SAĞLIK - 21 Eylül 2021 Salı 16:17

İstanbul'da aşılama oranı yüzde 83,4'e ulaştı

A
A
A
İstanbul'da aşılama oranı yüzde 83,4'e ulaştı

İstanbul Valisi Yerlikaya ve YÖK Başkanı Özvar üniversitelerde alınan tedbirleri açıkladı. Toplantıda konuşan Vali Yerlikaya bugün itibariyle İstanbul'da aşılama oranının yüzde 83,4'e ulaştığını söyledi.

İstanbul Valiliği'nde “2021-2022 Eğitim-Öğretim Yılı Salgınla Mücadelede Tedbir ve Uygulamalar Değerlendirme Toplantısı” gerçekleştirildi. Toplantıya İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, İstanbul’daki üniversitelerin rektörleri ve ilgili kurum temsilcileri katıldı.

Toplantıda konuşan İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, yüz yüze eğitim sürecinin kararlı adımlarla ilerlediğini vurgulayarak, "Şimdi sırada üniversitelerimiz var. Eğer yarınlarımızı bilimin ışığında inşa etmek istiyorsak ki buna şüphe yok, eğitim altyapımızı harcımız temelimiz sağlam olmalı. Bunun için de ne yüz yüze eğitimden, ne bilim üretmekten vazgeçemeyiz. Eğitimde teknolojik olanaklardan, hibrit eğitim modellerinden sonuna kadar yararlanıyoruz ancak bilim insanlarımızın da üzerinde durduğu gibi yüz yüze eğitim sadece mekansal bir mesele değil.

Üniversiteler, ortak çalışma kültürünün geliştiği kültür sanat spor aktivitelerini yapıldığı mekanlar. Ama bu eğitim modellerinin önünde bir buçuk yıldır önemli bir engel duruyor Covid 19. 11 Mart 2020 tarihinde ilk vaka ülkemizde görülüp Covid 19 hayatımıza girdiği andan itibaren daha önce tecrübe etmediğimiz bir süreci yaşamaya başladık ve devam ediyoruz.

Ancak geçen yıla göre elimizde çok güzlü bir imkan var, aşı. Bir taraftan aşılama seferberliği ile korona virüse karşı mücadele ediyoruz, diğer taraftan virüs de boş durmuyor. Geçen hafta biontech kurucuları korona virüsün uğradığı mutasyonların henüz emekleme aşamasında olduğunu, şu anda mutasyonun ilk jenerasyonu ile karşı karşıya olduğumuzu söyledi. Bill Gates de dünyanın bir sonraki pandemiye hazır hale gelmesi için yüz günde aşı üretme, yüz günde de onu milyarlarca insana sunabilme kapasitesine ulaşması gerektiğini vurguladı. Zor bir savaş ile karşı karşıyayız" ifadelerini kullandı.

İstanbul'daki aşılama oranlarını da açıklayan Vali Yerlikaya, "27 Ağustos'ta İstanbul'umuz aşılamada yüzde 75'e ulaştı. Kendisine yakışan mavi renge kavuştu. Bugün itibariyle aşılama oranımız yüzde 83,4. 15 - 18 yaş arası birinci doz aşılama oranımız ise kısa sürede yüzde 49.5'e ulaştı. Yani her iki gencimizden birisi aşısını yaptırdı. Dün öğretmenlerimizin aşılama oranları açıklandı. Öğretmenlerimizin birinci doz aşı oranı yüzde 92, ikinci doz aşı olan ve antikor kazanan öğretmen oranı yüzde 85" diye konuştu.

İstanbul'un bir öğrenci şehri olduğuna dikkat çeken Vali Yerlikaya, "İstanbul'umuzda 14 devlet, 44 vakıf üniversitemiz, 3 meslek yüksek okulumuz var. Geçtiğimiz yıl üniversite öğrenci sayımız 1 milyon 198 bin 318 idi. Bu rakamlar arttı. Uluslararası öğrenci sayımı 56 bin 102. Üniversite öğretim üyesi sayımız ise 36 bin 905. Bizler bilim insanlarımıza güveniyor ve gençliğimize inanıyoruz. Covid 19 engelini elbirliği ile aşacağımıza da hiç şüphe duymuyoruz" şeklinde konuştu.

YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar ise üniversitelerde yüz yüze eğitimin başlayacağının altını çizerek, "Yüz yüze eğitim yüksek öğretim kurumları olarak önceliğimiz. Öğrencilerimiz sınıflarda eğitim başlayacaktır. Çevrimiçi uygulamaları da etkin şekilde kullanacağız. Öğrencilerimiz 3 yarı yıl sonunda yüz yüze eğitim usulünün yanı sıra diğer eğitim yöntemleri ile de eğitimlerine devama edecektir YÖK ve üniversitelerimiz öğretimin kesintiye uğramadan sürdürülmesi için bütün imkanları seferber etmiş bulunmaktadır. Derslikler, kantinler, kütüphaneler, diğer toplanma alanları elden geçirilerek öğretime hazır hale getirilmiştir. Üniversite yönetimlerimiz öğrenci sayısı ve alp yapılarına göre risk değerlendirmelerini yapmış bulunmaktadır. Küresel salgın son bulmuş değildir.

Yeni tip Covid 19 salgını ile mücadele kapsamında yüz yüze öğretimin başladığı yarı yılda üniversite yerleşkelerinde uygulanacak önlemler ile ilgili YÖK olarak iki ayrı rehber çalışması yaptık. Bu rehberleri üniversitelerimiz ile istişare ederek, bilim kurulu üyelerinden destek olarak hazırladık. Geçtiğimiz dönmede uygulama esnasında ortaya çıkan sorunlar göz önünde bulundurularak rehberlerde güncelleme yapmış olduk. YÖK çerçeve kararlarını içeren bu rehberler üniversite yönetimlerine yol gösterici mahiyette olduğunun altını çizmek isterim. Şu an içinden geçtiğimiz salgında yüksek öğretimde yüz yüze derslere başlıyoruz" açıklamalarında bulundu.

Özvar üniversitelerde aşılama oranlarına dikkat çekerek, "Yüksek öğretim sistemi içerisinde öğretim elemanlarımızın yüzde 88.56'sı bugün itibariyle ikinci aşılarını olmuş vaziyettedir. Bundan dolayı başta Yüksek öğretim kurumlarımız idarecileri ve aşı olmak konusunda kararlılık gösteren bütün öğretim elemanlarını bu vesile ile tebrik etmek isterim. İnşallah eğitim öğretim dönemi başlamadan önce bu oranı yüzde yüze çıkarmak istiyoruz. Bu rakamlar bize yeni akademik yıl dolayısıyla yüz yüze eğitim konusundaki kararlılığımızın bir göstergesi. İnşallah öğrencilerimiz de öğretim elemanları gibi aşılarını tamamlamak suretiyle yüz yüze eğitim için gerekli olana bu şartı yerine getirmiş olacaktır" dedi.

Üniversitelerde alınan tedbirleri de sıralayan Özvar, "Dersliklerin mümkün mertebe havalandırılması, ortak kullanım alanlarının temizlenmesi, sosyal aktivitelerin mümkün olduğunca açık havada sürdürülmesi, sınıflarda kapasitesi planlaması yapılması, ders saatlerinin sınırı tutulması gibi önlemler alındı.

Dersliklerde öğrencilerimi mümkün mertebe mesafeye dikkat ederek oturması, maskesini çıkarmaması önemli kurallardan biridir. Özellikle koro çalışmaları gibi yüksek sesle yapılan aktivitelerin daha fazla damlacık oluşturarak riski attırdığı bilinmektedir. Bu tür grup çalışmaları mümkün olan en az sarıda birey ile gerçekleştirilmelidir. Öğrencilerin sürekli aynı yerde oturması, herhangi bir öğrencinin pozitif çıkması durumunda temaslı takibinde önemli hususlardan biridir.

Bir öğrencimiz PCR testinin pozitif çıkması durumunda temaslı ve yakın temaslı takibi ile yönlendirmeler üniversitelerimiz tarafından yapılacaktır. YÖK koordinasyonunda üniversitelerimiz Sağlık Bakanlığı ile protokol yapmıştır. Bu protokol sayesinde üniversite dijital verilerine Covid 19'u kampüs ölçeğinde takip imkanına sahip olmuştur" şeklinde konuştu.

