KÜLTÜR SANAT - 07 Ekim 2021 Perşembe 10:49

İznik'te arkeologları şok eden büyük keşif

A
A
A
İznik'te arkeologları şok eden büyük keşif

Bursa'nın İznik ilçesinde SİT alanı ilan edildikten sonra 2018 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 1 milyon 50 bin liraya kamulaştırılan zeytinlik alanda bir süredir kazı çalışması yapan arkeologlar tarihe ışık tutacak yeni bir bazilika keşfetti. Zeytin tarlasında onlarca mezardan oluşan 2 bin 200 yıllık lahitler ve 1500 yıllık olduğu düşünülen bazilika bulundu. Definecilerin bölgeyi 1989 yılından bu yana talan ettiği de ortaya çıktı.

100 yılın keşfi olarak nitelendirilen İznik gölünün tabanındaki bazilikanın ardından 2. bir bazilikayı da zeytinlik alanda bulduklarını ilk kez açıklayan arkeologlar, bölgenin Nekropark alanına dönüştürüleceğini söyledi.
2019 yılından bu yana Hisardere Nekrepolü'ndeki kazı çalışmalarının Bilimsel Koordinatörlüğünü üstlenen Dokuz Eylül Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Klasik Arkeoloji Anabilim Dalı Üyesi Doç. Dr. Aygün Ekin Meriç; M.Ö. 2. yüzyılda inşa edildikleri tahmin edilen lahitlerin içerisinden çıkan mumyalanmış 2'si bayan biri erkek cesedinin müzeye kaldırıldığını söyledi.

Meriç; lahitlerden birinin bu güne kadar zarar görmeden korunduğunu; bir diğerinin ise içerisinden 2008 yılına ait bir şu şişesi kapağının çıktığını, muhtemelen bu yıllarda defineciler tarafından patlatılıp içerisinin açıldığını söyledi. 2016 yılından bu yana Hisardere Nekrepolü'nden 6 adet lahit çıkarıldığını ifade eden Meriç, bölgede yaklaşık 1,5 dönümlük alanda 2. bir bazilika keşfettiklerini söyledi.

UNESCO'nun Dünya Mirası geçici listesine dahil ettiği Bursa'nın İznik ilçesinde toprağın altından tarih fışkırmaya devam ediyor. İlk kez 1989 yılında defineciler tarafından yapılan kaçak kazılarla birlikte ortaya çıkan Hisardere Nekrapolü'nde 2016 yılında yine defineciler tarafından yapılan bir kaçak kazı sırasında 45 yaşlarında Romalı bir askere ait lahit ortaya çıktı. İçerisi su kaplı lahit restüte edilip korunmaya alındı. Kaçak kazılar devam edince Alan Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından 1992 yılında I. Derecede Arkeolojik Sit Alanı olarak tescil edildi. Kaçak kazıların önüne geçmek için 2018 yılında harekete geçen Kültür ve Turizm Bakanlığı zeytin ağaçları ile kaplı alanı 1 milyon 50 bin liraya kamulaştırdı.

İznik'te arkeologları şok eden büyük keşif

2019 yılında bölgede başlatılan bilimsel kazılarda Nigrenieve ve Astyrist isminde anne ve kızına ait bir lahit daha bulundu. Bu lahitide çıkaran ekipler İznik Müzesi'ne kaldırdı. O yıl devam eden kazılarda ise lahitin üst kısmında bulunan 4'üncü ve 5'inci yüzyıllara ait mozaik bulundu. 2021 yılında çalışmalara hız veren ekipler mozaiğin devamına ulaşıp zeytinlik bölgede oldukça geniş bir alana yayıldığını belirledi.

