KENT HABERLERİ - 03 Eylül 2018 Pazartesi 12:11

İşte youtube fenomenlerinin sırları

A
A
A
İşte youtube fenomenlerinin sırları

Akademisyenler Doç. Dr. Ferah Onat ve Dr. Göker Gülay, 10 Youtube fenomeninin videolarını inceleyerek yoğun etkileşim alıp ilgi görme nedenlerini araştırdı.


İnternet videosu izlemek, günümüzde televizyon izlemekten bile daha yaygın hale geldi. Özellikle son yıllarda, video paylaşım sitelerinden Youtube’da yüksek takipçi ve izleyici sayılarına ulaşan kullanıcıların, izleyicilerle olan etkileşimleri televizyondaki ünlülerle yarışır hatta onları geçer hale geldi. Youtube, 1,47 milyarı aşan izleyici sayısı, her dakika yüklenen 400 saatlik video, her ay izlenen 6 milyar saat videoyla ortalama 18-49 yaş aralığındaki 10 kişiden 8’inin izlediği, kendi fenomenlerini ortaya çıkaran bir mecra oldu.

10 YOUTUBE ÜNLÜSÜNÜ KISKACA ALDILAR 

Yaşar Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla ilişkiler ve Reklamcılık Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ferah Onat ve Öğretim Görevlisi Dr. Göker Gülay, çok izlenen Youtube videolarında, izleyicilerin derin bağ kurdukları bu videoların nasıl özellikler taşıdığını ortaya çıkarmak için araştırma yaptı. Araştırmayla bu videolardaki para sosyal etkileşim öğelerinin belirlenmesi, sınıflandırılması ve ne kadar sıklıkla kullanıldığının ortaya çıkarılması hedeflendi. Bu kapsamda Türkiye’deki en az 100 bin takipçiye sahip ve son 1 yıl içinde en az 20 içerik paylaşmış 10 Youtube kanalındaki 85 video incelendi. Seyahat, makyaj, güzellik, moda, hobi, ürün inceleme, bilim ve teknoloji, sohbet, aile, çocuk kategorilerinde; Enes Batur, Orkun Işıtmak, Uras Benlioğlu, Merve Özkaynak, Danla Bilic, Meryem Can, Duygu Özaslan, Duygu Köseoğlu, Gurbetçi Aile ve İlkay Zaman Youtube kanalları ele alındı.

PEKİ İZLEYİCİLERLE NASIL ETKİLEŞİM KURUYORLAR? 

Araştırma hakkında bilgi veren Doç. Dr. Ferah Onat, "YouTube ünlüsü olarak adlandırılan dijital içerik üreticilerini ele alan bu araştırmada, ünlülerin izleyicileriyle kurdukları para sosyal etkileşimi neden ve nasıl oluşturmaya çalıştıklarını tespit etmeye çalıştık. Araştırma kapsamında en çok izlenen sekiz ve paylaşımlarıyla farklılık oluşturan iki Youtube ünlüsünün videoları para sosyal etkileşim unsurları açısından analiz edildi. Diğer bir deyişle, izleyicilerin çok izlediği, derin bağ kurdukları tipteki videoların nasıl özellikler taşıdığını ortaya çıkarmak için uğraştık" dedi. 

Araştırma sonuçlarından örnekler veren Dr. Göker Gülay, "Örneğin; bir Youtube ünlüsünün videolarında kişisel deneyimlerinden, geçmişinden bahsetmesi, duygularını dışa vurması gibi şeyler izleyiciyle olan etkileşimlerini ve bağlarını çok arttıran bir durum. İzleyicilerin çok izleyip derin bağ kurdukları videoların neredeyse tamamında, Youtube ünlülerinin yüzde 95,3 oranında duygularından söz ettikleri, bunları sözel, davranışsal ya da her iki biçimde birden dışa vurdukları gözlendi. Bulgularımızda, videoların yüzde 96,5’inde izleyicilerle doğrudan bir göz teması kurulduğu görülüyor. Yüzde 92,9 oranla konuşmalara gündelik bir sohbete başlar gibi başlanıyor, hal hatır soruluyor. En yüksek oranda kullanımın duygu paylaşımı, göz teması ve günlük dil gibi unsurların olması, Youtube ünlüleriyle yüz yüze konuşuyormuşçasına etkileşime girmeyi kolaylaştıran, destekleyen ve izleyicide bağımlılık haline getiren en önemli davranışlar olarak ortaya çıktı" diye konuştu.