 

 

 

 

 

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Bakan Göktaş: "1 Nisan sabahı inşallah Bursa, gerçek belediyecilikle yola devam diyecek" Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından kazandırılan Yunuseli Aile Destek Merkezi ve Ana Kucağı Kreşi açılışına katılan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Bursa’nın 1 Nisan sabahı Cumhur İttifakı Belediye Başkan Adayı Alinur Aktaş ile gerçek belediyecilikle yola devam edeceğini söyledi. Projesi Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından hazırlanan binanın taban alanı 940 metrekare olup iki katlı olarak toplam bin 653 metrekare alana sahip ‘Yunuseli Aile Destek Merkezi ve Ana Kucağı Kreşi’ açılışı Bakan Göktaş’ın katılımıyla yapıldı. Giriş katı ana kucağı, 1. katı ise Aile Destek Merkezi ve BUSMEK olarak hizmet verecek şekilde projelendirilen binanın giriş katında ana kucağı bölümünde 6 adet sınıf, idari birimler, mutfak, 400 metrekare açık çocuk oyun alanı bulunmaktadır. 1. katta 6 adet kurs ve atölye amaçlı çalışma sınıfı, 1 diyetisyen ve 1 psikolog odası ile idari ofis yer almaktadır. Açılışta konuşan Bakan Mahinur Özdemir Göktaş, “Bugün Bakanlık olarak, bütün çalışmalarımızı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ortaya koyduğu Türkiye Yüzyılı vizyonu doğrultusunda sürdürüyoruz. ‘Güçlü Kadın, Güçlü Aile ve Güçlü Türkiye’ ilkesiyle aile yapısını güçlendirmeye büyük önem veriyoruz. Yürüttüğümüz her çalışmada ülkemizin en güçlü kalesi olan aileyi her türlü tehlikeye karşı korumak öncelikli hedefimizdir. Aile ve toplum refahı için atılan her adım inanıyorum ki, daha sağlıklı ve mutlu bir geleceğe önemli katkılar sağlayacaktır. Bu anlamda, 85 milyon vatandaşımıza götürdüğümüz her hizmette yerel yönetimlerimizi en kıymetli yol arkadaşlarımız olarak görüyoruz” diye konuştu. "Bu yatırımlar 22 yıldır AK Parti belediyeciliğinin somut göstergesi" Türkiye geneline yaygınlaştırılacak 0-3 yaş arası çocuklar için Mahalle Odaklı Kreş Modelini çok önemsediklerini belirten Bakan Göktaş, “Bu modelle, kadınların ev ve iş hayatı arasında bir tercih yapmak zorunda kalmalarının önüne geçmeyi hedefliyoruz. Bugün açılışını gerçekleştirdiğimiz aile destek merkezi ve kreşimizi ise bu hedefimiz doğrultusunda atılan güzel bir adım olarak görüyoruz. Bu anlamda böylesi kıymetli bir kuruluşun hayat bulmasında başta Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Yunuseli Aile Destek Merkezi ve Ana Kucağı Kreşi, AK Parti’nin 22 yıldır milletimize sunduğu hizmet belediyeciliğinin, gerçek belediyeciliğin somut bir göstergesidir. Yunuseli Aile Destek Merkezi’miz açtığı kurslarla bilişim teknolojileri, giyim, el sanatları, yabancı dil ve kişisel gelişim alanlarında vatandaşlarımıza destek olacak. Ücretsiz hizmet verecek olan Ana Kucağı Kreşi ise ailelerin çocuklarını güvenle bırakacakları bir eğitim yuvası olacak. Çocuklarımızın paylaşmayı, dayanışmayı ve birlikte çalışmayı öğrenecekleri bu kreşte, aynı zamanda yaşadıkları şehrin kültürel ve manevi değerlerini öğrenerek büyüyecekler” dedi. "1 Nisan Türkiye’nin dört bir yanında böylesi kuruluşları yaygınlaştırmak için bakanlık olarak çalışmalar yaptıklarını belirten Bakan Göktaş, “22 yıldır AK Parti belediyeciliğiyle, 81 ilimizi daha yaşanabilir, dirençli ve huzurlu şehirler haline getirdik. Türkiye’nin dört bir yanını büyük eserlerle ve dev yatırımlarla donattık. Belediyelerimiz şehirlerin altyapı