EKONOMİ - 24 Eylül 2018 Pazartesi 11:05

'Kağıt üretiminde dışa bağımlılıktan kurtulmalıyız'

A
A
A
'Kağıt üretiminde dışa bağımlılıktan kurtulmalıyız'

İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Uğur Gündüz, katıldığı radyo programında "Kağıt tedariki konusunda dışa bağımlılıktan kurtulmamız gerekli" diyerek kağıt üretiminde ‘kenevir’ bitkisini alternatif üretim kaynağı olarak önerdi.

İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Uğur Gündüz, CRITURK’te yayınlanan Michael Kuyucu ile Akademik Bakış programına konuk oldu. Gündüz, son günlerde yazılı gazetelerin yaşadığı kağıt sorunu ve dijital gazetelerin geleneksel basılı gazeteleri tehdidi ile ilgili görüşlerini açıkladı. Basılı gazetelerin tamamen yok olacağı ve dijital gazetelere döneceği tezleri ile ilgili öngörülerin doğru çıkmayabileceğini söyleyen Uğur Gündüz, kağıt tedariki konusunda dışa bağımlılıktan kurtulmamız gerektiğine vurgu yaparken, kağıt üretiminde ‘kenevir’ bitkisini alternatif üretim kaynağı olarak önerdi. 

“Talep bitmediği sürece gazeteler var olmaya devam edecek” 

Türkiye’deki tirajları incelediğinde gazetelerin çok parlak görünmediğini kaydeden Gündüz, “Gazete biraz nostaljiye dönüşmeye başlayan bir şey. Biz o gazeteyi almadan 24 saat önce haberleri öğrenebiliyoruz artık. İnternetteki duruma baktığımızda ise tıklanma oranları ve veriler bize dijitale doğru kaymanın söz konusu olduğunu gösteriyor. Evet dijitale doğru kayma söz konusu fakat, insanların gazeteye olan talebi bitmediği sürece, gazeteler de var olmaya devam edecek” dedi. 

“Gazeteler tamamen dijitale dönecek öngörüsü gerçekleşmeyebilir” 

Gazetelerin tamamen dijitale döneceği öngörüsünün gerçekleşmeyebileceğine dikkat çeken Uğur Gündüz, “Dünyada da böyle bir eğilim var. Birçok yayın dijitale dönmeye eğilim gösteriyor. Fakat bazı insanlar da dokunmayı ister, aldıkları kitabın veya gazetenin her zaman başucunda bulunmasını tercih eder. Veriler ise bize kağıt ve dijital olgunun birlikte var olmaya devam edeceğini gösteriyor. Bu konuyla alakalı değişik tahminler söz konusu ama bence bu öngörüler doğru çıkmayabilir” dedi. 

Türkiye’deki üniversitelerin dünya sıralamasında ilk 500’e girememesinin nedeni ‘para’ olduğunu belirten Gündüz, “Faaliyetlere, araştırmaya, kadroya, akademisyenlere ne kadar bütçe ayırıyorsunuz bunlar önemli. Ayrıca, ülkenin kültürel ve siyasi göstergeleri de önemli. Birbirini tetikleyen unsurlar var. Kurdaki dalgalanmalar ve toplumsal yapı da üniversiteleri etkiliyor. Üniversiteyi ülkedeki yapıdan farklı düşünemezsiniz. Ekonomik ve kültürel yapı ne durumdaysa, üniversiteler de buna yakın dengede duruyor” şeklinde konuştu.

“İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi’nin Tek Diploma Projesini destekliyorum” 

İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi’nin Tek Diploma Projesini de değerlendiren Uğur Gündüz, bu konuda görüşlerini şöyle dile getirdi: “Prof. Dr. Ergün Yolcu’nun iletişim fakültesi mezunlarına tek diploma verilmesi yaklaşımını çok olumlu buluyorum. Bu, mezunların bir alanda uzmanlaşması, hatta uzmanlaşmanın da uzmanlaşması. Bir gazeteci pek çok alanda çalışabilir ama mutlaka bir alanda uzmanlaşmasına geçmiş bulunuyoruz. Bir halkla ilişkiler mezunu çok geniş kavramdır ve doğal olarak bu halkla ilişkiler mi, reklamcılık mı, metin yazarı mı, lobicilik faaliyeti mi yoksa bunların alt dalları mı, hangisi? Bunların hepsinin verilecek eğitimler ve dersler ile birlikte uygun bir şekilde kurgulanması gerekiyor. Tek diploma ve uzmanlık dalı bir tasarı, bir proje olarak ileride gündeme gelecektir. Ortak bir diploma, iletişim fakültesi diploması ama mutlaka bir konuda uzmanlaşma ve öğrenci mezun olduğunda kendini belli alanda çok iyi geliştirmiş, stajlar, okulda aldığı eğitimler, deneyimlerle bunu desteklemiş olması istenen hedef”.

“Öğrencilerin okumaya ayırdıkları süre yerlerde sürünüyor” 

Öğrencilerin kitap okumaya ayırdığı sürenin az olduğunu belirten Uğur Gündüz, “Kitap yayıncılığı ülkemizde son yıllarda farklı boyutlara girmeye başladı. Kitap fuarları hemen hemen her şehirde yapılan bir etkinlik. Bayağı da talep görüyor. İnternet de kitap satışlarının yapıldığı ortamlardan biri. Bir şekilde arz var. Ama ilginçtir kitap okuma da ciddi sorunlar yaşıyoruz. Önceden kitap okumaya televizyon engel görünürdü, şimdi internet çıktı. Kitabın yine ciddi bir düşmanı ve rakibi söz konusu. Bazı kitaplar çok satabiliyor, bu da yazarın popüleritesinden dolayı veya başka nedenlerden dolayı oluyor. Akademik hayatta ise öğrencilerimizin okumaya ayırdıkları zaman ciddi düzeyde yerlerde sürünüyor diyebiliriz. Bizim bunun sebeplerini daha iyi analiz etmemiz gerekiyor. Öğrenci arkadaşların kitap okumaktan ve alanında kendini geliştirmekten kaçınmaması ve bu alana emek sarf etmesi gerekmekte ki, gelişim ve öğrenme açısından kendini ifade etme biçiminde ve kullandığı kelime sayısında da olumlu gelişmeler olsun” dedi.

“Kenevir, kağıt üretiminde alternatif olabilir” 

Kapatılan SEKA’nın yeniden açılması, devletin bu konuda ciddi bir adım atması ve kağıt konusunda dışa bağımlılıktan acil kurtulması gerektiğini belirten Uğur Gündüz, “Sonuçta ülkemiz gelişmiş ve bunu yapabilecek bir ülke. Kağıt gibi kritik bir noktada dışa bağımlılıktan kurtulmamız lazım. Çevresel boyuttan bahsediliyorsa eğer bunun da alternatif yolları var. Farklı bitkilerden üretilen ve ormandan çok daha verimli olan maddeler var. Kenevir gibi bir endüstriyel madde söz konusu, kağıt üretiminde de verimli olarak kullanılabilen bir bitki. Bunu ilgi alanında çalışanların değerlendirmesi lazım. Bu tür bitkilerden daha düşük maliyetle, kontrollü bir biçimde üretim yaparsak bu sorun kısa zamanda çözülebilir” dedi.

“Vakıf üniversitelerinde ticari bakış var” 

