Diğer taraftan ekspertiz raporunun satıştan önceki üç gün içinde alınması gerekeceğini ifade eden Pekcan, ekspertiz raporunun bu süre içinde alınmaması durumunda, rapor alınmamış gibi işlem göreceğini kaydetti.

‘Güvenli Ödeme Sistemi’ ile alım satım artık zorunlu

İkinci el taşıt alım satımındaki nakit ödemelerde ‘Güvenli Ödeme Sistemi’nin kullanılmasının zorunlu hale getirildiğinin altını çizen Pekcan, “Güvenli Ödeme Sistemi sayesinde, taşıt alım satımında yaşanan dolandırıcılık ve sahtecilik faaliyetleri ile çalınma riskleri bertaraf edilecek, para transferlerinin hızlı ve kolay biçimde yapılması ve kayıt altına alınması sağlanacak. Ayrıca, tüm taraflar açısından modern, güvenli ve teknolojik bir altyapı ile zaman, iş gücü ve maliyet avantajı oluşturacak; aynı zamanda, işlemlerin kayıt altına alınması ve kamu otoritelerine güvenilir verilerin sağlanması suretiyle kayıt dışılığın azaltılmasına da katkı sağlanacak" şeklinde konuştu.

Pekcan, daha önce yetki belgesi verilen işletmelere 30 Haziran 2021 tarihine kadar süre verildiğini belirterek, "Daha önce Bakanlığımızca yetki belgesi verilen işletmelerin, ikinci el motorlu kara taşıtı ticaretine ilişkin iş yeri açma ve çalışma ruhsatlarını ve İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelikteki ilgili iş yeri şartlarına haiz olduklarını gösteren belgeyi 30 Haziran 2021’e kadar İkinci El Motorlu Kara Taşıtları Bilgi Sistemine (İETTS) aktarmaları gerekiyor. Yükümlülüğün bu tarihe kadar yerine getirilmemesi halinde bu işletmelerin yetki belgeleri iptal edilecek” dedi.

Emin Kuvat
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya MATSO BAşkanı Güngör: "Sektörde eğitim almış kişiler kaliteyi artırıyor" Manavgat Ticaret ve Sanayi Odası (MATSO) Başkanı Seydi Tahsin Güngör, üyelere yönelik çok sayıda eğitim düzenlediklerini belirterek, “Sektörlerde eğitim almış ve nitelik kazandırılmış bireyler tarafından işlerin yürütülmesi kaliteyi artırıyor” dedi. MATSO üyeleri ve çalışanlarının ticari, ekonomik, sosyal ve kültürel yönden gelişimine katkı sağlayarak, ticari hayatın gerektirdiği özelliklerle donatılması için eğitim, toplantı ve seminer düzenliyor. MATSO tarafından düzenlenen eğitim, seminer, toplantılara çok sayıda üye katılıyor. MATSO Başkanı Seydi Tahsin Güngör, oda üyelerinin kurumsal ve kişisel gelişimine katkı sağlamayı hedeflediklerini belirterek görev süresince 50’yi aşkın eğitim, toplantı ve seminer programı düzenlediklerini söyledi. Güngör, “Göreve geldiğimizden itibaren 50’yi aşkın mesleki ve sosyo-ekonomik içerikli faaliyetler ile üyelerimizi bir araya toplayıp yerel ekonomik kalkınmanın anahtarı olan eğitimi merkezimize alarak hareket ettik. Sürdürülebilirlik anlayışı içinde eğitim-öğretim, araştırma ve toplumsal faaliyetlerin içeriğini ve kalitesini sürekli iyileştirmeyi temel alıp; katılımcılarımızın sorgulayarak, araştırarak öğrenmesinin teşvik edildiği bir eğitim ortamı oluşturmaktayız. Kaliteli bir eğitim ortamı; toplumsal işleyiş mekanizmalarının dengede ilerlemesinin en temel ölçütüdür. Mustafa Kemal Atatürk’ün de dediği gibi “Eğitimdir ki bir milleti ya hür, bağımsız, şanlı, yüksek bir topluluk halinde yaşatır; ya