ihtiyaçlarını giderirken sosyal politikaları da ihmal etmedi. Bugün açılışını gerçekleştirdiğimiz merkezlerle AK Parti, yerelde eser siyasetinde, hizmet siyasetinde önemli başarılara imza attı. Şimdi önümüzde 31 Mart seçimleri var. Yaklaşık iki hafta sonra hepimiz sandıklara gideceğiz. Bursa’da 31 Mart seçimlerinde Cumhur İttifakımızla büyük bir zafere imza atacağız. Büyük bir samimiyetle Bursa’ya hizmet eden Belediye Başkanı Alinur Aktaş ile birlikte eser siyasetimize, hizmet siyasetimize ilk günkü heyecanla devam edeceğiz. Biz de bakanlık olarak, başkanlarımızın her daim yanında olacağız. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde, Cumhur İttifakıyla birlikte Türkiye Yüzyılı’nda Bursa’yı her alanda güçlü bir şehir haline getirmek için çalışacağız. İnşallah, 1 Nisan sabahı, inşallah Bursa, gerçek belediyecilikle yola devam diyecek. Vizyoner belediyecilikle, vizyon sahibi başkanına Bursa sahip çıkacak. Çok daha güzel yatırımlara birlikte imza atacağız” dedi. Bugün 32’nci ana kucağını hizmete açtıklarını belirten Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş ise, “Devletimiz bu manada önemli çalışmalar yapıyor. Özel sektörün bu manada çalışmaları da var. Ancak buna ulaşamayanların ihtiyacını gördüğümüz için, 32 farklı noktada açmak nasip oldu. 4 bin tane çocuğumuzu buralarda eğitimden geçiriyoruz. Bu çalışmaya 0-3 yaş aralığındaki çocuklarımıza da hizmet vermek istiyoruz. Çocuklar için okul öncesi eğitim çok önemli. Bir çocuk oluşumunun gelişimi 7 yaşına kadar tamamladığını biliyoruz. Ailelerden yaptığımız hizmetle ilgili memnuniyeti duymak bizleri mutlu ediyor” diye konuştu. Konuşmaların ardından dualar eşliğinde açılış kurdelesi kesildi. Bakan Göktaş daha sonra ana kucağındaki çocuklarla bir araya geldi.
İstanbul maNga grubunun solisti Ferman Akgül’ün tazminat davasına ret ‘maNga’ grubunun solisti Ferman Akgül’ün, kendisini siyasi bir oluşumun içindeymiş gibi göstererek linçe maruz bıraktıkları iddiasıyla Redd Grubu’nun 2 üyesi ile sanatçı Aylin Aslım’a açtığı manevi tazminat davasında karar çıktı. Mahkeme, Akgül’ün açtığı davanın reddine karar verdi. ‘maNga’ grubunun solisti Ferman Akgül’ün, kendisini siyasi bir oluşumun içindeymiş gibi göstererek linçe maruz bıraktıkları iddiasıyla Redd Grubu’nun üyeleri Doğan Duru ve Güneş Duru ile sanatçı Aylin Aslım’a açtığı 300 bin liralık manevi tazminat davasında karar çıktı. İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülen duruşmaya Ferman Akgül ile Redd Grubu’nun üyeleri Doğan Duru ve Güneş Duru katılmadı. Duruşmada her iki tarafı da avukatları temsil etti. Duruşmada söz alan Ferman Akgül’ün avukatı davanın kabulünü istedi. Davalılar Doğan Duru ile Güneş Duru’nun avukatları ise davanın reddini talep etti. Davanın reddine hükmedildi Kararını açıklayan mahkeme, gerekçesi sonradan açıklanmak üzere Ferman Akgül’ün davasının reddine karar verdi. Olayın geçmişi İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi’ne açılan davaya göre Redd Grubu’nun solisti Doğan Duru, sosyal medya üzerinden sanatçı Ferman Akgül ile ilgili olarak, ‘Teknofestlerde sahneye çıkanı, pandemide müzisyenler intihar ederken iş tutan grubun solistini alkışlayan insanlar olmasını geçtim. Yahu siz grupsunuz, biriniz adamın yüzüne tükürmedi mi? Biriniz de sanatçı nedir söylemedi mi? Yuh size be kardeşim.. Omurgasız sürüngen gibi her yerde olmak’ şeklinde paylaşımlar yaptı. Redd Grubu’nun gitaristi Güneş