Organ nakil sürecinin başlatıldığı Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi’nin Başhekimi Prof. Dr. Müfit C. Yenen, Sağlık Bakanlığı Koordinasyon Kurulu Genel Sekreteri Doç. Dr. Düriye Deren Oygar, Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dalı Uzmanı ve Kalp Nakil Merkezi Sorumlu Hekimi Dr. Öğr. Üyesi Özlem Balcıoğlu ve Kardelen Çetin’in ailesi organ bağışının önemine dikkat çekerek, halka organ bağışı çağrısında bulundu.
Organları başka canlara hayat verecek
Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi adına taziye mesajında bulunan Prof. Dr. Müfit C. Yenen, genç yaşında hayatını kaybeden Kardelen Çetin için büyük üzüntü içinde olduğunu ve sevgili ailesine başsağlığı dilediğini ifade etti. “Genç yaşta kaybettiğimiz değerli kardeşimiz, ailesinin isteği doğrultusunda diğer insanlarda yaşamaya devam edecek” diyen Prof. Dr. Müfit C. Yenen, Kardelen Çetin’in organ bağışına yönelik yaşanan süreçle ilgili açıklamalarına şöyle devam etti; “Hastamızın beyin ölümü gerçekleştikten sonra organ bağışçısı olduğunun ilan edilmesiyle birlikte, ruhsatlı bir Kalp Nakil Merkezi olarak tarafımıza durum KKTC Organ Nakil Merkezi’ne bildirilmiştir. Organ Nakil Merkezi’nin araştırmaları sonucunda Kuzey Kıbrıs’taki listelerde organ nakli için uygun bir alıcı bulunamaması nedeniyle, konuyla ilgili Türkiye’deki mercilere haber verildi. Sonrasında, hastanemizde gerçekleştirilen operasyonlarla organlar alınarak uygun alıcılara nakledilmek üzere gönderildi”
Saffet Çetin, “Kızım 5 kişiye hayat verdi”
Yaşadıkları derin acıya rağmen organ bağışının önemine dikkat çekmek istediklerini belirten Kardelen Çetin’in babası Saffet Çetin, duygularını, eşi ve kendi adına şöyle dile getirdi, “Bizim bir tane kızımız gitti. Ama başkaları hayat bulur, can bulur düşüncesiyle kızımızın organlarını bağışladık. Hiçbir şekilde rahatsız değiliz. Yapmış olduğumuz davranışın, yaşadığımız topluma örnek olmasını diliyoruz. Çünkü öldükten sonra toprağa gömülüyor ve sonrasında kimseye faydası olmuyor. Bu şekilde ise sağlığı kötü durumda olan insanlara fayda sağlanabiliyor. Bizim kızımızın adı Kardelen. Biz şu anda Kardelen’imizin organlarını bağışladık. Bizler şuanda bir Kardelen’imizi kaybettik, öte yandan 5 Kardelenimizi yaşattık diye düşünüyoruz. Allah’tan organ bağışladığımız kişilere de sağlık diliyorum” dedi.
KKTC’de 2017’den beri organ bağışı yapılabiliyor
Doç. Dr. Düriye Deren Oygar ise organ bağışının önemini vurgulayan açıklamalarında, tüm dünyada organ bağışının organ yetmezliği ile mücadele eden hastalar için bir umut ışığı olduğunu, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde de 2017 yılından beridir organ bağışı yapılabildiğini bildirerek Sözlerine Kardelen Çetin’in ailesine teşekkür ederek devam eden Oygar,“Türkiye’de kendilerinin de organ bağışçısı olduğunu öğrendiğimiz Kardelen Çetin’in ailesine teşekkürlerimi sunarım. Kızlarının beyin ölümü gerçekleştikten sonra organ bağışının öneminin bilinciyle burada bu bağışı yapmışlardır. Böylece ülkemizdeki iki böbrek hastasına, kalp, karaciğer ve korneaların Türkiye’ye gönderilmesiyle oradaki hastalara şifa olmuşlardır” ifadelerini kullandı.
“Organ nakilleri ile ilgili yasalarda en önemli nokta alıcıların belirlenmesine yöneliktir”
Dr. Öğr. Üyesi Özlem Balcıoğlu ise, Kardelen Çetin’in beyin ölümü sonrasında ailesinin duyarlılık göstererek organ bağışında bulunduğunu, bunun da olgunluk ve fedakarlık gerektiren bir davranış olduğunu belirterek şunları kaydetti; “Organ nakilleri ile ilgili yasalarda en önemli nokta alıcıların belirlenmesine yöneliktir. Bu alıcıların belirlenmesinde o ülkenin sağlık bakanlığına bağlı organ nakil komisyonu görev almaktadır. Organ nakil komisyonları, organları en uygun şekilde dağıtmakla yükümlüdür” şeklinde konuştu.
“Nakil operasyonları artık ülkemizde de büyük bir başarıyla gerçekleştirilmektedir”
Artık nakillerin başarılı bir şekilde yapılabildiğini ifade eden Balcıoğlu, “Tüm dünyada zamanla yarışılarak yapılan nakil operasyonları artık ülkemizde de büyük bir başarıyla gerçekleştirilmekte, uygun alıcının ülkemizde bulunmaması halinde Organ Nakil Komisyonu’nun çabalarıyla ve yasalara uygun olarak organlar Türkiye’ye gönderilmektedir. Halkımızın organ bağışı konusunda her geçen gün artan duyarlılığı ve göstermiş oldukları hassasiyet biz sağlık çalışanlarını yüreklendirmekte ve bu konuda ülkemizdeki umut ışığını artırmaktadır” diyerek sözlerini noktaladı.