EKONOMİ - 13 Aralık 2018 Perşembe 11:32

Kaspersky Lab, META Bölgesi 2018 finansal analizlerini ve 2019 tahminlerini paylaştı

A
A
A
Kaspersky Lab, META Bölgesi 2018 finansal analizlerini ve 2019 tahminlerini paylaştı

Finans kuruluşları, geçen yıl karşı karşıya kaldığı dijital tehditler açısından oldukça hareketli bir yıl geçirdi.

Siber suç grupları yeni sızma yöntemleri denerken saldırılar daha geniş bir coğrafyaya yayıldı. Kaspersky Lab, topladığı KSN istatistiklerine göre, META (Orta Doğu, Türkiye ve Afrika) bölgesinde bankacılık ile ilgili zararlı yazılım saldırıları yüzde 17 artarak, 2018 başından bu yana yaklaşık yarım milyara ulaştığını açıkladı.

Birçok insanın hayatında önemli bir yer edinen kripto para birimlerinin de tüm dünyada siber suçlular için daha cazip bir hedef haline geldiği ve bunun da zararlı kripto para madenciliği vakalarının hızla artmasına neden olduğu açıklandı. Kaspersky Lab, META bölgesinde kripto madencilik saldırılarında bir önceki yıla göre 4 kat artış tespit ettiğini, 2017 yılında 3,5 milyon olan saldırı sayısının 2018’de 13 milyona ulaştığını bildirildi.

Kaspersky Lab Kıdemli Güvenlik Araştırmacısı Fabio Assolini, konu ile ilgili değerlendirmesinde; "META bölgesi siber suçlular için daha cazip bir hale geliyor. Faaliyetlerin merkezinde finans kuruluşlarını hedef alan saldırılar ve zararlı kripto madencilik saldırıları yer alıyor. 2018’de altı yeni ATM zararlı yazılım ailesi keşfettik. Diğer yandan, kripto paraların yasa dışı madenciliği de büyük oranda artarak son yılların en büyük tehdidi olan fidye yazılımlarını geride bıraktı. Madenciliğin fidye yazılımlara göre daha sessiz, etkisinin az ve fark edilmesinin zor olmasını bunun nedeni olarak görüyoruz" dedi. 

Siber suçluların asla durmadığını ve saldırıların da gelişmeye devam ettiğini belirten Kaspersky Lab uzmanları, bu trendlerin gelecek yılda hayatı nasıl etkileyeceğine dair tahminlerinini şöyle sıraladı:

Finansal siber tehditler
Biyometrik verilerin çalınması ve kullanılmasıyla gerçekleşecek ilk saldırılar 2019’da görülebilir
"Birçok finans kuruluşu, kullanıcıları tanımlamak ve kimlik doğrulama yapmak için biyometrik sistemler kullanmaya başladı. Biyometrik verilerin sızdırıldığı çeşitli büyük olaylar yaşandı. Bu iki durum, sızdırılan biyometrik veriler kullanılarak finansal hizmetlere yönelik ilk örnek saldırılara zemin hazırlıyor.

Hindistan-Pakistan bölgesi, Güneydoğu Asya ve Orta Avrupa’da finans kuruluşlarına saldıran yeni yerel gruplar ortaya çıkabilir
Bu bölgelerdeki siber suçlu faaliyetleri giderek artıyor. Finans sektöründeki koruma önlemlerinin yetersiz olması ve bu bölgelerdeki insanların ve şirketlerin elektronik ödeme sistemlerini her geçen gün daha yaygın bir şekilde kullanması da buna katkı sunuyor. Şimdi, Asya’da yeni bir finansal tehdit merkezinin ortaya çıkması için tüm koşullar mevcut. Bu yeni merkez; Latin Amerika, Kore Yarımadası ve eski SSBC’deki üç merkeze eklenecek.

Kurumsal kullanıcıların mobil bankacılık uygulamalarına yönelik saldırılar
Şirketlere yönelik mobil uygulamaların popülerliği artıyor. Bu da muhtemelen yakında ilk saldırıların gerçekleşmesine yol açacak. Bunun için gerekli araçlar mevcut ve şirketlere yönelik saldırıların oluşturacağı olası zarar bireylere yönelik saldırılarda oluşacak zarardan çok daha fazla.

Kripto para birimlerinin geleceği

Kripto para birimlerinin dışında, blockchain kullanımı ile ilgili büyük beklentiler kaybolacak
Sonuçta bu trendi teknolojinin kapasitesinden çok insanların çabası sürdürecek. Kurumlar ve sektörler, blockchain teknolojisinin dar bir uygulama alanına sahip olduğu sonucuna vardı ve bu teknolojiyi farklı yollarla kullanma çabaları çoğu sonuç vermedi. Blockchain teknolojisini, kripto para birimleri dışında güvenilir bir şekilde kullanmak için yıllardır çalışmalar ve denemeler yapılıyor fakat pek başarı elde edilemedi. 2019, insanların denemekten vazgeçeceği yıl olacak.