da milleti esaret ve sefalete terk eder” ifadelerine yer verdi. "Yerel ekonomik kalkınmada öncü" Sektörlerde eğitim almış ve nitelik kazandırılmış bireyler tarafından işlerin yürütülmesinin kaliteyi artırdığına vurgu yapan Başkan Güngör şunları söyledi: Ülke genelinde kalkınma sürecini başarıya ulaştıran önemli kilit taşı yerel kalkınmadır. Ulusal kalkınmanın gerçekleştirilmesinde temel faktör olan yerel kalkınma; yerel kaynakları daha etkin ve verimli bir şekilde kullanılmasından hareketle, yerelde yer alan paydaşların koordineli bir şekilde çalışması önem arz etmektedir. Unutmamalıyız ki yerel halkın kalkınma politikalarına katılımını sağlayan önemli araç sanayi ve ticaret odalarıdır. Kentimizde önemli bir aktör olarak hizmet eden odamız; insanların yaşam kalitesini ve firmaların gelişimini, siyaset, kültür ve ekonomi temelinde dönüşümü ifade eden yerel ekonomik kalkınmanın gerçekleştirilmesinde büyük bir rol oynamaktadır." "Güçlü bir Manavgat" MATSO olarak üyelere yönelik düzenledikleri eğitimlerle; kentin yerel ekonomik kalkınmasına katkı sağladıklarına vurgu yapan Başkan Güngör, "Kent ekonomisinin çeşitlenerek güçlenmesi için çaba gösteriyor, çalışmalar yürütüyoruz. Kentimizin ekonomik olarak kalkınmasını artırabilmek için üyelerimizden gelen taleplerin ışığında daha çok eğitim ortamı hazırlayıp; ekonomisi çeşitlenmiş, yaşam kalitesi yükselmiş, güçlü bir ’Manavgat’ için var gücümüzle çalışacağız” diye konuştu.
Denizli Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek Denizli iş dünyasıyla bir araya geldi Denizli Ticaret Odası (DTO), Denizli Sanayi Odası (DSO), Denizli Ticaret Borsası (DTB) ile Denizli İhracatçılar Birliği’nin (DENİB) başı çektiği Denizli iş dünyası ile sivil toplum kuruluşlarını aynı çatı altında buluşturan Denizli İş Adamları, Tüccarlar ve Sanayiciler Platformu’nun organizasyonuyla gerçekleştirilen Nihat Zeybekci Kongre ve Kültür Merkezi’ndeki Denizli İş Dünyası İle İstişare Toplantısında, Denizlililer 3 saate yaklaşan geniş katılımlı toplantıda, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’e merak ettiklerini sorma ve düşüncelerini iletme imkanı yakaladı. Toplantının başında, Denizli iş dünyası ve kentteki sivil toplum kuruluşlarını temsil eden Denizli Platformu adına DTO Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Uğur Erdoğan, kısa bir hoş geldiniz konuşması yaptı. Başkan Erdoğan, Çanakkale Deniz Zaferi’nin 109’uncu yıl dönümünü kutlayarak ve başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, vatanın bölünmez bütünlüğü, Türk Milleti’nin huzuruyla güvenliği için hayatlarını feda etmekten çekinmeyen şehitleri anarak başladığı konuşmasını Denizli iş dünyasının beklentilerini aktararak sürdürdü. Erdoğan, “Denizli ekonomisi, tüm sektörlerin aktif ve geliştiği bir yapıdır. İhracata dayalı tekstil ve ham maddeleri, hazır giyim ve konfeksiyon, demir ve çelik, maden ve mermer, makina ve gıda ile cam sanayi, en önemli gelir kaynaklarımızdır. Aynı zamanda ülkemizde ziyaretçi sayısıyla ilk 5’te yer alan turizm sektörü, ülkenin gıda bazlı bazı ihtiyaçlarının neredeyse tamamını karşılayan tarım ve hayvancılık sektörü ve önemli bir iş hacmine ulaşan ticaretimizle, Türkiye’nin önde gelen üretken şehirlerindeniz. Yıllık 4 milyar 200 milyon dolar civarındaki ihracatımızın üçte birini, tekstil ve hammaddeleri ile hazır giyim ve konfeksiyon oluşturmaktadır. Ülkemizin, dokuzuncu ihracatçı şehriyiz. 