GÜNDEM - 16 Mayıs 2019 Perşembe 11:11

İstanbul Havalimanı'nda apron güvenliği özel köpeklere emanet

A
A
A
İstanbul Havalimanı'nda apron güvenliği özel köpeklere emanet

İstanbul Havalimanında uyuşturucu ve bomba tespiti konusunda eğitimli K9 köpekleri için dünyanın en büyük köpek terminali hizmete alındı. Kargo ve apron güvenliğinde kilit rol oynayan toplam 70 köpeğin barınma ve eğitimi de bu terminalde sağlanıyor.

İstanbul Havalimanı'nda ilk etabının tam kapasiteyle devreye girmesiyle birlikte yolcu güvenliğinin yanı sıra kargolardaki güvenlik de önemli bir yer tutuyor. Açılışıyla birlikte bir çok ilke imza atan İstanbul Havalimanında yeni bir uygulamayı hayata geçirildi. Bu kapsamda Havalimanlarında güvenlik hizmeti veren Gözen Güvenlik şirketi, İstanbul Havalimanında çoğunluğu K9’lardan oluşan köpekler için terminal binası yaptı. 

Köpek terminalinde 

Başta bomba ve uyuşturucu tespiti konusunda eğitilen toplam 70 köpek, apronda görev alarak kargoların güvenliği noktasında kilit rol oynuyor. Her gün geçen çok sayıda kargoyu tek tek arayan köpekler, uluslararası sertifikaya sahip olup, güvenlik işlemlerinin çok hızlı ve doğru yapılmasına katkı sağlıyor. Öte yandan yapılan yeni terminal binasında köpeklerin bakım ve barınmasının yanı sıra çeşitli eğitimlerini de bu merkezde veriliyor. 

Sadece köpekler değil idarecilerde eğitiliyor 

İstanbul Havalimanında bulunan Gözen K9 köpek terminalinde köpeklerin yanı sıra onlarla beraber hizmet veren idarecileri de eğitiliyor. K9 köpeklerinin 14 haftalık bir eğitimin sonunda çalışabilir duruma geldiğini söyleyen K9 Baş Eğitmeni Dursun Kaya, “Köpeklerimizin almış oldukları eğitim süresi almış oldukları eğitim branşlarına göre değişkenlik gösteriyor. Bizim yoğunluklu olarak patlayıcı madde tespit köpeklerine eğitim verdiğimiz için, 14 haftalık bir eğitimin sonucunda çalışabilir duruma geliyorlar. Bu 14 hafta sonunda patlayıcı maddeyi bulup, tespit edip, tepki şekli ile bize bildirmekteler. Pasif alarm tepkileri ile bize tepki vermekteler. Pasif alarm tepkileri ayakta donarak kalma, oturarak bekleme ya da yatarak bekleme şekilleri olarak üçe ayrılıyor. 14 haftalık süreç içerisinde ilk 8 haftada ilk kendimiz eğitmen arkadaşlar vasıtasıyla eğitim veriyoruz. Geri kalan 6 haftalık bölümde de idareci arkadaşlarla birlikte eğitimlere devam ediyoruz. İdareci arkadaşlarımız bu kursun sonunda köpeklerini idare etme, madde bulduğunda algılama, sağlık sorunlarını algılama, ödüllendirme ve benzeri yeteneklere kavuşturuluyorlar” dedi. 

Köpeklerin her türlü konforu düşünüldü 

Türkiye’de yedi farklı Havalimanı’nda köpekleriyle hava kargo tarama hizmeti verdiklerini söyleyen Gözen Güvenlik K9 Operasyon Müdürü Onur Zeyrek ise, ”Daha önce Atatürk Havalimanı’nda 40 köpeklik bir barınağımız mevcuttu. Şimdi İstanbul Yeni Havalimanı’nda ise eş zamanlı 70 köpek barındırabildiğimiz bir barınağımız mevcut. Bu barınakta arkada görebileceğiniz şekilde toplam 24 adette bizim koşu yolumuz bulunuyor. Bu koşu yoluna köpeklerimizi günde 3 defa hava almaları için çıkartıyoruz. Köpek refahı bizim için oldukça önemli. Köpek koşu yollarımızda bunun ana unsurlarından bir tanesi. Aynı zamanda haftada bir kez şirket veterinerimiz buraya geliyor. Burada köpeklerimizin genel muayenesini yaparak, uygulanması gereken tedaviler var ise bunları uyguluyor. Biz köpeklerimizin refah standartını kurgularken mevzuatın üzerinde yaptık” diye konuştu. 

