ÇEVRE - 19 Temmuz 2020 Pazar 15:09

Kastamonu’daki 500 yıllık fındık ağaçları Gen Koruma Ormanı ilan edildi

A
A
A
Kastamonu’daki 500 yıllık fındık ağaçları Gen Koruma Ormanı ilan edildi

Kastamonu Orman Bölge Müdürlüğü tarafından yapılan çalışmalar sonucunda, Tostürbe Tepesinde 500 yıllık olduğu tahmin edilen ve gövde çapları 300 santimetreye ulaşan 36 adet anıtsal nitelikteki Türk fındığı ağacının bulunduğu ormanlık alan, Türk Fındıkları Gen Koruma Ormanı ilan edildi.

İlk olarak 2011 yılında doğa fotoğrafçısı Cebrail Keleş tarafından Kastamonu gündemine getirilen 500 yıllık fındık ağaçları ormanında Kastamonu Orman Bölge Müdürlüğü bilimsel incelemede bulundu. Kastamonu Orman Bölge Müdürü Fahri Sönmezoğlu nezaretinde Daday Orman İşletme Müdürlüğü ekipleri, Ağlı ilçesine bağlı Tunuslar köyü Fındıklı Mahallesi'ndeki Tostürbe Tepesi'nde yer alan ve 500 yıllık oldukları tahmin edilen anıtsal nitelikteki fındıklıkta çalışma yaptı. Yapılan çalışmalar neticesinde Kastamonu Orman Bölge Müdürlüğü ekipleri, 36 adet anıtsal nitelikte yaşları 500 yıllık fındık ağacı olduğunu tespit etti. Ekipler, tespit edilen ağaçların boylarını, çaplarını ve yaşlarını tespit ederek kayıt altına aldı. Bölgede halen çalışmalar devam ederken, anıtsal nitelikteki fındık ağaçları Orman Ağaçları ve Tohumlama Islah Araştırma Müdürlüğünce "Türk Fındığı Gen Koruma Ormanı" olarak ilan edildi.

“Türk fındığı ağaçlarımızın daha uzun ömürlü yaşayabilmesi için restorasyon yapacağız”

Ekiplerin çalışmasını yerinde inceleyen Kastamonu Orman Bölge Müdürü Fahri Sönmezoğlu, 36 adet anıt niteliğinde 80 çapından 115 çapına kadar değişen çaplarda Türk fındığı ağacı tespit ettiklerini belirterek, “Buradaki fındıklık ilk olarak Kastamonu Üniversitesi Orman Fakültesinin yaptığı inceleme neticesinde belirlenmiş. Bunun üzerine biz de Daday Orman İşletme Müdürlüğümüzde Türk fındığı yetiştiriyoruz. Yetiştirdiğimiz fındıkların gen kaynağını öğrendiğimizde Tostürbe Tepesi'nin civarında bulunan anıtsal nitelikli fındık ağaçlarından bu tohumların tedarik edildiğini öğrendik. Biz de bu konuyla ilgilenen Düzce Üniversitesinden destek isteyerek, buradaki ağaçlarda incelemede bulunduk. Bu sene bol miktarda da ağaçların meyve verdiklerini tespit ettik. 36 adet Türk fındığı ağacımızın takriben 500 yıllık bir ömrü olduğunu tespit ettik. Fakat birçoğunun yaşlanmakta olduğunu, bir kısım dallarının kuruduğunu belirleyince bu ağaçların daha uzun yıllar yaşayabilmesini sağlamak için ağaçların restorasyon ihtiyacı olduğuna karar verdik. Düzce Üniversitesi ile inşallah önümüzdeki günlerde bu ağaçların restorasyonu için bir çalışma başlatacağız” dedi.

