GÜNDEM - 14 Şubat 2019 Perşembe 12:37

İlaç sektörü akademikleşiyor

A
A
A
İlaç sektörü akademikleşiyor

İlaç geliştirmeye akademik bir boyut kazandıracak olan Farmasötik Tıp eğitimi, Bahçeşehir Üniversitesi’nde (BAU) yüksek lisans eğitimi ile başlıyor. İlaç firmalarının özellikle medikal müdür istihdamında sıkıntı yaşandığını belirten Dr. Öğr. Üyesi Fatih Özdener, bu alanda eğitimli kişilerin iş başvurularında büyük avantaj sağlayacağını belirtti.

Türkiye’de ilaç sektöründe atılan adımlar, tüm hızıyla devam ederken üretilebilecek ilaç miktarının yıllık tutarı 6.1 milyar TL olarak öngörülmekte. İlaç firmalarının medikal departmanlarının altında istihdam edilecek kişilerin eğitimine yönelik hayata geçirilen BAU Farmasötik Tıp Yüksek Lisans eğitimi, bu anlamda sektörde donanımlı işgücünü arttırmayı hedefliyor.
Çok uluslu firmaların Türkiye içindeki faaliyetlerinde medikal departmanı zorunluluğuna değinen BAU Farmasötik Tıp Yüksek Lisans Programı Koordinatörü Dr. Öğr. Üyesi Fatih Özdener, firmaların Türkiye’de yaptığı operasyonların büyüklüğüne göre medikal çalışanı olduğunu ve bu alanda eğitimli kişilerin öncelikli olacağını söyledi.

Çok uluslu firmaların Türkiye’deki faaliyetleri önemli

İlacın geliştirilmesi, üretimi, güvenirliliği ve markete çıktıktan sonra kullanımının yaygınlaştırılması, aynı zamanda da bütün bu sistemlerin kalitesinin sağlandığı bir bilim dalı olan Farmösik Tıp ile ilgili Dr. Öğr. Üyesi Fatih Özdener, şunları söyledi: “Global ilaç firmalarının Türkiye’de bir branşları olur. Böyle bir firma Türkiye içinde operasyonlar yaparken bir medikal departmana sahip olmak zorunda. Medikal müdürü ve belli bir yapılanması olmak zorunda. Yerli firmalar için de bu geçerli. Bu yapılanmanın içinde; İlaç güvenirliliği uzmanı, klinik araştırma uzmanları, klinik müdürler ve kalite ile denetim fonksiyonları olmak zorunda. Firmanın, Türkiye’de yaptığı operasyonların büyüklüğüne bağlı olarak bu departmanın altında istihdam ettiği kişi sayısı da artıyor veya azalıyor. Eğer büyük bir firmaysa bu firmanın Türkiye’de marketi büyükse 50’ye hatta 100’e varan medikal çalışanı olabiliyor. Bunların bir kısmı giriş seviyesi bir kısmı orta seviye bir kısmı da yüksek seviye (yönetici) şeklinde yapılanmakta.”

“Büyük ilaç firmaları, medikal müdür bulmakta zorlanıyor”

Büyük ilaç firmalarının özellikle medikal müdür istihdamında zorlandıklarının altını çizen Özdener, “Büyük ilaç firmalarının, kalifiye bir elaman bulması oldukça zor. Belli eğitimlerden geçmiş kişilere ulaşmaya çalışıyorlar. Buna ulaşamadıkları için birbirlerinden transfer yapma yoluyla böyle bir kısıtlı havuz içinde elemanla çalışıyorlar. Bizim master programımızın hedefi, medikal departmanların altında istihdam edilecek kişilere yönelik bir eğitim programı. Bunun içinde ilaç güvenliği, kaliteyi ve medikal marketing’i kapsayan dersler de var. Bu programa gelen kişiler, öncelikle bu bilgileri bizden elde ediyor olacaklar. Dolayısıyla ilaç firmaları içinde düzen oluşturacaklar” ifadelerini kullandı.

“Mezun kişi yarışta avantaj sağlıyor”

Bu eğitimin Türkiye’ye olacak katkılarından bahseden Özdener, sağlanan istihdam sayesinde yurtdışına gidecek elamanların da yetiştirileceğini ve bunun da iş havuzuna katkıda bulunacağını ifade etti. Özdener, “Bir taraftan firmaların Türkiye içindeki operasyonları kolaylaşırken, bir taraftan da ilaç firmalarının içine akademi girmiş oluyor ve karşılıklı etkileşim gerçekleşiyor. Bu bir akademi ve endüstri iş birliği gibi bir şey aynı zamanda. Aday bizim programımızdan mezun olarak kendisine kompetitif bir avantaj sağlamış oluyor. Hiç ilaç firmasını bilmeyen, firmadaki yapılanmayı bilmeyen bir kişi ile ilaç firmasındaki yapılanmayı formal bir bilgi olarak almış bir kişi ile arasında iş başvurularında büyük fark olacağını düşünüyoruz” dedi.
Son olarak dünyada bu tarz eğitimlerin örnekleri olmakla beraber, sayısının az olduğunu belirten Özdener, Farmasötik Tıp Yüksek Lisans programına kayıtların devam ettiğini söyledi.

