SAĞLIK - 18 Ekim 2019 Cuma 13:17

Kardelen’in organları başka canlara hayat verecek

A
A
A
Kardelen’in organları başka canlara hayat verecek

Bir hafta önce geçirdiği beyin kanaması sonucu yoğun bakıma kaldırılan üniversite son sınıf öğrencisi Kardelen Çetin’in beyin ölümü sonrasında ailesi tarafından bağışlanan organları, 2’si Türkiye'de 3’ü ise Türkiye Cumhuriyeti’nde olmak üzere 5 kişiye hayat verdi.

Organ nakil sürecinin başlatıldığı Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi’nin Başhekimi Prof. Dr. Müfit C. Yenen, Sağlık Bakanlığı Koordinasyon Kurulu Genel Sekreteri Doç. Dr. Düriye Deren Oygar, Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dalı Uzmanı ve Kalp Nakil Merkezi Sorumlu Hekimi Dr. Öğr. Üyesi Özlem Balcıoğlu ve Kardelen Çetin’in ailesi organ bağışının önemine dikkat çekerek, halka organ bağışı çağrısında bulundu.

Organları başka canlara hayat verecek

Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi adına taziye mesajında bulunan  Prof. Dr. Müfit C. Yenen, genç yaşında hayatını kaybeden Kardelen Çetin için büyük üzüntü içinde olduğunu ve sevgili ailesine başsağlığı dilediğini ifade etti. “Genç yaşta kaybettiğimiz değerli kardeşimiz, ailesinin isteği doğrultusunda diğer insanlarda yaşamaya devam edecek” diyen Prof. Dr. Müfit C. Yenen, Kardelen Çetin’in organ bağışına yönelik yaşanan süreçle ilgili açıklamalarına şöyle devam etti; “Hastamızın beyin ölümü gerçekleştikten sonra organ bağışçısı olduğunun ilan edilmesiyle birlikte, ruhsatlı bir Kalp Nakil Merkezi olarak tarafımıza durum KKTC Organ Nakil Merkezi’ne bildirilmiştir. Organ Nakil Merkezi’nin araştırmaları sonucunda Kuzey Kıbrıs’taki listelerde organ nakli için uygun bir alıcı bulunamaması nedeniyle, konuyla ilgili Türkiye’deki mercilere haber verildi.  Sonrasında, hastanemizde gerçekleştirilen operasyonlarla organlar alınarak uygun alıcılara nakledilmek üzere gönderildi”

Saffet Çetin, “Kızım 5 kişiye hayat verdi”

Yaşadıkları derin acıya rağmen organ bağışının önemine dikkat çekmek istediklerini belirten Kardelen        Çetin’in babası Saffet Çetin, duygularını, eşi ve kendi adına şöyle dile getirdi, “Bizim bir tane kızımız gitti.  Ama başkaları hayat bulur, can bulur düşüncesiyle kızımızın organlarını bağışladık. Hiçbir şekilde rahatsız değiliz. Yapmış olduğumuz davranışın, yaşadığımız topluma örnek olmasını diliyoruz.  Çünkü öldükten sonra toprağa gömülüyor ve sonrasında kimseye faydası olmuyor.  Bu şekilde ise sağlığı kötü durumda olan insanlara fayda sağlanabiliyor. Bizim kızımızın adı Kardelen. Biz şu anda Kardelen’imizin organlarını bağışladık. Bizler şuanda bir Kardelen’imizi kaybettik, öte yandan 5 Kardelenimizi yaşattık diye düşünüyoruz. Allah’tan organ bağışladığımız kişilere de sağlık diliyorum” dedi.

KKTC’de 2017’den beri organ bağışı yapılabiliyor

Doç. Dr. Düriye Deren Oygar ise organ bağışının önemini vurgulayan açıklamalarında, tüm dünyada organ bağışının organ yetmezliği ile mücadele eden hastalar için bir umut ışığı olduğunu, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde de 2017 yılından beridir organ bağışı yapılabildiğini bildirerek Sözlerine Kardelen Çetin’in ailesine teşekkür ederek devam eden Oygar,“Türkiye’de kendilerinin de organ bağışçısı olduğunu öğrendiğimiz Kardelen Çetin’in ailesine teşekkürlerimi sunarım. Kızlarının beyin ölümü gerçekleştikten sonra organ bağışının öneminin bilinciyle burada bu bağışı yapmışlardır.  Böylece ülkemizdeki iki böbrek hastasına, kalp, karaciğer ve korneaların Türkiye’ye gönderilmesiyle oradaki hastalara şifa olmuşlardır” ifadelerini kullandı.

