GÜNDEM - 19 Ekim 2021 Salı 18:10

İzmir trafiğinde deniz ferahlığı

A
A
A
İzmir trafiğinde deniz ferahlığı

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in deniz ulaşımını güçlendirme hedefi doğrultusunda son iki yılda yolculuk sayıları yüzde 30 arttı. Körfezde sefer yapan feribot sayısı 6’ya çıkarken bu yılın 9 aylık döneminde 990 bin 111 araç taşınarak son beş yılın rekoru kırıldı.

İzmir Büyükşehir Belediyesi, Başkan Tunç Soyer’in Körfez’de deniz taşımacılığının payını arttırarak kentteki trafik yükünü azaltma hedefi doğrultusunda önemli atılımlar yaptı. Körfezde sefer yapan feribot sayısı 6’ya çıkarılırken, sefer sayıları ve sıklıkları artırıldı. 2021 yılının geride kalan bölümünde korona virüs tedbirleri ve sokağa çıkma kısıtlamalarına rağmen 990 bin 111 araç taşıdı. 2021 yılının 9 aylık döneminde ulaşılan araç taşıma sayısı, geride kalan tüm yılların aynı periyoduna oranla ulaşılan en yüksek sayı oldu. 2019 yılının ilk 9 ayında 760 bin 752 olan taşınan araç sayısı, 2021 yılında yüzde 30,15’lik artışla 990 bin 111’e çıktı.

İzmir Körfezi’nin kent için en büyük zenginliklerden biri olduğunu vurgulayan Başkan Soyer, “Göreve geldiğim günden bu yana deniz ulaşımını artırmak için çalışıyoruz. Kent içindeki karayolu trafiğini mümkün olduğu kadar denize aktarmak için filomuzu büyütüyoruz. Pandemi döneminde yaşanan yolcu düşüşlerine rağmen sefer sıklığını azaltmadık. Seferleri sıklaştırdıkça yurttaşlarımız deniz ulaşımını daha çok tercih etmeye başladı ve deniz ulaşımında ciddi artışlar yaşadık. Deniz ulaşımına ağırlık vererek denizdeki trafik hacmini büyüteceğiz. Veriler de doğru yolda olduğumuzu gösteriyor” dedi.

137 milyon liralık yatırım

Son iki buçuk yıllık dönemde körfezde deniz ulaşımını güçlendirmek için 137 milyon liralık yatırımla 322 yolcu ve 51 araç kapasiteli Fethi Sekin ve Uğur Mumcu feribotları hizmete alındı. Avrupa’nın en genç deniz toplu ulaşım filosuna sahip İzdeniz’in filosuna katılan bu iki yeni feribotla birlikte feribot sayısı 5’e çıktı. Eylül ayında kiralan bir feribot filoya katıldı.

Günlük sefer sayısı arttı, son sefer saati uzadı

İzmirlilerin arabalı vapurlara gösterdiği ilginin her geçen gün artışıyla birlikte seferlerde yüzde 82 oranında doluluk oranı yakalandı. 2019 yılında günde 30 olan sefer sayısı, 2020 yılında 48’e, 2021 yılında ise 56’ya çıkarıldı. İzdeniz Genel Müdürlüğü artan ilgiye karşılık 4 Ekim 2021’de yaptığı düzenlemeyle günlük sefer sayısını 61’e yükseltirken feribotların son sefer hareket saatini ise 23.00’ten 23.20’ye uzattı.

