GÜNDEM - 22 Eylül 2021 Çarşamba 18:53

İzmir Valisi açıkladı: Kamu kurum ve kuruluşlar öğrencilere kapılarını açacak

A
A
A
İzmir Valisi açıkladı: Kamu kurum ve kuruluşlar öğrencilere kapılarını açacak

İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger, İzmir’de üniversite öğrencilerinin barınma sorununu gidermek amacıyla kamu kurum ve kuruluşların misafirhaneleri, Milli Eğitim bünyesindeki uygulama otelleri, öğretmenevleri, polis moral eğitim merkezleri gibi alanları ücretsiz olarak bir ay öğrencilere tahsis edeceklerini açıkladı.

İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger, ülke genelinde olduğu gibi İzmir’de de yaşanan öğrencilerin barınma sorununa ilişkin İzmir Valiliğinde açıklamada bulundu. Vali Köşger, öğrencilerin barınma ihtiyacını karşılama amacıyla kamu kurum ve kuruluşların misafirhaneleri, Milli Eğitim bünyesindeki uygulama otelleri, öğretmenevleri, polis moral eğitim merkezleri gibi alanları ücretsiz olarak bir ay öğrencilere tahsis edeceklerini açıkladı. İhtiyaç sahibi kız öğrenciler öncelikli olmak üzere öğrenciler, İzmir Valiliği hesaplarından paylaşılacak telefon numarası ve yine İzmir Valiliği bünyesinde kurulacak masa üzerinden müracaatlarını yapabilecek.

“Bu dönem sıkıntı olmaksızın tedbirleri alıyoruz”

Vali Köşger, “Ülkemizde ve tüm dünyada devam eden pandemi sürecinin arkasından önce orta öğretimde yüz yüze eğitime başlanmıştı. Şimdi de yaklaşan eğitim-öğretim yılı dolayısıyla peyderpey üniversitelerimiz yüz yüze eğitime başlamak üzere çalışmalarına devam ediyor. Geçen yıl da pandemi sebebiyle bütün şehirlerde benzer bir durum yaşanmıştı. Örgün öğretime geçilmediği için yurt ihtiyacı ve buna benzer konaklama ihtiyacı geçen yıl da çözülmemişti. Dolayısıyla birikimli bir şekilde bu seneye aktarılmış oldu. Bu sene kazanan öğrencilerimizle birlikte tüm şehirlerde benzer bir sıkıntı hali olduğu anlaşılıyor. İzmir’de buna yönelik bir çalışma yürütülüyor. Arkadaşlarımızla bugün ortaya çıkması muhtemel sıkıntıyı bertaraf etmek üzere bünyesinde misafirhane olan tüm kamu kurum ve kuruluşlarının yetkilileriyle bir toplantı gerçekleştirdik. Şunu size rahatlıkla söyleyebilirim; İzmir’de bu dönem herhangi bir sıkıntı olmaksızın bu sürecin atlatılması için gereken tedbirleri alıyoruz” dedi.

Masa oluşturulacak

Vali Köşger, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bütün kamu kurum ve kuruluşların misafirhaneleri, öncelikle ihtiyaç sahibi olan kız öğrencilerimizden başlamak üzere erkek öğrencilerimize yönelik de çalışmalar devam ediyor. Balçova Termal Otel’den başlayarak bütün Milli Eğitim bünyesindeki uygulama otelleri, öğretmenevleri, polis moral eğitim merkezleri, SGK’nın, DSİ’nin ve buna benzer kamu kuruluşlarımızın misafirhanelerindeki kapasiteler öğrencilerimizin geçici konaklaması için tahsis edilecek. Bununla ilgili telefon numarası duyurulacak. Valiliğimiz bünyesinde de bir masa oluşturulacak ve öğrencilerimizin müracaatlarını alarak kazandıkları okula en uygun lokasyondaki misafirhaneye veya öğrenci yurduna yönlendireceğiz. İleriye yönelik ihtiyaç duyulursa başka çözümler de getirilecek ancak ilk anda öğrencilerimizin kalabilecekleri belli miktarda yatak kapasitesi oluşturulmuş oldu. İlimizde 12 bin özel yurt kapasitesi var. Bu yurtların da henüz dolmadığını ifade edebilirim. 9 bin civarında kapasite dolmuş değil. Oralar da kullanıldığı bu süreci sıkıntı olmadan süreci atlatabileceğimizi düşünüyorum.”

