ASAYİŞ - 26 Mart 2020 Perşembe 14:00

İstanbul’da 'vefa' çalışmalarında 25 bin 364 vatandaşın ihtiyacı giderildi

A
A
A
İstanbul’da 'vefa' çalışmalarında 25 bin 364 vatandaşın ihtiyacı giderildi

İçişleri Bakanlığınca, yeni tip korona virüs salgının önüne geçilmesi için 65 yaş ve üstü ile kronik hastalığı bulunan vatandaşların evden dışarı çıkmalarının yasaklanması sonrasında, İstanbul'da Vefa Sosyal Destek Grubu ve Vefa İletişim Merkezleri’ni arayan 28 bin 371 vatandaşın çağrısı cevaplandırılırken, 25 bin 364 vatandaşın ihtiyacının giderildiği belirtildi.

İstanbul Valiliği, İstanbul'da Vefa Sosyal Destek Grubu ve Vefa İletişim Merkezleri’ni arayan kişi ve ihtiyacı giderilen vatandaşların sayısını açıkladı. Yapılan açıklamada öncelikli risk grubundaki 65 yaş üstü ile kronik hastalığı bulunan vatandaşların 112, 155 ve 156 çağrı merkezlerine yaptıkları başvuruların, 39 ilçedeki Vefa İletişim Merkezlerine yönlendirildiği ifade edildi. İlçelerde, Kaymakamların koordinasyonunda oluşturulan İlçe Vefa Sosyal Destek Grubu ekiplerinin talep sahibi vatandaşların ihtiyaçlarını ivedilikle karşılamaya devam etmeye devam ettiği belirtildi.

"İstanbul’da toplam 28 bin 371 vatandaşımızın çağrısı cevaplandırılmıştır"