Yapılan kazı çalışmalarında duvar ve kapı girişlerini de ortaya çıkaran arkeologlar, yapının 100 yılın keşfi olarak bilinen İznik gölü tabanındaki bazilikanın ardından 2. bir bazilika olduğunu belirledi. Son bir aydır bazilikanın duvar kısımlarında kazı yapan ekipler bir birine çok yakın konumlanan Roma dönemine ait M.S. 2'inci yüzyılda yapılmış 2 ayrı lahde daha ulaştı. Etrafları Eros kabartmaları ile süslenmiş gösterişli lahitler vinç yardımıyla bulundukları yerlerden alınıp konteynerlere yüklenerek İznik Müzesi'ne götürüldü.

Gölün altındaki bazilikanın ardından 2. bir bazilika bulduklarını ilk kez açıklayan Doç. Dr. Aygün Ekin Meriç, "4'üncü ve 5'inci yüzyıla ait bir bazilika, Geç bizans dönemine ait bu bazilikaların avlularında bu şekilde mozaikler olduğunu biz biliyoruz. 30x50 boyutlarında olduğu tahmin edilen bazilika çok geniş bir alana yayılıyor. Bu bazilikalar genelde mezarlıkların bulunduğu alanlara kurulan kutsal mekanlar oluyor. Bu bazilikada küçük bir yazıt tespit ettik. Mozaiğin üzerinde bayan epiteti var. Yani bazilika bir bayana hitafen yaptırılmış. Bazilikanın planını önümüzdeki dönem yapacağımız kazılarla ortaya çıkaracağız. Bu dönemdeki bazilikaların aşağı yukarı hepsi aynı. 2021 yılında yaptığımız çalışmalarda ortaya çıkardığımız bu iki lahit bizi çok mutlu etti" dedi.

İznik'te arkeologları şok eden büyük keşif

"N" harfi şehre ismini veren imparator karısı "Nike" mi

Bazilikanın avlu kısmında üzerinde tamamen geometrik yapılar ve 5'inci yüzyıla ait bezemelerden ve motiflerden oluşan mozaik olduğunu belirten Meriç, "bazilikanın ismi "N" harfi ile başlayan bir kadın için yapıldığını söyledi. Sıradan bir kadın için bazilika yapılmayacağının da altını çizen Dr. Meriç, "Bu dönemde kadınlar için yapılmış bazilikaların var olduğunu biliyoruz. Antik kaynaklarda bilgisi var. Bu kadın belki soylu bir kadın, çok varlıklı bir kadın olabilir. Bu yapının sponsoru olmuş olabilir. Şuan elimizdeki bilgiler ilk verilere göre derlenen bilgiler ele geçirilen kalıntılar üzerinde çalışıldıktan sonra daha sağlıklı bilgiler vermeyi umut ediyoruz diye konuştu. İznik Müze Müdürü Arkeolog Ahmet Türkmenoğlu ise Hisardere Nekrapol alanında 2021 yılı içerisinde gerçekleştirilen kazı çalışmalarında 2 adet lahit ve bazilika yapısına rastladıklarını söyledi. Daha önce çıkarılan lahitlerin müzede teşhir edildiğini belirten Türkemoğlu, "1999-2018 yılları arasında kaçak kazılar yoluyla dört lahit (Gregorios Lahdi, Tanrılar Lahdi, Antigonos Lahdi ve Nigrenie ve Kızı Astyrist ‘in Lahdi) çıkarılmaya teşebbüs edilmiştir. 2018 yılında Hisardere alanı Bakanlığımız tarafından kamulaştırılmış ve bilimsel kazılara başlanmıştır. 2019 yılında başlayan sistemli kazılarda lahitler dışında İznik’e özgü aile mezarları olan “Terrakota Plaka Çatılı Oda Mezarlara” rastlanmıştır. 2021 yılı çalışmalarında orta nefi mozaik döşemeye sahip bir bazilika ve iki adet Eros bezemeli lahit ortaya çıkarılmıştır. İznik Arkeoloji Müzesi inşaatı tamamlandığında bütün lahitler oluşturulacak bir lahitler salonunda sergilenecektir. İlerleyen dönemlerde hazırlanacak bir proje ile alanının bir “Nekropark” olarak düzenlenmesi düşünülmektedir. Nekropol alanı 24 saat güvenlik kameralarıyla izlenmekte ve İznik Jandarma Komutanlığı tarafından denetlenmektedir" diye konuştu.

