EKONOMİ - 04 Haziran 2020 Perşembe 11:37

İmece geri döndü, 100 milyon doların üzerinde bir para yurtta kaldı

A
A
A
İmece geri döndü, 100 milyon doların üzerinde bir para yurtta kaldı

Doğu Karadeniz Bölgesi’nde yıllardır Gürcistan’dan gelen çay işçileri tarafından toplanan yaş çayın bu yıl Korona Virüs salgını tedbirleri kapsamında sınır kapılarının kapatılması sonucu yöre insanı tarafından imece usulü ile toplanmaya başlaması ile hem çayın kalitesinin arttığı hem de 100 milyon dolar üzerinde bir paranın yurtta kaldığı belirtildi.

Tüm dünyayı etkisi altına alan Korona virüs salgını nedeniyle kapanan sınır kapıları nedeniyle Gürcistan’dan her yaş çay hasat döneminde Doğu Karadeniz’e gelen 40 bine yakın Gürcü çay işçileri bu yıl gelemedi. Bunun üzerine yöre insanı başta büyük şehirlerden olmak üzere gerekli izinlerini alarak 20 Mayıs’tan itibaren bölgeye gelerek kendileri için belirlenen karantina süreci sonrasında kendi çayını toplamaya başladı. Yöreye farklı illerden gelen az sayıda yerli çay işçileri de çay hasadına katılırken, yıllardır terk edilen imece usulü çay toplama sistemi bu yıl yörede kullanılmaya başlandı.

Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Çay Üreticileri Dayanışma Derneği (ÇAYÜDAD) Başkanı Mustafa Mavi, pandemi süreci nedeniyle alınan tedbirler kapsamında sınır kapısının kapanmasıyla çay üretiminde Gürcüler çalışamayınca hem çayın kalitesinin arttığını, hem de Gürcüler’e ödenen 100 milyon doların üzerindeki bir paranın bu yıl Türkiye’de kaldığını söyledi.

Çay üreticilerinin "Gürcüler gelemeyecek" düşüncesiyle sıkıntılı başladığı sezonun korkulan gibi olmadığını, Gürcülerin gelemeyişiyle doğan boşluğu imecenin doldurduğunu ifade eden Mavi “Sezona karamsar başlandı. ’Gürcüler gelemeyecek ne olacak?’ diye düşünülüyordu. Biz bir kampanya başlatarak ’Herkes kendi çayını kendisi toplasın’ dedik. İl dışında olan Rizeliler’in de gelmesi için bir çaba sarf ettik ve onlar da çay bahçesinin başına geldi. 19 Mayıs’tan sonra herkes kendi çayını toplamaya başladı. Bugün itibariyle sahil kesim, önemli bir kesim 1. sürgün çayını bitirdi. Hem çay toplama işinde, hem de özel sektörde çay doldurma işinde çalışan Gürcüler gelemedi. Onların gelemeyişi ile doğan ihtiyacı bölgemizden ve il dışından gelen vatandaşlarımız ile karşılıyoruz. Bana çok sayıda telefon geldi, özellikle Antalya ve Adana bölgesinden. Biz bu sektörde çalışmak istiyoruz dediler. Genellikle üniversite öğrencileri olmak üzere bizi aradılar ve şuan da çay sektöründe yükleme işinde çalışıyorlar” dedi.

Gürcistan uyruklu vatandaşların gelemeyişi nedeniyle çay üreticilerinin kendi tarım arazilerine daha fazla sahip çıktığını ve bunun ekonomik açıdan olsun, çayın kalitesi açısından olsun Türkiye için olumlu gelişmelere sahne olduğunu dile getiren Mavi “2 tane kazan kazan oldu. Gürcülerin gelmemesi ile birincisi çay kalitemiz düzeldi. Hem ÇAYKUR, hem de özel sektör çok kaliteli çay yaprağı almaya başladı. İkincisi Gürcülere ciddi paralar ödeniyordu. Bu çay sezonunda 100 milyon doları aşan meblağlar. Bu para yurt dışına çıkıyordu hiç geri dönmemek şartıyla. Pandemiden dolayı kapılar kapanınca otomatikman ülke içinde arayışa girdik ve sorunları çözmeye başladık. Çok da iyi gidiyor şuanda. Akdeniz bölgesinden çok sayıda vatandaşımız geldi, bizde onlara aracı olduk. Şuanda hiçbir aksaklık olamadan süreç devam ediyor. İnşallah gümrük kapısı hiç açılmaz, bu şekilde devam eder, para burada kalır, hem çayımızın kalitesi artar hem de işsizlerimiz azalır” şeklinde konuştu.

Türk gençlerinin çay toplama sezonunda başarılı iş çıkardığının altını çizen Mavi “Kendi çocuklarımız, kendi gençlerimiz de çay toplamada çok başarılı oldular gerçekten herkesi şaşırttılar. Yaşlısı genci tam 20, 25,30 yıl önceki havaya döndük. Herkes kendi çayını topluyor, birbirine yardım, imece ediyor. Çay kalitesi de gerçekten arttı. ÇAYKUR’un ve özel sektörün aldığı çay kalitesini gözlemlediğimde çay kalitesi gerçekten arttı. Böyle devam ederse Rize için ve çay için çok güzel günler bizi bekliyor” diye konuştu.

