EKONOMİ - 23 Ekim 2021 Cumartesi 23:22

İkinci el otomobil piyasasını yükseltenleri galericiler tespit etti

A
A
A
İkinci el otomobil piyasasını yükseltenleri galericiler tespit etti

Dünya genelinde yaşanan çip krizi sebebiyle otomobil arzında yaşanan sıkıntılar, hem sıfır hem de ikinci el araçların fiyatlarını yükseltiyor. İkinci el satış yapan galericiler ise çip krizinden çok belgesiz satış yapan "Ayaklı galericiler" olarak bilinen kişilerin piyasayı yükselttiklerini iddia etti.

Çip krizi, lojistik ve tedarik sorunu, hem sıfır araç pazarını, hem de ikinci el piyasasını olumsuz yönde etkiledi. Sıfır araçta yaşanan çip krizi sebebiyle ikinci elde rağbet oluşurken, fiyatlar ise yükselmeye devam ediyor. Sadece çip krizi değil, halk dilinde "ayaklı galericiler" olarak anılan kişiler de hem galericilerin hem de araç alacak kişilerin ortak sorunu oldu. Vergi kaydı olmadan kendilerini "galericiyim" olarak tanıtan kişilerin, fiyatları kendi kar paylarına göre belirlediği, ikinci el araç fiyatlarının da yükselmesine sebep oldukları öğrenildi.

"Dışarıdan al sat yapanlar fiyatları yükseltti"

İkinci el piyasasının çip krizinden olumsuz yönde etkilendiğini kaydeden İzmit Oto Galericiler Sitesi Kooperatifi yöneticilerinden Tamer Ertuğ, fiyatların iki ayda yüzde yüzde 20 artış yaşadığını kaydetti. Çip krizinin yanı sıra, vergi kaydı olmadan al sat yapan kişilerin fiyatların yükselmesine sebep olduğunu belirten Ertuğ, "Eskiden 1 kişi fiyat veriyordu, şimdi 10 kişi fiyat veriyor. Vergilendirme yapmadan, bizim işimizi ticaret haline getiren insanlar var. Ticaret müdürlükleri lütfen bu konuda bizlere yardımcı olsun. Örneğin ben hafta sonu da dahil sürekli Notere gidiyorum. Noterde al sat yapan kişiler görüyorum. Önceden Kocaeli'de bulunan tüm esnaf arkadaşlarımızı tanırdık, şimdi bu araç satım işini yapan arkadaşların hiçbirini tanımıyorum. Bizim işimizi vergilendirmeden yapıyorlar, sistematik olarak piyasadaki fiyatlar da yükseliyor" dedi.

İkinci el otomobil piyasasını yükseltenleri galericiler tespit etti

"Onlar yüzünden işimiz sekteye uğruyor"

Kısa sürede fazla araç satan kişilerin, oto pazarındaki esnafı mağdur ettiğine dikkat çeken Ertuğ, "Emeklisi, kasabı, bakkalı, berberi bile bu işi yapıyor. Bu konuda yetkililer bize yardım etmeli. 33 yıldır bu işi yapıyorum, bizler kendimizi bu mesleğe adadık. Alana da, satana da yardımcı olmaya çalışıyoruz. Ama vergilendirme bizim işimizi yapıp, haksız kazanç elde ediyorlar. İşimiz bu kişiler yüzünden sekteye uğruyor" diye konuştu.

"İkinci el fiyatları, sıfır araç fiyatlarından daha yüksek"

Türkiye'de sıfır araçların satılmadığını ifade eden Ertuğ, "Örneğin normal bir aracın değeri 250 bin TL ama ikinci elde fiyatı yüzde 25 daha fazla satılmaya çalışılıyor. Sadece çip krizi fiyatları yükseltmiyor. Bizim sektörümüz için geçerli olan bir kanun vardı. Ticari belgesi olmayan kişiler bu işi yapamayacaktı. Ama maalesef bu kanun ertelendi. Bir an önce bu kanunun çıkmasını istiyoruz. Herkes bu işi yapıyor, herkes fiyat veriyor. Ben cumartesi ve pazar günü noter kapılarını tek tek geziyorum. Tanıdığım bir tane esnaf göremiyorum, olanların hepsi bireysel. Kendi aralarında satış yapsalar amenna ama "ben galericiyim" deyip bu işi yapıyorlar" şeklinde konuştu.

"Noterler, dışarıdan alım satan kişilerle dolu"

Çip krizi çözüldüğü zaman fiyatların da dengeleneceğini dile getiren esnaf Behram Alçekiç ise ikinci el araç fiyatlarının herkesi mağdur ettiğine dikkat çekti. Geçtiğimiz yıl 70 bin TL'ye satılan aracın, bu sene 150 bin TL'den satışa sunulduğunu belirten Alçekiç, "Esnafın buna dayanma gücü yok. Fiyatların aşırı şekilde artmasının yüzde 90 sebebi, sonradan devreye giren, dışarıdan bu işi yapmaya çalışan kişilerdir. Kasabı, bakkalı, berberi, devlet dairesinde çalışanlar da bu işi yapmaya çalışıyor. Stok geniş kitlelere yayıldı, çok kişi devreye girdi. 7 aydır büyük bir rant söz konusu. 110 bin TL'ye satılan araçların fiyatı 120 bin TL'lere çıkıyor. Esnaf bazında satışlar zayıf hatta esnafın e'si yok. Noterler, dışarıdan alım satan kişilerle dolu" ifadelerini kullandı.

İkinci el otomobil piyasasını yükseltenleri galericiler tespit etti

"İnternet ortamı başımızın belası oldu"

30 yıldır galericilik işine emek verdiğini ifade eden Behram Alçekiç ise şu ifadeleri kullandı: "Bizler araç satışı yaptığımız zaman 6 aşamadan geçiyoruz. Ama bazı vatandaşlar, "hem biniyorum hem satıyorum" diyor. Bunu önleme şansınız yok. Eğer bir kişi, aldığı arabaları 1 ayda satıyorsa ve bunu sürekli yapıyorsa bunun sorgulanması gerekiyor. Örneğin piyasada üst segment araçlar var. 1 milyon TL'ye, 1 buçuk milyon TL'ye araçlar satılıyor. Bu konuya en kısa zamanda el atılması lazım. Bir de internet başımızın belası oldu. İnsanlar internetten araç satıyor. Örneğin Ankara'dan, İstanbul'dan araç tespit ediyoruz, yola çıkıyoruz. Öncesinde şehre gitmeden iletişim kurduğumuz kişileri expertize yönlendiriyoruz, parasını da veriyoruz. Hiçbir araç doğru çıkmıyor. Kontrolsüz bir gidişat var. Allah binicinin yardımcısı olun, internet kafaları çok karıştırdı."

Cihan Atik - Fehime Kartal

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.