İznik'te arkeologları şok eden büyük keşif

Şehre ismini veren "Nike"

M.Ö 4. Yüzyılda İskender’in komutanlarından Antigones’in bölgede hakimiyet kurup bölgeyi ele geçirmesiyle, kendi isminden de yola çıkarak “ Antigonia” adını kente vermiştir. Büyük İskender’in valilerinden biri olan Lysimakhos, Antigones ile girdiği savaş sonunda zaferle ayrılmış ve kente hakim olmuştur. Kenti himayesine alan Lysimakhos, eşinin isminden (Nike) esinlenerek kentin adını “Nikaia” olarak değiştirmiştir. Helenistik kültürün etkisi azalınca Bithinya krallığının hakimiyetine girmiştir. Bithinya kralı Nicomedes’in vasiyeti üzerine Roma idaresine geçen şehir, 123 yılında şiddetli depreme maruz kalmış ve harabeye dönmüştür. Roma imparatoru Hadrianus tarafından yeniden inşa edilmiştir. Bundan dolayı da Hadrianus şehrin iki kurucusundan biri olarak bilinmektedir.

Son 100 yılın en büyük keşfi

Tarihi M.Ö. 4. yüzyıla uzanan, Bithynia, Selçuklu, Roma ve Osmanlı gibi pek çok medeniyete ev sahipliği yapan İznik`te, 2014 yılında havadan çekilen fotoğraflar sayesinde, İznik gölü içerisinde 2 bin yıllık bazilika olduğu ortaya çıkmıştı. 740 yılında yaşanan depremde göl sularına gömülen bazilika, 2014 yılının en önemli keşifleri arasında gösterildi. Aziz Neophytos'un adına inşa edildiği belirlenen bazilika göl sularının çekilmesiyle zaman zaman yüzeye çıkıyor. Gölün ardından Zeytinlik alanda ortaya çıkarılan 1,5 dönümlük alana kurulu yeni bazilika İznik'in yeni Göbeklitepe olma yolunda hızlı adımlarla ilerlemesine sebep olacak gibi duruyor.

Alanda bulunan lahitler

Gregorios Lahdi: 1999 yılında bulunan lahdin klinesinde Gregorius ve karısı betimlenmiş. Sanduka bölümünde aile üyelerinin günlük yaşamından hikâyeler bulunuyor.

Tanrılar Lahdi: 2015 yılında kaçak kazılar sonucu bulunmuş lahit Dokimeiontipinde bir sütunlu lahittir. Üzerinde yüksek kabartma olarak Troia Savaşı temalı sahne işlenmiş. Figürlerde Akhileus, Patraklos, Briseis, Eroslar, Narkissos, Satirler bulunuyor. Antigones Lahdi: Lahit, çerçeveli lahit tipindedir ve 45-50 yaşlarında ölen Antigonos’a ait. Antigones üç kat yün bir kefene sarılmış. Özellikle el ve ayakların kefen içindeki formu bozulmamış. Baş altındaki ahşap yastığı ve gövde altındaki ahşap yatağının bir kısmı da korunmuş. Yazıtında eşi Arete’nin ağzından bir ağıt bulunuyor. "Ben üzgün Arete, Bütün benliğimle Antigones’in mezarı başından sesleniyor, Üzüntüden saçlarımı yoluyor ve duygularımı ağlayarak gösteriyorum."

