ASAYİŞ - 25 Kasım 2021 Perşembe 12:03

İşe girme vaadiyle dolandırıldı!

A
A
A
İşe girme vaadiyle dolandırıldı!

Sakarya Orman Bölge Müdürlüğünde arazöz şoförü olabilmek için müdürlükte yetkili olduğunu ileri süren kişilere 100 bin TL para gönderdiğini iddia eden, süreç içerisinde ise toplamda 350 bin TL para kaybeden Recep Ablak, "Çevremden ’keriz’, ’salak’, ’nasıl kandırıldın?’ gibi tepkiler aldım. Onurumu, haysiyetimi, gururumu, şerefimi kurtarmam lazım" dedi.

Kocaeli’nin İzmit ilçesinde yaşayan evli ve 3 çocuk babası Recep Ablak (41), 2017 yılında yakın arkadaşının aracılığıyla Sakarya Orman Bölge Müdürlüğüne arazöz şoförü olabilmek için iş başvurusunda bulundu. İddiaya göre, tüm evrakları hazırlayan Ablak’tan bir sendikaya bağış adı altında 3 bin TL para vermesi istendi. Sendikaya parayı ödeyen Ablak, Orman Bölge Müdürlüğünde görev yaptığı ileri sürülen yetkili kişiye de 4 bin 380 TL para gönderdi. Kendisine söylenenleri yerine getiren Ablak, daha sonra işe girebilmek 1 sene bekledi. 2018 yılında kurum içinde yetkili olduğu iddia edilen kişiler Ablak’la iletişime geçerek, işe giriş belgesinin hazır olduğunu fakat karşılığında 100 bin TL para göndermesi gerektiğini söyledi. Recep Ablak ise parayı bu kişilere vererek yine bir süre beklemeye başladı. Aradan uzun zaman geçmesine rağmen hala işe giremeyen Ablak, dolandırıldığını anlayarak suç duyurusunda bulundu.

İşe girme vaadiyle dolandırıldı!

"100 bin TL para verdim"

Olayın nasıl geliştiğini anlatan Ablak, "2017 yılında bana evrak vermeleriyle süreç başladı ama sonuç alamadım. Suç duyurusunda bulundum. Savcı ve yetkili kişilere durumu anlattım. İlk olarak bir sendikaya 3 bin lira bağış adı altında para verdim. 4380 TL’de Ankara’da yaşayan kişinin karısının faturasını ödedim ATM üzerinden. 1 sene sonra bana bir evrak verip, ’bu evrak işe başlama evrakın ama 100 bin TL para vermen gerekiyor’ dediler. Şimdi ben 3 bini geçtim, 4380 TL’yi de geçtim, boş gezdiğim 1 seneyi de çöpe attım. Ama bana ’işe girmek istiyorsan bu parayı vermek zorundasın’ dediler. 2018’de bu parayı verdim. Kamu çalışanları tarafından mağdur edildim. Ben bizzat müdürlüğe giderek bu kişilerle görüşmüştüm" dedi.

İşe girme vaadiyle dolandırıldı!

"Huzurum bozuldu ama pes etmedim"

Olayın ardından aile birliğinin bozulduğunu söyleyen Ablak, sözlerine şöyle devam etti:

"Huzurum bozuldu, ailem de şiddetli geçimsizlik var. 4 yıldır doğru düzgün çalışamıyorum. Ne varsa satmak durumunda kaldım. Büyük mağduriyete uğradım. Her seferinde evrak verdiler. Örneğin büyükşehir belediyesine işe girmiştim bu kişiler bana işe başlama evrakı verdiler ve ben işimden ayrılmak zorunda kaldım. Fabrikaya girdim yine bana bu kişiler evrak gönderdi ben yine işten ayrıldım. Eşimle aram bozuk ama ben pes etmedim. Ben Laz’ım, her şeyimi kaybettim ama pes etmiyorum. Bankaya 100 bin TL borcum var, evimin elektriği de suyu da kesik. Kocaeli Büyükşehir Belediyesinin sosyal yardımlaşmasından yararlanıyorum. Yaklaşık 350 bin TL kaybım var, çevreye bile borcum var"

"İntihar edip arkasından not mu yazsaydım?"