“Organ nakilleri ile ilgili yasalarda en önemli nokta alıcıların belirlenmesine yöneliktir”

Dr. Öğr. Üyesi Özlem Balcıoğlu ise, Kardelen Çetin’in beyin ölümü sonrasında ailesinin duyarlılık göstererek organ bağışında bulunduğunu, bunun da olgunluk ve fedakarlık gerektiren bir davranış olduğunu belirterek şunları kaydetti; “Organ nakilleri ile ilgili yasalarda en önemli nokta alıcıların belirlenmesine yöneliktir.  Bu alıcıların belirlenmesinde o ülkenin sağlık bakanlığına bağlı organ nakil komisyonu görev almaktadır.  Organ nakil komisyonları, organları en uygun şekilde dağıtmakla yükümlüdür” şeklinde konuştu.

“Nakil operasyonları artık ülkemizde de büyük bir başarıyla gerçekleştirilmektedir”

Artık nakillerin başarılı bir şekilde yapılabildiğini ifade eden Balcıoğlu, “Tüm dünyada zamanla yarışılarak yapılan nakil operasyonları artık ülkemizde de büyük bir başarıyla gerçekleştirilmekte, uygun alıcının ülkemizde bulunmaması halinde Organ Nakil Komisyonu’nun çabalarıyla ve yasalara uygun olarak organlar Türkiye’ye gönderilmektedir.  Halkımızın organ bağışı konusunda her geçen gün artan duyarlılığı ve göstermiş oldukları hassasiyet biz sağlık çalışanlarını yüreklendirmekte ve bu konuda ülkemizdeki umut ışığını artırmaktadır” diyerek sözlerini noktaladı.