180 ülkeye ihracat yapmaktayız” dedi. Tekstil Sektörü İle İhracatçıya Destek Olunmasını İstedi Başta tekstil, hazır giyim ve konfeksiyon sektörü olmak üzere ihracatçıların uluslararası pazardaki rakipleriyle rekabet edebilmesi için bazı beklentileri olduğunu dile getiren Başkan Erdoğan, “İşimizi, sektörlerimizi ve firmalarımızı büyütmek için yurt dışındaki uluslararası fuarlara giderek ikili iş görüşmeleri yapıyoruz. Ancak ihracatta lokomotifimiz olan tekstil, hazır giyim ve konfeksiyon gibi sektörlerimiz, bir süredir fiyat tutturma noktasında büyük sıkıntı yaşamaktadırlar. Rakiplerimizle yüzde 40-45’e ulaşan fiyat farkları ortaya çıkmıştır. Bu çerçevedeki sıkıntılarımızın daha büyük kayıplara yol açmaması için, geçici de olsa sektör bazlı desteklerin hızla devreye sokulmasını arzu etmekteyiz. Döviz kurundaki artış, TÜİK’in açıkladığı yıllık Üretici Fiyat Endeksi’ndeki artışın altında kalmamalıdır. 2003-2013 yılları arasındaki dönemde, kurdaki yıllık artış yüzde 3,5 iken ÜFE’deki artış yüzde 6,5 idi. Bu durum, iş dünyasında bir şekilde telafi edilebiliyordu. Ancak şimdi makas çok açıldı. 2022’de ÜFE’deki artış yüzde 98; ücretteki artış %94 olurken dolardaki artış ise yüzde 35’te kaldı. 2023’te ÜFE’deki artış yüzde 81, ücretteki artış yüzde 107 olurken dolardaki artış ise yüzde 60’a kadar çıkabildi. Bu durum, ihracatçımızın uluslararası pazarlardaki rekabet avantajını elinden alıyor. Finansman maliyetinin yüksekliği ile kredilere erişilmesinde de sorunlar yaşanmaktadır. Tüketici finansmanının sınırlandırılmasını bu süreçte anlayabiliyoruz ancak üretici finansmanındaki %2’lik büyüme sınırı, sanayicimizi zora sokuyor. Bunun yanı sıra gıda sanayinde kullanılan doğal gaz tüketimi yıllık 300 bin metreküpün üstüne çıktığında fiyatı ikiye katlanıyor. Bu uygulamanın da yeniden gözden geçirilmesi gerektiğine inanıyoruz” diye konuştu. Denizli’nin Merkezi Yönetimden Öncelikli Beklentilerini Aktardı Denizli Ticaret Odası Başkanı Uğur Erdoğan, şehirlerinin ve sektörlerinin gelişmesi için önemli ve gerekli gördükleri toplumsal beklentiler olarak nitelendirdiği bazı yatırımların önünün açılması gerektiğinin de altını çizdi. Başkan Erdoğan, “Az önce sizlere dile getirdiklerimizin ötesinde, kamu arazilerinin tahsisinde üretim, istihdam, ihracat amaçlı yatırımlara yönelik taleplere öncelik verilmesini öneriyoruz. Orman vasfını yitirmiş araziler, sanayi alanı olarak değerlendirilebilir; üretime kazandırılabilir. Biz de bu ve benzeri uygulamalar sayesinde ortaya çıkacak alanlarda sektörlerimizin kümelenmesini kolaylaştıracak yeni küçük, karma ya da ihtisas sanayi siteleri kurmak istiyoruz. Sayın Bakanım, bugün yüzlerce iş insanımızla sizleri buluşturduğumuz bu salonda yaptığımız toplantılarımız, hep bereketli oldu. 2020 yılının mart ayında gerçekleştirdiğimiz toplantımızdaki talebimiz üzerine, dönemin Hazine ve Maliye Bakanı Sayın Berat Albayrak’tan Denizli-Aydın Otobanımızın ödeneğini imzaladığına dair müjdeyi yine bu binada almıştık. 