Çay üreticisi Ali Uzun ise Gürcistan uyruklu çay işçilerini çalıştırdıklarında kalitesiz çay toplandığını gördüklerini dile getirerek “Biz kendi çayımızı topluyoruz. İşçi hiç almıyoruz, çayımızı ÇAYKUR’a veriyoruz, özel sektöre de ara sıra veriyoruz. Biz çay işinden memnunuz fiyattan memnunuz şükredelim sabredelim. Gürcüler gelmezse çayın kalitesi artar çünkü Gürcüler çok pis çay topluyor. Elimizden gelse Gürcüleri çaylığa sokmayız. Ben bir sene çağırdım çok pis çay topladılar. Şimdi çay bahçesine giremediklerinden çayın şu an kaliteli olması çok normal” ifadelerini kullandı.

Hasan Fehmi Demir-Oğuz Bal

 

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Şırnak Terörden temizlenen dağlarda yetişen şifalı otlar ilaç deposu gibi Şırnak dağlarından temizlenen terörün ardından oluşan huzurla birlikte vatandaşlar şifalı otları toplamak için dağlara akın etmeye başladı. Adeta ilaç deposu olan dağlarda bir çok hastalığa iyi gelen bitkiler yetişiyor. Beytüşşebap ilçesinde 3 bin metreye kadar çıkan karlı dağlarda bahar aylarında yetişen endemik bitki türleri binlerce hastaya şifa oluyor. Hengedan, bik ve ment otlarının yanı sıra, çevr, luşk, kenger, heliz, alilo ve daha bir çok bitkinin yetiştiği dağlara giden vatandaşlar günlerce topladıkları bitkileri at sırtında köylerine getiriyor. Zorlu yolculuk ve pancar toplama 2 gün sürüyor. 6 kilometre atların sırtında dağa çıkan köylüler burada kamp kurup geceyi dağlarda geçiriyor. Sabahın ilk ışıklarıyla pancara çıkan köylüler kilolarca pancarı toplayıp at sırtına yükleyerek köylerine getiriyor. Kimi topladığı bitkileri satıyor, kimisi de ilaç olarak kış aylarında tüketmek için saklıyor. İlkbahar aylarında 20 gün yetişen bu bitkileri toplama mesaisi günlerdir devam ediyor. Servet Ermağan, topladıkları bitkileri guatır ve kanser tedavisinde kullandıklarını söyledi. Ermağan, "Sabah yola çıktık 6 kilometre yol geldik burada pancarları toplayıp evimize götürüyoruz. Bu bitkiler guatır ve kanser ilacı olarak kullanılıyor’’ dedi. Caner Gükçe isimli bir genç ise "Günler önce buraya çıkıyoruz. Dün kamp kurduk, uyuduk, sabah pancar topladık. Her sene olduğu gibi bu yılda geldik. Kimisi topladıklarını satıyor, kimisi ilaç olarak götürüyor’’ diye konuştu.
İstanbul lifebox’tan kullanıcılarına A Milli Takım’la tanışma fırsatı Türkiye’nin önde gelen dijital operatörlerinden Turkcell’in bireysel bulut depolama servisi lifebox, spor tutkunu kullanıcılarına A Milli Takım futbolcularıyla antrenmanda tanışma fırsatı sunuyor. Futbolseverler, 31 Temmuz tarihine kadar lifebox uygulamasından başvurularını yapıp çekilişe katılabilecekler. Türkiye Futbol Federasyonu iş birliğiyle gerçekleşen proje kapsamında, lifebox’ta ücretli paketi olan mevcut veya yeni abonelerin katılabileceği bir çekiliş düzenlenecek. Kullanıcılar, 31 Temmuz tarihine kadar lifebox uygulamasındaki keşfet bölümünden başvurularını yapıp, çekilişe katılabilecekler. Çekiliş sonunda şanslı üç kullanıcı, A Milli Futbol Takımı’yla Riva Tesisleri’ndeki antrenmanda bir araya gelerek, özel bir deneyim yaşayacak. Gelişmiş teknolojileriyle kullanıcılarına sade ve kolay bir deneyim sağlayan lifebox’da kullanıcılar, otomatik yedekleme özelliği ile tüm fotoğraf ve videolarını ister Wi-Fi isterlerse hücresel veri ile yedekleyebiliyor ve verilerini orijinal kalitede saklayabiliyorlar. Ayrıca lifebox’a yedekledikleri rehberi telefonlarına geri yükleyebiliyor ve tekrarlayan kayıtları teke düşürebiliyorlar. lifebox yapay zekâ yardımıyla kişi, nesne, zaman ve konum tanımanın yanı sıra seçtiği fotoğraflar arasından otomatik hikâyeler oluşturabiliyor. Fotoğraf düzenleme özelliği ile görselleri özel filtre, efekt ve çerçevelerle özgünleştirebilen lifebox çıkartmalarla da anılara eğlence katıyor. lifebox, kullanıcıları sosyal medyada paylaşacağı fotoğrafa karar veremediği zaman ise platformun Photopick fotoğraf analizi özelliğini kullanarak hangisinin daha çok beğeni alacağını görebiliyor.