SAĞLIK - 27 Temmuz 2022 Çarşamba 10:39

Kavurucu sıcaklara dikkat: 'Kalp krizi riski sıcak havalarda artıyor'

A
A
A
Kavurucu sıcaklara dikkat: 'Kalp krizi riski sıcak havalarda artıyor'

Son günlerde hava sıcaklıkları yüksekliğiyle dikkat çekerken uzmanlar uyarıyor. Prof. Dr. Kadriye Kılıçkesmez, “Kalp krizi riski sıcak havalarda tabi ki artıyor ama bunun yanında kalp hastalığı olan hastaların bu havalarda çok daha dikkatli olması gerekiyor. Sıcakta çok fazla kalmamak, bol sıvı tüketmek, tuzlu gıdalar tüketmemek gerekiyor” dedi.

Meteoroloji uzmanları son günlerde artan sıcaklara karşı uyarılarda bulunurken doktorlar özellikle kalp hastalıklarının sıcak havalara dikkat etmesi gerektiğine dikkat çekti. Prof. Dr. Cemil Taşcıoğlu Şehir Hastanesi Kardiyoloji Kliniği İdari ve Eğitim Sorumlusu Prof. Dr. Kadriye Kılıçkesmez de kalp krizi riskinin sıcak havalarda artabildiğini belirtti. Prof. Dr. Kılıçkesmez, Covid-19’un kalbe etkisine ilişkin konuşurken Covid sonraki kişilerde hastalık kaynaklı oluşan durumlara yönelik bilgi verdi.

Kavurucu sıcaklara dikkat: 'Kalp krizi riski sıcak havalarda artıyor'

“Kateter laboratuvarımız 24 saat hizmet veriyor”

Hastanede gerçekleştirilen çalışmalara yönelik konuşan Prof. Dr. Cemil Taşcıoğlu Şehir Hastanesi Kardiyoloji Kliniği İdari ve Eğitim Sorumlusu Prof. Dr. Kadriye Kılıçkesmez, “Tüm dünyada ve ülkemizde kalp hastalıkları ölümün en sık nedeni, önceliğimiz acil hastalara müdahale etmek. 7 gün 24 saat usulüyle kateter laboratuvarımız hizmet veriyor. Bu hizmeti tatil, bayram gece gündüz hiç fark etmez her zaman sürdürüyoruz. Bunun yanında çok kompleks girişimler; kapak değişimleri, kapaklara balon girişimleri vb işlemlerin hepsini laboratuvarımızda yapıyoruz. Çok uzun zamandır tıkalı olan, normal yöntemlerle açılamayan, ameliyat olmayan ya da olmak istemeyen hastalar için uyguladığımız bir yöntem; kronik total oklüzyon. Her iki kol ya da kasıklardan girerek bu damarları açıyoruz. Bu her merkezde yapılan bir işlem değil, bunu burada başarıyla sürdürüyoruz. Hastanın göğsü açılmadan özellikle yüksek riskli hastalarda aort kapaklarını kasıktan girerek değiştiriyoruz. Kateter laboratuvarı olarak aylık protokol sayımız tek masada 500 gibi söyleyebilirim” dedi.

Kavurucu sıcaklara dikkat: 'Kalp krizi riski sıcak havalarda artıyor'

“Kalp krizi riski sıcak havalarda tabi ki artıyor”

Sıcak havaların kalbe etkisi üzerine açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Kadriye Kılıçkesmez, “Kalp krizi riski sıcak havalarda tabi ki artıyor ama bunun yanında kalp hastalığı olan hastaların bu havalarda çok daha dikkatli olması gerekiyor. Kalp hastalarına önerebileceğim tavsiyelerden bazıları; sıcakta çok fazla kalmamak, bol sıvı tüketmek, tuzlu gıdalar tüketmemek. Kalp krizinin en önemli bulgusu; göğüs ağrısı ama her hastada göğüs ağrısı olmayabileceğini bilmek lazım. Nefes darlığı, fenalık hissiyle, sıkıntı hissi olabiliyor. En tipik semptomu; göğüs ağrısı bu da baskı şeklinde sanki hastanın üzerine göğsünde bir ağırlık konmuş gibi, göğsüne, sırtına, kollarına, çenesine vuran bir ağrı şeklinde oluyor.

Pandemi döneminde kalp krizleri ne yazık ki çok arttı. Covid olup aynı zamanda kalp krizi geçiren çok hastamız oldu. Kalp krizi riski ve kalp hastalığı riski bu hastalarda arttı, artmaya da devam ediyor. Covid geçiren bir hastanın hastalığı geçirdiği dönem ve covid sonrasında kalp hastalığı riskinin eski dönemlere göre daha yükselişte olduğunu görüyoruz. Bu konuda özellikle uyarmak istiyorum; yine pandemi yükselişte ama bu kardiyolojik şikayetleri bulunan acil hastayı hastaneden uzak tutmamalı” ifadelerini kullandı.

“Eskiye göre çok daha fazla görüyoruz”

Covidin kalpte oluşturduğu etkilere ilişkin değerlendirmelerde bulunan Prof. Dr. Kılıçkesmez, “Damar tıkanıklığı riskini artırıyor, özellikle hastanın korona olduğu dönemde pıhtılaşma durumu arttığı için kalp krizi riski de artıyor. Bunun yanında kalp kasını da tutarak miyokardit dediğimiz bir duruma neden olabiliyor, bunu da çok sık görüyoruz. İlave olarak da kalp yaprakçıkları arasında sıvı toplanmasına neden olabiliyor. Bu durumların hepsini değişik covid hastalarımızda, değişik dönemlerde gördük. Hastalara da çoğu zaman soruyorum, yakın zamanda Covid geçirdiniz mi diye birçoğunun da geçirmiş olduğunu görüyoruz” diye konuştu.

“Uyurken, su içerken zorlanıyorum”

Damar tıkanıklığı problemini geçirdiği operasyonla atlatan 61 yaşındaki İhsan Öz, “Omzumda ağrı başladı yürürken, koşarken göğsümde ağrı hissettim. Göğsümde ağrı hissedince hastaneye kardiyoloji bölümüne müracaat ettim. Gittiğim doktorlar Prof. Dr. Cemil Taşcıoğlu Şehir Hastanesi’ni tavsiye ettiler. Burada operasyon 3 saat sürdü, Kadriye hocam ve ekibi mükemmel. Buraya gelirken minibüse binemiyordum, uyurken, su içerken zorlanıyorum” şeklinde konuştu.

Kavurucu sıcaklara dikkat: 'Kalp krizi riski sıcak havalarda artıyor'

Hasibe Karadağ - Emre Baba

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.