“Maalesef bazı vakıf üniversiteleri dışında bu işi hakkıyla yerine getiren bir vakıf üniversitesi yok” diyen Uğur Gündüz, “Akademik kadronun niteliği yeterli diyebileceğimiz vakıf üniversitelerinin sayısı, bir elin iki parmaklarını geçmeyecek durumda. Yüksek öğretim kurumlarının vakıf üniversitelerini denetlemesi gerekiyor. Yapılan denetlemenin de ben sağlıklı yapıldığını düşünmüyorum. Akademik kadronun niteliğine önem verilmiyor, ekonomik kaygılar ön planda ve ticari bakış var. Bir bölüm açılması ve 4 yıl boyunca öğrencilerin 3 öğretim görevlisiyle beraber bir lisans programının götürülmesi söz konusu. Bu sağlıklı değil. Sadece ticari amaçla eğitim verilme anlayışının terk edilmesi ve YÖK’ün bunu çok ciddi derecede denetlemesi lazım. Devlet üniversitelerinin de akademik kadrosu yeterli ama fiziksel şartları yetersiz. Öğrenciye vakıf üniversiteleri cazip gelebiliyor. Formül çok basit; devlet üniversitelerine iyi fiziksel şartlar, vakıf üniversitelerine de nitelikli akademik kadro gerekiyor. Bu formülü yerine getirirsek, yükseköğretimin de kalitesi yükselecektir diye düşünüyorum” şeklinde konuştu.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Çorum Bakan Işıkhan: "Temmuz ayında emekli aylıklarını tekrar masaya yatıracağız" Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, "Nasıl emeklilerimizin refahını artıracak en iyi ve en yeni uygulamaları bugüne kadar hayata geçirdiysek, bundan sonra da aynı şekilde çalışmaya devam edeceğiz. Sayın Cumhurbaşkanımız bugün ifade etti. Temmuz ayında emekli aylıklarını tekrar masaya yatıracağız" dedi "Türkiye Yüzyılı’nda Çalışma Hayatı Buluşmaları" çerçevesinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Çorum’da iş dünyasının temsilcileri ile bir araya geldi. Ticaret ve Sanayi Odası’nda gerçekleştirilen programda konuşan Bakan Işıkhan, emekli maaşlarının zammı memur emeklilerinde toplu sözleşmeye göre; SSK ve Bağkur için de enflasyona göre şekillendiğini hatırlatarak, "Biz, ihtiyaçlar ve imkanlar doğrultusunda çoğu zaman bu tutarların çok daha üzerinde emeklilerimiz için adımlar attık. Denge ve disiplin içinde ekonomimizi güçlü bir şekilde yükselttikçe artan refahtan emeklimize daha fazla pay vermeye devam edeceğiz. Ayrıca; daha önce de söylediğimiz gibi, 3600 ek gösterge düzenlemesinin bütün memurları kapsayacak şekilde genişletilmesi yönünde düzenlemeyi hayata geçireceğiz. Yine esnaflarımızın emeklilik için gerekli sigorta prim gün sayısındaki adaletsizliği gidereceğiz" diye konuştu. Hiçbir zaman tutmayacakları sözü vermediklerini dile getiren Bakan Işıkhan, "Bu, başkalarının milleti kandırma taktiği, bizim değil. Biz ne dediysek bugüne kadar yaptık, bundan sonra da adım adım yapmaya devam edeceğiz. Son 5 yılda yaşadığımız bunca afete ve felakete rağmen, vatandaşlarımızı asla mağdur etmeden hizmetlerimize kesintisiz devam edebiliyoruz" ifadelerini kullandı. Çorum’un, tarihiyle, tarımıyla, endüstrisiyle, önemli medeniyetlerin beşiği olması hasebiyle çok güzel ve önemli şehirlerimizden bir tanesi olduğunu hatırlatan Bakan Işıkhan, "Geçtiğimiz günlerde 2023 yılı işgücü verileri açıklandı. 