Ablak, 4 yıldır sıkıntılı süreçlerden geçtiğini belirterek, "Benim yerimde olanlar intihar ediyor. Ben intiharı düşünmedim mi sanıyorsunuz? Onurumu, haysiyetimi, gururumu, şerefimi kurtarmam lazım. Paradan ve işten ziyade bu benim için daha çok önemli. İntiharı bile düşündüm. Ev gitti, arabam gitti, 4 senelik iş kaybım var. Neden düşünmeyeyim? Ben intihar edip arkasından not mu yazsaydım? Ben pes etmeyi sevmem mücadeleme devam edeceğiz" dedi.

İşe girme vaadiyle dolandırıldı!

"Çevremden ’keriz’ tepkisi aldım"

Dolandırıldığı için çevresinden tepki gördüğünü vurgulayan Ablak, "Çevremden ’keriz’, ’salak’, ’nasıl kandırıldın?’ gibi tepkiler aldım. Devlet kurumuna güvenmeyeceksem kime güveneyim? Toplum tabi böyle der. Bende böyle bir olayla karşılaşsam karşımdakine ’ne kadar kerizsin’ derim" diye konuştu.

"Bende yok yok"

4 yıl boyunca elinde bulunan evrakları, dilekçeleri, dekontları ve kişilerle olan mesajlaşmaları biriktiren Ablak, "Bende evrak, ses kaydı, senet, mesajlar yok yok. Elimde resmen bir kitap var. Gitmediğim devlet adamı yok. Ankara’ya gönderilmiş fakslar, almış olduğum evraklar, ifadelerim hepsi biriktirdiğim dosyanın içerisinde mevcut. Bunu sürekli yanımda gezdiriyorum delil ve kanıt olarak" şeklinde konuştu.

"Onurumu, haysiyetimi, gururumu, şerefimi kurtarmam lazım"

Recep Ablak, dolandırılmadan önce çok güzel bir yaşantısının olduğunu, güzel işlerde çalıştığını kaydederek, çevresinde de sevilen birisi olduğuna dikkat çekti. Ablak, "Bu olaydan önce borcum bile yoktu. Evim, arabam, arsam, motosikletim vardı. Hepsi parça parça gitti. Çevreme karşı itibarım gitti. Öncelikle bu Orman Genel Müdürlüğü konusunda onurumu, haysiyetimi, gururumu, şerefimi kurtarmam lazım. Ailemle, çocuklarımla aram bozuk. Bu işlerin içinden hakkaniyetle kurtulmam için öncelikle şerefimi kurtarmam lazım. Bir devlet adamının benimle ilgilenmesini istiyorum" sözlerine ekledi.

