ASAYİŞ - 17 Ocak 2019 Perşembe 03:43

Kağıthane’de otomobil takla attı

A
A
A
Kağıthane’de otomobil takla attı

Kağıthane’de meydana gelen trafik kazasında direksiyon hakimiyetini kaybeden otomobil sürücüsü takla atan otomobilden burnu bile kanamadan kurtuldu. Aracına son kez bakan otomobil sürücüsünün o anları ise kameraya yansıdı.

Kaza, saat 02:00 sıralarında Kağıthane Cendere Caddesi üzerinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre Cendere Caddesi üzerinden Seyrantepe istikametine giden 34 TN 1619 plakalı otomobil sürücüsü Yunus E., direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu yol ayrımında bulunan kaldırıma çarparak takla attı. Kazayı gören vatandaşlar durumu polis ve sağlık ekiplerine bildirdi. Takla atan aracın içerisinde bulunan Yunus E., araç içerisinde kendi imkanları ile araç içerisinden dışarı çıktı. Burnu bile kanamadan aracın içerisinden çıkan otomobil sürücüsü Yunus E., kaza sonrası telefonla yakınlarını arayarak haber verdi. 

Otomobiline son kez baktı
Kaza sonrası olay yerine gelen çekici yardımıyla çekilen aracına son kez bakan otomobil sürücüsü Yunus E., ‘nin o anları kameraya yansıdı. Kaza sonrası otomobilde maddi hasar meydana gelirken, otomobilden dökülen yağ nedeniyle İstanbul Büyükşehir Belediyesi Yol Bakım ekipleri tarafından yolda kumlama çalışması yapıldı.
Kaza ile ilgili soruşturma başlatıldı.  