İznik'te arkeologları şok eden büyük keşif

Nigrenieve Kızı Astyrist ‘in Lahdi: Lahtin üzerinde daha geç dönemde yapılmış mezarı açmak için kaldırılan M.S. 4'üncü - 5'inci yüzyıllara tarihlenen bir mozaik zemin bulundu. Bu mozaik İznik Müze’sinde korunuyor
Sandık tipindeki lahitin içinde yazıtından bir anne ve kızına ait olduğu anlaşılan 30-45 yaşlarında ve 25-30 yaşlarında iki kadın birey bulunuyor. Bireyler keten, yerel yün ve ipekten oluşan kefene sımsıkı sarılmış bir şekilde formları hiç deforme olmadan bulundu. Lahitteki yazıtta ise Ben, Astyris (bu) lahdi çok sevgili annem Nigreine ve kendim için satın aldım" ifadeleri yer alıyor.

Terrakota plaka çatılı oda mezarlar

2019 yılındaki kazı çalışmalarında sadece İznik’e özgü olan ve hiçbir yerde benzerine rastlanmayan terrakota plaka çatılı oda mezarlara rastlandı. Aile mezarları olarak kullanılmış mezarların bazılarının içerisinde 14’e kadar çıkan birey sayısı bulundu. Pişmiş toprak plakalarla örtülü mezarların içleri ve kapaklar renkli boyalarla süslendi. 2021 yılı kazı çalışmalarında bir Bazilika yapısı ve Eroslu iki lahit bulundu.

Eroslar; ayakta, ellerinde çeşitli nesneler taşırken, birbirlerine sarılır ve güreşir biçimde betimlenmiş. Tekne üzerinde, köşe noktalara denk gelen bölümlerde Tanrıça Nike tasvirleri işlenmiş. Nike’ler sağ ellerinde hurma dalı tutarken, sol elleriyle de kıyafetlerini tutar vaziyette betimlenmiş. Zarar görmeden bu güne kadar korunan lahitlerden birinin içerisinde 1.70 m. boylarında bir yün bir kefene sımsıkı sarılmış bir birey bulunmuş. Kaçakçılar tarafında kapağı patlatılarak açılmış lahdin içi ise dağıtılmış. Yapılan ilk incelemelerde lahdin içerisinde kadın ve erkek olmak üzere iki birey olduğu anlaşıldı.

2018 yılında Nigrenie ve Kızı AstyristLahdi’nin üzerindeki mozaiğin doğuya doğru devam ettiği görüldü. Geometrik motiflerden oluşan çok renkli bu mozaiğin MS 5. yüzyıla tarihlendirilen yaklaşık 25x50 m. ölçülerindeki olası bir bazilikanın orta nefine ait olduğu anlaşıldı. Yapılan çalışmalarda bazilikanın duvarları da kısmen ortaya çıkarıldı.