Eğitmenler, K9 köpeklerinin her türlü sorununu bilmek zorunda 

Gözen Güvenlik olarak iki branşta köpek eğittiklerini söyleyen Onur Zeyrek , ”Toplamda iki ana ayrı branşta bizim köpeklerimiz var. Köpeklerimizin büyük çoğunluğu patlayıcı tespit köpeklerinden oluşmakta. Buna ilave olarak ta narkotik tespit köpeğimiz de var. Şu anda İstanbul Havalimanı’nda 22 ekibimizle biz hizmet veriyoruz. 20 köpeğimizde Atatürk Havalimanı’nda bulunuyor. Mevzuat gereği sadece köpeklerin patlayıcı madde kokularını tespit edip edemediği değil, aynı zamanda idareciyle uyumları, idarecinin yönlendirmelerine ne kadar yanıt verdiği’de değerlendiriliyor. Dolayısı ile hem köpek hem idareci hem de tim olarak sertifikasyon testinden geçmekle yükümlüler” şeklinde konuştu. 

Dünyanın en büyük havalimanı K9 eğitimi terminali 

Dünyada hiçbir havalimanı’nda bu kadar büyük bir K9 Eğitim terminalinin olmadığını söyleyen Onur Zeyrek,” İstanbul Havalimanı’ndaki köpek barınağımız toplamda 70 köpek barındırma kapasitesine sahip ve Türkiye’de ki tüm havalimanıları içinde burası en büyük köpek barınağı olarak inşa edildi. Bu büyük barınak kapasitenin çok olması nedeniyle köpek refahına da çok önem verdik” dedi. 

Kafeslerde köpekler için 24 saat sıcak su yatak ve kurutma odası bulunuyor 

Gözen Güvenlik yetkililerinin İstanbul Havalimanı’nda yaptığı K9 Terminal binasında köpeklerin her türlü ihtiyacı düşünüldü. Köpeklerin hava alması dolaşması en ince ayrıntısına kadar düşünülürken, Köpeklerin hasta olmaması için kafesler özel paslanmaz çelikten yapıldı. Köpekler özel şampuan ve sabunlarla yıkanırken, yıkanan köpekler için özel kurutma makinesi bile var. Köpeklerin haftada bir veteriner tarafından kontrol edildiğini söyleyen Onur Zeyrek, “Tüm köpeklerimizin barınabileceği içerisinde yatağının ve sürekli olarak suyunun bulunduğu kafesler mevcut. Diğer taraftan toplamda 24 tane köpeklerimizin hava alması koşması ve diğer köpeklerimizle sosyalleşeceği koşu yolu mevcuttur. Burası bizim köpek yıkama odamız. Köpeklerimizi mevsime göre ve veteriner hekim tavsiyesi üzerine düzenli olarak yıkıyoruz. Köpeklerimiz bu merdivenden çıktıktan sonra idareci tarafından burada yıkanıyor. Burada 24 saat sıcak su bulunuyor. Köpeklerin yıkanması bittikten sonra kuruma alanına alıyoruz. Banyo yaptırdığımız köpekleri kurutma makinesinin içine alıyoruz ve kurutuyoruz. Köpeklerimizle hava kargo aramasına ilaveten aynı zamanda araç arama konusunda da eğitim vermekteyiz” değerlendirmesinde bulundu. 

“Köpeğimi çok seviyorum, beni görünce mutlu oluyor” 

Köpekleri çok sevdiğini söyleyen Eğitmen Gözde Pekdemir, “Daha öncede köpeklerle geçmişim vardı. Köpekleri de seviyordum. Gözen Güvenlikte işe başladıktan sonra K9 idarecisini görünce ben de olmak istedim. 10 ay boyunca orada çalıştım. Daha sonra Gözen K9’a başvuru yapmak istedim. Mülakatlara katıldım sınavlara girdim ve kazandım. Köpeğimi çok seviyorum. Beni görünce mutlu oluyor” ifadelerini kullandı. 