140 kilometrelik Aydın-Denizli Otoyolu’nun 80 kilometrelik Kuyucak-Denizli Kocabaş arasındaki bölümü trafiğe açıldı. Sayın Cumhurbaşkanımızdan, bu yıl geriye kalan kısmının da tamamlanacağının müjdesini aldık; kendilerine teşekkür ediyoruz” dedi. "Denizli iş dünyası, yüksek enflasyon ve faizle mücadelede devletinin yanındadır" Enflasyonist baskıyla mücadele kapsamında yürütülen çalışmaları yakından takip ettiklerini ve destelediklerini vurgulayan Başkan Erdoğan, Denizli iş dünyasının yüksek enflasyon ve faizle mücadelede devletinin yanında olduğuna da dikkat çekti. Erdoğan, “Sayın Bakanım; enflasyonla mücadelenizi destekliyoruz ve yanınızdayız. Ülkemiz ekonomisinin içinden geçmekte olduğu bu dönemde üstlenmiş olduğunuz görevde, başarılı olacağınızdan eminiz. Hem sizin şahsi birikiminiz hem de ülkemiz ekonomisinin temellerinin sağlamlığı, bize bu güveni veriyor. Ülkemizin içinde bulunduğu durumda her kesime fedakârlık düştüğünün de farkındayız. Ancak yüksek enflasyonla ve faizle mücadele kapsamındaki girişimler, üretimi ve ihracatı teşvik edecek mahiyetten ayrılmamalıdır. Üreterek ve tüketerek bu mücadeleyi sürdürecek şartları oluşturmalı, toplumun tüm kesimleriyle sahiplenmeli ve korumalıyız. Özetle her şartta çarkların dönmesini sağlamalıyız. Denizli’miz, sektörlerimiz, işletmelerimiz de bu konuda üzerine düşeni daha çok çalışarak yapacaklardır” dedi.
İzmir İzmir’de 5 kişinin öldüğü ‘makas’ faciasında 22,5 yıla kadar hapis istemi İzmir’in Menderes ilçesinde, hafif ticari aracıyla makas atan Yusuf İslam Koçak’ın (19) neden olduğu, 4’ü aynı aileden 5 kişinin öldüğü, 20 kişinin de yaralandığı kazaya ilişkin iddianame hazırlandı. Koçak için ’bilinçli taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma’ suçundan toplam 22,5 yıla kadar hapis istendi. Kaza 30 Haziran 2023 saat 19.30 sıralarında İzmir-Aydın Yolu Kısık Mahallesi mevkiinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, İzmir’den Torbalı istikametine seyir halinde olan Yusuf İslam Koçak (19) idaresindeki hafif ticari araç, makas atmak istediği sırada sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesiyle sol şeritte ilerleyen Özcan Özer (57) idaresindeki 34 DEB 698 plakalı otomobile çarptı. Çarpmanın etkisiyle savrularak refüjü aşan Özcan Özer idaresindeki otomobil, karşı yola geçti ve Torbalı’dan İzmir istikametine seyir halinde olan İsmail A. idaresindeki 09 BU 404 plakalı minibüsle kafa kafaya çarpışınca ortalık savaş alanına döndü. Kazayı görenlerin durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirmesi üzerine olay yerine polis, jandarma, sağlık ve itfaiye ekipleri sevk edildi. Polis ve jandarma ekipleri kazanın olduğu bölgede güvenlik önlemleri alırken, araçların içerisinde sıkışan yaralılar itfaiye ekipleri tarafından çıkartıldı. Sağlık ekipleri tarafından yapılan ilk incelemede otomobil içerisinde bulunan Özcan Özer’in eşi Sibel Özer (54) ve ablası Şengül Acar’ın (69) kaza yerinde hayatını kaybettiği belirlendi. Kazada otomobilde bulunan sürücü Özcan Özer ve oğlu Ali Alperen Özer ile minibüste bulunan Mustafa Karaca ise kaldırıldıkları hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Özer yönetimindeki otomobilde bulunan Seren Ö., Hatice B. Ö., Ayaz E. K., Deniz K., Doğa K., Yiğit Ö. ve Çiçek A. ile minibüsteki yolcular; Mete A., Hatice K., Fatma T., Belgin H., Hıdır K., Chen T., Erdem Ç., Azra Ç., Esra T., Hüsniye A. M., Kuzey K., Cehn C. J. ve S. K. ise yaralandı. Yaralılar tedavilerinin ardından taburcu edildi. Feci kaza anı araç içi kamerasına yansımıştı Feci kaza anı ise bir otomobilin araç kamerasına yansımıştı. Görüntüde, hafif ticari aracın Özcan Özer’in kullandığı otomobile hızla yandan çarptığı, çarpmanın şiddetiyle kontrolden çıkan otomobilin refüjü aşıp, karşı yöne geçerek minibüsle çarpıştığı anlar yer almıştı. Kazada otomobile çarptıktan sonra hızla uzaklaşan hafif ticari aracın sürücüsü Yusuf İslam Koçak, yakalanıp, gözaltına alınmış ve sorgusunda, önündeki bir aracı sollarken direksiyon hakimiyetini kaybettiğini söylediği öğrenilmişti. “Kesinlikle makas atarak araç kullanmadım” Jandarmadaki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Koçak tutuklandı. Koçak’ın ifadesinde, "Ticari aracımla sağ şeritte seyir halindeydim. Önümdeki servis aracını sollamak için sinyalimi yaktım. Sola geçtikten sonra önümdeki aracı ilk önce görmemiştim. Gördükten sonra panik yaptım. Hemen sağ seride geçtim. Bu sırada direksiyon hakimiyetini kaybettim, sağdaki bariyerlere çarptım. Çarpmanın etkisiyle araç tekrar sol seride doğru gitmeye başladı. Soldaki araca çarpmamak için direksiyonu tam sağa kırdım. Buna rağmen kullandığım araç, otomobile yandan çarptı. Sollamaya çıktığım sırada aracımın hızı hatırladığım kadarıyla 70-80 km civarındaydı. Olay yerinden korktuğum için hızlıca uzaklaştım. Daha sonra kazayı yakınlarıma haber verdim. Avukatım ile jandarma karakoluna müracaatta bulundum. Ben kesinlikle makas atarak araç kullanmadım. Böyle bir kazaya sebep olduğum için pişmanım" dedi. Makasçı sürücü 8’de 8 kusurlu çıkmıştı Kazayla ilgili hazırlanan tespit tutanağında, otomobil sürücüsü Özcan Özer ile minibüs şoförü İsmail A.’nın kusursuz olduklarının belirlendiği, tüm kusurun hafif ticari araç sürücüsü Yusuf İslam Koçak’ta olduğu belirtildi. Kaza tespit tutanağında, "Bu kazanın oluşumunda 35 ADF 564 plakalı araç sürücüsü Yusuf K.’nın 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nda yer alan 46/2C maddesini içeren aksine bir işaret bulunmadıkça trafiği aksatacak veya tehlikeye düşürecek şekilde şerit değiştirmek maddesini ihlal ettiği, diğer araç sürücülerinin bu kazada herhangi bir kusurunun bulunmadığı kanaatine kaza yeri incelemesi, sürücü beyanı ve kamera kayıtları neticesinde varılmıştır" ifadelerine yer verildi. 22,5 yıla kadar hapis istemiyle iddianame hazırlandı Ticari aracın sürücüsü Yusuf İslam Koçak için ’bilinçli taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma’ suçundan toplam 22,5 yıla kadar hapis istemiyle iddianame hazırlandı. Ağır Ceza mahkemesi, iddianameyi kabul etti. Özer ve Akbaş ailelerin avukatı Aykut Dikencik, "Bu tür katliamlarda verilen cezalar caydırıcı olmamaktadır. Yeni yasalara ihtiyaç var. Mahkemenin sanığa en ağır cezayı vermesi hususunda ciddi olarak mücadelemize devam edeceğiz" dedi.