Duru da, ‘Çakma rock starlardan biri tanıtımı için bir iki milyon alır, vatandaş altına yatar’ şeklinde paylaşım yaptı. Diğer sanatçı Aylin Aslım ise, “Kaç milyon aldığını bilmem, bilemem. Türk rock camiası. Kol kırılır yen içinde kalır’cıdır. Ama burada bahsedilen kişi yıllardır AK Parti ile iş birliği yapan Manga’nın solisti Ferman Akgül’dür. Biz on yıldan fazla zamandır kara listelerdeyken, bu niye bilinmesin? Her şey bir yere kadar’ şeklinde paylaşım yaptı. Dava dilekçesinde 3 sanatçının istikrarlı ve sistematik olarak müvekkiline yönelik bir karalama kampanyası başlattığını belirten Akgül’ün avukatı Ufuk Kök, “Müvekkil, 20 yılı aşkın kariyeri boyunca hep sanatçı kimliğini ön planda tutmuş, hiçbir siyasi oluşumun içinde yer almamıştır. TOGG ile poz veren müvekkilin bu tanıtımdan 2 milyon lira aldığı şeklindeki yalan iddialar üzerine de müvekkil linç edilmiş, özel hayatının sınırları ihlal edilmiştir. Üç sanatçının saldırıları nedeniyle müvekkil ve ailesinin huzur ve sükunu bozulmuş, sosyal gelişim çağındaki çocukları bu durumdan etkilenmiş ve sosyal çevrelerinde bu durumdan zarar görme ihtimali söz konusudur. Müvekkil, sosyal medyanın da hedefi haline gelmiş, ‘yalaka Manga’, ‘yandaş grup’ gibi hakaretlere maruz kalmıştır. Üç sanatçının, kamuoyu önünde halkı kin ve düşmanlığa tahrik ederek başlattığı linç kampanyası yüzünden müvekkilin şeref ve itibarı ağır şekilde zarara uğramıştır. Bunun korunmasını istiyoruz. Büyük elem ve üzüntü duyan müvekkilin, hedef ve taraf haline getirilerek bir siyasi figür olarak yuftalanmasına ve ayrımcılığa uğramasına neden olan davalıların 300 bin lira manevi tazminata hükmedilmesini istiyoruz” ifadelerini kullandı.
Antalya Sümer: "Kesme çiçek denildiğinde Altınova akla gelecek" Altınova mahalle sakinleriyle iftar programında bir araya gelen Cumhur İttifakı Kepez Belediye Başkan adayı Rıza Sümer, "Burada bir ‘Tarım Kenti’ kuracağız. Yeni sera alanları, ortasında paketleme tesisleri, sosyal yaşam alanları, konaklama tesislerinin olduğu yeni bir tarım kenti olacak ve kesme çiçek denildiğinde dünyanın her yerinde Altınova akla gelecek, Kepez akla gelecek" dedi. Kepez Belediye Başkan adayı Rıza Sümer, Cumhur İttifakı Antalya Büyükşehir Belediye Başkan adayı Hakan Tütüncü, AK Parti Antalya İl Başkanı Ali Çetin, AK Parti Kepez İlçe Başkanı Mehmet Çivik, AK Parti Kepez İlçe Kadın Kolları Başkanı İlknur Kurt ve MHP Kepez İlçe Başkanı Servet Ersoy’un katılımlarıyla Altınovalı vatandaşlarla iftar sofrasında buluştu. İftar öncesi konuklarla tek tek selamlaşan Sümer, vatandaşların yoğun ilgisiyle karşılaştı. "Kesme Çiçek denildiğinde Kepez akla gelecek" Konuşmasına, mahalle sakinlerinin Ramazan ayını kutlayarak başlayan Rıza Sümer, tarım ve ticaretin merkezi Altınova’da bulunmaktan dolayı mutluluğunu dile getirdi. Tarım üreticileri için binlerce dönüm kesme çiçek serası ve çelenk üretim atölyeleri bulunan bölge için projelerini açıklayan Sümer, “Özellikle kesme çiçek ihracatında dünya yıldızı olmayı hak eden ve bu büyük ticarete ev sahipliği yapan Altınovamızdayız. Adı üstünde, altın bir ova. Hem tarım hem de ticarette kalkınmanız için elimizden geleni yapacağız. Buraya bir ‘Tarım Kenti’ kuracağız. Yeni sera alanları, ortasında paketleme tesisleri, sosyal yaşam alanları, konaklama tesislerinin olduğu yeni bir tarım kenti olacak. Kesme çiçek denildiğinde dünyanın her yerinde Altınova akla gelecek, Kepez akla gelecek” diye konuştu. “Hizmet ve eser bırakmak istiyoruz” Rıza Sümer, Kepez sakinlerine seslendiği konuşmasına; şehre hizmet ve eser bırakmak istediğini söyleyerek devam etti. Sümer, “Yetki veya makam derdinde değiliz. Bunlar nefsi şeyler. Hizmet ve eserler bırakmak istiyoruz. Yıllar sonra bu görevleri bıraktığımız zaman Milletimiz arkamızdan, ‘Bu adamlar hizmet etti’ desin istiyoruz. Cumhurbaşkanımız diyor ya, ‘Öldüğümüzde Belediye Başkanı, Milletvekili, Cumhurbaşkanı demeyecekler, er kişi niyetine diyecekler.’ İşte bu bilinçle hareket ediyoruz. Bu bilinçle hareket edince de insan faktörü çok öne çıkıyor. İnsana saygılı, şehrine duyarlı, çevreyi önemseyen bir anlayış ortaya çıkıyor” dedi. Rıza Sümer, iftar buluşmasının ardından Altınovalılarla bir dizi program gerçekleştirdi.
Antalya Antalya’da Hıdırlık Kulesi Seyir Terası projesi hızla ilerliyor Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından tarihi Hıdırlık Kulesi çevresinde yürütülen arkeolojik kazı çalışmasında ortaya çıkarılan kalıntı ve eserlerin sergileneceği ve Akdeniz manzarasının da izlenebileceği seyir terası projesi hızla ilerliyor. Büyükşehir Belediyesi, kentin simge tarihi yapıları arasında yer alan Hıdırlık Kulesi’ni kültürel ve turistik çekim merkezi haline getirmek için 2020 yılında Koruma Kurulu kararı doğrultusunda kazı çalışmaları başlatmış ve antik dönem kalıntıları ve yapıları gün yüzüne çıkarılmıştı. Eserlerin ziyaretçilere sunulması amacıyla Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından yapımına başlanan ’Hıdırlık Kulesi Çevresi Arkeolojik Kazı ve Seyir Terası Projesi’nde çalışmalar devam ediyor. Koruma onarım çalışması Büyükşehir Belediyesi Fen İşleri Dairesi Başkanlığı tarafından alanda restorasyon ve konservasyon işleri yapılıyor. Taşıyıcı niteliğinde olan kuru duvar imalatlarının üzerine ahşap ve cam zemin kaplamaları altyapısında yer alan taşıyıcı kolonların çelik imalat montajları büyük oranda tamamlandı. Cam yüzeylerin montajına başlandı. Antalya Müze Müdürlüğü ve KUDEB denetiminde sürdürülen proje kapsamında kazı sonrasında ortaya çıkan tarihi kalıntıların koruma-onarım çalışmaları da devam ediyor. Açık hava müzesi Seyir terası projesi ile alanda bulunan antik dönem kalıntılar ile diğer yapı kalıntılarının zemin altında kalan kısımlarının yürüyüş yolu kotundan cam yüzeylerle izlenmesi sağlanacak. Antalyalılar, yerli ve yabancı ziyaretçilerin eşsiz Akdeniz manzarasını da izlemesine imkan veren ahşap yürüme yolları da projede yer alıyor.
İstanbul Dursun Özbek: "Türk futbolunun geleceği önemliyse PFDK’nın alacağı kararlar da o derece önemli" Galatasaray Başkanı Dursun Özbek, Trabzonspor-Fenerbahçe maçında yaşanan olaylardan sorumlu herkesin ceza alması gerektiğini vurgulayarak, "Türk futbolunun geleceği önemli ise Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu’nun (PFDK) alacağı kararlar da o derece önemli. Burada Türkiye Futbol Federasyonu’na büyük iş düşüyor. Artık Türk futbolunu bu kaostan çıkarması lazım" dedi. Galatasaray Başkanı Dursun Özbek, RAMS Park’ta yapılan sponsorluk anlaşmasının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Özbek, takımda sözleşme yenileyecekleri futbolcular hakkında bilgiler vererek, "Muslera’nın, Kerem’in, Barış’ın ve Torreira’nın sözleşmeleri yenileniyor. Bunla ilgili görüşmelerimiz sonuçlandı. Muslera ile bizzat ben görüştüm. Onlar da Galatasaray’a hizmet etmekten dolayı memnunlar. Galatasaray da onların