"Türk fındığı fidanı yetiştirmek öyle kolay bir iş değil"

Tostürbe Tepesi'nde yer alan fındıkların "Türk Fındığı Gen Koruma Ormanı" alanı olarak ilan edildiğini söyleyen Sönmezoğlu, “Bundan sonra yetiştireceğimiz Türk fındığı fidanlarını buradan topladığımız tohumlarla elde edeceğiz. Türk fındığı fidanı yetiştirmek öyle kolay bir iş değil. Türk fındığı tohumunun çimlenme engelleri mevcuttur. Evvela çimlenme öncesi 2 aylık sürede patlama yöntemiyle fındıkların çimlenme engelini gideriyoruz. Akabinde ancak ekim yaparak Türk fındığı fidanlarını yetiştiriyoruz” diye konuştu.

Yaban hayatı için gıda kaynağı, yöre halkı için gelir kapısı olacak

Kastamonu’nun birçok noktasında Türk fındığı ağaçları bulunduğuna işaret eden Sönmezoğlu, “Yöremizde sadece bulunduğumuz noktada değil birçok noktada Türk fındığı ağaçları bulunmaktadır. Türk fındığı açısından Türkiye’nin en zengin bölgesi Kastamonu’dur. Kastamonu ile birlikte Karabük ile Zonguldak’ta da Türk fındığı ağaçları bulunmaktadır. Bolu bölgesinde de Türk fındığı ağaçları bulunuyor. Bu ağaçların meyveleri hem yaban hayatının gıda kaynağı olmakta hem de yöre insanımız tarafından bu fındıklar toplanarak yöre halkının ekonomisine katkı sağlamaktadır. Özellikle Türkiye’de marka olan, Bolu’da üretilen bir çikolata fabrikası üretimini bu Türk fındığından karşılamaktadır. Bu sayede de Türk fındığını toplayan köylülerimiz hatırı sayılır bir gelir elde etmektedirler. Bu fındığı bulundukları yerlerde ortaya çıkartarak, bu fındıklara etki eden diğer ağaçları bu fındıkları daha rahat bir yaşama alanına kavuşturma noktasında yapacağımız çalışmalarla fındık verimini de arttıracağız. Böylece hem bundan yararlanan yaban hayatı bir gıda kaynağına kavuşmuş olacak hem de bu fındığı toplayarak gelir elde etmek isteyen köylülerimize daha fazla gelir imkanı sunmuş olacağız” şeklinde konuştu.

"Uygun alanlara Türk fındığı dikilerek yaygınlaştırılacaktır"

Kastamonu’nun çeşitli bölgelerinde uygun alanlara Türk fındığı dikilerek yaygınlaştırılacağını söyleyen Sönmezoğlu, “Ağlı’da Fındıklı Mahallemize 2018 yılında 180 adet Türk fındığı dikilerek gelir getirici tür ağaçlandırmaları bağlamında bir hizmet üretilmiştir. Yöremizde yine İnebolu’da ve Kastamonu’nun çeşitli bölgelerinde uygun alanlara Türk fındığı dikilerek yaygınlaştırılacaktır” ifadelerini kullandı.

“Türk fındığına yerli zirai aşılama çalışmaları başlatıldı”

Türk fındığının 1400 rakıma kadar yükseltilerde yetişebilen çok enteresan bir fındık türü olduğuna dikkat çeken Bölge Müdürü Fahri Sönmezoğlu, şöyle konuştu:

