GÜNDEM - 15 Mayıs 2014 Perşembe 11:59

İYİLİKDER’den Soma’ya yardım kampanyası

A
A
A
İYİLİKDER’den Soma’ya yardım kampanyası

Yardımlaşma ve dayanışma derneği İYİLİKDER, Soma’da meydana gelen maden faciasının ardından yardım kampanyası başlattı.

Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen ve 282 işçinin hayatını kaybettiği maden faciasının ardından İYİLİKDER, yardım kampanyası başlattı. Ülkeyi yasa boğan kazada hayatını kaybeden ve yaralanan işçilerin aileleri için başlatılan yardım kampanyasında toplanan bağışlar madencilerin aileleri ve çocukları için kullanılacak. Dün başlatılan ve 250 bin TL yardım toplanan kampanyada hedefin 1 milyon TL olduğu belirtildi.

İYİLİKDER Genel Sekreteri Av. Ahmet Sait Öner, kazanın ardından hemen bölgeye gittiklerini ve kriz masası oluşturduklarını söyleyerek, “İYİLİKDER olarak hayatını kaybeden madencilerin aileleri için ‘Kardeş Aile’, ‘Yetim’ ve ‘Öğrenci’ kampanyalarımızı kullanacağız. Dul ve yetimlerin rehabilitasyonu için bu bağışları değerlendirmeyi düşünüyoruz. İnşallah göçük altında kalan madenci kardeşlerimizden iyi haberler alırız. Ölen madencilerimize Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar ve geride kalanlara sabır diliyoruz” dedi.
İYİLİKDER’in Soma için başlattığı yardım kampanyasına; Soma yazıp 4025’e göndererek 5 TL karşılığında bağışta bulunulabilir. Yardımlar için hesap numaraları ise şöyle:

“Vakıfbank TL : TR120001500158007301216 983
Albarakaturk TL : TR4200203000019476680000 01
KuveytTürk TL : TR3900205000006187517000 02”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.