Köpekler emekli olunca inzivaya çekiliyor 

Gözen Güvenlik K9 Timinde görev yapan bomba ve uyuşturucu uzmanı köpekler, yaklaşık 12 ile 14 yıl hizmet verebiliyor. Koklama yetilerini kaybeden bomba uzmanı köpekler daha sonra Silivri de ki özel merkezi götürülerek burada emeklilik hayatı sürüyorlar. Ölene kadar burada tüm ihtiyaçları karşılanan K9 köpekleri ölünce eğitim merkezinde bulunan köpek mezarlığına gömülüyorlar. 

Eğitimli bir köpek 8 veya 10 bin Euro’ya satılıyor 

Eğittiği bomba ve uyuşturucu uzmanı köpekleri Türkiye’de bir çok sektörde kullanan Gözen Güvenlik, eğittiği köpekleri yurt içi ve yurt dışına satarak hatırı sayılır bir para da kazanıyor. Gözen güvenlik K9 eğitim birimi eğittiği köpekleri yurt içi ve ya yurt dışına 8 ile 10 bin Euro karşılığında satılıyor.  

Tuncer Cengiz
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Gaziantep’te esrarengiz patlama sesi korku ve paniğe neden oldu Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde şiddetli bir patlama sesi duyuldu. Bölgede yaşayan vatandaşları tedirgin eden patlama sesi ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatılırken boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durulduğu öğrenildi. Olay, Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde meydana geldi. İddiaya göre, özellikle bölgedeki kırsal Gökçeli Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar bir anda çok yüksek bir patlama sesi duydu. Duydukları sesle korku ve panik yaşayan vatandaşlar 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda bulundu. İhbar üzerine sesin duyulduğu bölgelere jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ölen ya da yaralanan kimsenin olmadığı olay sonrası patlama sesinin kaynağı ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatıldı. Olayla ilgili çalışma yapan ekiplerin boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durduğu öğrenildi. Korku ve panik yaşayan vatandaşlar o anları anlattı Yaşadıkları korku ve paniği anlatan Çapan Köse ve Adil Yılmaz isimli vatandaşlar, önce kısa süreli keskin bir ışık gördüklerini sonrasında ise şiddetli bir patlama sesiyle irkildiklerini söyledi. Vatandaşlar, Suriye’ye yakın olduklarını ve oradan bir şey düşme ihtimalinin akıllarına geldiğini de ifade etti. Konu ile ilgili geniş çaplı soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.
Bayburt Bayburt’ta 4 kişinin yaralandığı trafik kazası güvenlik kamerasına yansıdı Bayburt’ta iki otomobilin çarpıştığı ve 4 kişinin yaralandığı trafik kazası, güvenlik kamerasına yansıdı. Kaza, Bayburt merkez Tuzcuzade Mahallesi, Sıla Kent Konutları önünde meydana geldi. Kazada ikisi sürücü olmak üzere toplam 4 kişi yaralandı. Camları, aynaları paramparça olan, kaput kısmı tamamen hurdaya dönen iki aracın karıştığı kaza ise etrafta bulunan iş yeri güvenlik kameralarına yansıdı. Bayburt merkez Köprülü Kavşak yönüne seyir halinde bulunan 69 AG 003 plakalı otomobil, şehir merkezi istikametine gelen 69 AS 030 plakalı otomobile dönüş yaptığı esnada çarptı. Çarpmanın etkisiyle yoldan çıkan otomobil etrafta marketin, evlerin bulunduğu yola devrildi. 69 AS 030 plakalı otomobil içerisinde bulunan 1’i sürücü 3 kişi, 69 AG 003 plakalı otomobildeki sürücü yaralandı. Market çalışanlarının ve etraftan geçen vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Devrilen otomobilde sıkışan bir kişi ve diğer 2 yaralı araçtan çıkarıldı, sağlık ekiplerince yaralılara ilk müdahaleleri olay yerinde yapıldı. Yaralılar ambulanslarla Bayburt Devlet Hastanesine tedavileri yapılmak üzere götürüldü. Hurdaya dönen otomobil, olay yerine çağrılan çekici yardımıyla yoldan kaldırıldı. İş yeri güvenlik kameraları tarafından saniye saniye kaydedilen görüntülerde, anayoldan gelen 69 AG 003 plakalı kırmızı aracın, hatalı dönüş yapan 69 AS 030 plakalı araca sert bir şekilde çarptığı görüldü.