“Bildiğimiz üzere Türkiye’de ziraatı yapılan fındık meyvesi, 550 rakımlara kadar yetişen ve birçoğu ocaklar halinde yetiştirilen bir ocakta 5’ten fazla ferdin bulunduğu bahçe şeklinde tesis edilmektedir. Oysa Türk fındığı, 15-20 metreye kadar boylanabilen, kazık kök yapan, çok geniş tepe tacı oluşturması nedeniyle tek ağaç olarak yetiştirilen bir türdür. Şu an Düzce Üniversitesi, Türk fındığına yerli zirai aşılama çalışmaları başlattı. Çalışmalar halen sürmektedir. En yüksek ekonomik değeri verimli olan fındık türlerimizi 'kaya fındığı' veya 'Türk fındığı' diye nitelendirilen bu fındıklarımızdan elde ettiğimiz tohumlara ve fidanlara yerli fındıkları aşılatarak fındığın daha geniş alanlarda yetiştirilmesinin imkanları araştırılıyor. Aynı zamanda birkaç fındık yerine bir kök fındıktan çok miktarda 300-400 kilo kadar fındık elde edilmesi hesaplanıyor. Dolayısıyla daha az maliyetle daha yüksek ekonomi getirebileceği hesaplanıyor. Buna ulaşıldığında Türkiye’deki fındık üretiminin daha fazla olması bekleniyor. Dünyada başta Ukrayna olmak üzere Yunanistan, İtalya, Gürcistan ve İspanya’da Türk fındığı fidanlarına yerli fındık fidanları aşılanarak verimin arttırılması çalışmaları yürütülmekte. Bizim de inşallah bu konuda çalışmalar neticelenmiş olacak. Bizde orman teşkilatı olarak fidanlıklarımızda Türk fındığı üreterek destek olmak istiyoruz. Bu çalışmalarımız duyulduktan bu tarafa Türkiye’nin her tarafından bizler aranıyoruz, Türk fındığını temin etme noktasında kendilerine nasıl yardımcı olabileceğimizi bizlere soruyorlar. Bizler de bu noktada yardımcı olmaya çalışıyoruz. İnşallah önümüzdeki yıl daha fazla Türk fındığı yetiştirmeyi amaçlıyoruz.”