DOĞAL VE GÜNDELİK MEKANLARDA VİDEOLAR ÇEKİLİYOR 

Videonun çekildiği yerin, dekorun doğal ve gerçekçi olmasının örneğin; videoyu çeken kişinin kendi evinden, yaşam alanından bir kesit içermesi samimiyet hissini arttırdığı için para sosyal etkileşimi de yükselttiğini ifade eden Dr. Gülay, şöyle devam etti: 

"Videoların yüzde 83,5’i videoyu çeken kişinin evinde, bahçesinde veya yaşadığı bölgeye çok yakın mekanlarda çekilmiş. Diğer yandan videoları izleyen kişilerin önerilerine, fikirlerine ve eleştirilerine değer verildiğinin hissettirilmesi videoların etkileşim düzeyini oldukça arttıran bir başka faktör. Sonuç olarak; izleyicinin kendini rahat hissedeceği, kendisiyle yüz yüze iletişimin tüm özelliklerini kullanarak iletişim kuran, keyif aldığı müzikler kullanan Youtube ünlülerinin, para sosyal etkileşim öğelerini etkin biçimde kullandıkları görülüyor. Bu da videoların izlenme, yorum vb. sayılarına olumlu olarak yansıyor." 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Polis, dolandırıcılara karşı vatandaşları uyardı Samsun Vezirköprü’de polis ekipleri hırsızlık, dolandırıcılık konularında vatandaşları bilgilendirerek uyarıcı broşürler dağıttı. Vezirköprü İlçe Emniyet Müdürü Ahmet Çelik’in de katıldığı çalışmada birim amirleri ile polisler vatandaşları dolandırıcılık olaylarına karşı yüz yüze bilgilendirdi. Emniyet Müdürü Çelik, "Kendisini polis, asker, savcı ya da kamu görevlisi olarak tanıtarak para ve altın isteyen kişilere itibar etmeyin” dedi. İlçe merkezinde gerçekleştirilen çalışmalarda broşür dağıtılarak çok sayıda vatandaşa siber güvenlik, KADES, hırsızlık ve dolandırıcılık konuları hakkında yüz yüze bilgi verildi. Gerçekleştirilen çalışmalar çerçevesinde, özellikle dolandırıcılık konularıyla ilgili; pazar yerlerinde, taksi durakları ile kuaförlerde, kahvehaneler ile kafeler de, iş yerleri ve parklarda vatandaşlarla görüşüldü. Yapılan bilgilendirmede, “Kendisini polis, asker, savcı ya da kamu görevlisi olarak tanıtarak para ve altın isteyen kişilere itibar etmeyin. Bu kişiler çünkü dolandırıcıdır. Bu kişiler sizleri inandırmak için kimlik ve adres bilgilerinizi hatta kimlik numaranızı dahi söyleyebilir. Bunlara itibar etmeyin. Bankadan aradığını söyleyerek ’kredi kartı aidatınızı ve dosya masraflarınızı iade ediyoruz’ diyerek kart ve şifre bilgilerini isteyen kişilere inanmayın. İnternet sitelerinden alışveriş yaparken dikkatli olun, güvenilir siteleri tercih edin" ifadelerine yer verildi.
Bolu Bolu’da 7’nci Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi 7’nci Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi, Bolu’da düzenlendi. Yoğun katılımın olduğu kongrede Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.