Selim Bayraktar

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kilis Uzmanlardan Ramazan ayında uyku ve beslenme uyarısı Uzmanlar, on bir ayın sultanı olan Ramazan ayında vatandaşların diğer aylarda olduğu gibi uyku ve beslenme düzenine dikkat etmesi ve rutinlerinin bozulmaması gerektiğini ifade etti. Vatandaşların sağlıklı bir Ramazan ayı süreci geçirmeleri için iftar, sahur ve iftar sonrasında tüketilen besinler önem taşıyor. Sahur ve iftarda yenilecek yiyecekler, su, yoğurt, ayran tüketimi gibi konulara ilişkin bilgiler veren uzmanlar, tok tutacak ve susatmayacak besinlere yönelik tavsiyelerde bulundu. ‘‘Sahur olmazsa olmaz’’ Ramazan ayının ilk haftalarıyla birlikte sahura kalkan vatandaşların mutlaka sahur yapmasına söyleyen Aile Hekimi Dr. Saadet Gök, ‘‘Ramazan ayının ilk haftalarında hepimiz bir uyum süreci içerisindeyiz çünkü bu dönemde uyku, beslenme ve günlük sıvı alımı gibi hepsinde bir değişiklik söz konusu. Bununla birlikte bizim de dikkat etmemiz gereken bir takım hususlar var. Sahurla başlayacak olursak sahuru kesinlikle atlamamalıyız ve sahurda yumurta, peynir, yoğurt tüketimi bizim için çok önemli. Bunlar gün içerisinde hem tok tutar hem de günlük ihtiyacımız olan protein karbonhidrat ihtiyaçlarımıza gidermiş oluruz. Sıvı alımı yine aynı şekilde çok önemli. Gün içerisinde yorgunluk halsizlik baş ağrısı şikayetlerimizin olmaması için günlük sıvı alımımızı sahurda ve iftarda dengelememiz çok çok önemli. İftar menüsünde çok ağır besin şeklinde değil’de, öncelikle bir çorba sonrasında zeytinyağlılar ve haşlamalılar şeklinde iftar menüsü bu şekilde planlamalıyız çünkü iftardaki bu aşırı yüklenme sonrasında bize mide şikayetleri olarak geri dönebiliyor. Midede yanma, ağrı, batma şeklinde bize geri dönüş olabiliyor. Bu rahatsızlıkların olması için hafif beslenmeyi öneriyoruz. Burada yine iftardan sonrasında bir yarım saatlik yürüyüş hem metabolizmamızı hızlandırır hem de bağırsaklarımızı çalıştırır ve rahatlatır. Yine aynı şekilde kabızlık şikayeti bize en çok gelen bu şikayetlerden bir tanesi. Meyve tüketimini unutmamalıyız bunlar da bizim bağırsaklarımızı çalıştırır posa alımı lif alımı bizim için çok çok önemli. Kronik hastalıklar dediğimiz diyabet, kalp, tansiyon gibi hastalığı olanlar düzenli ilaç kullanması gereken ve aynı zamanda da gün içerisindeki beslenme şeklinden çok etkilenen hastalıklar grubu arasında. Bu şekilde hastalarımızın da oruç tutmadan öncesinde hekimlerine başvurarak planlamayı yapması daha doğru olduğunu düşünüyorum’’ dedi.
Ankara Özbekistan Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Vahabov, ATO Başkanı Baran’ı ziyaret etti Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, Özbekistan ile Türkiye arasındaki ilişkilerin son yıllarda ilerlediğini, iki ülke arasında yatırım ve iş birliği zeminini oluşturmak üzere çok sayıda anlaşma imzalandığını belirterek, “Özbekistan ve Türkiye arasındaki siyasi, ticari, ekonomik, kültürel ve insani alanlarda yarar sağlayan köklü ilişkiler geçmişten bu yana kesintisiz bir şekilde devam ediyor. İş dünyalarımızın, Türkiye ve Özbekistan arasındaki ticaret ve yatırım fırsatlarını değerlendirmesi ve bu potansiyeli tam anlamıyla ortaya koyması çok önemli” dedi. Özbekistan Cumhuriyeti Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Davron Vahabov, ATO Başkanı Gürsel Baran’ı makamında ziyaret etti. Ziyarette konuşan Özbekistan Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Vahabov, ülke olarak ekonomik gelişimi sağlamak üzere çalışmalar yürüttüklerini, Özbekistan Cumhurbaşkanı’nın talimatıyla kuyumculuk sanayisini ve inşaat sektörünü geliştirmek üzere Türk reel sektörüyle işbirliği yapmak ve tecrübelerinden yararlanmak istediklerini kaydetti. Çalışma programları kapsamında, Ankara Kuyumcular ve Saatçiler Odası’na da bir ziyaret gerçekleştirdiklerini belirten Vahabov, Özbekistan’da 400 tonluk altın rezervi bulunduğunu hatırlattı. Vahabov, “Hammaddenin bol olduğu ülkemizde, kuyumculuğa katma değer kazandırarak sektörü geliştirmek istiyoruz” dedi. Taşkent’te kentsel dönüşüm Özbekistan’da inşaat