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Ruhsatsız tabanca ile yakalandı, “Taşımıyorum bozuk” diyerek tüfek ruhsatı gösterdi Aksaray’da ruhsatsız tabanca ile yakalanmasına rağmen önce “Taşımıyorum” deyip inkar eden, sonra da “Bozuk” diyen sürücü bir de “Ruhsatım var” diyerek tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. Olay Gülağaç Yolu Kireçlik Mevkiinde yaşandı. Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde gece yarısı bekçilerin de katıldığı asayiş ve trafik uygulaması yapan İl Emniyet Müdürlüğü asayiş ile trafik şubesi ekipleri şüphe üzerine Gülağaç ilçesinden Aksaray merkez istikametine seyreden Ali B. (38) idaresindeki 51 ACV 230 plakalı otomobile "dur" ihtarında bulundu. Sürücüsü ehliyet ve ruhsat kontrolünden geçirildikten sonra araçta arama yapan bekçiler araç içerisine gizlenmiş bir adet tabanca buldu. Kullandığı araçta tabancayla birlikte yakalanmasına rağmen “Taşımıyorum” diyen sürücü Ali B. daha sonra tabancanın bozuk olduğunu belirterek işlem yapılmasından kaçmak istedi. 2 ayrı bahanesiyle başarılı olamayan sürücü bu kez de “Ruhsatım var” diyerek yakalattığı tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. 3 ayrı bahanesiyle işlemden kaçamayan sürücü son olarak tabancayı kabullenerek “Benim, tamir için taşıyorum” dedi. Tabancaya bekçiler tarafından dolu boş kontrolü yapıldıktan sonra el konulurken ruhsatsız tabanca taşımaktan gözaltına alınan sürücü adli işlemler için polis merkezine götürüldü.
Bartın Bartın’daki feci yangının tanıkları yaşanan dehşeti anlattı Bartın’da 1 kişinin öldüğü, 2 kişinin yaralandığı yangında şok detaylar ortaya çıkarken, olayın tanıkları ise yaşanan dehşeti anlattı. Bartın’ın Kayadibikavlak Köyü Örencik Mahallesi’nde bulunan tek katlı bir evde saat 20.30 sıralarında kesin sebebi henüz bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Bitişiğindeki eve de sıçrayan yangında Tevfik Çetinbağ hayatını kaybederken, eşi Seher Çetinbağ, ile kardeşi Selim Çetinbağ ağır şekilde yaralandı. Olay yerine itfaiye, jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekiplerinin yaklaşık 2 saat süren çalışmalarının ardından yangın söndürülürken, iki ev de kullanılamaz hale geldi. Yaralılar ambulansla hastaneye kaldırılırken, durumlarının ağır olduğu belirtildi. Boş tüpü itfaiye evden uzaklaştırdı Yangın esnasında Bartın Merkez İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, bölgede geniş güvenlik tedbirleri alındı. Yangının tamamen söndürülmesinin ardından nöbetçi savcı ve olay yeri inceleme ekipleri, evin içerisinde, çevresinde detaylı inceleme yaptı. Evin kapısının önündeki boş tüp ise, ekiplerin incelemesinin ardından bir itfaiye eri tarafından kapının önünden alınarak, yola çıkartıldı Faciada şok detaylar Facianın ardından olayla ilgili sır perdesi de aralanmaya başladı. Yanarak ölen Tevfik Çetinbağ’ın yatalak hasta olduğu ve yangından kaçamadığı öğrenildi. Patlama esnasında kocasıyla birlikte evde bulunan Seher Çetinbağ’ın patlamanın hemen ardından yardım istemek için dışarı çıktığı ve kocasının kardeşi olan Selim Çetinbağ ile birlikte yatalak eşini kurtarmak için alevlerin arasına girdiği belirtildi. Alevlerin arasında kalan Seher Çetinbağ ve kaynı Selim Çetinbağ, Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmayı başaramazken, kendileri de ağır bir şekilde yaralandı. "Gaz sızıntısı" iddiası Yapılan ilk incelemelerde, Seher Çetinbağ’ın olaydan birkaç saat önce tüp değişimi yaptığı belirlendi. Dolu tüpü kendisini ocağa monte ettiği ileri sürülen Seher Çetinbağ’ın, yemek yapmak için tüpü açtıktan bir süre sonra tüpten sızan gazın alev aldığı ve patlamanın meydana geldiği tahmin ediliyor. Yangının kesin sebebinin ise itfaiye ve olay yeri inceleme ekiplerinin hazırladığı raporların tamamlanmasının ardından ortaya çıkacağı kaydedildi. Patlama sesine irkildiler Alevlerin kül ettiği evlerin yaklaşık 5 metre uzağındaki evde oturan Belma Çetinbağ ve yengesi Fatma Çetinbağ, o anlarda yaşanan dehşeti anlattı. Yangında amcasını kaybeden ve babası yaralanan Belma Çetinbağ, yemek yerken patlama sesi ile irkildiklerini kaydetti. Patlama sesinin ardından dışarı çıktıklarında ise amcasının kaldığı evin alevlerin arasında kaldığını gördüğünü kaydeden Belma Çetinbağ, “Akşam yemeği yiyorduk. Ben yan evdeki üst kattaydım. Bir yerde bir patlama gibi bir ses oldu. Ben yengeme, soba gibi bir şey patladı dedim. Yengem dışarı çıktı. Ev yanıyor diye bağırmaya başladı. Dışarı çıktım ben de, baktım ahşap ev birden alev almış” dedi. Kurtarmak isterken alevlerin arasında kaldılar Babası ve yengesinin yatalak amcasını kurtarmak için alevlerin sardığı eve girince yaralandığını söyleyen Belma Çetinbağ, “Babamla yengem de, sakat amcamı kurtarmak için eve girmişler ama kurtaramamışlar. Zaten ev bir anda alev aldı. Evde 2 kişi vardı, amcamla yengem vardı. Tüp patlayınca yengem, dışarı çıkıp bizimkileri mi çağırdı, ne olduğunu tam olarak bilmiyorum. Babamla, yengem tekrar amcamı kurtarmak için girmişler içeri. Sonuç olarak ikisi de yandı. Onlar da şu an hastanede. Amcam tamamen yandı. Yengem de yanmış olarak içeriden çıktı. Ambulans hastaneye götürdü. Amcam sakattı, sol tarafı hiç tutmuyordu, yatalaktı, yatağa bağlıydı” diye konuştu. “Yengem büyük ihtimal tüpü tam takamadı” Patlamanın ve yangının tüp değişiminden sonra olduğunu kaydeden Belma Çetinbağ, “Yengemin bu akşam tüpü değiştirdiği söylenmişti. Büyük ihtimal tüpü tak takamadı, çakmağı çakınca öyle patlama oldu. Zaten yengem tüpü yeni değiştirmiş. Büyük ihtimal tüpten oldu. Tüpü tam takamadı herhalde” diye konuştu. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma sesi duydum” Emmi yanıyor diye bağırma sesi üzerine alevlerin arasında kalan amcası Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmaya çalıştığını anlatan Fatma Çetinbağ ise, “Akşam yemeğini yiyorduk, o anda aniden bir dinamit patlaması gibi bir patlama oldu. Ben merdivenden aşağıya inerken baktım emminin evi alev almış. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma duydum. Kurtarmaya çalıştım, camı falan açtım ama kurtaramadık. Bir şey yapamadık, çok üzgünüm. Yemek yaparken mi olmuş bilmiyoruz. Tüp mü patladı bilmiyoruz. Ama akşamüstü, boş tüpü kapının ağzına koydu. Galiba tüpten oldu” diye konuştu. Olay yerinde yapılan incelemelerin tamamlanmasından sonra ise Tevfik Çetinbağ’ın yanan bedeni, ceset torbasına konularak, evden çıkartıldı. Çetinbağ’ın cesedi, evin önüne getirilen tabutun içerisine yerleştirildi. Tabuta konulan Tevfik Çetinbağ’ın cesedi jandarma, itfaiye ekipleri ve vatandaşlar tarafından cenaze aracına taşındı.