Huriye Ferah Vanlı - Cihan Atik
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tokat Tokat’ta yaşanan 4,7 büyüklüğündeki deprem anı güvenlik kamerasında Tokat’ta yaşanan 4,7 büyüklüğündeki depremin ardından, Tokat Sulusaray ilçesi Belediye Başkanı Davut Kılıç, ilçede herhangi bir olumsuz durumun bulunmadığını söyledi. Öte yandan deprem anı güvenlik kameralarına yansıdı. AFAD tarafından açıklanan bilgilere göre, saat 01.06’da merkez üssü Sulusaray ilçesi olan 4,7 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Deprem, 9,97 kilometre derinlikte kaydedildi. Sarsıntı Sivas ve Yozgat illerinden de hissedildi. Depremi hisseden vatandaşlar büyük bir panik yaşayarak kendilerini dışarı attı. Deprem anı iş yerlerinin güvenlik kameralarına yansırken Tokat Sulusaray Belediye Başkanı Davut Kılıç, açıklamalarda bulundu. Başkan Kılıç, şu ana kadar herhangi bir olumsuz durumun olmadığını fakat dikkatli olunması gerektiğini söyledi. “Yıkılan, hasarlı bir bina yok” Kılıç, ilçede yıkılan ve hasarlı bir binanın olmadığını ifade ederek, “Saat 01.06’da Sulusaray ilçe merkezli 4,7 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Şu ana kadar herhangi bir olumsuzluk yok. Yıkılan, hasarlı bir bina yok. Herhangi bir can kaybı ve yaralanma da yok. Köylerimizde de sorun yok. Özellikle vatandaşlarımız bu gece, dikkatli, uyanık olmasını ve mümkünse bu geceyi dışarda geçirmeleri önemli. Vatandaşlarımızı dikkatli olmaları konusunda anons yaparak uyarıyoruz. Deprem ülkemizin gerçeği. İlçemiz de Kuzey Anadolu fay hattına yakın bölgede bulunuyor. Hepimize geçmiş olsun” dedi. Vatandaşlar ise depremi hisseder hissetmez kendilerini evden dışarı attıklarını belirtti.
İstanbul İstanbul’da taksiciler öldürülen meslektaşları için toplandı İstanbul’da yüzlerce taksici Sarıyer’de gasp edilip öldürülen meslektaşları Yaşar Yanikyürek için bir araya geldi. İstanbul’un çeşitli noktalarında bir araya gelen taksicilerin katılımıyla, yol kenarında ölüme terk edilen Yaşar Yanıkyürek’in cenazesi Zincirlikuyu Mezarlığı gasilhanesine getirildi. İstanbul’da taksisine aldığı yabancı uyruklu iki şahıs tarafından öldürülüp Sarıyer’de yol kenarına atılan Yaşar Yanıkyürek için yüzlerce meslektaşı bir araya geldi. İstanbul’un farklı noktalarında toplanan taksiciler bir araya gelerek Yaşar Yanıkyürek’in cenazesinin Zincirlikuyu Mezarlığı’na getirilmesine eşlik etti. Farklı noktalarda toplanan taksiciler Beyoğlu’nda bir araya gelerek konvoy halinde Zincirlikuyu Mezarlığı’na hareket etti. Polis ekipleri çevrede güvenlik önlemleri aldı. Zincirlikuyu Mezarlığı önünde toplanan taksiciler burada basın açıklaması yaptı. Konuyla ilgili konuşan İstanbul Taksi Şoförleri Derneği Başkanı Deniz Dündar, “Bugün 14.30 sularında Anadolu Yakası’ndan aldığı yolcu ile Avrupa Yakası Sarıyer Tarabya, bizim Madenler dediğimiz bölgede yabancı yolcusu tarafından katledilen Yaşar Yanıkyürek abi için bütün meslektaşları olarak, arkadaşları olarak buradayız. Cenazemizi yalnız bırakmadık. Bu bizim ilk cenazemiz değil, görünene göre son cenazemiz de olmayacak. İki üç ay önce İzmir’de Oğuz Erge kardeşimiz, yaklaşık 9-10 ay önce Yıldıztabya, Gaziosmanpaşa’da Samet Kubiloğlu kardeşimiz, ondan 1 sene öncesine kadar Aydın Altun abimiz, bu ne ilk ne de son. Biz bir an önce yetkililerden taksicilerin can ve mal güvenliği için ivedi bir şekilde çalışma yapmalarını arzu ediyoruz. Bugün Yaşar abi için buradayız, cenazemizi gasilhaneye teslim ettik. Yarın Feriköy Mezarlığında öğle namazına müteakip defnedip son görevimizi yerine getireceğiz ama bunun son olup