“Kapasite var”

İzmir’de 30 Ekim 2020’de deprem yaşandığını hatırlatan Vali Köşger, “Bundan dolayı yaklaşık 5 bin civarında konut oturulamaz hale geldiği için vatandaşlarımız kiraya çıkmak durumunda kaldı. Bunun oluşturduğu talep fazlalığından mütevellit İzmir’de bir fiyat yükselmesi olduğu anlaşılıyor. Bunu da öğrencilerimize yansıtmamak açısından bu ilave yurt kapasitelerinin kullanılmasının zaruri olduğunu değerlendiriyoruz. Şu anda ilk anda gelecek talebi karşılayacak kadar kapasite var. Misafirhanelerin ve Milli Eğitim’in öğrenci yurtlarının ilave kapasitesi olarak 4 binin üzerinde kapasite oluşturulmuş durumda. Müracaatlar için İzmir Valiliğinin hesaplarından telefon numarası iletilecek. O numaradan ya da valilikte oluşturacağımız masaya müracaat edilebilecek. Önceliğimiz kız öğrencilerimizden ihtiyaç sahibi olan öğrenciler olacak. Ancak binin üzerinde erkek öğrenci kapasitesi de var” sözlerine yer verdi.

“Gereken seferberliği başlatalım”

Barınma süresinin şimdilik bir aylık olduğunu kaydeden Vali Köşger, “Bir aylık barınma süresi ücretsiz olacak. Bir aylık süre sonunda duruma bakacağız. Buradan şu çağrıda da bulunmak istiyorum; bu sadece ülkemizdeki bir durum değil. Pandemi her ülkenin başında. İzmir’de ilaveten depremin oluşturduğu ekstra problem de var. Bütün aktörlerin bu durumu göz önünde bulundurarak soruna çözüm olma noktasında gayret sarf etmesini iletiyorum. Bütün arkadaşlarımız elindeki imkanlarını seferber etsin ve bu çocuklarımızın açıkta kalmaması için gereken seferberliği başlatalım" diye konuştu.

“Valilik ücreti ödemeye hazır, yeter ki yer bulunsun”

Öte yandan İzmir Otel, Pansiyon ve İşçileri Esnaf Odası başkanı Mehmet Gönen de konuya ilişkin açıklama yaptı. İzmir Vali Yardımcısı Hulusi Doğan ile görüşme yaptıklarını belirten Gönen, “Vali yardımcımızla görüştük. Bu konuda otelleri devreye sokmaya çalışıyoruz. Daha çok yeni bir konu. Şu ana kadar iki-üç otelden dönüş geldi. Valilik otellerin ücretleri konusunda hiçbir üst sınır koymadı. ‘Otel ücretleri öğrencilere 10 lira, 20 lira, 30 lira yapılsın’ diye bir konu olmadı. Her otele göre belli bir fiyat listesi vardır. Otelin fiyatı neyse onun üzerinden öğrenciler için İzmir Valiliği ücret ödeyecek. Yani herhangi bir pazarlık konusu yok. Yeter ki yer bulunsun. Valilik bu konuda canla başla mücadele ediyor ve ücreti ödemeye hazır. O konuda sorun yok. Sorun, yer konusu. Turistik otellere, turizm yavaş yavaş gerilediği için büyük iş düşüyor. Talebelere sahip çıkmamız lazım. Biz esnafımıza çağrıda bulunduk, yazılar yazdık. Valiliğin ödeme yapacağını söyledik. Başvurular başladı ama kaç otel başvurur bilemiyoruz. Özellikle üniversitelerin olduğu bölgedeki otellere çağrıda bulunduk” ifadelerini kullandı.

Prefabrik ve aile evleri önerisi

Başkan Gönen, otellere alternatif olarak başka çözüm yollarının da olduğunu belirterek şu önerilerde bulundu: “Otellerin yanı sıra tıpkı depremde olduğu gibi prefabrikler yapılabilir. Zaten üniversitelerin bahçeleri prefabrikler için çok müsait. Belediyeler de öğrencilere kahvaltı verir. Böyle bir çözüm bulunabilir. Çünkü birçok otel şu an dolu. Büyük turistik otellerin devreye girmesi lazım. Ancak şu an için onlardan bir ses çıkmadı. Ayrıca yurt dışında olduğu gibi aileler evlerini belli ücret karşılığında öğrencilere açabilir. Bu konuda valilik de maddi olarak öğrencilere destek olacağını belirtiyor.”

