SPOR - 21 Ocak 2020 Salı 12:11

İsmail Balaban: 'Sabırsızlığım yüzünden kaybediyorum'

A
A
A
İsmail Balaban: 'Sabırsızlığım yüzünden kaybediyorum'

Er meydanlarının 'sarı fırtınası' olarak bilinen Antalyalı Kırkpınar Başpehlivanı İsmail Balaban, 2019 yılında Kırkpınar'da sabırsızlığının kurbanı olduğunu belirterek, bu yıl rakiplerine göre daha sabırlı güreşeceğini ve altın kemeri kazanacağını söyledi.

659. Kırkpınar Yağlı Güreşleri hazırlıklarına geçtiğimiz kasım ayından itibaren başlayan 33 yaşındaki İsmail Balaban, hedefini kürsünün en üst basamağı olarak belirledi. 2019 yılında Kırkpınar dışındaki tüm organizasyonlarda başarılı bir dönem geçiren Balaban, haftanın 6 günü disiplinli bir şekilde çalışmalarını sürdürüyor. 2013 yılından beri baş kategorisinde çıktığı Kırkpınar'a çeyrek finalde veda etmesinin nedenlerini de inceleyen Balaban, bunun en büyük sebebini ise sabırsızlık ve acelecilik olarak belirledi. Sarı fırtına İsmail Balaban, antrenörleri eşliğinde bu dezavantajını ortadan kaldırmak için çaba sarf ediyor. Güç, kondisyon, hız ve teknik üzerine çalışmalarını sürdüren Balaban, altın kemeri kuşanma yolundaki en büyük rakiplerinin hemşehrileri Ali Gürbüz ve Orhan Okulu olduğunu kaydetti.

"Bir hatanızda her şey bitiyor"

Kamp yaptığı otelde açıklamalarda bulunan İsmail Balaban, yağlı güreşin bir ata sporu olduğunu ifade ederek, bu spora çok önem verdiklerini ve gelecek kuşaklara aktarmak için ellerinden geleni yaptıklarını söyledi. 2019 yılını değerlendiren Balaban, “Hedeflerimiz açısından çok da iyi geçmedi aslında. Hep Kırkpınar odaklı çalıştığımız için, istediğimiz sonucu alamadık. Güzel ve iyi hazırlanmıştık, çeyrek finale kadar iyi gelmiştik ama maalesef elendim. Yağlı güreşte ikinci bir şansınız yok, elendiğiniz zaman iş bitiyor. Saniyelik bir hatanızda maalesef mağlup oluyorsunuz" dedi.

"Dezavantajım sabırsızlığım"

En büyük dezavantajının sabırsızlık olduğunu kaydeden Balaban, bu dezavantajı nedeniyle maçlarda kaybettiğini belirtti.

Balaban, "Yenildiğim maçlar da hep bu sabırsızlığım yüzden. Sonuca gitmek için oyun arayan ben oluyorum. Bu hareketim geçen yıl yenilgiyle sonuçlandı. Tabii sadece Kırkpınar değil, Kırkpınar’dan sonra da güreşler var. Geçtiğimiz yıl yaklaşık 35 tane organizasyona katıldım. Kırkpınar dışında başarılıydım. Ama hedef Kırkpınar. İnsanların beklentisi bu. Geçtiğimiz yıl maalesef beklentileri karşılayamadık" diye konuştu.

"Haftanın 6 günü çalışıyorum"

Bu yıl hedefinin altın kemer olduğunu belirten Balaban, “Beni destekleyenler adına, tekrardan sahaya çıkarak o altın kemeri kuşanmak istiyorum. Bu hedefler doğrultusunda geçtiğimiz yılın kasım ayı itibariyle, sezon için antrenmanlar başladı. Haftanın 6 günü antrenmanlarımız disiplinli bir şekilde devam ediyor. Yenmekte var yenilmek de ama pes etmek yok. Hiçbir zaman pes etmedik, etmeyeceğiz.Hedefimiz tekrar altın kemeri kuşanmak. Bu hedefler doğrultusunda takım arkadaşlarımla, ekibimle, antrenörümle birlikte sıkı bir şekilde çalışmalara devam ediyoruz" dedi. Kendisine uzun yıllardır, ’sarı fırtına’ denildiğini söyleyen İsmail Balaban, “Biz de bu lakaba layık olmaya çalışıyoruz. Çabuk, atik ve hızlı olduğum için bana Sarı Fırtına lakabını koydular" ifadelerini kullandı.