Uğur Uslubaş - İlkay Altay - Mehmet Buldu
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir İzmir Kitap Fuarı kitapseverlerin Kültürpark özlemini giderdi İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde bu yıl Kültürpark’ta açık alanda düzenlenen İzkitapfest-İzmir Kitap Fuarı okuyuculara eski günlerdeki gibi festival havası estiriyor. Yazarlarla bir araya gelen her yaştan İzmirli kitapsever, gün boyu eğlenceli dakikalar yaşıyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde İZFAŞ ve SNS Fuarcılık iş birliği ile düzenlenen İzkitapfest-İzmir Kitap Fuarı, beşinci gününde “Çocuk Edebiyatı” ana temasıyla İzmirli kitapseverlere unutulmaz deneyimler yaşatıyor. Açık alanda yapılan en büyük kitap fuarı olma özelliği taşıyan İzmir Kitap Fuarı, saat 10.00-21.00 saatleri arasında 300’e yakın yayınevi, 50’ye yakın sahaf, kurum ve sivil toplum kuruluşunun standının yanı sıra imza günü, söyleşi ve farklı etkinliklere katılma imkânı sağlıyor. “Kültürpark’ta düzenlenmesi yeniden başlangıç sayılabilir” İzmirli okur ve yazarlar, uzun zamandır bekledikleri açık alanda kitap fuarına kavuştuklarını dile getirdi. Yazar Aydın Şimşek, İzmir’in bir sokak kenti olduğunu ve bu yüzden de Kültürpark’taki Kitap Fuarı’nın çok doğru bir karar olduğunu ifade etti. Yazar Şimşek, “İnsanlar kapalı mekanları sevmez İzmir’de. Açık hava her zaman İzmir’i kucaklar, İzmirliler de açık havayı kucaklar. Bu yüzden de beklediğimden ve beklediğimizden çok yoğun bir fuar geçiriyoruz. Hem konuklar, izleyiciler ve okurlar hem de yayıncılar ve yazarlar son derece memnun. Bu fuar son 3-4 yıldır Gaziemir Fuar İzmir’de yapılıyordu ama İzmir Kitap Fuarı yaklaşık 20 yıldır Kültürpark ile özdeşleşmiştir. Dolayısıyla bu yeniden bir başlangıç sayılabilir” dedi. TÜİK’in son verilerine göre okur oranının yüzde 14 seviyesinde olduğunu belirten Aydın Şimşek, “Ülke her yönüyle çölleşmeye devam ediyor. Bu fuarlar ise kültürü besliyor. Okurlar yazarlarla doğrudan iletişim kurabiliyor, satışlar da bu fuarlarda artıyor” ifadelerini kullandı. “Okuyucularımızı bekliyoruz” İzBB Yayınları Yayın Koordinatörü Hicran Özdamar Yalçınkaya ise “Kentli Kültürpark’ta olan kitap fuarını çok özlemiş. Yayınlarımızla diğer yayıncı arkadaşlarımızla birlikte çok büyük bir ilgiyle karşılaştık. Çok mutluyuz. 29 Nisan’a kadar bütün okuyucularımızı fuara bekliyoruz. Kitap Fuarı bittikten sonra da okuyucularımız yayınlarımıza sanal marketlerin yanı sıra www.izbbyayinlari.com adresinden ulaşabilir” ifadelerini kullandı. “Kitap Fuarı’nın eski günlerini geri getirmiş” Son 3-4 senedir İzmir Kitap Fuarı’nın Gaziemir Fuar İzmir’de düzenlendiğini söyleyen 22 yaşındaki Gülce Hasar, “Çocukluğumdan beri Kitap Fuarı’na gidiyorum, özellikle Kültürpark’ın havası Kitap Fuarı’nın eski günlerini geri getirmiş. Açık alanda olması da benim için çok güzel bir deneyim oldu. Aradığım eserleri de buluyorum. Kapı girişinde açıklayıcı bir bilgilendirme var, o bilgilendirme de işimi oldukça kolaylaştırdı” dedi. “Bugün çok eğlenceli geçiyor” İstediği kitap serisine ulaşmak için İzmir Kitap Fuarı’nı tercih ettiğini söyleyen 8 yaşındaki Defne Büyükdoğaç “Benim ilgimi karikatür ve masal kitapları çekiyor. Burayı çok beğendim. Daha önce kitap fuarına katıldım ve bugün de çok eğlenceli geçiyor” diye konuştu. 