Açıklamanın devamında ise şu ifadeler kullanıldı: “Uygulamanın başladığı 22 Mart Pazar günü saat 13.00’ten bugün saat 09.00’a kadar “Vefa” çalışmaları kapsamında İstanbul’da toplam 28 bin 371 vatandaşımızın çağrısı cevaplandırılmıştır. Temel ihtiyaçlarının karşılanmasını isteyen 25 bin 364 vatandaşımızın ihtiyacı giderilmiş, bilgi edinmek amacıyla arayan 3 bin 007 vatandaşımıza da gereken bilgiler verilmiştir. Valiliğimiz koordinasyonunda, Vefa Sosyal Destek Grubu çalışmalarımızın en hızlı ve etkin bir şekilde gerçekleştirilmesi için Kaymakamlıklarımız, Emniyet - Jandarma birimlerimiz, yerel yönetimlerimiz, AFAD, Kızılay, sivil toplum kuruluşlarımız, muhtarlarımız ve kıymetli İstanbullular arasında çok değerli bir yardımlaşma ve dayanışma sergilenmektedir. İlimizde sunulan “Vefa” hizmetlerinde görev alan bütün kurum ve kuruluşlarımızın yöneticileri ve çalışanlarına, kıymetli büyüklerimiz ve İstanbullular adına şükranlarımızı sunuyoruz. İyi ki varsınız. Evlerinde kalan ve bu çalışmalarda bizlere destek veren bütün İstanbullulara teşekkür ediyoruz.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Bahçesini çapalayan çiftçinin pulluğuna takılan küpten Bizans dönemi sikkeleri çıktı Hatay’da bir çiftçi, bahçesini çapalarken traktörünün pulluğuna takılan küpten çıkan Bizans dönemine ait 22 altın sikkeyi yetkililere teslim etti. Antakya ilçesi Saçaklı Mahallesi’nde traktörle zeytin bahçesini çapalamak isteyen çiftçi İsmet Kaya’nın pulluğuna içi altın sikke dolu küp takıldı. Pulluğun temasıyla parçalanan küpü kontrol eden Kaya, altınların çevreye yayıldığını fark etti. Kaya, durumu jandarma ekiplerine bildirdi ve bölgeye kolluk kuvvetleri ile müze müdürlüğü görevlileri intikal etti. Kontrollerde; altınların 22 adet olduğu ve Bizans dönemine ait sikkeler oldukları ortaya çıktı. Sikkeler, müze müdürlüğü ekipleri tarafından teslim alınarak koruma altına alındı. “Bütün akrabalarımız bizleri aradı, bütün akşam telefonlarımız susmadı” İçinden altın çıkan küp karşısında şaşırdığını ifade eden çiftçi İsmet Kaya, 22 adet altın sikkeyi ekiplere teslim etmenin memnuniyeti yaşadığını belirterek, “Zeytinlerimiz daha iyi olsun diye traktörümüzle bahçeyi sürüyordum. O esnada çapaya bir tane kırık testi denk geldi, inip baktığımda içinde altın vardı. İçinde altın sikke vardı, onları aldım ve devletimize teslim ettim. İçerisinden 22 tane Bizans dönemine altın sikke çıktı. Biz zeytin hasadının iyi olmasını beklerken topraktan altın sikke hasat ettik bu yıl. Memnunuz, devletimiz memnun. Bizler çok şaşırdık, mahallede yaşayanlar olarak. Bütün akrabalarımız bizleri aradı, bütün akşam telefonlarımız susmadı. Devlete teslim etmekle en iyisini yaptın diyenler de oldu, farklı şeyler söyleyenler de oldu. Niye teslim ettin, niye kuyumcuya satmadın, daha iyi para ederdi diyenler oldu. Biz tarihimizin ortaya çıkması için bunları devletimize teslim ettik. Antakya ilçesindeki Saçaklı Mahallemiz tarihi açıdan zengin" dedi.
Edirne Edirne’de Tunca Nehri kuruma noktasına geldi Edirne’de kuraklık nedeniyle dibi gören Tunca Nehri’nde su içerisinde yaşayan canlılar olumsuz etkilenirken, vatandaşlar ise son bir yıla göre 4 kat su seviyesi azalan ve yaşanan kuraklık sebebiyle tedirgin oluyor. Küresel ısınmayla birlikte bu kez kuraklık alarmının verildiği il Edirne oldu. Geçtiğimiz yıllarda ve bu yıl boyunca hava sıcaklığının mevsim normallerinin üzerinde seyrettiği ve yağışların yetersiz olduğu Edirne’de önemli su kaynaklarından biri olan Tunca Nehri’nin debisi en dip seviyeye kadar düştü. Tunca Nehri’nin Suakacağı istasyonundaki son ölçümde saniyede 4 metreküp olarak kaydedilen nehrin debisi, geçen yıl aynı tarihte 16 metreküp saniye olarak ölçülmüştü. Hem hayvanlara hem tarıma can suyu olan nehrin debisi bir önceki yıla göre tam 4 kat azaldı. Kuraklığın vurduğu Tunca Nehri’nde debinin düşmesiyle birlikte adacıklar oluştu. Araç lastiklerinin ve atıkların yüzeye çıktığı nehrin bazı bölgelerinde vatandaşlar da rahatça yürüyebiliyor. Nehrin ortasındaki adacığa yürüyerek gelen bir vatandaşın oltayla balık tuttuğu görüldü. Edirne’de kuruma noktasına gelen Tunca Nehri kentte turistik gezi yapanları ve vatandaşları ise tedirgin ediyor. “Canlıların çok zor durumda olduğunu görüyorum” Edirneli üniversite öğrencisi Cennet Cemre Aydın, “Tunca Nehri kenarı yazın ve kışın sürekli geldiğimiz bir yer olduğundan dolayı buradaki suyun hemen hemen her seviyesine hakimiz aslında. Şu an baharın ilk dönemi olmasına rağmen suyun bu kadar çekilmesi bize 3 ay sonra yeni sorunlar doğuracaktır. Nehirde kano etkinliklerine de katılan birisi olarak suyun hem kirliliği hem de suyun içerisinde yaşayan canlıların çok zor durumda olduğunu görüyorum. Bu nedenle 3 ay sonraki halimizi düşünemiyorum. Umarım su yükselir ve bu seviyede kalmaz” dedi. “Nehirdeki canlılar kuraklık nedeniyle yüzmekte zorlanıyor” Edirne’de arkadaşıyla Tunca Nehri’ni ziyaret eden ve Edirne’de eğitim gören lise öğrencisi Ayşenur Milet, Tunca Nehri’nin çok kurak olduğuna değinerek, “Bulgaristan’dan doğan Tunca Nehrinin daha baharın başında olmamıza rağmen kuraklıktan çok etkilendiğini görüyoruz. Nehrin içindeki canlılar kuraklık nedeniyle oluşan yosunlardan dolayı yüzmekte zorlanıyor. Kuraklık nedeniyle nehrin dibindeki çöplerde yüzeye çıkmış. Baharın daha başında olmamıza rağmen kuraklığın bu kadar etkisini göstermesi beni oldukça şaşırttı. Şu anda derslerimize konu olan bu kuraklığın ileriki dönemlerde daha da fazla ciddiyetini koruyacağını düşünüyorum” şeklinde konuştu. “Su seviyesinin düşüklüğünden dolayı balıklar son yaşam savaşını veriyor” Nisan ayında yağmur yağışlarını beklediklerini ifade eden Edirneli vatandaşlardan Memduh Sidim, “Türkiye’mizin ve serhat şehrimizin incileri olan Arda, Meriç ve Tunca nehirleri Edirne’de akmaktadır. Mevsim itibari ile kuraklık yaşıyoruz. Bu nehir yatağının içerisinde çok sayıda canlı yaşamaktadır. Su seviyesi çok düştüğünden dolayı balıklar, kunduzlar, su maymunları ve diğer canlılar oksijen alamadıkları için çok zor durumda kalmışlardır. Nisan yağmurlarını bekliyoruz. Şu anda görünen bu su kirlilik ile beraber geçtiğimiz yıl kar ve yağmur yağışlarının az oluşu nedeniyle büyük bir kuraklık oluşturmaktadır. Su seviyesinin düşüklüğünden dolayı balıklar son yaşam savaşını veriyor. Nehirde kuraklıkla beraber çok kirlilik görünüyor. Nisan ayında yağacak olan yağmurlar ile su seviyesinin normale dönmesini ümit ediyoruz” ifadelerine kullandı.