başarılı performansını değerlendirmek durumundadır. Söz konusu futbolcularla ilgili sözleşmelerin yenilenmesi yapılıyor. Herhangi bir problem yok. Muslera ile 1+1 yıllık sözleşme yapacağız" diye konuştu. "Federasyondan, Galatasaray’a ulaşmış herhangi bir talep mevcut değildir" Fenerbahçe ile 7 Nisan Pazar günü Şanlıurfa’da oynayacakları TFF Süper Kupa’nın ertelenmesiyle alakalı Türkiye Futbol Federasyonu’ndan herhangi bir talep gelmediğini söyleyen Başkan Özbek, "Türkiye Futbol Federasyonu bir tarih açıkladı, 7 Nisan’da Urfa’da oynanacak diye. Bütün hazırlıklar buna göre yapıldı. Urfalı kardeşlerimiz de bizleri arıyorlar. Onlar da iki büyük kulübün mücadelesini izlemek için hazırlıklarını yapıyorlar. Son derece heyecanlı olduklarını da görüyoruz. Bundan sonraki gelişmeler tamamen TFF’nin inisiyatifinde olan gelişmelerdir. Konuyla ilgili Türkiye Futbol Federasyonu’ndan bana ve kulübüme iletilmiş herhangi bir çağrı yoktur. Bize iletilmiş olan, 7 Nisan’da bu karşılaşmanın Urfa’da oynanacağı şeklindedir. Bunun üzerinde yorum yapmak, o gündemimize geldiği zaman cevaplamamız gereken bir husustur. Federasyondan, Galatasaray’a ulaşmış herhangi bir talep mevcut değildir. Olduğu zaman değerlendirebileceğimiz bir konu. Geldiği zaman yönetimle değerlendirilecek. Böyle bir soru Galatasaray’a sorulmamışken fikir beyan etmek yanlıştır" şeklinde konuştu. "Türk futbolunun geleceği önemliyse PFDK’nın alacağı kararlar da o derece önemli" Trendyol Süper Lig’in 30. haftasında oynanan Trabzonspor - Fenerbahçe maçının ardından yaşanan olayların detaylı incelenmesi gerektiğini belirten Dursun Özbek, "Bu olaylara sebebiyet veren yönetici, taraftar, futbolcu kim varsa adil bir şekilde değerlendirilip, Türkiye Futbol Federasyonu’nun gerekli cezalar vereceğinden eminim. Böyle yapması gerekiyor. Trabzon’daki olaylar bir milat olması lazım. Olayların bugüne nasıl geldiğinin dikkate alınması lazım. Olayların sahada oluşmuş günlük bir olay olarak değerlendirmiyoruz. Bunun sezon boyunca bir akışı var. Sezon boyunca bizim söylemlerimiz var. Bu olayların bu seviyeye gelmesine neler sebep olmuştur, incelenmesi lazım. Artık TFF’nin buna sebep olanlara, bu olaya karışanlara her kimse adil bir yargılanma sonucunda gereken cezaları almaları lazım. Çünkü geçmişte çok iyi olmayan olaylar var. Tekrar aynı hataya düşmemek lazım. Türk futbolunun geleceği önemli ise Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu’nun (PFDK) alacağı kararlar da o derece önemli. Burada Türkiye Futbol Federasyonu’na büyük iş düşüyor. Artık Türk futbolunu bu kaostan çıkarması lazım" açıklamasında bulundu. "Bu yangının üzerine benzin dökmeye gerek yok" Yabancı hakem tartışmalarına da değinen Özbek, "Olayları bence yabancı hakem seviyesine getirmek son derece yanlış. Biz birbirimizi boğazlama seviyesine nasıl geldik? Bence bunu yabancı hakemle açıklayamazsınız. Yabancı hakem gereklidir, değildir, bu ayrı bir tartışma. Herkes söylediğinin sorumluluğunu almak zorundadır. Artık öz eleştiri yapmanın zamanı geldiğini düşünüyorum. Hata nerede yaptık, bunu tespit edelim. Bütün futbol camiası için söylüyorum. Artık sözün bittiği yere geldik. Herkes haddini bilerek konuşsun. Bu yangının üzerine benzin dökmeye gerek yok. İş kontrolden çıkma noktasına gelmiştir. Bunu söndürmemiz lazım. Herkesin üzerine büyük görev düşüyor. Önemli olan Türk futboluysa herkes sorumluluğu almak zorundadır" diyerek sözlerini tamamladı.