Vedat Yunus İkizoğlu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara YÖK Başkanı Özvar: "2027 yılına kadar üniversitelerimizin tamamına yakınının akreditasyon süreçlerini tamamlamasını bekliyoruz" Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Erol Özvar, "2027 yılına kadar üniversitelerimizin tamamına yakınının akreditasyon süreçlerini tamamlamasını bekliyoruz" dedi. Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi İletişim Fakültesi Itri Konferans Salonu’nda Yükseköğretim Kalite Kurulu (YÖKAK) Uluslararası Kalite Güvencesi ve Akreditasyon Konferansı gerçekleştirildi. Konferansta konuşan YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, yükseköğretime kayıtlı örgün ve açık öğretime devam eden yaklaşık 7 milyon öğrenci ve 185 bine yakın akademik personel olduğunu belirterek, "Sahip olduğumuz bu kapasiteyle Avrupa Yükseköğrenim Alanı içinde önde gelen ülkelerden biri konumundayız. Ancak bizler ulaştığımız noktayı yeterli görerek yavaşlayacak bir anlayışta olamayız. Yükseköğretim Kurulu olarak bir yandan kapasitemizi iş dünyası ile öğrencilerin eğilim ve beklentileri doğrultusunda düzenlerken, diğer yandan üzerinde hassasiyetle durduğumuz kalite güvencesi standartlarımızı yükseköğretim sistemimizin bütün alanlarına yaygınlaştırmaya çalışıyoruz" dedi. "350 bine yaklaşan uluslararası öğrenci sayımız var" Uluslararasılaşma ve kalite bağlamında üniversitelerin uluslararası görünürlüklerini artırmayı hedeflediklerini aktaran Özvar, şunları kaydetti: "Uluslararası sıralamalardaki üniversite sayımızı yükseltmek, akademisyenlerimizin yer aldığı uluslararası projeler ile nitelikli ve etki değeri yüksek yayınların sayısını çoğaltmak; akademisyenlerimizin ve öğrencilerimizin uluslararası hareketliliğini artırmak öncelikli hedeflerimiz arasındadır. Bu alanlarda sağlayacağımız başarı, bir taraftan yükseköğretimimizin kalitesini artıracak, diğer taraftan çok daha fazla sayıda nitelikli uluslararası öğrencinin üniversitelerimize ilgi göstermesini sağlayacaktır. Böylece 350 bine yaklaşan uluslararası öğrenci sayısıyla dünyada ilk 10 içinde yer alan ülkemiz, ilk 5 ülkeden biri olma hedefine bir adım daha yaklaşmış olacaktır." "İyi bir seviyeye ulaşmış olsak da daha atmamız gereken adımlar var" Üniversitelerin yüzde 35’inde kurumsal akreditasyon olduğunu hatırlatan YÖK Başkanı Özvar, "Bu anlamda iyi bir seviyeye ulaşmış olsak da daha atmamız gereken adımların var olduğu anlaşılmaktadır. 2027 yılına kadar üniversitelerimizin tamamına yakınının akreditasyon süreçlerini tamamlamasını bekliyoruz. Hiç şüphe yok ki kalite süreçleri sonu olmayan ve sürekli iyileşmeyi ilzam eden bir uğraşı alanıdır. Program bazındaki akreditasyonlar ise YÖKAK tarafından yetkilendirilen 24 ulusal ve 13 uluslararası akreditasyon kuruluşu tarafından yürütülmektedir. Mevcut durumda yükseköğretim sistemimizde akreditasyondan geçen programların sayılarının artmasını beklediğimizi ifade etmek isterim" dedi. Konuşmaların ardından YÖK Başkanı Erol Özvar, üniversite rektörleriyle hatıra fotoğrafı çektirdi.
Muğla Başkan Köksal Üniversite öğrencileri ile buluştu Menteşe Belediye Başkanı Gonca Köksal, Kötekli Gençlik Merkezinde üniversite öğrencileri ile buluştu. Buluşmada gençlik merkezinin (MEGEM) nasıl daha etkin ve verimli olabileceği konusu ile ilgili öğrencilerin taleplerini dinleyen ve notlar alan Köksal, gençlerin belediyeden beklentilerine yönelik de çözüm önerilerini paylaştı. Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi öğrenci topluluklarının, gençlerin ve vatandaşların yoğun katılım gösterdiği gençlik merkezindeki buluşmada konuşan Köksal, “Kentimizi ortak akılla yönetecek, taleplerin önceliğine göre hizmet üreteceğiz demiştik. Sizlerin öncelikli olarak ulaşım ücretleri ile ilgili talebinizi Büyükşehir Belediyemiz ile görüşerek çözdük. Böylece otobüslerin ring seferleri 1 TL’ye düştü. Ayrıca otobüslerin sefer saatleri de güncelleniyor” dedi. Üniversite kent entegrasyonunu sağlamak istediklerini belirten Köksal, “Gençlik merkezimizi sizlerin talepleri doğrultusunda daha verimli, kent merkezimizde sizlerin kentin yaşamına, üretimine dâhil olacağı bir proje hazırlıyoruz. Sizlere Menteşe’de bir alan tahsis edeceğiz. Bu alanda dans, spor, yemek, satranç, kodlama, meslek etkinlikleri gibi yeni deneyimler kazanacak ve ilgi alanlarınıza göre yeteneklerinizi keşfedeceksiniz. Fikir üretebileceğiniz, sosyalleşeceğiniz, satış yapabileceğiniz ve kentin yaşamı içerisinde aktif olarak yer alacağınız bir alan oluşturacağız. Her zaman sizlerle bir arada ve iletişim halinde olmak istiyoruz” diye konuştu. Köksal, “Gençlik Birimi ve Gençlik Meclisi kuracağız” Başkan Köksal, gençlik birimi ve gençlik meclisi kuracaklarını belirterek, “Yarınlarımızı, sizlerle birlikte doğru şekilde inşa etmek istiyoruz. Bu anlamda gençlik birimi ve gençlik meclisi oluşturacağız. Sizlerin enerjisinden, fikirlerinden faydalanmak istiyoruz” dedi. Başkan Köksal konuşmasının ardından sözü buluşmaya katılan öğrencilere bıraktı. Sırayla söz alan ve buluşma için Başkan Köksal’a teşekkür eden öğrenciler, gençlik merkezinin daha etkin kullanılması ile ilgili önerilerini ve belediyeden farklı konulardaki beklentilerini açıkladılar.