Feribot sayısı 7’e çıkıyor

Yılsonuna kadar bir feribot daha kiralanacak ve böylelikle körfezde araç taşıyan feribot sayısı 7’ye çıkacak. Böylelikle yoğun saatlerde iki geminin birden hareket etmesi sağlanarak bekleme sahalarında yaşanan araç yoğunluğu azaltılacak.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Manisa Alaşehir İlçe Sağlık Müdürlüğünden Ramazan ayında beslenme önerileri Alaşehir İlçe Sağlık Müdürlüğü Diyetisyeni Dilek Koz Hayta, Ramazan ayı dolayısıyla beslenme konusunda dikkat edilmesi gereken hususları hatırlatarak, "Ramazan ayında, mideyi rahatsız etmemek ve kalori alımını kontrol etmek için en doğru pişirme yöntemleri ızgara, fırınlama, haşlama veya buğulamadır. Fazla yağ alımına sebep olacak kızartma ve kavurma yöntemlerini uygulamamaya özen göstermeliyiz" dedi. Ramazan ayının başlamasıyla birlikte, uzmanlar da beslenme konusunda yaşanabilecek olumsuzluklara karşı uyarılarda bulundu. Ramazan’da beslenmeye karşı daha dikkatli ve duyarlı olunması gerektiğini belirten Alaşehir İlçe Sağlık Müdürlüğü Diyetisyeni Dilek Koz Hayta, "Ramazan ayında toplu oturulan sofralar, gün boyu oluşan açlık, iftar sonrası tatlı istekleri, öğün düzeni ve yiyeceklerin tüketim miktarları değişkenlik göstermektedir. Uzun saatler aç kaldığımız için bu dönemde dengeli beslenmek büyük önem taşıyor. İlk olarak sahuru atlamamalıyız. Sahur gün boyunca sürecek olan uzun açlık için vücudumuzun enerji ve besin ihtiyacını karşılayacağımız bölüm olacak. Bu nedenle sahurda bizi uzun süre tok tutacak başta yumurta olmak üzere; peynir çeşitleri, yoğurt, ayran, süt gibi protein değeri yüksek besinleri sahurumuza eklemeliyiz. Aynı şekilde kan şekerimizin çok fazla dalgalanmaması için tam tahıllı ürünlere yer vermeliyiz. Mevsim sebzelerinde oluşacak salatalarımızı hem iftar hem de sahurda tüketmeliyiz ki tokluk süremizi uzatabilelim. Sahurda gün boyu susuzluk hissi oluşturacak çok tuzlu-baharatlı yiyeceklerden ve kalorisi yüksek hamur işi grubu yiyeceklerden uzak durmalıyız. En az 1 litreye yakın su tüketmeliyiz. İftar öğününü de en az sahur kadar önemli. Orucu bir çorba ile açmak ve bir süre ara verdikten sonra ana yemeğe geçmek daha doğru bir tercih olacaktır. Ana yemekte tavuk, balık, köfte gibi et grubu yemekler, etli sebze yemekleri veya kurubaklagil yemekleri tercih edilmelidir. Yoğurt, ayran veya cacık gibi süt ürünleri yine iftarda da tüketilerek protein ihtiyacı karşılanmalıdır. Tam tahıllı ekmek, çavdar ekmeği, kepekli makarna, kepekli pirinç, kuru baklagiller, sebze ve meyve gibi kan şekerini yavaş yükselten ve posa içeriği zengin olan besinler tercih edilmelidir. Hamur işlerinden, kızartmalardan, aşırı yağlı ve şekerli besinlerden, çok baharatlı ve tuzlu yemeklerden, asitli içeceklerden uzak durmak mide yanmalarını, hazımsızlıkları, reflüyü engelleyecektir. İftardan 1,5-2 saat sonra küçük bir ara öğün yapmak kan şekeri dengemizi düzenler ve artan tatlı isteğimizi giderir. Bunun için meyve, kuruyemiş ve süt ürünlerinden oluşan ara öğünler yapılabilir. Rutine bindirmemek şartıyla arada şerbetli, yoğun tatlılar yerine daha hafif olan sütlü, meyveli tatlılar veya 1 dilim güllaç tercih edilebilir. 1,5 litre kadar iftardan yatana kadar olacak şekilde bolca su tüketmeliyiz. Ramazan ayında, mideyi rahatsız etmemek ve kalori alımını kontrol etmek için en doğru pişirme yöntemleri ızgara, fırınlama, haşlama veya buğulamadır. Fazla yağ alımına sebep olacak kızartma ve kavurma yöntemlerini uygulamamaya özen göstermelisiniz. Ramazanda hareketsizlik, bağırsak hareketlerinin yavaşlamasına neden olabilir. İftardan sonra yarım saatlik yürüyüşler yapmak hem sindirimi kolaylaştırır hem de bu ayı hareketsiz geçirmemizi engeller" dedi.