sektörünün geliştiğinin altını çizen Vahabov, Taşkent’te kentsel dönüşümün devam ettiğini bildirdi. Vahabov, “Ülkemizde gelir seviyesi ve nüfus artıyor. Bu doğrultuda da inşat sektörü gelişiyor. Sektörün daha fazla hammadde ihtiyacı ortaya çıkıyor” dedi. Özbekistan’da organize sanayi bölgesi inşa edilmesini istediklerini bildiren Vahabov, Türkiye’de OSB’lerin nasıl kurulup, yönetildiği konusunda bilgi talepleri olduğunu da ifade etti. Spor ayakkabı fabrikası talebi Özbekistan nüfusunun 36 milyona yükseldiğini ve her yıl düzenli olarak arttığını bildiren Vahabov, artan nüfus karşısında ülkede inşaat malzemeleri ve mobilya ürünlerine ihtiyacın ortaya çıktığını söyledi. Mobilya hammaddesinin ithal edildiğini kaydeden Vahabov, özellikle orta gelirli vatandaşlara yönelik mobilya üretimine talep olduğunu belirtti. Vahabov, “Her yıl yaklaşık 100 bin konut yapılıyor. Bu konutlar için inşaat malzemesi ve mobilya ihtiyacı var” dedi. Özbekistan’ın deri sanayi ürünlerine de ihtiyacı bulunduğunu anlatan Vahabov, “Ülkemizde spor ayakkabı üretimi yok. Bizim nüfusumuz ve civar ülkelerin 80 milyon nüfusu spor ayakkabı üretim ve ticareti için pazar durumunda. Ülkemize bu alanda yatırım yapmak isteyen olursa uygun faizli finansman desteği sağlanabilir” diye konuştu. Özbekistan’ın UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Hiva kenti hakkında bilgi veren ve turizm sektöründeki gelişimlerinden bahseden Vahabov, Hiva kenti yakınında Özbek kültürünü yansıtan ürünlerin satılması için bir çarşı yapmayı planladıklarını söyleyerek, bu çarşının projelendirilmesi konusunda destek istedi. Vahabov, Özbekistan’ın ihtiyaçlarına uygun biçimde ticaretin gelişmesi durumunda hedeflenen dış ticaret rakamına ulaşılabileceğini de sözlerine ekledi. Türk müteahhitlerden 6,9 milyar dolarlık proje yatırımı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2016 yılında Özbekistan’a gerçekleştirdiği ziyaret öncesinde iki ülke dış ticaretinin 1 milyar dolar düzeyinde olduğunu hatırlatan ATO Başkanı Baran, karşılıklı ziyaret ve temaslarla Türkiye ile Özbekistan arasındaki dış ticaretin 3 milyar doları aştığını söyledi. Özbekistan’daki Türk yatırımlarının da 1,7 milyar doları aştığını kaydeden Baran, Türk müteahhitlerinin Özbekistan’da Taşkent City, Piramit Tower, Akay City başta olmak üzere 6,9 milyar dolar değerinde 262 proje üstlendiğini bildirdi. Türkiye’de de yaklaşık 400 Özbek sermayeli şirketin faaliyet gösterdiğini ifade eden Baran, “Özbekistan ve Türkiye arasındaki siyasi, ticari, ekonomik, kültürel ve insani alanlarda yarar sağlayan köklü ilişkiler geçmişten bu yana kesintisiz bir şekilde devam ediyor. İş dünyalarımızın, Türkiye ve Özbekistan arasındaki ticaret ve yatırım fırsatlarını değerlendirmesi ve bu potansiyeli tam anlamıyla ortaya koyması çok önemli. İki ülke arasındaki bu sıcak yaklaşım ve rakamların gösterdiği ivme, Cumhurbaşkanlarımızın ortaya koyduğu 10 milyar dolarlık hedefin gerçekçi ve ulaşılabilir olduğunu gösteriyor. Ankara Ticaret Odası olarak biz bu hedef doğrultusunda üzerimize düşen her türlü görevi yerine getirmeye ve tüm tecrübelerimizle Özbekistan’a katkıda bulunmaya hazırız” diye konuştu. Türkiye’nin inşaat sektöründe ilerlemiş bir ülke olduğunu, yurtdışı müteahhitlik hizmetlerinde dünya ikincisi olduklarını bildiren Baran, “Bu alanda iş birliğimizi geliştirebiliriz” dedi. Ankara ekonomisi hakkında bilgi veren Baran, Başkent’in sağlık turizmini geliştirmeye yönelik yürüttükleri çalışmaları anlattı. Baran, 2023 yılında Semerkant’ta düzenlenen Sağlık Turizmi Fuarı’na katıldıklarını da bildirdi. İki ülke arasındaki ticarette, Ankara’nın payının çok düşük olduğunu belirten Baran, Ankara ile Özbekistan’ın ticaretini geliştirmek istediklerini, sağlık turizminin bu konuda önemli olduğunu söyledi. Vahabov’un Baran’a gerçekleştirdiği ziyarete, Özbekistan ve Türkiye İş İnsanları Derneği Başkanı Davut Azmi Erbaş, Ankara Kuyumcular ve Saatçiler Odası Başkanı Timuçin Sönmez, Özbekistan Ulusal Bankası Başkanı Mirsoatov Alisher Kudratullaevich’ın da aralarında yer aldığı bir heyet eşlik etti.