2 yaşındaki kızı Kumsal ile Kültürpark’ta kurulan Kitap Fuarı’na katılan Tuğba Kocabıyık, “Çocuk kitapları için geldim. Bu sene fuar ayrı bir coşkuyla geçiyor. Seçenek çok fazla; yeterli seviyede ihtiyaçlarımızı karşıladık” şeklinde konuştu. “Eski kitap fuarlarını özlemişiz” “Çocuk Edebiyatı” temalı Kitap Fuarı’na yazdığı 3 kitap ile katılan Atıl Gedik, “Eski fuarları çok özlemişiz. Kültürpark bize çok güzel geldi. Gayet güzel bir katılım var. Amacımız çocukların gelişmesi. Bunun için de bol bol kitap okumaları gerek” dedi. Sonbaharda Fuar İzmir’de Girişlerin ücretsiz olduğu İZKİTAP Fest, 28 Nisan 2024 tarihine kadar 10.00-21.00 saatleri arasında kitapseverleri ağırlamaya devam edecek. İZKİTAP, sonbaharda ise 26 Ekim-3 Kasım 2024 tarihleri arasında Fuar İzmir’de düzenlenecek ve yine yayınevleri ve edebiyat dünyasının birbirinden değerli isimlerini kitapseverlerle buluşturacak.
Kayseri Down sendromlu Hacı Ömer başarıları ile kıskandırıyor Kayseri’de yaşayan Futsal Milli Takımı kalecisi ve Kocasinan Belediyesi Kocasinan Spor Kulübü’nün sporcusu down sendromlu Hacı Ömer Aslantürk, futsal ile hayata tutundu. Milli takım ile dünya 2.’si olan Aslantürk’ün hedefi, dünya şampiyonu olmak. Kayseri’de yaşayan 15 yaşındaki down sendromlu Hacı Ömer Aslantürk; sosyalleşmesi için amatör bir futbol takımının başkanlığını da yapan babası Abdullah Aslantürk ile beraber maçları izlemeye gitti. Futbola olan ilgisi her geçen gün artan Aslantürk; futsala başladı. Burada forvette ter döken down sendromlu genç, daha sonra kaleye geçti. Kendini geliştiren ve futsal milli takımına davet edilen Aslantürk, milli takımla beraber dünya 2.’liğine kadar uzandı. Spor lisesinde eğitim hayatını sürdüren Aslantürk’ün hedefi ise milli takımla beraber dünya şampiyonu olmak. "1 yaşından itibaren sürekli özel eğitimler ile de destekledik" Oğlunun bu şekilde sosyalleştiğini kaydeden baba Abdullah Aslantürk, "3 yıl önce arkadaşım vesilesi ile Kocasinan Spor Kulübü antrenörü Uğur Arı ile tanıştım. Daha sonra Hacı Ömer’in futsal hayatı başladı. İlk zamanlar forvet başlayan Hacı Ömer daha sonra kaleye geçti. O tarihten sonra milli takıma kadar yükseldi. Eğer ki aile bu özel çocukları kabullenmezlerse çok büyük sıkıntı. Çocuğu eve hapsederlerse, çocuk sürekli daha da geri gider. Ben oğlumu diğer çocuklardan hiçbir farkı yokmuş gibi her gittiğim yere götürdüm. Bunlar özel çocuklar. Çok daha fazla İlgi isterler alaka isterler. Hacı Ömer şuan kendi işini kendi halledecek düzeyde. Kaynaştırma kapsamında diğer çocuklar ile beraber 9.sınıfta ve spor lisesinde okuyor. 1 yaşından itibaren sürekli özel eğitimler ile de destekledik. Allah razı olsun eşim de eğitimi ile bire bir ilgileniyor. Hacı Ömer’in başarıları da bizi çok fazla duygulandırıyor. Her baba evladının başarılı olmasını ister ve başarıları ile de gurur duyar tabi ki ancak biz daha fazla mutlu oluyoruz, aldığı her madalya da ve kupa da ağladım. İnşallah Futsal Milli takımımızın Dünya Şampiyonu olduğunu ve oğlumun o kupayı da kaldırdığını göreceğim. Oğlum Hacı Ömer Cumhurbaşkanımız ile tanıştı, sağ olsun Cumhurbaşkanımız Dünya 2.si olduğumuzda milli takımımızı ziyarete geldi. Bilgiler aldı, tebrik