"Sahaya kendi başarım için çıkmıyorum"

Sevenleri utandırmamak için sahaya çıktığını söyleyen Balaban, “Herkesin hedefi Edirne Kırkpınar güreşleri. Çünkü yağlı güreşin olimpiyatları orası. 2 günlük bir müsabaka. 1 yıl boyunca herkes orası için hazırlanıyor. En büyük organizasyonu olduğu için herkesin hedefi Edirne Kırkpınar. İnşallah bu yıl emeğimizin karşılığını alırız. İnşallah sevenlerimi utandırmam. İnsanların benden çok büyük beklentileri var. Artık sahaya kendim için ya da kendi başarım için çıkmıyorum. Arkamda benimle beraber üzülüp, benimle beraber sevinen insanlar var. Onları utandırmamak için sahaya çıkıyorum" şeklinde konuştu.

"Sabırsızlığımı yeneceğim"

Rakipleri Ali Gürbüz ve Orhan Okulu’nun, kendisinden daha sabırlı olduğuna dikkat çeken Balaban, “İnşallah ben de bu yıl sabırsızlığımı yeneceğim. Zaten buna yönelik çalışıyoruz. Daha dikkatli ve daha disiplinli çalışıyoruz. Bu kötü alışkanlığımı yenerek, sahaya bu şekilde çıkacağım. Rakibe göre güreşeceğim. Her zaman hedefimiz kürsünün en üst basamağıdır” dedi.

"Balaban'ın Kırkpınar karnesi"

Balaban, Kırkpınar Yağlı Güreşleri'nde, 2009 yılı Küçük Orta Büyük Boy kategorisinde birincilik, 2012 yılında Başaltı Boyu'nda ise üçüncülük elde etti. 2013 yılında 652. Kırkpınar Yağlı Güreşleri'nde İsmail Balaban, baş kategorisinde çıktığı er meydanında finalde Ali Gürbüz'e kaybetti. Ali Gürbüz'ün, ceza alması nedeniyle İsmail Balaban 2013 yılı başpehlivanı ilan edildi. Balaban, 2014 yılında ise ikincilik kürsüsüne çıktı. 2015'te üçüncülük elde eden, 2016 yılında üçüncü turda elenen Balaban, 2017'de yeniden birincilik kürsüsüne çıktı. Şampiyon güreşçi, 2018-2019 yılında ise er meydanına çeyrek finalde veda etti.