2023 yılında işsizlik oranı 1 puanlık azalışla yüzde 9,4 seviyesine geriledi. İşsizlik oranları son 10 yılın, istihdam oranları son 21 yılın en iyi seviyelerine çıktı. Ayrıca; 2023 yılında Türkiye ekonomisi yüzde 4,5 büyüme ile AB ülkeleri arasında en çok büyüyen ülke oldu. Milli gelirimiz 1 trilyon doları, Kişi başına Milli Gelirimiz de 13 bin 110 doları aşarak tarihimizin en yüksek düzeyini gördü. Bu veriler gösteriyor ki; pandemiye rağmen, bölgemizdeki savaşlara rağmen, geçtiğimiz yıl yaşadığımız asrın felaketine rağmen, doğru yoldayız" şeklinde konuştu. Emeklilere yönelik olarak başlatılan banka promosyonları ile ilgili de açıklamada bulunan Bakan Işıkhan, "Biliyorsunuz geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, emeklilerimize yönelik olarak başlattığımız promosyon ödemesi uygulamasının kamu bankalarında 2 katına çıkarılarak 8 ile 12 bin lira arasında olacağını duyurmuştu. Bunun dışında ölüm aylığı hak sahiplerine de 5 bin lira promosyon duyurusunu yapmıştık. Bu hafta pazartesi gününden itibaren de promosyonlar için başvurular alınmıştı. Bugün itibariyle kamu bankalarımız emeklilerimize promosyon ödemelerini yapmaya başladılar. Tüm emeklilerimize hayırlı uğurlu olsun. Bununla birlikte, Kamu bankaları haricinde diğer bankalarla da protokol imzalama sürecini tamamladık. Özel bankalar da, kamu bankaları tutarları asgari olmak üzere promosyon miktarlarını güncelleyecekler. Biz, sağlam politikalarla emeklilerimize mümkün olan en iyi hizmeti vermeye gayret ediyoruz. 2002 yılında iktidara geldiğimizde, iflas noktasına gelmiş bir sosyal güvenlik ve sağlık sistemi devralmıştık. Bunu en iyi kıymetli emeklilerimiz hatırlar. Attığımız adımlarla, sürdürülebilir bir sosyal güvenlik sistemi inşa ettik. Sağlık sigortası kapsamında, ilaca ve tedaviye erişim noktasında dünyanın en ileri ülkelerinden biri haline geldik" dedi. "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın işaret ettiği, Cumhur İttifakı olarak hedefimiz olan Türkiye Yüzyılı vizyonunu inşallah sizlerin desteğiyle başaracağız" diyen Bakan Işıkhan, şunları kaydetti: "Bu yüzyılı; emeğin, üretimin, çalışmanın yüzyılı yapacağız. Şurası çok önemli; ülkemizin gücü büyük ölçüde yerel yönetimlerimizin gücünden geliyor. Kalkınma yerelden başlar hakikatine istinaden yerelde ne kadar güçlü olursak genel icraatlarimizin de o derece güçlü olacağına inanıyoruz. Çünkü şunu hepimiz çok iyi biliyoruz ki; gelişim, ilerleme ve kalkınma yerelden başlar. Bildiğiniz gibi ülkemizin lideri Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın yönetim vizyonu da belediyecilikten geliyor. Cumhurbaşkanımız liderliğinde AK Parti, ülkemizde belediyecilik anlayışını değiştirmiş, milletimizi gerçek belediyecilikle tanıştırmıştır. Aziz milletimiz ’yaparsa AK Parti yapar, Erdoğan yapar’ diyerek bu hakikati, bu güveni ortaya koymaktadır. İnşallah 31 Mart’ta Çorum gerçek belediyecilikle yola devam edecek. Çorum Belediye Başkanımız Halil İbrahim Aşgın, Çorum’un has evladı, bu şehre emeğini ortaya koyan çok kıymetli bir yol arkadaşımız. Çorumlu hemşehrilerimin bir kez daha görevi AK belediyecilik vizyonu ile Halil İbrahim Başkanımıza vereceğine inanıyorum. Bu şehre Halil İbrahim Başkanımız gibi çalışan, üreten, geliştiren yönetimler yakışır. İnşallah Çorum, 1 Nisan sabahından itibaren Cumhur İttifakı çatısı altına daha büyük projelerle yeni bir icraat dönemine doğru ilerlemeye devam edecek. Cumhurbaşkanımızın işaret ettiği Türkiye Yüzyılı’na da öncülük edecektir, bundan eminiz" dedi.