Erzincan Erzincan’da tarım bölümü öğrencileri hem öğreniyor, hem üretiyor Erzincan’da meslek lisesi öğrencileri okulun bahçesindeki serada fide yetiştiriciliği yaparak hem öğreniyor hem de ekonomiye katkı sunuyor. Tarım bölümü öğrencileri, serada teorik eğitimlerini uygulama fırsatı buluyor. Erzincan İl Millî Eğitim Müdürlüğü’nün destekleri ile kurulan seralarda sebze fidesi üretim faaliyeti 2020 yılında başlayarak Tarım Alanı öğretmen ve öğrencileri tarafından kurulduğu yıl 30 bin sebze fidesi üretimi gerçekleştirildi. 2021 yılında Covid-19 nedeniyle uzaktan eğitim yapıldığı için, sebze ve aromatik bitki fidesi üretim faaliyetleri öğrencilerin okulda olmaması nedeniyle Tarım Alanı öğretmenleri tarafından yapıldı. Okul serasının üretim kapasitesi, pandemi olmasına rağmen, 2021 yılında iki katına çıkarılarak 60 bin adet fideye ulaştı. 2022 yılında ise mevcut serada tam kapasiteye ulaşılarak 90 bin sebze ve aromatik bitki fidesi üretildi. 2023 yılında da serada 95 bin fide üretimi yapıldı. Bu sene ise 110 bin fide üretimi yapıldı. Serada, domates, biber, hıyar, kabak, kavun, karpuz, lahana, patlıcan ve 3 cins aromatik bitki olarak reyhan, kekik, fesleğen üretimi olmak üzere toplamda 35 farklı tür fide üretimi yapılıyor. Üretimde yerelde halkın lezzet olarak en çok tercih ettiği ata tohumları kullanılmaya özen gösterilirken, ticari anlamda üretim yapmak isteyenler için yüksek verimli hibrit türlerin de üretimi gerçekleştiriliyor. Kullanılan tohumların genelde ata tohumu olması, üretilen fidelerin piyasa fiyatlarına nispeten en az yüzde 30 daha ucuz olması, hastalıklara dayanıklı olmaları, çeşitlerin doğru olarak verilmesi, ticari olarak üretim yapan üreticiler için ise yüksek verimli hibrit türlerin de olması gibi nedenlerden dolayı vatandaşlardan oldukça rağbet görüyor. Erzincan Gül Celal Toraman Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi 11. sınıf öğrencisi Tuba Bakartepe, “Biz derste gördüğümüz teorik işlemleri serada uygulayabiliyoruz. Serada fidelerimizi yetiştiriyoruz. İlaçlaması, gübrelemesi, sulaması hep bizim elimizden geçiyor. Organik gübreyle kendimizin yetiştirdiği fideleri halkımıza sunuyoruz.” dedi. Erzincan Gül Celal Toraman Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdür Başyardımcısı Abdullah Çiftçi’de, “Okulumuzun üretim üssü olan seramızdayız. Bu serada öğretmen ve öğrencilerimizle 100 binin üzerinde fide üretilmiş durumda. Kullanılan tohumların genelinin ata tohumu olması, üretilen fidelerin piyasa fiyatlarına nispeten en az yüzde 20 daha ucuz olması, hastalıklara dayanıklı olmaları, çeşitlerin doğru olarak verilmesi, ticari olarak üretim yapan üreticilerimiz için ise yüksek verimli hibrit türlerin de olması gibi nedenlerden dolayı halkımızın talebi fazla olmaktadır. Ayrıca üretilen fideler sosyal projeler dahilinde ihtiyaçlı ailelere ücretsiz olarak verilerek, öğrencilerimiz nezaretinde söz konusu ailelerin üretim faaliyeti yapmaları ve ailelerin geçimlerine katkı sağlamaları hedeflenmektedir." dedi.