İsa Akar-Burak Yalman

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Toprak havuz balık yetiştiriciliğine GEKA’dan destek Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Kalkınma Ajansları Genel Müdürlüğü koordinasyonunda faaliyetlerini yürüten Güney Ege Kalkınma Ajansı (GEKA), Milas’ta toprak havuzlarda yetişen balığın depolanması ve paketlenmesi tesisinin fizibilite projesine destek verdi. GEKA’nın 2023 yılı Fizibilite Desteği Programı kapsamında desteklenen Milas İlçesi İç Su Ürünleri Yetiştirici Üreticileri Birliği’nin başvuru sahibi olduğu ‘Topraktan Fışkıran Balığın Depolanması ve Paketlenmesi Tesisinin Fizibilite Raporu’ projesinin sözleşmesi imzalandı. Böylece, toprak havuzlarda balık yetiştiriciliğinin Türkiye’deki tek örneği olan Muğla Milas’ta sektörün gelişimine yönelik önemli bir adım atılmış oldu. Milas ilçesi Su Ürünleri Üreticileri Birliği Başkanı Muhammed Toğuç sektöre ve projeye yönelik yaptığı açıklamada, “Tarıma uygun olmayan arazilere kazdırılan toprak havuzlarda iç pazarda yüksek talep gören çipura, levrek, granyöz, karides ve yengeç gibi türlerin üretimini yapıyoruz. Son yıllarda bölge ve ülke ekonomisine önemli katkılar sağlayan balık üretimine yönelik 86 adet toprak havuz işletmesi bulunuyor ve bu işletmelerde yılda 6 bin ton balık üretimi gerçekleştiriliyor. Ayrıca yaklaşık bin kişinin istihdam edildiği Milas Toprak Havuzları bölgesi, ülkede üretilen çipura ve levrek yavrularının yüzde 60’ından fazlasını üretmesiyle de öne çıkıyor. Milas ilçesi Su Ürünleri Üreticileri Birliği’mize ait arazide depolama ve paketleme tesisi kurmayı planlıyoruz. Bu tesisin hayata geçmesiyle önümüzdeki yıllarda üretimimizi yüzde 50 artırmayı ve böylece ihracat çalışmalarına da başlamayı hedefliyoruz” dedi. Planladıkları yatırımın uygunluğunu tespit edebilmek amacıyla öncelikle tesisin fizibilite raporunun hazırlanması gerektiğini söyleyen Toğuç, bu sebeple GEKA’nın Fizibilite Desteği Programı’na proje başvurusu yaptıklarını ve destek almaya hak kazandıklarını söyledi. Proje ile bahsi geçen tesisin kurulumunun fizibil olup olmadığı belirleneceğini söyleyen Toğuç, proje kapsamında yapılacak çalışmalarla bölgenin su kaynakları, çevresel şartlar, toprak yapısı ve üretimin sürdürülebilirliği vb. açılardan uygunluğu tespit edilecek ve tesisin kurulum maliyetleri belirlenecektir” dedi. Son olarak proje fikrinin oluşmasından geliştirilmesine kadar birçok süreçte desteklerini sunan Güney Ege Kalkınma Ajansı’na teşekkür etti. GEKA Genel Sekreteri Özgür Akdoğan, “2023 yılı Fizibilite Desteği Programımız kapsamında üç projemiz destek almaya hak kazandı. Bu projelerimiz Güney Ege Bölgesi’nin kalkınmasına, ekonomisinin ve sosyal yapısının güçlendirilmesine katkı sağlayacaktır. Projelerin olumlu sonuçlanmasıyla hayata geçecek yatırımlarla bölgede tarım ve sanayi sektörlerinin rekabet gücü artacak, çevresel sürdürülebilirlik sağlanacak, lojistik kapasitesi ve ulaşım altyapısı geliştirilecektir. Uzun yıllardır yürüttüğümüz Fizibilite Desteğini önümüzdeki günlerde 2024 yılı için de ilan edeceğiz” dedi.
Afyon Aile ve Gençlik Fonu’na 6 binden fazla başvuru yapıldı Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Aile ve Gençlik Fonu’na bugün itibarıyla 6 bin 299 çiftin başvurduğunu belirterek, “Değerlendirmesi yapılan ve olumlu sonuçlanan çiftleri bu hafta evlilik öncesi eğitimlere aldık” dedi. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Afyonkarahisar’ın Dinar ve Sandıklı ilçelerini ziyaret etti. Vatandaşlarla bir araya gelen, esnafı ziyaret eden Göktaş’a halk yoğun ilgi gösterdi. Sandıklı ilçesinde seraları da ziyaret ederek, buralarda çalışan kadınlarla bir araya gelen Bakan Göktaş, ziyaretinin ardından gazetecilerin sorularını cevapladı. Bakan Göktaş, Aile ve Gençlik Fonu başvurularına ilişkin soru üzerine, “Bugün itibarıyla 6 bin 299 çiftimiz fondan yararlanabilmek için başvuruda bulundu” dedi. Başvuruların titizlikle değerlendirildiğini aktaran Göktaş, “Şu ana kadar en çok başvuruyu Hatay’dan aldık. Değerlendirmesi yapılan ve olumlu sonuçlanan çiftleri bu hafta evlilik öncesi eğitimlere aldık. Resmi nikahın ardından da krediler hesaplarına yatmaya başlayacak” diye konuştu. Projenin öncelikli olarak deprem bölgesinde pilot olarak uygulanmaya başladığını hatırlatan Göktaş, “Depremden etkilenen gençlerimize öncelik veriyoruz. Pilot bölge Adıyaman, Gaziantep’in İslahiye ve Nurdağı ilçeleri ile Hatay, Kahramanmaraş ve Malatya olarak belirlenmişti. Fonu deprem bölgesinin ardından Türkiye geneline yaygınlaştırmayı hedefliyoruz. Ülkemizin gençleri her şeyin en iyisini hak ediyor” ifadelerini kullandı. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına 8 bin personel alımıyla ilgili takvime yönelik soru üzerine Bakan Göktaş, şunları kaydetti: “Başvuru süreci tamamlandı. Bakanlık tarihimizdeki tek seferde en büyük personel alımını yapıyoruz. Nisan ayı içerisinde atamaları gerçekleştireceğiz. Değişen ihtiyaçlara göre hizmetlerimizin niteliği ve kalitesi her geçen gün artıyor. Yeni mesai arkadaşlarımızla milletimize en iyi hizmeti sunmak için çalışmaya devam edeceğiz.”