Antalya Zeynep Sönmez Antalya’da çeyrek finalde 26-31 Mart tarihleri arasında Megasaray Tenis Akademi kortlarında gerçekleşecek WTA 125 kategorisindeki Megasaray Hotels Open’da milli tenisçi Zeynep Sönmez çeyrek finale yükseldi. Antalya Belek’te bulunan Megasaray Tenis Akademi’nin kortlarında gerçekleşen Antalya’nın ilk WTA turnuvası Megasaray Hotels Open’da Zeynep Sönmez ilk turda dünya eski 39 numarası, turnuvanın 8 numaralı seri başı Fransız tenisçi Fiona Ferro’yu yenerek ikinci tura yükselmişti. Zeynep ikinci turda 152 numarayla kariyerindeki en iyi sıralamasında bulunan Alman raket Ella Seidel ile karşılaştı. Seidel’e 2023 yılında Andorra’da WTA 125 turnuvasında 6-1, 6-0 yenilen Sönmez bu kez korttan galibiyet ile ayrılmasını bildi. 2 saat 4 dakika süren karşılaşmada iyi bir geri dönüşe imza atarak Seidel’i 4-6, 6-1, 6-2 ile mağlup eden Sönmez adını son sekiz raket arasına yazdırdı. Zeynep çeyrek finalde dünya 151 numarası Japon raket Moyuka Uchijima ile karşılaşacak. Zeynep Sönmez-Moyuka Uchijima çeyrek final karşılaşması yarın merkez kortta 11.00’de başlayacak. "Bugün kazanabildiğim için çok mutluyum" Dünkü maçı uzun sürdüğü için maça biraz daha yorgun başladığını söyleyen Zeynep Sönmez, “Maç ilerledikçe açıldım. Geçen senenin sonunda yenildiğim bir oyuncuydu. O yüzden bu sefer biraz daha farklı bir taktikle çıktık takımımla konuşup. İyi de işlediğini düşünüyorum. Çok da yetenekli ve genç bir oyuncu. Geleceğinin çok parlak olduğundan çok eminim. Bugün kazanabildiğim için çok mutluyum” ifadelerini kullandı.
Çorum Çorum Belediyesi, 1571 çocuğa bayramlık kıyafet dağıttı Çorum Belediyesi, bayram öncesi çocukların yüzünü güldürdü. Bin 571 çocuğa bayramlık kıyafet hediye edildi. Çorum Belediyesi, sosyal belediyecilik çalışmalarıyla örnek olmaya devam ediyor. İhtiyaç sahibi ailelere desteğini sürdüren Çorum Belediyesi, Ramazan bayramı öncesinde ihtiyaç sahibi ailelerin çocuklarına bayramlık kıyafet hediye etti. Ayakkabı, pantolon ve üst kıyafetten oluşan bayramlıklar tek tek denenerek teslim edilirken, palyaçolar da sıra bekleyen çocukları eğlendirdi. Belediye Başkanı Dr. Halil İbrahim Aşgın da Velipaşa Konağı’nda gerçekleşen bayramlık kıyafet dağıtımına katılarak çocuklarla yakından ilgilendi. Çorum Belediye Başkanı Dr. Halil İbrahim Aşgın yaptığı açıklamada şunları belirtti: "Bayramlar ayrı bir güzelliktir ve bayramları en iyi çocuklar yaşar. Arzu ettik ki hiçbir çocuk bayramlık olmadan bayrama girmesin. Bu anlamda da geleneksel olarak yaptığımız gibi şu anda da 1571 çocuğumuza bayramlıklarını teslim ediyoruz. Tabii bu 1571 rakamı 571’den geliyor. Kendisi de bir öksüz ve yetim olarak büyümüş olan Peygamber Efendimize atfen böyle bir rakamı belirledik. Özellikle ihtiyaç sahibi kardeşlerimizin çocukları da bayramlıklardan mahrum kalmasınlar, onlar da bayram öncesinde bu bayramın heyecanını en üst düzeyde yaşasınlar diye bu programı yaptık. Şu anda bir yandan palyaçolarımız çocukları eğlendirirken, bir taraftan çocuklarımız kıyafetlerini denerken, aileleriyle beraber en güzel bayramlığı almanın telaşını yaşıyorlar. Bizler de hemşerilerimiz adına bu kardeşlerimize yardımcı olmanın bahtiyarlığını yaşıyoruz. Rabbim bütün çocuklar için bayram olan günlere bütün dünyayı ulaştırsın. Nasıl ki ülkemizde coşku ve heyecanla bayrama çocuklarımızı hazırlıyorsak, yeryüzündeki tüm çocuklar da inşallah bayramlara huzur içerisinde, sağlık içerisinde, mutluluk içerisinde girerler. Bu duygularla kardeşlerimizin bayramlıkları hayırlı olsun, bayramımız inşallah bayram gibi olsun ve mübarek olsun, herkese hayırlı bayramlar diliyorum.”