etti. Başarılarının devamını diledi. Oğlum hala o günü o anı da unutamıyor. Hacı Ömer’in sportif başarı anlamın da, bu aşamaya gelmesinde Kocasinan Belediye Başkanı Ahmet Çolakbayrakdar’ın da büyük bir emeği var. Kurduğu Kocasinan Spor Kulübü ve Kayseri’de tek olan Futsal takımı bu özel çocuklara adeta bir umut ışığı oldu. Desteklerini bizden hiç esirgemeyen Kocasinan Belediye Başkanımıza bir kez daha çok teşekkür ediyoruz’’ dedi. "Kalede göstermiş olduğu başarılı performanslardan dolayı milli takımı da seçildi" Kocasinan Spor Kulübü antrenörü ve Down Futsal Milli Takım Antrenörlüğü görevini de yerine getiren Uğur Arı da, "2021 yılında Özel Sporcular Federasyonuna bağlı, Kocasinan Belediyesi Down Futsal Takımını kurduk. Hacı Ömer’de 2021 yılında bizimle antrenmanlara başladı. Kalede göstermiş olduğu başarılı performanslardan dolayı milli takımı da seçildi. Milli takımımız 2017 yılında kuruldu. Şuanda milli takım kadromuz 12 kişi. 2018 yılında ilk Avrupa Şampiyonasına katıldık. Burada Avrupa 3.lüğü derecesi elde ettik. 2021 yılında ise, İtalya’da düzenlenen Avrupa Şampiyonasında, Avrupa şampiyonu olarak ülkemize milli bir gurur yaşattık. 2022 yılında ise, Peru’da düzenlenen Dünya şampiyonasına katıldık. Burada da milli takımımız Dünya 3.sü olarak ülkemize döndü. Son olarak Antalya’da düzenlenen 2024 Dünya Şampiyonasında Dünya 2.si olarak kürsüye çıktık. Bundan sonraki hedefimizde, Dünya şampiyonu olmak’’ ifadelerini kullandı. Down sendromlu Hacı Ömer Aslantürk ise, dünya şampiyonu olmak için çalışacaklarını ve kupayı da alacaklarını dile getirdi.
Bolu Bolu’da muhteşem 23 Nisan gösterileri sahnelendi Bolu’da 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda öğrencilerin sergilediği oyunlar güzel görüntülere sahne oldu. 1453’ten, 23 Nisan 1920’e kadar Türk milletinin yaşadığı tarihi anları sahneleyen öğrencilerin gösterisi büyük beğeni topladı. Bolu’da 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, Karaçayır’da bulunan 3 bin kişilik kapalı spor salonunda coşkuyla kutlandı. İlkokul ve ortaokul öğrencilerinin sergilediği gösteriler güzel anlara sahne oldu. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutlamak için düzenlenen etkinlikte vatandaşlar salonu hınca hınç doldurdu. Etkinliğe Bolu Valisi Erkan Kılıç, Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, Emniyet Müdürü Ercan Dağdeviren, İl Jandarma Komutanı Mehmet Avcı, STK temsilcileri ve vatandaşlar katılım sağladı. Mehter Marşı ile başlayan etkinlikte ilkokul ve ortaokul öğrencileri de koro, tiyatro, halk oyunları ve çeşitli etkinlikler gerçekleştirdi. İlkokul öğrencilerinden oluşan koro ekibi Cumhuriyet’in 100. Yılı için bestelenen Parla şarkısını söyledi. Salonu dolduran vatandaşlar, öğrencilere telefon ışıklarıyla eşlik etti. İzzet Baysal 50.Yıl İlk ve Ortaokulu öğrencileri, 1453’ten 23 Nisan 1920’e kadar Türk milletinin yaşadığı tarihi anları sahneledi. Fatih Sultan Mehmet’in gemileri karadan yürütme anını, Atatürk’ün Samsun’a çıkışını, Kurtuluş Savaşı’nda fedakarlık yapan kadınları ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın ilan edilmesine kadar tarihi anları sahneleyen öğrencilerin performansı büyük beğeni topladı. Salonu dolduran vatandaşlar dakikalarca alkışladı.