olmadığını bilmiyoruz. Ne yazık ki evden helalleşerek çıkıyoruz. Bir an önce yetkililerden, kabinli araç ya da başka bir çözüm bekliyoruz. Buna yetkililer, İstanbul’da taksiyi yönlendiren UKOME kurulu karar verecek. Bizler dernekler olarak, daha önce büyükşehir belediyesine bunun müracaatını yaptık. Bu ilk değil son değil. Biz helalleşerek çalışmak istemiyoruz. Bizler huzur, güven içinde çalışmak istiyoruz. Bizler STK’lar olarak sizler için her şeyi yapıyoruz. Bu işin hızlanması için sizlerin de bir an önce müracaatta bulunmanız gerekmektedir. Lütfen bizim sesimizi artık duyun. Lütfen bizi ciddiye alın" ifadelerini kullandı. "Azrailimizi yanımızda taşıyoruz" Ölümlerin artık son bulması için yetkililerin önlem almasını isteyen ve evden helalleşerek çıkıyoruz diye belirten Deniz Dündar, "Bugün bu, yarın bir başkası, kimi taşıdığımızı bilmiyoruz. Azrailini yanında taşıyan bir meslek grubu haline geldik. Bütün yetkililere, özellikle taksici dostu cumhurbaşkanımıza sesleniyorum; Sayın Cumhurbaşkanım lütfen bu çığlığımızı, bu haykırışımızı duyun” şeklinde konuştu.
İstanbul İstanbul’da taksiciler öldürülen meslektaşları için eylem yaptılar İstanbul’da bir grup taksici bir araya gelerek, öldürülen taksici Yaşar Yanıkyürek için ve son zamanlarda taksicilere yönelik artan sözlü şiddet ve cinayetleri, kötü şartları protesto etmek için eylem yaptı. İstanbul Sarıyer’de 34 TFY 89 plakalı taksinin şoförü Yaşar Yanıkyürek, otomobilinde önce gasp edildikten sonra bıçaklanarak yol kenarına atılmıştı. Bu duruma tepki gösteren bir grup taksici bir araya gelerek, son zamanlarda taksicilere yönelik artan sözlü şiddet ve cinayetler, kötü şartları protesto etti. Göztepe Köprüsü önünde toplanan taksiciler, Beşiktaş Meydanı önüne kadar konvoy yaptı. Göztepe Köprüsü önünde basın açıklaması yapan taksiciler, ardından Beşiktaş Meydanı’na doğru yolu çıktı, oradan tekrar Göztepe Köprüsü’ne gelen taksiciler protestoyu sonlandırdı. Durumla ilgili konuşan taksici Osman Balıkçı, "Burada bugün toplandık, iyi bir şey için toplanmak isterdik ama maalesef ki kötü bir olay için toplandık. Sevdiğimiz bir taksici ağabeyimiz Yaşar ağabeyimiz bugün hakkın rahmetine kavuştu. Bir vatandaş Ataşehir’den binip Sarıyer tarafına gidiyor ve ağabeyimizi katlediyor. Bu üzücü haberi aldıktan sonra bütün taksi camiası olarak toplandık. Şimdi de güzergahımız olarak buradan çıkacağız, artık sesimizin duyulmasını istiyoruz. Biz senelerdir gece çalışıyoruz, burada arkamda duran bütün abilerim, arkadaşlarımız hepsi evlerine ekmek parası götürmek için gece sabaha kadar çalışıyorlar ve hiçbir güvencemiz yok, bugün de gördük ki bu kadar basit bir şekilde, üstelik gündüz vakti bir abimizi kaybettik. Yaşar abimiz hakkın rahmetine kavuştu ancak bu ne ilk ne de son olacak gibi duruyor, burada toplanmamızın amacı sadece insanlara zarar vermek ya da bir şeyleri engellemek değil, sadece sesimizi duyurmak için buradayız. Buradaki bütün arkadaşlar da bu saatten sonra sadece can güvenliklerini ve Yaşar abimiz gibi bir son olmaması için ellerinden geldiğince birbirlerini kolladıkça da bir şeylerin olmasını istiyorlar ama maalesef olmuyor. Buradan yetkililere sesleniyoruz, bugün bir abimizi daha kaybettik, Yaşar Yanıkyürek ağabeyimiz bıçaklanarak katledildi. Bunların yaşanmaması için yetkilileri de artık göreve bekliyoruz. Şu anda Göztepe köprüsü altından çıkacağız, Beşiktaş güzergahında kimseyi rahatsızlık vermeden sessiz bir protesto yapacağız, bu sessiz çığlığımızı lütfen duyun. Toplamda yaklaşık 600-700 araçlık bir grup olacak" ifadelerini kullandı.