Trabzon Avrasya Üniversitesi’nin Mock-Up Sınıfında eğitim başladı Avrasya Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Sivil Havacılık ve Kabin Hizmetleri Programı Mock-Up sınıfında eğitim başladı. Düzenlenen açılış programına Avrasya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Füsun Terzioğlu, akademisyenler ve öğrencilerin yanı sıra Pelitli Ahmet Can Bali Anadolu Lisesi Müdürü Ahmet Mezereli, Maçka Kayalar Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdürü Ayhan Demirbaş Trabzon Sınav Koleji Kurucu Müdürü Mehmet Şal, Yönetim Kurulu Üyesi Rafet Kazaz ve Kurs Merkezi Müdürü Halil Uzun katıldı. Sivil Havacılık ve Kabin Hizmetleri Programı 1. Sınıf öğrencisi Berkay İleli, yaptığı açıklamada “Buraya gelirken acaba bir Mock-Up sınıfı var mıdır diye düşünüyordum. Geldiğimde bu alanın hazırladığını gördüm ve kısa bir zamanda açılışını yapıyoruz. Buraya her girdiğimde kendimi bir öğrenci gibi değil havacılık sektöründe aktif görev alan bir kişi gibi hissediyorum. Hayallerim beni buraya getirdi, inşallah alanımdan başarıyla mezun olacağım ve en kısa sürede havacılık sektöründe görevime başlayacağım. Emeği geçen ve özellikle bu uygulama alanının çok kısa sürede hazırlanmasını sağlayan başta üniversitemizin kurucusu, Mütevelli Heyet Başkanımız Sayın Ömer Yıldız’a ve tüm yöneticilerimize teşekkür ediyoruz” dedi. Avrasya Üniversitesi Mock-Up sınıfında öğrenciler, acil durum, emniyet, tıbbi konular, tehlikeli maddeler, yolcu hizmeti, anons, ikram ve servis gibi eğitimleri uygulamalı olarak alabilecek.
Karabük Çetinkaya: “Bizler imkansızlığı başaran bir ataların evlatlarıyız” AK Parti Karabük Belediye Başkan Adayı Özkan Çetinkaya 1 Nisan itibariyle Karabük’ü daha çağdaş, daha modern, daha yaşanabilir bir hale inşallah hep beraber kavuşturacağız belirtti. Seçim öncesinde çalışmalarına aralıksız devam eden Özkan Çetinkaya, Memur-Sen Karabük Şubesi tarafından düzenlenen iftar programına katıldı. Burada konuşan Çetinkaya, her gün toplumun her kesimiyle bir araya gelip iftar sevincini paylaştıklarını anımsattı. Karabük’ün 2024 ve çağın gereksinimlerini karşılamayan bir yerel vizyonla karşı karşıya olduğunu anlatan Çetinkaya, “ Görüyoruz ki git gide kan kaybeden bir Karabük, popülasyon olarak, sosyal hayat, kültürel hayat ve şehircilik anlamında maalesef her geçen gün de kan kaybetmeye devam ediyor. Bu noktaya bizler AK Parti Karabük belediye başkan adayı olarak, proje ekibimiz, milletvekillerimiz birçok istişare heyetimizle kan kaybını nasıl çözeriz? Nasıl durdururuz? Bunun dertlisi olduk ve birçok projeyi hayata geçirmek üzere paylaştık. Gar Park ve Nehir Park projelerimizi hizmete alarak şehrin önünü açıp, ardından arzu ediyoruz ki en az 2-3 bin tane konutu 5 yıllık dönemde asgari düzeyde Karabük’e kazandıralım. Görüyoruz ki hamdolsun iki aylık çalışmalarımızla sahada bu projelerimiz toplumun yaralarına merhem olmuş ve bir karşılık bulmuş. İnşallah da bunu 1 Nisan itibariyle hepsini bir bir hayata kazandıracağız. Karabük’ü daha çağdaş, daha modern, daha yaşanabilir hale inşallah hep beraber kavuşturacağız diyoruz. Biz tabii bu projeleri anlatırken hayata geçireceğimizden bahsederken, birileri ne diyor Karabük’te, yapılamaz, imkansız diyor. Her zamanki gibi öğretilmiş çaresizliği maalesef Karabük’ümüze sürekli empoze ediyor. Biz bunu kabul etmiyoruz. Bizler 1994 senesinde İstanbul’da 39 yaşında büyükşehir belediye başkan adayı olan Recep Tayyip Erdoğan’ın neferleriyiz. 39 yaşındaki Recep Tayyip Erdoğan o İstanbul’u ihya etti. Bizler imkansızlıkları başaran bir hükümetin mensubuyuz. Bizler imkansızlığı başaran bir ataların evlatlarıyız. O yüzden bizim için imkansız diye bir şey yoktur. İnşallah çok çalışarak, Gar sahasını, Nehir Parkı, konutları ve vaat ettiğimiz bir çok projenin inşallah hepsini sizlerin hizmetine sunacağız. Bu noktada ben son üç gün kalmışken çeşme, her şey her şeyin istiyorum. İnşallah daha müreffeh, daha çağdaş, daha modern bir Karabük’ü hep beraber tesis edelim” dedi.