Ankara Bakan Bak, down sendromlu milli sporculara başarılar diledi Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, Türkiye’nin ev sahipliğinde Antalya’da düzenlenecek olan Down Sendromlular Dünya Spor Oyunları’nda yarışacak milli sporculara başarılar diledi. Down sendromlu sporcuların olimpiyat oyunları olarak adlandırılan 2. Down Sendromlular Dünya Spor Oyunları (2024 Trisome Games), 33 ülkeden 858 down dendromlu sporcu, antrenör ve idarecinin katılımıyla Antalya’da düzenlenecek. Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, 4 yılda bir yapılan ve ikinci kez yapılacak Down Sendromlular Dünya Spor Oyunları’na ev sahipliği yapacak olmanın gururunu yaşadıklarını belirterek, Türkiye’nin düzenlediği başarılı organizasyonlarla dünya çapında bir marka haline geldiğini söyledi. "Önemli şampiyonalara ev sahipliği yapıyoruz" Türkiye’de spor devrimi yaşandığına söyleyen Bakan Bak, "Son yıllarda yapılan stadyumlar, spor salonları, yüzme havuzları, sahalarla ülkemiz büyük bir değişim yaşadı. Avrupa’nın ve dünyanın en yeni, en modern tesislerine sahibiz. Bunun neticesinde hem sporcularımız uluslararası alanda madalyalar kazanıyor hem de önemli şampiyonalara ev sahipliği yapıyoruz. Bu gurur ülkemizindir. Yaşanan tesis devriminde başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür ediyorum" dedi. "Kendi evlerinde hissedecekleri bir ortam bulacağına yürekten inanıyorum" Oyunlarda mücadele edecek tüm sporculara başarılar dileyen Bakan Bak, şunları kaydetti: "Öncelikle şunu belirtmek isterim ki; özel sporcularımız kaybedeni olmayan bir organizasyonda mücadele edecek. Hepsi bizim gözümüzde gerçek birer şampiyondur. Turnuva denilince akıllara hep rekabet gelir ancak, sporun özünde dostluk ve kardeşlik vardır. Down sendromlu sporcularımızın kazanma azmi, centilmence mücadeleleri tüm madalya ve kupaların üzerindedir. Down sendromlular Dünya Spor Oyunları için ülkemize gelen değerli konuklarımızın, Anadolu halkının misafirperverliği ile kendi evlerinde hissedecekleri bir ortam bulacağına yürekten inanıyorum. Güzel ülkemizden unutulmaz anılarla, dostluklarla ayrılacaklardır. Tüm sporculara, antrenörlere başarılar diliyorum."
Elazığ Elazığ’ın camileri mukabele halkalarıyla şenlendi Elazığ’da Ramazan ayında camilerde 14 asırlık mukabele geleneği sürüyor. Elazığ’da Ramazan ayında camilerde mukabele geleneği devam ediyor. Hz. Muhammed (sallallâhu aleyhi ve sellem) ve Hz. Cebrail’in Kur’an-ı Kerim’i karşılıklı okumaları anlamına gelen mukabele geleneği, Elazığ’da İmam-ı Azam ve tarihi İzzet Paşa ile Saray camilerinde de yaşatılıyor. Öğle namazının ardından başlayan mukabele halkalarına yoğun şekilde katılan Elazığlılar, genç hafızların Kur’an-ı Kerim tilavetinin huzurunu yaşıyor. Din görevlilerinin yanında hafızlık eğitimi alan öğrencileri de Kur’an okuyarak halkaya katılıyor. İmam-ı Azam Camisinde Altınçevre Kur’an kursu öğrencilerinden yaşları 12-16 arası olan hafızlardan Burak Arda Bay, Mevlüt Efe Gür ve Miraç Aydın, Kur’an okuyor, hatim yapmak isteyen vatandaşlar da namazlarını kıldıktan sonra camide mukabeleye katılıyor. Camii İmam Hatibi Şinasi Bay, ’’Burada hafız kardeşlerimiz ezbere Kur’an-ı Kerim okuyorlar. Bu manada hocalarını da takdir ediyoruz. Ramazan-ı Şerif’in İslam alemine hayırlar getirmesini niyaz ediyorum’’ dedi. Cami cemaatinden Ali Kaya ise ’’Yıllarca hep aynı şekilde süregelen, her Ramazan ayında Cebrail ile Peygamber Efendimizin (sallallâhu aleyhi ve sellem) karşılıklı okumuş oldukları ayetleri bizler de günlük bir cüzü genç hafız kardeşlerimizin mukabelesini takip ediyoruz. Kur’an-ı Kerim’in nazil olduğu bir aydayız. Evveli rahmet, ortası mağfiret olan Ramazan ayına bizi buluşturan Mevla’ya hamdolsun. Bizler her gün İmam-ı Azam Camisinde sabah, öğle ve ikindi vakitleri olmak üzere günde üç kez mukabele yapıyoruz. Cemaat de bunu yakinen takip etmektedir. Bir ay boyunca günlük bir cüz okumak itibariyle devam ediyoruz. Ay sonunda 30 cüzü tamamladıktan sonra hatim duaları ile bunu tamamlamış olacağız’’ diye konuştu. Mukabeleye katılan vatandaşlardan Esat Aslan da ’’Her sene Ramazan ayında mukabele okuyoruz. Genç hafızlarımız okuyor, biz de takip ediyoruz. Bu bir gelenektir. Her Ramazan ayında okunur” şeklinde konuştu.