EKONOMİ - 03 Temmuz 2020 Cuma 16:24

İnoliva İlaç, gıda takviyesi yeni ürününü piyasaya sürdü

A
A
A
İnoliva İlaç, gıda takviyesi yeni ürününü piyasaya sürdü

Eroğlu Holding bünyesinde kurulan İnoliva İlaç ilk ürünü ‘Lipozone’u piyasaya sürdü. Ürün ile ilgili açıklama yapan İnoliva İlaç Genel Müdürü Meltem Dölenmen, "Bağışıklık sisteminizi güçlendirmek istiyorsanız bir avuç hap yerine sıvı formda Lipozone vitamin ve takviyelerini sıvı içecek ile karıştırıp güvenle tüketebilirsiniz." dedi.

Eroğlu Holding’in sağlık sektöründeki yeni yatırımı 'İnoliva İlaç' ilk ürünü olan gıda takviyesi Lipozone serisini piyasaya sürdü. Teknolojinin tüm imkanlarından faydalanılarak üretilen lipozom teknolojili 'Lipozone' sıvı damla formunda sıvı içecek ile karıştırılarak tüketiliyor. Ürün ile ilgili açıklamalarda bulunan İnoliva İlaç Genel Müdürü Meltem Dölenmen, teknolojinin tüm imkanlarından faydalanarak üretilen yeni nesil vitamin ve gıda takviyeleri ile sağlık sektörüne yeni bir soluk getireceklerine inandıklarını söyledi. Dölenmen ayrıca ürettikleri gıda takviyesinin emiliminin kullanılan Lipozom teknolojisi ile en yüksek düzeye çıkarıldığına da vurgu yaptı.

İlaç sektörüne yenilikçi bir yatırım modeli getirmeyi hedeflediklerini belirten Dölenmen, "Sağlığımızın çok önemli olduğu bu dönemde, tamamen farklı, inovatif ürünlerle Türk halkına hizmet getiren bir stratejiyle geliyoruz. Dünyanın içinde bulunduğu bu zor dönemde yeni nesil bir takviye serisi ürünle piyasaya giriyoruz. Dört tane farklı vitamin çeşidimiz var. Lipozomal formda C, B12, D3-K2 vitaminlerinden seçenekler bulunuyor. Lipozone, gıda takviyesi konusunda çok ciddi bir antioksidan olan glutatyon içeriyor. Sıvı formuyla kolay kullanım imkanı sağlanıyor. Etkileşim riski olmadan sıvıyla birlikte karıştırılarak kullanılabiliyor. Örnek olarak bağışıklık sisteminizi güçlendirmek istiyorsanız, bir avuç hap içmek yerine sıvıya karıştırarak kullanabiliyorsunuz" dedi.

"Veganlar için de uygun olan Lipozone serisi GDO’suz kaynaklardan üretiliyor"
Ürettikleri gıda takviyesinin birçok hastalığın tedavisinde de fayda sağladığını belirten Dölenmen, "Lipozomal Curcumin, kanser ve enflamatuar hastalıkların tedavisine yardımcı olurken, lipozomal B Complex karaciğer sağlığını koruyor. Lipozomal Ko-enzimQ10 kas ve enerji gücünü artırmak, lipozomal Quercetin alerji sorununu hafifletmek, resveratrol metabolik sendromu ve arterosklerotik hastalıkların tedavisine destek olmak için tavsiye ediliyor. Veganlar için de uygun olan Lipozone serisi GDO’suz kaynaklardan üretiliyor." ifadelerini kullandı.

Murat Ergin - Muhammed Fırat Aksoy

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.