Farmosötik Tıp Yüksek Lisans Programı hakkında

Farmasötik Tıp Yüksek Lisans Programı, Türkçe/Tezli bir program. İlaç geliştirilmesi ve insanlığa sunulması, hem geliştirme süreçleri hem de uluslararası düzenlemeler açısından bilgi birikimi gerektirmektedir. Programda; İlaç Ar-Ge’si ve İlaç Farmasötik Tıpı da dahil olmak üzere ruhsatlandırma ve pazarlama sonrası süreçleri de içerisine alan konular bir bütünlük içinde ele alınıyor. Böylelikle, hem ilaç endüstrisi hem de akademi için bilgi ve insan kaynağı kapasitelerinin arttırılması amaçlanmaktadır.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Başkan Çıkmaz güven tazeledi Güneydoğu Anadolu Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği’nin 2023 yılı mali genel kurul toplantısı yapıldı. Genel kurulda, 2023 yılı faaliyet raporu oybirliği ile kabul edildi. Genel kurul toplantısında divan başkanlığını Mehmet Mete Sezer, katip üyeliklerini ise Mehmet Kökten ve Bünyamin Tarık Aydın yaptı. GAİB hizmet binasında gerçekleştirilen genel kurula TİM Başkan Vekili ve GAİB Koordinatör Başkanı Ahmet Fikret Kileci, TİM ve Bakanlık Temsilcileri ile kuru meyve ihracatçıları katıldı. Genel kurulda Birliğin 2023 yılı faaliyet raporu okunduktan sonra oybirliği ile kabul edildi. 2023 yılı faaliyet raporunu değerlendiren Güneydoğu Anadolu Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Mehmet Çıkmaz, “Birliğimizden yapılan kuru meyve ve mamulleri ihracatı 2023 yılında 297 Milyon 192 Bin ABD doları olmuştur. 2023 yılı Birliğimiz kuru meyve ve mamulleri ihracatının Türkiye kuru meyve ve mamulleri ihracatı içindeki payı yüzde 18,6 olarak gerçekleşmiştir. 2023 yılı Birliğimiz toplam ihracatının yüzde 40,9’luk kısmını kuru kayısı, yüzde 37,2’lik kısmını Antep fıstığı, yüzde 9,1’lik kısmını diğer meyve kuruları oluşturmaktadır. 2023 yılı kuru meyve ve mamulleri ihracatımızı ülke grupları itibariyle değerlendirecek olursak; en çok ihracat yapılan ülke grupları içinde ilk sırayı 129 Milyon 834 bin dolarlık ihracatla Avrupa Birliği ülkeleri almıştır. İkinci sırada 42 milyon 210 bin dolarlık ihracatla Amerika ülkeleri ve 35 milyon 635 bin dolarlık ihracatla Orta Doğu Ülkeleri gelmektedir. En fazla ihracat yaptığımız ilk 4 ülke ise Almanya, Amerika Birleşik Devletleri, İtalya ve Irak olmuştur. 2023 Yılında Birliğimiz üyeleri tarafından 101 ülkeye ihracat gerçekleştirilmiştir. 2024 yılı hedeflerimizi de yakalamak için önümüzdeki süreci çok iyi değerlendireceğiz” diye konuştu.
Bitlis Bitlis’te ‘yayla muzu’ fiyatıyla ‘Anamur muzunu’ üçe katladı Bitlis’in Tatvan ilçesinde doğal olarak yetişen ve ‘yayla muzu’ olarak da adlandırılan uçkun, 150 TL’lik fiyatıyla Anamur muzunu üçe katladı. Doğu Anadolu Bölgesi’nin yüksek kesimlerinde doğal olarak yetişen ve yöre halkı tarafından ışkın veya yayla muzu adıyla bilinen ve sevilerek tüketilen ekşimsi uçkun bitkisi, Tatvan’da satışa sunulmaya başlandı. Dağların yüksek zirveleri ve eteklerinden büyük zorluklarla toplanarak tezgâhlarda kilosu 150 TL’den satılan bitki, kent merkezinde çoğu insanın da başlıca geçim kaynağı oldu. Vatandaşlar bin bir zorlukla topladıkları uçkunları torbalarla getirdikleri şehir merkezindeki ana caddelerde satışa sunarak aile bütçelerine katkıda bulunuyor. Bölge insanı tarafından büyük bir beğeniyle tüketilen bitkinin, özellikle sarılık, tansiyon, mide rahatsızlıkları ve diyabet gibi hastalıklara iyi geldiği iddia ediliyor. Vatandaşlar, bin bir zorlukla toplayarak kilosunu 150 TL’den satışa sundukları yayla muzu, fiyatıyla Anamur muzunu üçe katladı. Hizan yaylalarında topladıkları yayla muzunun şeker, tansiyon gibi hastalıklara ilaç olduğunu iddia eden Ercan Sepet isimli satıcı, “Yayla muzunu nisan ayında toplamaya başlıyoruz. Bu bitkinin yaklaşık 1 ay gibi bir ömrü var. Yılda bir kez çıkıyor, bizler de ekmeğimizi yayla muzunu satarak kazanıyoruz” dedi. Bir kış boyunca yayla muzunun çıkmasını beklediklerini söyleyen Oğuz Uçak da, “Her derde deva olan yayla muzunu herkese tavsiye ediyorum. Bir kış bu bitkinin çıkmasını bekledim. Ekşimsi bir tadı olduğu için de ayrı bir aroma veriyor” ifadelerini kullandı.