Ceren Atmaca - Sinan Yeniçeri - Ali Gözeten

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Edirne Edirne’de gastronomi yolculuğu başladı Edirne Valiliği, gastronomi turizminin gelişimine katkı sağlamak amacıyla Osmanlı Saray Mutfağı lezzetlerini kitaplaştırılarak gelecek nesillere aktarılacak. Edirne Valiliği tarafından “Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri Kitabı” tanıtımı iftar programı düzenlendi. Edirne’de valilik öncülüğünde önemli bir projeye imza atıldı. Proje çerçevesinde "Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri" kitabı oluşturulacak. İftariyelikler, ara sıcaklar, çorbalar, ana yemek, tatlı ve içecekler geçmiş lezzetlere göre sunumla hazırlandı. Tabaklar süslendi, masalar hazırlandı. Ezanın okunmasının ardından oruçlar açıldı. Yemeğin ardından ise duaya geçildi. Devecihan Kültür Merkezi’nde düzenlenen iftar menüsünde geçmişten günümüze gelen lezzetler arasında yer alan bademli terbiyeli tavuk çorbası, ballı gemici böreği, taş kebabı- sarımsaklı pilav, zerde ve ayva şerbeti yer aldı. Geçmişten günümüze gelen ve unutulmaya yüz tutmuş Rumeli, Balkanlar ve Osmanlı Saray Mutfağında yer alan lezzetlerin gelecek kuşaklara aktarılması ve tanıtılması için önemli bir proje çalışmasına imza atıldı. Proje çerçevesinde 87 farklı çeşidin yer alacağı bir kitap oluşturulacak. Edirne’nin kadim ve Osmanlı’ya başkentlik yapmış sultanlar şehri olduğunu söyleyen Vali Yunus Sezer, aynı zamanda balkanlardan gelen insanların yerleştiği ve kendi kültürlerini yaşattığı da bir şehir olduğuna değindi. "Hem Balkan hem de Osmanlı saray mutfağı lezzetleri yaşatılacak" Hem Balkan hem de Osmanlı saray mutfağının yaşatıldığı Edirne’de çok anlamlı bir ilke imza atıldığını söyleyen Vali Yunus Sezer, "Gelecek nesiller Edirne mutfağında neler var diye baktığı zaman ellerinde bir kitap ve kaynak olacak. Bizim somut varlıklarımızın yanı sıra kültürel zenginliklerimiz de çok önemli. Çok büyük emek var. Hem Rumeli hem de saray mutfağına ait 87 çeşit farklı lezzet var. Bunların bir kitapta buluşması çok önemli. Şeflerimiz kendi illeri için farklı bir şey yapmak istiyorlar. Yaklaşık 1 buçuk aydır çalışmalar devam ediyor" dedi. Gastronomi anlamında çok önemli faaliyetler yürütmüş parmakla gösterilen iller olduğunu söyleyen Vali Sezer, "Biz büyük bir hazine üzerinde duruyoruz. Ama kendimizi anlatmakta zorluk çekiyoruz. Bizim bir tava ciğerimiz, bir de ciğer sarmamız var. Dışarıdan insanlara sorduğumuzda neyimiz var diye ’Bir gelip ciğerinizi yeriz’ diyorlar. Bu güzel bir şey aslında. Ama bunun yanına ne koyabiliriz? Bunun üzerinde çalışıp Rumeli Saray ve Osmanlı mutfağını günümüzle uyarlayıp nasıl yaşatabiliriz bunun peşindeyiz" şeklinde konuştu. "Edirne’nin parlayan yıldız olmasını istiyoruz" Edirne’nin her konuda balkanların ve Türkiye’nin parlayan bir yıldızı olmasını istediklerini belirten Vali Sezer, "Bunu da sanayide, ticarette, turizmde, gastronomide eğitimde aktivitelerle birlikte başarmamız lazım. İçinde saray ve Rumeli mutfağının da olduğu birkaç yemeği ve menüyü tava ciğerin yanına ekleyebilirsek zenginleştirebiliriz" ifadelerine yer verdi. Festivallerin yanı sıra marka aday olabilecek lezzetleri de