Kripto para birimlerinin ödeme yöntemi olarak kullanımı daha da azalacak
2017’de bir dizi ürün ve hizmet tedarikçisi kripto para birimleriyle ödeme kabul edeceğini duyurmuştu. Ancak, yüksek komisyonlar (Aralık 2017’de başlayan bir sorun), yavaş transferler, entegrasyon için yüksek maliyet gerekmesi ve en önemlisi müşteri sayısının az olması nedeniyle kripto paraların ödeme yöntemi olarak kullanımı giderek azaldı. Sonuç olarak, yasal bir işletmenin kripto para birimi kullanması mantıksız hale geldi.

2017’deki yüksek kurlara dönüş olmayacak
Ocak 2018’e kadar Bitcoin fiyatlarında büyük düşüş ve artışlar yaşandı. Kripto para birimlerinin değeri, popülerlikleriyle orantılı olduğundan bu kurlara geri dönülmesi beklenmiyor. Kripto para birimleriyle ilgilenen sınırlı bir kitle var ve üst limite ulaşıldığında fiyatlar daha yükselmeyecek".  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Tekin: "Çocuklarımızın bu vatana sahip çıkmaları, en iyi şekilde yetişmeleri için çaba sarf ediyoruz" Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, "Milli Eğitim Bakanlığı olarak hem geçmişimizi unutturmamaya çalışıyoruz hem de çocuklarımızı bize emanet bırakılan bu vatana sahip çıkmaları için en iyi şekilde yetişmelerne çaba sarf ediyoruz" dedi. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamaları çerçevesinde 81 ilden gelen çocuklarla Kurtuluş Savaşı Müzesi’nde meclisin açılışını temsilen “23 Nisan 1920 Oturumu"na ve ardından “Çocuklarla Temsili 2071 Oturumu"na katıldı. Tekin, temsili olarak seçilen Meclis Başkanı ve milletvekillerinin konuşmalarını dinledi. Çocuklara ve gençlere bu ülkenin hangi zorluklarla kurulduğunu anlattıklarını belirten Bakan Tekin, şöyle devam etti: "Bu ülkeyi kuranların ne tür fedakarlıklar yaptığını, bu ülkeyi kuranların nasıl büyük yapılarla, büyük güçlerle mücadele ettiğini bir nebze olsun eğiterek, anlatarak, Milli Eğitim Bakanlığı genç kuşakları, yeni nesilleri yetiştirmekte mükellef. Milli Eğitim Bakanlığı olarak hem geçmişimizi unutturmamaya çalışıyoruz hem de çocuklarımızı bize emanet bırakılan bu vatana sahip çıkmaları için en iyi şekilde yetişmelerine çaba sarf ediyoruz." Tekin ve beraberindeki öğrenciler Kurtuluş Savaşı Müzesi’nin balkonunda hatıra fotoğrafı çektirdi.
Ankara 101 kişinin hayatını kaybettiği Ankara Garı davasında mütalaa açıklandı Yargıtay’ın bozma kararı sonrası tekrar görülen terör örgütü DEAŞ’ın Ankara Garı önünde 10 Ekim 2015’te düzenlediği ve 101 kişinin öldüğü saldırıyla ilgili 10’u tutuklu 26 sanığın yargılandığı davada esas hakkındaki mütalaa açıklandı. Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya tutuklu sanıklar bulundukları cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katılırken, taraf avukatları salonda hazır bulundu. Avukatlar, kovuşturmanın genişletilmesini ve terör saldırısından önce ihmali bulunan kamu görevlileri hakkındaki belgelerin mahkemece değerlendirilmesini talep etti. Beyanların ardından esas hakkındaki görüşünü açıklayan savcı, sanık Erman Ekici’nin "anayasal düzeni ihlal" suçundan 1, "101 kişiyi kasten öldürme" suçundan da 101 kez olmak üzere toplam 102 kez ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmasını talep etti. Ekici’nin 379 kişiyi kasten öldürmeye teşebbüs suçundan da 6 bin 822 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını talep eden savcı, diğer sanıklar Abdülmubtalip Demir, Talha Güneş, Metin Akaltın, Yakub Şahin, Hakan Şahin, Halil İbrahim Alçay, Resul Demir, Hacı Ali Durmaz ve Hüseyin Tunç için de "kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis talebinde bulundu. Söz alan sanık Ekici, savunmasını hazırlamak için süre talep etti. Mahkeme heyeti, tutuklu sanıkların mevcut hallerinin devamına hükmederek, duruşmayı 26 Haziran’a erteledi.