Denizli PAÜ Hastaneleri yoğun bakım hemşireliği sertifika programına ev sahipliği yaptı Pamukkale Üniversitesi Hastaneleri’nde 2008 yılından bu yana aktif bir şekilde devam eden sertifika programlarının bir yenisi olan ‘Yoğun Bakım Hemşireliği Sertifika Programı’ düzenlendi. Hemşirelik Hizmetleri Müdürü Demet Ekici kapanış töreninde yaptığı konuşmada şunları kaydetti: “Yoğun bakım üniteleri sahip oldukları kompleks yapıları gereği, sağlık ekibinin vazgeçilmez üyelerinden olan hemşireler için, diğer hizmet alanlarından oldukça farklı bir öneme sahiptir. YB hemşireliği, hemşirelik biliminin çalışma alanları arasında en karmaşık ve en zor olanıdır. Özel eğitim ve uygulamaları içinde barındıran, güncel araştırma sonuçlarından yararlanmayı ve sürekli gelişimi zorunlu kılan yoğun bakımlarda çalışan hemşirelerin bilgi ve deneyimlerini artırmak, teorik ve pratik anlamda donanımlı olabilecekleri bir eğitim platformunda hemşireleri bir araya getirmek amacıyla düzenlenen sertifika programlarının birini daha gerçekleştirmiş olmanın mutluluğu ve gururunu yaşamaktayız. Eğitim hemşiremizle beraber yürüttüğümüz programımıza katılım sağlayan tüm kursiyerlere alacakları sertifikanın hayırlı olması ve bundan sonraki mesleki hayatlarında başarılara vesile olması diliyorum.” Kapanış programında konuşmalarını yapan Başhekim Yrd. Prof. Dr. Mustafa Çelik ise şunları ifade etti: “Hemşireliğin her alanı gibi yoğun bakım hemşireliğinin ve yapılan sertifika programlarının hemşirelik mesleğinin gelişimine olan katkısının önemi büyüktür. Programda emeği geçen tüm ekibe teşekkür ediyorum ve eğitimini tamamlayan tüm hemşirelerimizi tebrik ediyor, hayırlı ve uğurlu olmasını temenni ediyorum.” PAÜ Hastanelerinde düzenlenen programa İzmir, Edirne, Kütahya, Uşak, Antalya, Denizli merkezde bulunan hastanelerden ile PAÜ Hastanelerinde çalışan yoğun bakım hemşirelerinden toplam yirmi sekiz kişi katıldı. Kapanış programında kursiyerlere katılım belgelerini ve eğitimcilere ise teşekkür belgelerini Hastane Yönetimi Üyeleri tarafından takdim edildi. Program kapsamında ayrıca Pamukkale Üniversitesi Hastanelerinde sertifika eğitimi sürecinde elde edilen görüntülerden hazırlanan bir slayt gösterisi de yapıldı.