DÜNYA - 29 Mayıs 2020 Cuma 09:38

Japonya’da ikinci dalga endişesi

A
A
A
Japonya’da ikinci dalga endişesi

Son 6 günde 43 yeni Covid-19 vakası tespit edilen Japonya’daki Kitakyushu şehrinin Belediye Başkanı Kenji Kitahashi, "Böyle devam ederse ikinci büyük dalga gelebilir" uyarısında bulundu.

Olağanüstü halin (OHAL) ülke genelinde sona ermesiyle hayatın yavaş yavaş normale döndüğü Japonya’da, Kitakyushu şehrinde yeniden artışa geçen Covid-19 vakaları ikinci dalga endişesine neden oldu. Üç haftalık süre boyunca vaka kaydedilmeyen şehirde son 6 günde 43 yeni enfeksiyonun tespit edilmesi üzerine kademeli olarak ziyarete açılan turistik noktalar yeniden kapatıldı.

"İKİNCİ DALGA GELEBİLİR"

Kitakyushu Belediye Başkanı Kenji Kitahashi durumun daha da kötüleşebileceği konusunda uyardı. "Eğer böyle devam ederse ikinci büyük dalga gelebilir" diyen Kitahashi, "Herkesin çok zor bir durumla karşılaşabileceğimizin farkında olduğunu umuyoruz" ifadelerini kullandı.

TOKYO’DA KÜME ENDİŞESİ

Başkent Tokyo’daki bir hastanede perşembe günü 9 yeni korona virüs vakasının belirlenmesi, "küme enfeksiyonu" endişesine neden oldu. Psikiyatri biriminden bir çalışanın 21 Mayıs’ta pozitif test edildiğini açıklayan hastane yönetimi, diğer vakaları da söz konusu çalışanla temasta olan personel ve hastaların oluşturduğunu bildirdi. Gelişme üzerine poliklinik randevularını iptal eden hastane, yatan hasta kabulüne de ara verdi.

ÖLÜ SAYISI 895’E YÜKSELDİ

Japonya’da 712’si karantina gemisi Diamond Princess’in yolcu ve mürettebatından olmak üzere toplam 17 bin 471 kişi korona virüse yakalanmış, ölü sayısı ise 895’e yükselmişti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.