sunabilecekleri bir yerin olmasının çok önem taşıdığını belirten Vali Sezer, "Bunu başarırsak herkes restoranında alternatif bir ürün sunmak isteyecek. Bunu da hazırlanan projelerle hayata geçireceğiz. Valilik olarak bunu yapıp özel sektöre devrederiz. Buna biz öncü oluruz" diye konuştu. "3 hedefe inşallah hep birlikte ulaşacağız" Önlerinde 3 hedef olduğunu ve buna şeflerle birlikte ulaşacaklarını belirten Vali Sezer, birincisinin bu kitabı hazırlamak ve basıp yayınlamak, ikincisinin gastronomi festivalleri düzenlemek üçüncüsünün de bu markalaştırılan yemeklerin daimi sunulacağı tarihi bir yer yapmak olduğunu ifade etti. "Edirne gastronomide de büyük zenginliğine sahip" Edirne’nin tarihi ve kültürel mirasının yanı sıra gastronomi anlamında da büyük zenginliğe sahip olduğunu söyleyen İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, düzenlenen iftarda saray, Rumeli ve Balkan mutfağından lezzetlerin yer aldığı bir menü hazırladıklarını aktardı. İftar programına, Vali Sezer ve eşi Canan Sezer, Vali Yardımcıları Erdoğan Beypınar ve Eyyüp Batuhan Ciğerci ile eşleri, İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, şefler, gastronomi yazarları ve basın mensupları katıldı. Devecihan Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen iftar programı toplu fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.
Hatay Kızılay Başkanı Hatay’da depremzedelerle iftar sofrasında buluştu Kızılay Başkanı Prof. Dr. Fatma Meriç Yılmaz, Hatay Güzelburç’taki Kızılay Yaşam Merkezi’nde depremzedelerle iftar sofrasında bir araya geldi. Ramazan ayının yardımlaşma ruhunu öne çıkaran Yılmaz, son depremzede yuvasına kavuşana kadar desteklerinin süreceğini belirtti. Deprem bölgesinde ilk günden itibaren varlığını hissettiren Türk Kızılay’ı Ramazan ayında da afetzede vatandaşları unutmuyor. Kızılay Başkanı Prof. Dr. Fatma Meriç Yılmaz, Hatay’ın Güzelburç bölgesinde bulunan Kızılay Yaşam Merkezi konteyner kentinde vatandaşlarla iftar sofrasında bir araya geldi. "Hatay’da son depremzede yuvasına kavuşup, yastığa başını huzurla koyana kadar biz buradaki vatandaşlarımızın, kardeşlerimizin ellerini bırakmayacağız" Ramazan ayının; rahmet, bereket, yardımlaşma ve iyilik ayı olduğunu belirten Kızılay Başkanı Prof. Dr. Fatma Meriç Yılmaz, "Biz bugün burada zor günleri birlikte atlatmaya çalışıyoruz. Türk Kızılay’ı olarak her zaman söylediğimiz bir konu var; son depremzede yuvasına kavuşup, yastığa başını huzurla koyana kadar biz buradaki vatandaşlarımızın, kardeşlerimizin ellerini bırakmayacağız. Ramazan ayındayız, Ramazan ayı; rahmet, bereket, yardımlaşma ve iyilik ayı ama aynı zamanda Ramazan ayı sevdiklerimizle bir araya gelme ve bir sofranın etrafında buluşma ayı. O nedenle biz bugün burada Hatay’da kardeşlerimizle bir ekmeği bölüşeceğiz, beraber iftarımızı açacağız. Birbirimizi dinleyerek bu zor günleri atlatmak adına bir aşama daha ilerlemiş olacağız. Ben zor günlerin geçeceğine inanıyorum. Son 1 sene de gördüğümüz şu ki herkes tünelin ucundaki ışığı görmüş durumda bu da zor günlerin geçeceğine inancı pekiştiriyor. Bu günlerde biz halkımızla bir arada olmaya devam edeceğiz. Tekrar herkesin Ramazanı hayırlı olsun" şeklinde konuştu.